2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Müslümana Güzel Konuşmak Yakışır..

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Müslümana Güzel Konuşmak Yakışır..

    Güzel söz söylemek denince akla ilk önce iltifat etmek, sevgiyi dile getirmek ya da umut veren konuşmalar yapmak gibi şeyler geliyor.

    Oysa Allah’ın Kur’an’da bizlere öğrettiği güzel söz, her ne kadar bu sayılanları içine alsa da, çok daha farklı ve geniş bir anlam içerir. Allah güzel sözü bizlere
    “Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve ‘Gerçekten ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet Sûresi, 33) ayetiyle tarif eder. Yani asıl güzel söz insanları Allah’a çağıran, Kur’an’a uymaya davet eden sözdür. Güzel sözü söyleyen, yani Allah’a çağıranlar ise yalnızca iman edenlerdir. İnsanlara karşı iyi muamele ve güzel söz söyleme İslam’ın prensiplerindendir. Güzel söz: Gönül alan, onur kırmayan, hak ve doğruyu gösteren bütün sözlerdir. Sözlerin en güzeli, insanları hakka, doğruya, olgunluğa, insanca yaşamaya sevk eden Allah’ın kelamıdır.“Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitab’ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir.” (Zümer/23) Sözlerin en güzeli olan Allah’ın kelamını ümmetine tebliğ eden Hz. Peygamber (sas) de birçok hadislerinde insanlara karşı güzel söz söylemeyi emir ve tavsiye etmiş ve bizzat kendisi de hayatı boyunca kaba sözden sakınmış; şahsına hakaret eden insanlara bile; “Allah’ım onlara hidayet et. Çünkü onlar gerçeği bilmiyorlar.” diyerek duada bulunmuş ve yumuşak, güzel muamele etmiştir.

    Müslüman elinden ve dilinden zarar görülmeyen insandır; başkalarına dil uzatmak, lanet etmek, kötü iş yapmak ve kötü söz söylemek Müslüman’a yakışmayan hallerdir. Mümin dil uzatıcı değildir, lanet okuyucu değildir, kötü iş yapan, kötü söz söyleyen değildir.

    Allah’ın dinini anlatmak, Kur’an ile öğüt vermek, iyiliği emredip kötülükten men etmek, Allah’ın ayetlerini hatırlatmak; bunların hepsi birer çağrıdır ve bir insana söylenebilecek en hayırlı, en güzel sözlerdir.

    Müminlerin insanları Kur’an ahlâkına yönelten bu sözleri, doğrudan karşılarındaki kişiyi hoşnut etmeye yönelik olmadığı gibi, herhangi bir menfaate yönelik de değildir. Tüm bu sözlerin tek bir hedefi vardır; Allah’ı razı etmek ve karşıdaki kişinin de Allah’ın razı olacağı ahlâkta bir insan olmasına vesile olmak... Hedef bu olunca Allah’ı zikretmek, güzel ahlâkı anlatmak ve ahireti kazanmaya çağırmak gibi, kimi zaman kişiye eksik olduğu yönlerde öğüt vermek, Kur’an ayetleri doğrultusunda hatalarını eleştirmek, korkup sakınmasını hatırlatmak da aynı şekilde güzel sözdür.

    Bir söz bir insanın hayatını değiştirebilir. Cehenneme doğru yuvarlanmaktayken, elinden tutup cennet muştuluları arasına sokabilir. Günahlar içinde kaybolup gitmiş, “Artık bu iflah olmaz” sandığınız insanlar bile bir güzel söz, bir tatlı dil ile hakikat ışığını bulabilir. Ve siz “Adam sen de..” demeyip de birkaç saniyenizi alacak güzel bir söz söyleyerek dünyalara değer bir sevaba erişebilirsiniz.

    Bir kişinin size Kur’an ile öğüt vermesi, hataya düşebileceğiniz bir tavra karşı sizi uyarması ya da Allah’ın rızasına yönelik hatırlatmalarda bulunması size söylenebilecek en güzel, en hayırlı ve en hikmetli sözlerdir. O anda hatalarınızı düzeltmenin ne kadar hayati önemde olduğuna samimi olarak kanaat getirdiğiniz için her türlü öğüde açık olursunuz. Daha duyduğunuz anda sizin hayrınız için söylenen bu sözlere can u gönülden uyar, karşınızdaki kişiye ise bu yaptıkları nedeniyle çok büyük bir minnettarlık duyar ve hatta ondan size yeni öğütler vermesini talep edersiniz.

