Yesil ve taze yapraklardan ince uzun seritler keserek, son derece sistemli hareketlerle, buldugu çatalli dallarda birbirine geçmis örgülerden olusan sapasaglam yuvalar kuran bir canli için "bunlari tesadüfen ögrenmistir" demek mümkün müdür? Elbette ki böyle bir yetenek karsisinda "tesadüfen ögrenmis" iddiasi son derece yersiz bir açiklama olur. Biraz sonra verecegimiz örnekte de görülecegi gibi, canlilarda var olan daha pek çok özellik evrimcilerin tesadüf iddialarinin ne kadar akil ve mantik disi oldugunu açikça ortaya koymaktadir.
Dokumaci kus ilk is olarak kullanacagi malzemeyi toplar. Ya yesil ve taze yapraklardan kendine ince uzun seritler keser ya da yapraklarin orta damarlarini kullanir. Özellikle taze yapraklari seçmesinin ise elbete ki bir nedeni vardir. Kuru yapraklardan alacagi malzemeyi kontrol edebilmesi ve bunlari dokumada kullanmasi çok zordur, ancak taze yaprak lifleri ile bu islemler çok kolay gerçeklesir. Kus öncelikle çatalli bir dala, bir yapraktan kopardigi uzun bir lifin ucunu sararak ise baslar. Bir ayagi ile lifin ucunu dalin üzerinde tutarken, diger ucunu gagasiyla idare eder. Liflerin düsmelerini engellemek için onlari dügüm atarak birbirlerine baglar. Ilk olarak bir çember olusturur; bu yuvasinin girisidir. Daha sonra ise gagasini mekik gibi kullanarak yaprak liflerini diger liflerin üzerinden ve altindan sirayla geçirir. Dokuma islemi sirasinda her lifin ne kadar çekilmesi gerektigini de hesaplayabilmelidir. Çünkü eger dokumasi gevsek olursa yuva hemen çöker. Ayrica yuvanin son halini zihninde canlandirabilmelidir ki, duvarlarin ne zaman kavislenecegine veya disari dogru çikinti verilecegine karar versin.
Girisi dokuduktan sonra yuvanin duvarlarini dokumaya baslar. Bunun için bas asagi durur ve içeriden çalismaya devam eder. Gagasiyla bir lifi digerinin altina sokar ve sonra hassas bir sekilde disarida kalan ucunu tutar ve sikica çeker. Böylece son derece muntazam bir dokuma olusturur.
Görüldügü gibi, dokumaci kus yuvasini yaparken hep birkaç asama sonrasini hesaplayarak hareket etmektedir. Önce yuvasi için en uygun malzemeyi toplar, yuvayi dokumaya rastgele bir yerden baslamaz. Önce girisi olusturur ve oradan duvarlara devam eder. Dokumaci kuslarin bu becerilere, tesadüfen, bilinçsizce sahip olduklarini iddia etmek elbette ki imkansizdir. Bu kuslarin, kendi baslarina, bu derece karmasik yapilara sahip yuvalar insa etmeleri tesadüflerle açiklanamaz. Dokumaci kuslarin da tüm canlilar gibi Allah'in ilhami ile hareket ettikleri, akil ve vicdan sahibi her insanin kolaylikla görebilecegi apaçik bir gerçektir.