İçimin sokaklarında
ya da
bulvarlarında
tanımadığım
tanıyamadığım
çocuklar görüyorum...
her biri yusuf
her birinin ardında
bir dünya sürükleniyor...
ve çarçabuk büyümeyi düşlüyor biri
uyandırmaya kıyamıyorum...
ve rüyasında
bir çocuk görüyor
koşuyor alabildiğine...
yokuşlarda
avuçlarında
masmavi dualarla
koşuyor

koşuyor
koşuyor...
ve gök mavisi
bir kucak dolusu hasretle
gece yarılarında
ve sonra çiğdemler
ve menekşeler
ve kar çiçekleri
ve gelincikler
ve papatyalar takıyorum...
yaşanmamış çocucukluğumun
taranmamış saçlarına
ve sonra çalılıklardan topluyorum...
birer birer
takılıp kalan
nisan yağmurlarıyla ıslanmış çocukluğumu...