    Dünya hayatında Allah’a çağıran, Kur’an ahlâkını yaşamayı hatırlatan her söz kaçırılmaması gereken fırsatlardandır. Dünyada henüz vakit varken Kur’an ahlâkının yaşanması için verilen her öğüt, hayra ve iyiliğe yönelik her çağrı ve hesap gününe karşı yapılan her uyarı, insanların azaptan korunmasına ve cenneti kazanmasına vesile olacaktır:
    Allah (cc), “... Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak bulunduracağız.” (Meryem Sûresi, 68) ve “Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.” (Meryem Sûresi, 72) ayetleriyle, tüm insanların her an cehennemle yüz yüze gelebileceğini ve ancak iman edenlerin cehennemden kurtarılacağını haber vermiştir.

    Evet, çocuklar, gençler ve yaşlılar olarak, okulda, mahallede, evde ve işyerlerinde güzel konuşmak, güzel şeylerden bahsedip, boş sözlerden uzak durmak karakterimiz haline gelmeli.

    GÜZEL SÖZLE KARŞILIK VER!
    “Rahman’ın kulları yeryüzünde mütevazı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak sözle karşılık verirler.” (Zümer, 63)

    BOŞ SÖZE YÜZ ÇEVİRİN!
    “Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. ‘Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz.’ derler.” (Kasas, 55)

    alıntı

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.004, Level: 55
    Points: 7.004, Level: 55
    Level completed: 27%,
    Points required for next Level: 146
    Level completed: 27%, Points required for next Level: 146
    Overall activity: 16,7%
    Overall activity: 16,7%
    Achievements
    kuzat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Nov 2010
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    904
    Points
    7.004
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart

    Konuşma Adabı

    Düşünmek ve konuşmak insanı diğer canlılardan ayıran en mühim vasıftır. Aralarındaki alâka sebebiyle konuşma, sahibinin aklî seviyesini ve fikir yapısını gösteren pürüzsüz bir ayna gibidir. Dolayısıyla insanı insan yapan dilidir. İslâm, mü’minlerin söz disiplinine sahip olmalarını istemiş ve bu sahada pek çok esaslar koymuştur.

    Bir mü’min de her şeyden önce besmele çekerek ve Allah’a hamdederek konuşmaya başlamalıdır. Böyle başlanmayan her mühim iş bereketsizdir.


    (Ebû Dâvûd, Edeb 18; İbn Mâce, Nikâh 19)

    Allah’ı zikretmeksizin çok konuşmak da kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimseler.


    (Tirmizî, Zühd 62)


    Taşlıcalı Yahyâ’nın dediği gibi: Ehl-i dillerde bu mesel anılur
    Kim ki çok söyler çok yanılur.İnsan doğru konuşmalı, yalan söz ve yalan haberden şiddetle sakınmalıdır.


    (el-Ahzâb, 70)

    Yalan, gıybet, küfür, alay gibi dil ile işlenen günahlardan uzak durmalıdır. Bilmediği konularda konuşmamalıdır. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur.


    (el-İsrâ, 36)

    İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen de dillerinin ürettiklerinden başka bir şey değildir.


    (Tirmizî, Îmân 8.)


    Mü’min; insanları kötüleyen, lânetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse olmamalıdır.

    (Tirmizî, Birr 48; Ahmed, I, 405, 416)

    Kimsenin sözünü kesmemelidir. Rasûlullah (s.a.v), “En faziletli kimdir?” sorusuna; “Dilinden ve elinden müslümanların emniyette olduğu kimsedir” cevabını vermiştir.


    (Buhârî, İmân, 4-5)


    İnsan, konuştuğu her sözden sorumludur. Âyette; “İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın” buyrulur.


    (Kaf, 18)

    Konuşurken kelimelere ve ifade tarzına dikkat etmelidir. Sözü iyice ölçüp biçtikten sonra söylemelidir. Atalarımız “Kırk defa ölç, bir defa biç!” demişlerdir. Kullanılan yersiz bir kelime, bütün müsbet düşünce ve gayretleri boşa çıkarabilir. Fahr-i Kâinât Efendimiz şöyle buyurur: “Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.”


    (Buhârî, Rikâk, 23)


    “Bedende hiçbir uzuv yoktur ki Allah’a dilin lüzumsuz ve çirkin konuşmalarından şikayet etmesin!”

    (Heysemî, 302)

    Müslüman, özür dilemek zorunda kalacağı bir sözü söylememelidir.


