Özgürlüğüm Secdegahım (I)
Kolay değildi alınan yüklerin taşınması
Usulca bir düş mahmurluğundaydı varlıklar
Özgür bir 'ben' olmak adına idi bütün savaşlar
Bir yokuş aşağı inişine meftundu katlanışlar
Herşey vadideki günler deşifresine aitti
Fırtınalar göbeğinde durgun bir göl idi gönül
Islak sevinçler de kendince şahta işte
Sessiz duvar kendinde yitmiş
Ve savaş çocuğu nazargahında;
Bir özgürlük arayışı içinde kainat...
Konum bir birliğe çağrışım
Aşılamaz gibi görünen sorunlar aksak bir kayıt
Kurtlar sofrasında yamyamlar
Ve özgürlük adına gönüllere prangalar takanlar...
Kolaydı aslında gündüz aydınlıkları
Biriktirmek gerekti birikintileri
Referanslar kırık dökük de olsa
Kabaca ilk olarak resmedilmeliydi özgürlük
Aranılan sadece bir 'an' idi aslında
Uzun ya da kısa farka hacet yok
Antlaşma maddeleri niteliğinde sıfırdan
Yani en baştan başlamak gerekliydi
Küçük sınamalarla köprü kurulmalı
Ve artık bu kurguyla 'vira bismillah' denilmeliydi...
Konum bir birliğe çağrışım
Aşılamaz gibi görünen sorunlar aksak bir kayıt
Kurtlar sofrasında yamyamlar
Ve özgürlük adına özgürce savaşanlar...
Bu anlamda savaşan bizdik
Yani ben, yani sen, yani biz
Güverteden bakıp sessizce kurbanlar arasalar da
Biz onlara aldanmayacak
Ve eylülden artan bir hüzünle
Selamlayacaktık onları; gururla
Ki bilmeseler de bu umut yelkeninin yaverlerini
Ve herşey bir boş dinginlik gibi de gelse onlara
Manaya döngü serüven dâhilinde
Günde beş vakit bizim özgürlüğümüz secdegahımız diyoruz 'Elhamdülillah'...
Seher Ortaöner