"ağlamak yıkamaktır yüreği yunmaktır dertlerle... hafiflemektir"
uzun cümlelerle susma ne olur!..
bana geç
sana geceye erken
bu nasıl hicran
dokunma duygularım kanıyor
eriştikçe içimde titreyen yıldızlar uyanıyor
heveskar umutlarımı boğuyor
lakayt merhabasız varlığın
burgu beynimde olma/yanın
ateş içimde sızın
bu nasıl naz...
kopyaladığım hüzünlerim
üryan düşünceler... özgür yanım
ayağa kalk çaresizliğim isyanlarıma hükmet
gün içinde kaçtır batışı güneşin
gecede sessizliği parçalar elemim
ah!
bağıran sessizliğim
ateşe koşan "kelebek" mi kan yoğuran yürek
dizmek mi incileri
sakladığın gözlerinin yangınlarında donup akmayan
kim görmüşse güldüğümüzü koymuşsa adını yaşamak
uzun dizelerle susma ne olur!..
gör
yaşamak fısıldamaktır acıları kimsesizliğe
ve biriktirmek
yaksa da çıplak avuçlarında
umutlar taşıdığın parmaklarında
birebir hissetmek gibi...
git
yaz düşlerimin son karesi
koyu karanlığı emeklerimin
son güzüm - soğuk baharım
zayıf kollarım
tutulamayan geçmişim
tutunamayan direncim
akan yasak yanım
tarifsizliğim
hüzünlerim uyanıyor
uyanamayan benim
zayıflığım
_____sen
uzun çığlıklarla susma ne olur...
(Mahir Özel)