    (İbn-i Mâce, Zühd, 15)

    Hep güzel söz söylemelidir. Cenâb-ı Hak;“Kullarıma söyle, en güzel sözü söylesinler!” buyurur.


    (el-İsrâ 17/53)

    Güzel bir söz sadaka yerine geçer ve insan onunla da cehennemden korunabilir.


    (Müslim, Zekât, 68)


    Yerinde ve zamanında söz söylemelidir. Meşhûrî’nin dediği gibi; “Âkilân tâ söz mahallin bulmadıkça söylemez!” Lüzumsuz sözlerle meşgul olmak fâsıklık ve dalâlet olarak nitelendirilmektedir.


    (Lokmân, 6; el-Mü’minûn, 3)

    Bilgiçlik taslama ve kendini başkalarına üstün gösterme niyetiyle yapmacık konuşmalarda bulunmak veya insanların anlayamadıkları kelimelerle onlara hitap etmek şiddetle yasaklanmıştır.


    (Ebû Dâvûd, Edeb, 94)

    Boş ve bâtıl mânalar ihtiva eden zorlama şiirimsilik ve secili konuşma da hoş görülmemiştir.İki kişinin, yanlarında bulunan üçüncü kişiyi dışlayarak aralarında fısıldaşmaları yasaklanmıştır. Rasûl-i Ekrem Efendimiz; “böyle bir tavrın, yalnız kalan kimsenin üzülmesine sebep olabileceğini” belirtmektedir.


    (Buhârî, İsti’zân, 47)

    Gelecekle ilgili konuşurken “İnşaAllâh” demek, konuşma ile alâkalı bir diğer edeb kâidesidir.


    (el-Kehf 18/23-24)


    Kadınlar, erkeklerle konuşurken yumuşak, cilveli ve çekici bir tarzda konuşmamalı ki kalbinde hastalık bulunan kimse tamah etmesin, fesâda sürüklenmesin.

    (el-Ahzâb, 32)

    Konuşma ve tavırlarda erkeklerin kadınlara, kadınların erkeklere benzemeye çalışması da haram kılınmıştır.Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylemeli veya susmalıdır.


    (Müslim, Îmân 77)


    Hatta yerine göre konuşmanın ve susmanın eşit bir durum arzetmesi halinde, susmak sünnettir. Çünkü mübah bir söz bile bazen haram veya mekruh bir durumla neticelenebilir.Nasihat eden bir kimse, belli bir şahsı hedef almamalı, tıpkı Peygamber Efendimiz’in yaptığı gibi umumî konuşmalıdır.

    Hâsılı Rasûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurur:“Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.”


    (Buhârî, Rikâk, 23)


    Ebedî Saâdet Rehberimiz Hz. Muhammed Mustafâ (s.a.v) Nasıl Konuşurdu? Zarûret olmaksızın ve sevâbını umduğu meseleler hâricinde konuşmazdı. Konuşması Müslümanlara faydalı olacak, onları birbirine ısındıracak, aralarındaki tefrikayı ve soğukluğu giderecekse konuşurdu. Konuşma hâlinin zikir olmasına dikkat ederdi. Yüksek sesle konuştuğu asla görülmezdi. Kısa ve özlü konuşur, sözü lüzumsuz yere uzatmazdı. Şakalaşırdı; fakat haktan başka bir şey söylemezdi. Konuşması son derece tatlı ve gönül okşayıcı, kelimeleri net, ne fazla ne de eksik idi. Tane tane konuşur, her cümlesi dinleyenler tarafından rahatça anlaşılırdı. O, vurgulamak istediği bir sözü üç defa tekrarlardı. Biriyle konuştuğunda, yalnız başıyla değil bütün vücuduyla ona yönelirdi.

    Selam ve Duâ ile…!

    Rate this:
    "Evliyanın kılıcı kınında değildir. Kimseyi kesmezler ama üzerlerine giden kesilir"



Benzer Konular

  1. Sana En çok Ne Yakışır...
    By Reyhani in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 03.11.09, 11:13
  2. Aşure günü 10 Müslümana selam
    By SiLa in forum Selamlaşmak ve Önemi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.10.08, 12:15
  3. Müslüman müslümana kafir derse...
    By Konyevi Nisa in forum Hadis Bahçesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.10.08, 12:59
  4. Gençlere “haya” yakışır
    By Reyhani in forum Sohbet & muhabbet
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.10.08, 22:20

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •