Rasullullah Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:'' Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terkedince şöyle bir ses gelir: 'Sen mi dünyayı bıraktın, yoksa dünyamı seni ?
Sen mi dünyayı topladın,yoksa dünya mı seni toparladı?

Sen mi dünyayı öldürdün,yoksa dünyamı seni?
Yıkanmak üzere teneşire konulduğuzaman 3 defa üstüste şöyle bir ses gelir:

'Kuvvetli bir bedenin vardı. Onu bu derece zayıf düşüren nedir?
Çok tatlı bir dilin vardı. Güzel güzel konuşuyordun. Şimdi seni kim susturdu?

Kaç tane çok sevdiğin dünya dostların vardı. Hani, şimdi onlar neredeler; seni niçin böyle yanlız bıraktılar?
Kefene sarıldığı zaman şöyle bir ses gelir: Harçlıksız, azıksız uzun yola çıkılır mı?

Geri dönülmeyecek çok uzun bir yola çıktığını biliyormusun? Yılan çıyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi ?
Tabut içine yerleştirilince şöyle bir ses gelir:
Ey ahiret yolcusu! Eğer Allah'ın rızasını kazandın da bu yola cıktıysan müjdeler olsun sana ! Yok eğer O'nun öfkesini kazandın da öyle bu yola cıktıysan yazıklar olsun sana !'

Tabut kabrin kenarına konduğunda bir ses gelir:
Ey insanoğlu ! Dünyadayken şimdi yerleşeceğin bu kabir evin için ne hazırlık yaptın ? Bu karanlık yer için ışık getirdin mi?
Yataklar beğenmeyen sen , bu çıplak halinle burada nasıl yatacaksın ?

Kabre yerleştirilince yine bir ses gelir :
Ey insanoğlu ! Üzerimde güler, eğlenirdin. Şimdiyse karnımda ağlıyorsun , üzerimde bülbüller gibi konuşuyordun. Şimdiyse karnımda susuyorsun !

Defin işi bitip halk kabristanı terkederek ayrıldıktan sonra Yüce Allah'tan bir nida gelir : 'Ey benim kulum! Yanlız kaldın. Seni bu karanlık yerde eşin dostun terkedip gittiler. Halbuki bunlar senin yakınların ve dostlarındılar . bu duruma gelmemen için hiçbirisinin faydası olmadı . Sen ise benim emirlerime hep karşı geliyordun .

Yapılan öğütleri dinlemiyordun . Şimdi gerçeklerle yüzyüzesin. Seni bu karanlık yerde yanlız başına bırakmak benim şanıma yakışmaz.
İzzet'im ve Celal'im hakkı için ben de sana şevfkatle,rahmetle muammelede bulunacağım Şimdi sana ana-babanın evladına olan şefkat ve merhamet götereceğim.

Seni memnun kılacağım ! deyip kabri cennet bahçelerinden bir bahçe haline dönüştürür ve içerisini kıyamete kadar kendisine arkadaşlık edecek huriler ve gılmanlarla doldurur.
Kıyamete kadar birlikte cennet nimetlerinden faydalanırlar:' Ey insanoğlu!

Seni karşılıksız yoktan yaratan Yüce Allah'ının büyüklüğüne, şefkat ve merhametine bak . O ne büyük Sultan Sultanı 'dır ki , böyle günahkar kullarının suçunu bağışlar ve o ne derece merhametli bir Allah'tır ki,her gün binlerce defa kullarını ayıplarını görüp örter .

Kimsenin ayıbını yüzüne vürmaz. Öyleyse O, şanına yakışanı yapmaktadır . Bize düşen de kula yakışan şeyleri yapmaktır.
Kulluk mevkii, hizmet mevkiidir . Yüce Allah'a hizmet

Yaratan'ın hatırı için yarattıklarına hizmet .Allahım! Son nefesimizi kulluk hizmetinde solumayı nasip ve müyesser eyle!

AMİN AMİNN İNŞAALAH