Cennette Derecesi En Yüksek ve En Aşağı Olan
Menzilesi en yüksek olan -Allah'ın salâvat ve selamı üzerine olsun- Adem evladının efendisi (Muhammed) dir. Allah buyurur ki:
"İşte bu rasülleri birbirlerinden faziletli kıldık. Onlardan kimi var ki Allah onunla konuşmuş, birini de derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya ise beyyineler verdik." (Bakara, 253)
Mücahid ve başkası şöyle demiştir:
"Allah'ın kendisiyle konuştuğu Musa'dır, derece derece yükselttiği birisi (ayette geçen "ba'z" kelimesi hem biri, hem bir kısmı anlamına gelir) ise Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem dir."
(Kurtubi, Tefsirinde (III, 262) der ki: "Kimisi ile Allah konuşmuştur." Kendisiyle konuşulan Musa Aleyhisselam dır. Rasulullah'a, Adem, kendisine risalet verilmiş bir nebi midir, diye sorutmuş, evet kendisiyile konuşulmuş bir nebidir, buyurmuştur, İbn Atıyye, Adem ile Allah'ın Cennet'te konuştuğu tevilinde butunmuştur. Bu izaha göre "Musa'nın kendisiyle konuşulmuş tek peygamber olma" özelliği bozulmuyor.
"Onlardan birini (ba'zahum) derece derece yükseltmiştir" ayeti hakkında en-Nahhas şöyle demişir: Burada ibn Abbas, eş-Şa'bi ve Mücahid'e göre "birinden" maksat Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'dir.)
Sıhhatinde ittifak edilmiş olan İsra hadisinde;
"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Musa'yı geçince (Musa) dedi ki:
Ey Rabbim sanmıyorum ki birini benden yüksek kılmış olasın. (Ama) sonra (peygamber), Allah'dan başka kimsenin bilmediği daha yüksek makamlara yükseldi, vardı, Sidretül-Münteha'yı aştı." (Buhari, XIll, 478-479, Tevhid kitabının, Allah Musa ile konuştu, ayeti hakkında gelenler babı)
Müslim'in Sahih'inde, Abdullah b. Amr b. el-As hadisinde geçtiği üzere Abdullah Rasulullah'ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle derken işitmiş:
"Müezzini işittiğiniz zaman, onun söylediklerinin aynısını söyleyin, sonra bana salavât getirin. Çünkü kim bana bir salâvat getirirse Allah ona on salâvat eder, Sonra benim için Vesile'yi isteyin. Çünki o Cennet'te bir menziledir, Allah'ın kullarından sadece bir kula yaraşır, umarım o kul ben olurum. Kim benim için Vesile'yi isterse, ona şefaat helal olur."
(Müslim, 384, Salât kitabının, müezzinin söylediğini söylemenin müstahablığı babı. Hadisdeki helâl olur sözü vâcib olur anlamındadır. Şefaatim ona ulaşır anlamındadır da denilmiştir.)
Müslim'in Sahih'inde Muğire b. Şube hadisinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem den şu rivayet edilmiştir:
"Musa Rabbine, Cennet ehlinin menzile bakımından en aşağı olanı kimdir diye sordu. Buyurdu ki:
Cennet ehli Cennet'e girdikten sonra gelen bir adamdır ki ona Cennete gir denir. Nasıl ya rabbi, der, insanlar menzilelerine konmuşlar, alacaklarını almışlar? Ona, sana dünya padişahlarından birinin mülkü verilse razi olur musun denir. Razi oldum ya rabbi, der. (Allah), sana o kadar ve bir misli ve bir misli ve bir misli ve bir misli var, buyurur. Beşincisinde, razi oldum ya rabbi der. Yine der ki:
Peki ya rabbi onların menzilesi en yüksek olan ne kadar alıyor (ben bu kadar alıyorsam)? Buyurur ki:
Onlar ki ben murad ettim, onlara ikramımı elimle diktim, üzerini mühûrledim, artık (onu) ne bir göz görmüştür, ne bir kulak işitmiştir, ne bir beşerin aklına gelir,"
(Müslim, 169, İman kitabinin, Cennet ehlinin menzilesi en düşük olanı babı. "Onların kerametini elimle diktim" onlar: seçtim, velî edindim, onların kerametine dokunacak olmaz demektir." Muhakkik)
Tirmizi der ki:
... Süveyr'den
... İbn Ömer, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu diyordu:
"Cennet ehlinin menzilesi en düşük olanı, bahçelerine, eşlerine, nimetlerine, hizmetlerine ve döşeklerine bakar (onları) bin yıllık bir mesafe görür. Allah'a karşı (cennet ehlinin) en değerlisi ise sabah akşam O'nun vecbine bakan (ve onu gören)lerdir."
