Nuruyla bütün gönlümü fetheyleyen üstad!
Gönlüm seni, kudsî heyecanlarla eder yâd.

İlhâmıma can geldi berâet haberinle,
Mü’minleri şâdeyleyen ulvî zaferinle.

Sıyrıldı ufuklardan o kasvetli bulutlar;
Göklerde melekler, bu büyük bayramı kutlar.

Milyonların imanını kurtardı cihâdın;
Par par yanar imanlı gönüllerdeki yâdın.

Coşturmada imanları, binlerle vecizen,
Tarihini kudsî heyecanlarla süzerken.

İlhâmımı mestetti tecellâ-yı cemâlin;
“Fâtih” gibi rehberleri andırmada hâlin.

Dağlar gibi sarsılmadın, en korkulu günlerde,
Her ânı ölümler dolu tazyikin önünde.

Dünyalara dehşet salıyor, sendeki iman;
Sarsılmayan imanına düşman bile hayran.

Rehber sana zîra, “Yüce Peygamberimiz”dir.
Ölmez eserin: Gençliğe gösterdiğin izdir.

Kur’ân-ı Kerimin ezelî feyzine erdin;
İnsanlığa, iman ve kemâl dersini verdin.

Ey başlara cennetlerin ufkundan inen tâc!
Âlem senin irfânına, irşâdına muhtaç.

Derya gibi nurlar taşıyor her eserinden;
“Allah”a giden Nurcuların rehberisin sen!

Milyonları derya gibi coşturmada “Sözler”;
Cennetteki âlemleri seyretmede gözler.

Hikmet dolu her cümlede, Kur’ân’daki nur var;
Her lem’ada, bin bir güneşin huzmesi çağlar.

“Nur Yolcusu” insanlığa örnek olacaktır.
Kudsî heyecanlarla, gönüller dolacaktır.

Mefkûresi, günden güne erdikçe kemâle;
Gark olmada iç âlemi, en tatlı visâle.

Coştukça denizler gibi kalbindeki iman;
Bin ders-i hakikat veriyor ruhuna Kur’ân.

Âzâdedir İslâmı saran tehlikelerden;
Dâvâsı temiz çünkü siyasî lekelerden.

Her hamlesinin kuvve-i kudsiyesi vardır;
Vicdanları mesteyleyen ulvî sesi vardır.

Aşkın ezelî sırrına erdikçe gönüller;
Yer yer donatır ufkunu sevda dolu renkler.

Bir ülkeyi baştan başa fetheyledin ey Nûr!
Nurun olacaktır, bütün insanlığa düstur.

Kur’ân seni te’yid ediyor mucizelerle;
Ey şanlı gönül fâtihi hiç durmadan ilerle!

Târih-i hayatın doludur hârikalarla;
Hiç sönmeden âlemde güneşler gibi parla!

Manzûme-i şemsiyeyi temsil ediyorsun;
Heybetli fezâlarda hız almış gidiyorsun!

İmanlı nesiller, seni tâkip edecektir;
Yıllarca, asırlarca peşinden gidecektir.

Tarihi aşarken sen o iman dolu hızla,
Milyonları aşmış bütün evlâdlarınızla;

Birden açılır ruhuma esrarlı bir âlem,
Vasfeyleyemez aşkımı, şi’rimdeki nâlem...