“ Sema ve zemini rızkınıa iki hazine gibi müheyya edip oradan yağmuru buradan hububatı çıkaran kimdir?



ALLAH’tan başka koca sema ve denizi iki muti hazinedar hükmüne kimse getirebilir mi?



Öyle ise, şükür ona münhasırdır.”

“Sizin âzalarınız içinde en kıymetdar göz ve kulaklarınızın maliki kimdir? Hangi tezgah ve dükkandan aldınız?



Bu lâtif kıymetdar göz ve kulağı verecek ancak Rabbinizdir. Sizi îcad edip terbiye eden O’dur ki: Bunları size vermiştir.



Öyle is, yalnız Rab O’dur. Mabud da o olabilir.”



“Ölmüş yeri ihya edip yüzbinler ölmüş taifeleri ihya eden kimdir. Hak’tan başka ve bütün kainatın Hâlikından başka şu işi kim yapabilir? Elbette O yapar. O ihya eder.



Madem Hak’dır. Hukuku zâyi atmiyecektir. Sizi bir mahkeme-i kübrâya gönderecektir. Yeri ihya ettiği gibi sizi de ihya edecektir.



“ Bu azim kâinatı bir saray gibi, bir şehir gibi kemal-i intizamla idare edip tedbirini gören ALLAH’tan başka kim olabilir?



Madem ALLAH’tan başka olamaz, koca kainatı bütün ecramiyle gayet kolay idare eden kudret, o derece kusursuz, n,hayetsizdir ki hiçbir şerik ve iştirake ve muavenet ve yardıma ihtiyacı olamaz. Koca kâinatı idare eden, küçük mahlukatı başka ellere bırakmaz.



Demek, ister istemez “ALLAH” diyeceksiniz.”



Risale-i Nur Külliyatından



Cennete çok ağaç dikin. Çünkü onun suyu tatlı, toprağı güzeldir.( yani verimi çoktur. Çok sevap meyvesi alınır.) Cennetin ağaçlarından biri olan “ La Havle Vela Kuvvete İlla Billah” cümlesini çok söyleyin.



Taberani