Sonra Rasulullah şu ayeti okudu:
"O gün yüzler vardır pırıl pırıldır, Rabblerine bakarlar." (Tirmizi, 2553, Cennetin sıfatı kitabinin, 17. babı.)
Tirmizi dedi ki:
"Bu hadis birkaç vecihten, "İsrail'den, Süveyr'den, İbn Ömer'den" şeklinde ğayr-i merfû olarak rivayet edilmiştir..."(Tirmizi'de, merfü olarak şeklinde)
Derim ki: Bunu Taberani, Mu'cem'inde,
... Süveyr den
... İbn Ömer'den merfu olarak rivayet etmiştir:
"Cennet ehlinin menzilesi en düşük olanı, mülkünü ikibin yılda bakar, görür, en yakınını gördüğü gibi en uzağını da görür, eşlerine, döşeklerine ve hizmetçilerine bakar." (Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, X, 410'da der ki; Bunu Ahmed, Ebu Ya'la, Taberani rivayet etmiştir, isnadlarında, Süveyr b. Ebi Fahsîs vardır, zayıflığında icma edilmiştir.)
Hadis devam ediyor.
Ebu Nuaym de bu hadisi İsrail, Süveyr, İbn Ömer yoluyla rivayet etmiştir. (Ebu Nuaym, el-Hılye, V, 87)
İsrail, Süveyr bunu merfü olarak (yani peygamberin sözü olarak) rivayet etti biliyorum, demiştir.
İmam Ahmed der ki:
... Bize Sükeyn b. Abdilaziz anlattı,
... Şehr b. Havşeb'den, Ebu Hureyre Radıyallahu Anhu den. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu dedi:
"Cennet ehlinin menzilesi en düşük olanı yedi derecesi olan kişidir. O dereceler altıncının üstündedir, onun üstünde de yedinci vardır. Ve o kişinin üçyüz hizmetçisi vardır. Hem sabah hem akşam ona -sanıyorum sadece altından demişti- kap getirilir. Her kabın içinde bir çeşit vardır, o diğerinde yoktur, ilk kap lezzet verdiği gibi son kap ta lezzet verir. İçeceklerden de üçyüz kap getirilir, Birindeki çeşit diğerinde yoktur. Birincisi lezzet verdiği gibi sonuncusu da lezzet verir.
Adam der ki:
Ya rabbi, izin verseydin de cennet ehline bunlardan yedirseydim içirseydim, yanımdakilerden yine bir şey eksilmezdi. O kişiye ceylan gözlü hurilerden de, dünyadaki eşleri dışında yetmiş iki tane vardır ve o hurilerden her birinin oturağı yerde bir mil kadar yer tutar." (Ahmed, Müsned, II, 537)
Derim ki:
Sükeyn b. Abdilaziz'i Nesai, zayıf saymıştır. Şehr b. Havşeb'in za'fı meşhurdur. Bu hadis münkerdir, sahih hadislere muhaliftir, Çünki uzunluğu altmış arşın olanın oturağının bir mil olması ihtimal dışıdır.
Buhari ve Müslim'de Cennet'e ilk girecek zümre hakkında;
"herbirinin hurilerden iki eşi olacak" deniyorken; nasıl olur da menzilesi en aşağı olanın ceylan gözlü hurilerden yetmişiki eşi olur ve hem cennet sakinlerinin en azı kadınlar iken nasıl cennet ehlinin en aşağısı için onlardan bir cemaat bulunur. Üstelik altından iki cennet gümüşten olan iki cennetten daha üstündür. Nasıl olurda en aşağıdaki altından olan cennette bulunur?
(Buhari, VI, 318, 319, Yaratılışın başlangıcı kitabının, Cennetin sıfatı ve yaratılmış olduğu hakkında gelenler babı; Müslim, 2834, Cennet ve nimetleri ile ehlinin sıfatı kitabinin, Cennet'e ilk girecek zümre babı.)
ed-Dûlâbî;
"Şehr h. Havşeb'in hadisleri diğer insanların hadisine benzemiyor."
İbn Âvn, Şehr'i terk ettiler, Nesai ve İbn Adiyy, o kavi değildir, Ebu Hatem, hüccet olama, demişler.
Şu'be ve Yahya b. Said onu terk etmişlerdir. Bu iki zat, hadisi, ravilerini ve illetlerini en iyi bilen iki kişidir.
Eğer başkaları Şehr'i sika saymış, hadisini hasen kabul etmişse de hiç şüphesiz sika ravilerin muhalif münferid rivayetleri kabul edilmez.
Doğrusunu Allah Bilir.