Onlar ikindi vakti tek ayakları uyuşmuş şekilde ortalıkta seke seke dolaşır,sorsanız çorba içtim derler.Nasıl bir çorba insanın ayağını uyuşturur ki?
Onlar belediye otobüsünü kapısının solunda durur ve ''sünnettir'' diye sağdan binenlere sürekli yol veririler.En son bindikleri için de ayakta kalırlar ama olsun,
Onlar akşam namazı kılındıktan sonra herkesin dışarı çıkmasına rağmen caminin içinde kalırlar.Pek çok zaman ''caminin içinde uyumayın kardeşim!'' uyarısı aldıkları olmuştur.
Onlar bir yolculuğa çıkacakları zaman hemen gözlerini yumarlar,yanına oturanlar da ''Vay be ,eleman kafayı koyduğu gibi uyudu!''derler.
Onlar savaş çıkacağını duysalar bakkaldan bol miktarda çay ve sigara alırlar.
Onları misafir ettiğinizde,bir köşede oturup battaniyeyi başlarına çekerek gizli işler çevirebilirler.Ne yapıyorsun sen,dendiğinde de''Gözüm ağrıyor vicks çekiyorum''derler,
Onlar bayram seyran olmadığı halde birbirlerinin elini öperler ve asla büyük küçük ayırt etmezler...![]()
Semerkand dergisinden .. "