***
DIŞARDA
Points: 60.713, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


İstikâmet
İSTİKÂMET:
Allahü teâlânın beğendiği, doğru, hak yolda bulunma.
Kim ki hac eder, kötü söz konuşmaz ve istikâmetten ayrılmazsa, annesinden yeni doğmuş gibi, bütün günâhlarından sıyrılır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ-u Ulûmiddîn)
Allahü teâlâ kendisine Hûd sûresinde; "Emr olunduğun gibi istikâmet üzere ol!" buyurunca, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, istikâmetin zorluğuna işâretle; "Beni Hûd sûresi ihtiyarlattı" buyurdu. Yâsîn
sûresinde; "Ey Resûlüm! Sen elbette istikâmet üzeresin" buyurulunca, Resûlullah efendimiz rahatlamışlardır. (Seyyid Tâhâ)
Kıyâmet günü Sırat köprüsünden geçebilmek için
istikâmet üzere bulunmak gerekir. (Muhammed Hâdimî)
İstikâmet, kerâmetin üstündedir. (İmâm-ı Rabbânî)
Lâ ilâhe illallah kelimesini söylemekle kalb düzelir ve o kimsenin hâllerinde ve işlerinde istikâmet hâsıl olur. Zâhirin (bedenin) ve bâtının (kalb ile rûhun)
istikâmeti ele geçince de, sonsuz seâdete kavuşulmuş olur. Zâhirin istikâmette olması demek , dindeki emir ve yasaklara uymaktır. Bâtının, kalb ve rûhun istikâmeti ise, hakîkî îmâna kavuşmaktır. Yüksek hocamız, hakîki îmânı, kalbi Allahü teâlâdan alıkoyan bütün fayda ve zararlardan temizlemektir, diye açıkladılar. (Ya'kûb-i Çerhî)
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...