7. CENNETLE MÜJDELENMİŞTİR
Daha dünyada iken Hz. Peygamber tarafından cen*netle müjdelenen kimseler bulunmaktadır. Aşere-i Mübeş*şe*re (cennetle müjdelenen on kişi) bunların ba*şında gelir*ler. Şehitler de cennetle müjdelenmişlerdir. Hz. Peygam*ber, “Kim cennetliktir?” sorusuna şu cevabı verdi: “Pey*gam**ber*ler, şehitler, çocuklar ve (cahiliyede) diri diri gömülen kızlar.”[180] Hz. Muğire’nin Nehavend’de, İran vali*sine karşı söylediği şu sözde de aynı konu dile getiril*mektedir: “Peygamberimiz Allah’ımızın risaletinden haber verdi ki, bizden kim öldürülürse cennetliktir. Onun için biz, sizin yaşamı sevdiğiniz kadar ölümü severiz.”[181]
Ayrıca şu hadisleri de zikretmek gerekir: “Cenab-ı Hakk, kendi yolunda hizmet eden bir bedende, hizmet tozu ile cehennem dumanını bir araya getirmez. (Onu ce*hennem ateşine atmaz.) Ayağı Allah yolunda hizmet to*zuna bulanan kişiden cehennem, hızlı koşan bir atlının aldığı mesafe ile, bin yıllık mesafede tutulur. Allah yo*lunda yaralanan kişi şehitlik mührü ile mühürlenir. Kıya*met günü bir nura (ışığa) sahip olacak. Yarası safran ren*gindedir ve misk kokmak*tadır. Etraftakiler ona işaret ede*rek, “Üzerinde şehit mührü var!” derler. Bineği üzerinde Allah için savaşıp (şehit düşen) kişiye ise, cennet vacip*tir.”[182] “Müminin karnında, Allah yolunda cihad ederken yuttuğu tozla cehennem ate*şi*nin dumanı bir araya gel*mez!”[183] Cenab-ı Hakk şöyle buyu*ruyor: “Allah yolunda cihad eden kimse benim zimme*timdedir. O yolda ruhunu alırsam ona cenneti veririm; sağ salim geri dönerse, bü*yük sevap veya ganimetle döner.”[184]
Sahabeden adı bilinmeyen bir zat, Uhud savaşının kı*zış*tığı bir anda, elinde yemekte olduğu bir kaç hurma ile Hz. Pey*gamber’e geldi ve “Ölürsem nereye giderim?” dedi. Hz. Peygamber tek bir kelimeyle: “Cennete!” bu*yurdu. Bunu duyan adı meçhul kahraman, elindeki bir kaç hurmayı ye*mek için geçecek bir süre cennetten geri kalmak istemediği için, onları hemen yere fırlattı ve müş*rik saflarına dalarak şehit edilinceye kadar kahramanca savaştı.[185]