Resûlullah (s.a.v.), ashabı ile beraber bulunuyordu, bir ara gülümseyerek:
- Niçin gülümsediğimi biliyor musunuz? diye sordular. Bizler, 'hayır' deyince, Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurdular ki:
- Kulun, Rabb'ine karşı kendisini müdâfaasından veile aralarında geçen (şu) konuşmadan ötürü gülümsüyorum.
Kul der ki:
- Sen, dünyada beni zulümden korumadın mı Ya Rabbi?
Teâlâ:
- Evet, buyurur. Kul:
- O halde ben de yabancı şahidi kabul etmiyorum. Bana, benden şahit istiyorum, deyinceTeâlâ:
- Peki, senin hesabını kendi a'zâların görsün ve Kirâmen Kâtibîn de şahit olsun, buyurur ve dili susturularak, a'zâlarına, 'Konuşun' denir. A'zâlar da teker teker yaptıklarını haber verirler. Sonra dili açılır. Adam a'zâlarına, 'Başımdan def'olun, ben sizi korumak için uğraşıyorum, siz ise yaptıklarınızı söylüyorsunuz' der.'