Namaz için ağlanır mı?![]()
Namaz için ağlanırmı?
Yıllar önce bir otobüsle yolculuk ederken sabah namazının vakti girmişti Her yolculukta yaşadığım “namaz sancısı” her yanımı öylesine kaplamıştı kiuyuyamıyordum Şoför bir türlü mola vermiyor
vakit gittikçe daralıyordu
Birlikte yolculuk ettiğimiz arkadaşıma yöneldim:
— Namaz geçmek üzere Ben şoföre namaz için ricada bulunacağım Durmazsa ineceğimdedim Kaşlarını çattı
alaycı bir ifadeyle:
— Ya sen aklını mı kaçırdındedi
Şaşırdımüzüldüm
kırıldım Namazlarını kılan bir kimseydi o Gerçekten ben aklımı mı kaçırmıştım? Otobüste mışıl mışıl uyuyup
Rabbimi düşünmeden oturmalı mıydım?
Kendimi sorguladım Sabah namazını bu kadar düşünmekte haksız mıydım?
Oysa bir gece dayısına misafir olan babamsabah hıçkırık sesleriyle uyanıyor Dayısının oğlu çocuk gibi gözyaşı döküyor Sebebini sorduğunda aldığı cevap ilginç:
— Sabah namazına kalkamadık Baksanagüneş doğmuş; onun için ağlıyorum
Evetnamaz için ağlanır
namaz için akıl kaçırılır
ona can ve canan feda edilir Ne yazık ki
şimdi bu gerçek tam anlaşılmıyor
Öyle bir çağda yaşıyoruz kisabah namazını düşünmek “delilik”
kalkamayınca ağlamak “gariplik” olabiliyor! Gerçekten sabah namazını kaçırınca üzülmemiz gerekmez mi?
“İmandan sonra en büyük ve en mühim mesele olan namaz”ın bir vakti geçirilince hiçbir şey olmamış gibi normal mi karşılamalıyız?
Sabaha kadar dünya kupası maçlarını izlemek mantıklıama Kur’an’da en fazla emredilen ibadet olan namazı düşünmek gereksiz mi? Oysa sabah uyanamadığı için üniversite sınavını kaçıran bir genç
üzüntüsünden
kahrından
yeri göğü yıkabiliyor
PekiPeygamberimizin (sav)
iki ayrı hadiste
“Dünya ve içindekilerden hayırlıdır” dediği sabah namazının sünneti ve farzı
bir maç kadar önemli değil mi? Dünya ve içindeki tüm hazinelerden daha değerli olan sabah namazı
bir üniversite imtihanı kadar ehemmiyet taşımıyor mu?
Bir ankete göreülkemizde namaz kılanların oranı yüzde 25
kılmayanlar ise yüzde 75 Beş vakit namaz kılan mü’minler içinde
haftada
ayda veya birkaç ayda bir namazını kaçıranların sayısı oldukça fazla ysa sabah namazı ve tüm farz namazlar
başta Peygamberimiz (sav) ve onun güzide ashabının üzerinde titrediği muhteşem bir ibadettir Bir mü’min namazını kaçırdığında “aklını kaçırmış gibi” deli divane olmalı
dünyası kararmalı
yemek yiyecek bir iştah bulamamalı
kendini cezalandırmalıdır
Ve hepsinden önemlisinamazı kaçırmayı kesinlikle “sıradan” bir olay gibi görmemeli
“olabilir” kabul etmemeli; nefsine
gaşetine
uykusuna isyan etmelidir Hemen
“Nerede hata ettim? Hangi tedbiri almalıyım ki
bir daha bu acıklı azaba düşmeyeyim?” diyerek çözüm arayışına girmeli
çözümü bulmalı ve derhal uygulamalıdır
Çünkü söz konusu olan çocuk oyuncağı değilbasit bir hadise değil
üç günlük dünya hayatını ilgilendiren bir mesele değil Sözünü ettiğimiz; bizim
kâinatın ve her şeyin Sahibi
Sultanı
Yaratıcısı olan Allah’ın huzuruna girme; Onun dergâhında secdeye kapanma; canımız
cananımız
biricik varlığımız
sevenimiz
sevgilimiz olan Zât-ı Zülcelâle ibadet etme meselesidir
Dünyada hiçbir şey bundan daha mühimdaha lüzumlu
daha sevimli
daha vazgeçilmez olamaz Eğer burada bir eksiğimiz varsa
hata bizdedir Kulu olmakla iftihar ettiğimiz Rabbimiz bizden namaza karşı umursamazlık
vurdumduymazlık istemiyor Ümmeti olmakla şereflendiğimiz sevgili Peygamberimiz (sav)
bize ihmalkârlığı değil
aksine hassasiyeti emrediyor
Namaz konusunda nasıl bir durumda olursak olalımister onu haftada bir
ister yılda bir
hatta birkaç yılda bir kaçırıyor olalım; yeni bir ubudiyet şuuruyla donanmak
yeni bir cehd ve gayret kılıcını kuşanmak
yeni bir tebliğ ve ikaz harekâtı başlatmak durumundayız
Cemil Tokpınar
Araştırmacı - Yazar