emeyİne o gÜzel yÜreyİne saĞlik nurum Çok gÜzeller
emeyİne o gÜzel yÜreyİne saĞlik nurum Çok gÜzeller
Mecnun MisaliLeylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ DeğilMevlâ’dır Hep…
Sağol canım benim seninde beğenen güzel yüreğine sağlık teşekkür ederim...
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...
ellerine o güzel yüreyine sağlık nurum tşk ederim çok güzeller
Mecnun MisaliLeylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ DeğilMevlâ’dır Hep…
Rica ederim zümrücüğüm canım ben teşekkür ederim...
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...
emeğine sağlık kardeşim"ALLAH C.C.razı olsun..
"RABBİM"cümlemizi"EFENDİMİZ(S. A.V.)in sancağı altında haşreylesin.amin.
dua ile....
Amin...Amin..Amin...
Sağolun abiciğim Rabbim cümlemizden razı olsun inş...
Dua ile...
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...
***Peygamber efendimizi (aleyhissalatü vesselam) rüyada görmek büyük bir nimettir.
Hadis-i Şerife "Beni rüyada gören elbette cehenneme girmeyecektir" buyurulmuştur.
Peygamber efendimizi rüyada nasıl göreceğimizi de yine kendisi haber vermektedir:
"Bir kimse beni rüyada görmek isterse,Cuma gecesi 2 rekat namaz kılsın. Bu namazın her rekatında 1 Fatiha ve 15 İhlas okusun.Namazı bitirince 100 kere salavat-şerife getirsin.Eğer o gece rüyasında görmezse buna her Cuma devam etsin.Ancak abdestli olarak kıbleye karşı,edeple yatması gerekir. eğer bir kimse bu dua ve namazla meşgul olsa da rüyasında beni görmezse;
"Hak Teala hazretleri o kimsenin bütün geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladıktan sonra on iki bin kere Kur'an-ı Kerim hatmetmiş gibi ona sevap yazılır. Ayrıca kıyamet susuzluğu ve açlığı ondan kaldırılır. Ne kadar üzüntü ve kederi de varsa onlar da üzerinden kaldırılır.Ölüm anında ruhunu teslim etmesi kolay olur.O yıl içinde ölürse şehit olur. Ne kadar hacet dilerse hepsi kabul edilir.Ne kadar borcu varsa hepsini ödemesi nasip olur.Darlık ve sıkıntı görmez. Rıdvan aleyhisselam ona kendi eliyle cennet şurubu içirmedikçe ve beni ten gözüyle görmedikçe ölmez..."
Allahü Teala Silsile-i Âliyye büyükleri hürmetine bizleri bu büyük müjdeye kavuşanlardan olmak ile şereflendirsin.Amin
Yalvaralım O mühür sahibine...Ve O'ndan yardım isteyelim...
Bir selam verelim...Bir salâvat getirelim...
Bir gönül rızası alalım...Bir cümle yazalım...
Ve ne yaparsak, Allah için yapalım...
Bir gül yetiştirelim...Bir gece olalım ...
Bir gündüz çağıralım...Bir kandil yakalım...
Bir mum ışığı olalım...Bir düş kuralım...
Bir mecnun çağıralım Bir Bilal olalım...
Ve göğsümüzde taş yeşertelim...
Bir Sümeyye olalım...
Ve kalbimizde ağırlayalım ,acımasız mızrakları...
Bir Filistin''li olalım...Bir tankın altına yatalım...
Bir Çeçen olalım...Sevdamıza koşalım...
Ve ölümü sevelim...
Ve biz,
Müslüman olduğumuzu UNUTMAYALIM
Seni çok Özledim Annem
Bir Gece
Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın ondördü; bir öksüz çıkıverdi!
Lakin, o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabii,
Bir kerre, zuhut ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kerre de, ma'mure-i dünya, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin,
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi
Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sum,
Bır hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Alemlere, rahmetti, evet şer'-i mübini,
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyun ona cemiyetti, medyun ona ferdi.
Medyundur o mas'uma bütün bir beşeriyyet...
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret.
Mehmet Akif Ersoy
_________________
Seni çok Özledim Annem
Günâhı olan mü’minlerin günâhlarının affedilmesi, günâhı olmayanların da daha büyük derecelere erişmeleri için Peygamberle sâlih kulların Allahü teâlâya yalvarıp, aracı olmalarına şefâ’at denir... Kıyâmet günü önce Peygamberler, sonra sâlih kullar, yâni evliyâ, Allahü teâlânın izni ile, günâhı çok olan mü’minlere şefâ’at edecektir. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Ümmetimden büyük günâhları olanlara şefâ’at edeceğim.)
Şefâ’at haktır. Tövbesiz ölen mü’minlerin küçük ve büyük günâhlarının affedilmesi için, kıyâmet günü her Peygamber şefâ’at edecektir. Sonra şehidler, sonra sâlihler, sonra Kur’ân-ı kerîmi tecvîd ile teganni etmeden ve Allah rızâsı için okuyan hâfızlar ve küçük çocuklar şefâ’at ederler.
Kur’ân-ı kerîmde birçok âyet-i kerîmeler, şefâ’at etmek için, izin verileceğini, kâfirlere ise şefâ’at edilmeyeceğini bildirmektedir.
Günâhkâr mü’minlerden bir kısmı Cehenneme girmeyi hak ettikleri zaman, Peygamberlerin, sıddîkların, âlimlerin, sâlihlerin ve kendi katında manevî değeri olan her zâtın, şefâ’atini, Allahü teâlâ kabûl eder. Bu gibiler de, kendi ailelerine, yakınlarına, dostlarına, tanıdıklarına şefâ’at ederler.
İlk şefâ’at eden...
Peygamber efendimiz âhirette, herkesten önce şefâ’at edecektir. Kalabalıkta ümmetini nasıl tanıyacağı suâl edildiğinde Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
(Ümmetimin abdest âzâları nûrlu, parlak olduğu için, kıyâmet günü mahşer halkı arasında onları kolay tanırım. Halbuki diğer Peygamberlerin ümmetleri böyle değildir.)
Şefâ’at beş yerde olacaktır:
1- Mahşerin şiddet ve izdihamından kurtulmak için:
Kıyâmet günü, mahşer yerinde, fevkalâde çok hararet ve çeşitli sıkıntılara mâruz kalan günâhkârlar, feryat ederek, hesâbın bir an önce yapılmasını isteyeceklerdir. Bunun için şefâ’at olunacaktır.
Kıyâmetin dehşetinden şaşıran halk, Âdem aleyhisselâma giderek kendilerine şefâ’at etmelerini isterler. Âdem aleyhisselâm da özür beyân ederek diğer Peygamberlere gönderir. Gittikleri her Peygamber bir özür beyân eder. Sonunda Peygamber efendimize gelirler. Resulullah efendimiz Allahü teâlâdan mahşer halkı için, şefâ’at talebinde bulunur. Allahü teâlâ da, (Sana va’dettim, istediğin kadar şefâ’at edeceksin. İlk ve genel şefâ’at senindir) buyurur.
2- Bir kısım mü’mini hesapsız Cennete sokmak için:
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Ümmetimden yetmiş bin kişi hesapsız Cennete girecektir. Bu yetmiş bin kişiden her birinin yanında, yetmiş bin kişi daha olacaktır. Bunların yüzleri, ayın ondördüncü gecesinde parladığı gibi parlayacaktır.)
3- Hesaptan sonra günâhı çok olan mü’minlerin, Sırat’tan Cehenneme düşmemeleri, Cehennem azâbından korunmaları için şefâ’at olunacaktır.
4- Cehenneme girmiş olanları oradan çıkarmak için şefâ’at olunacaktır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Bir Cennetlik, Cehenneme doğru bakınca, gözü birisine ilişir. O adam, “beni tanıdın mı?” diye sorunca, “Hayır, tanımadım. Sen kimsin?” diye cevap verir. Adam, “falan vakitte sen, benden su istemiş, ben de sana vermiştim. İşte ben, o kimseyim” deyince, Cennetlik, “Evet, hatırladım” der. Cehennemlik, “Ne olur, sen de benim hakkımda şefâ’at et!” der. Cennetlik, durumu Allahü teâlâya arzeder ve “beni, bu adama şefâ’atçi kıl” der. Allahü teala da adamın Cehennemden çıkarılmasını emreder ve çıkarılır.)
Bu gibi şefâ’atler, son nefeste îmânla ölen günâhkârlara yapılır.
5- Cennette derecelerin yükselmesi için şefâ’at olur.
Cennette herkesin derecesi, makâmı, îmânı ve amellerinin miktarınca olacaktır. Cennettekilerin derecelerinin yükselmesi için şefâ’at olunacaktır.
Hattâ bazı âlimlere göre, güzel ahlâkı bulunan ve insanlara faydası dokunmuş olan gayr-i müslimlerin azâblarının hafifletilmesi için de şefâ’at edilecektir. Ne büyük lütûf, ne büyük ihsân...
İnanmayan mahrum kalır!
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Kıyâmet günü, ben Peygamberlerin imâmı ve şefâ’at sahibiyim. Bunu iftihar için değil, ni’metin izhârı için söylüyorum.)
(Her Peygamberin makbûl bir duâsı vardır. Ben duâmı âhirette ümmetime şefâ’at için bıraktım.)
(Eshâbıma dil uzatanlardan başka herkese şefâ’at edebilirim.)
(Kıyâmet günü, mezardan en önce çıkan ve en önce şefâ’at eden ben olacağım.)
(Şefâ’atime inanmayan, ona kavuşamaz.)
(Kabrimi ziyâret eden kimseye şefâ’at etmem vâcib oldu.)
(Ümmetimden, Ehl-i beytimi sevenlere şefâ’at edeceğim.)
Seni çok Özledim Annem