EVRENİN ÖLÜMÜ VE KIYAMET
OnlarAllah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer
bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O
şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir. (Zümer Suresi
67)
Kıyamet Günü Gerçekleşecek Olaylar
Kıyamet günü Kuran'da haber verildiği üzere"İnsanların
alemlerin Rabbi için kalkacağı gündür." (Mutaffifin Suresi
6). O gün
canlılarla birlikte tüm evrenin yok olduğu dehşetli bir gündür. Bu yokoluş
şimdiye kadar hiçbir yerde görülmemiş olaylar sonucunda gerçekleşecektir. O gün
insanların
hayvanların
var olan herşeyin
kısaca kainatın ölüm günüdür. O gün
Allah'ın yüce kudretinin açıkça görüldüğü ve insanların tümü tarafından idrak edildiği gündür. O gün
inkarcılar için dehşet
korku ve acı dolu bir gündür. O gün
daha önce yaşanmamış bir pişmanlık
korku ve aşağılanmanın hissedileceği gündür.
Kıyamet gününün özellikleri Kuran ayetlerinde çeşitli benzetmelerle ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Bu bölümde Kuran'da kıyamet günü gerçekleşecegi bildirilen olayların genel tasviri yapılıpAllah'ın ayetlerde bildirdiği olayların işaret ettiği manalarının üzerinde durulacaktır. Elbette herşeyin en doğrusunu Allah bilir ve Allah'ın ilmi sonsuzdur. Biz ise her konuda olduğu gibi kıyamet konusunda da yalnızca O'nun bize bildirdiği ve öğrettiği kadarını anlatabiliriz.
Bu bölümde anlatılan olayların hepsinin kaynağı Kuran ayetleridir ve hepsinin gerçekleşeceği kesindir. Tüm tasvirlerin gerçekleşme şeklini de Allah belirlemiştir. Fakat bu olaylar tahmin edilenden çok daha farklı biçimlerde gerçekleşebilir. Bizim kesin olarak bildiğimiz şey Allah'ın vaat ettiği olayların mutlaka yaşanacağıinsanların kıyamet gününde
daha önce hiç karşılaşmadıkları muazzam bir manzara ile karşı karşıya kalacakları ve evrenin içinde barındırdığı tüm canlılarla birlikte tamamen yok olacağıdır. İnsanların ise bütün bunların sebebini öğrenme
bu felaketlerden kaçıp kurtulabilme ya da çözümler arama gibi bir ihtimalleri olmayacaktır. O gün herkesin göreceği gerçek; Allah'ın ve ahiretin varlığıdır.
SUR'A ÜFÜRÜLMESİ
Kıyamet Sur'a Üfürülmesiyle Başlar
Sur'a da üfürülmüştür. İşte butehdidin (gerçekleştiği) gündür. (Kaf Suresi
20)
Sur'a üfürülmesiAllah'ın Kuran'da vaat ettiği kıyamet saatinin artık gelip çattığının haberidir. Bu ses dünya hayatının bitişinin ve ahiretin başlangıcının sesidir. Dünyada kaldığı süre boyunca bu büyük günde göreceklerine karşı haberdar edilen ve vereceği hesap ile uyarılıp korkutulan herkes artık kendilerine vaat edilen gerçekle karşı karşıyadırlar. Hiç beklenmedik bir anda duydukları bu ses daha önce duyulan seslere hiç benzemeyen bir sestir. İnsanlar
kendilerine verilen sürenin son bulduğunu bu işaretten anlayacaklardır. Bu ses
küfre sapanların sonsuza kadar kesintisiz olarak yaşayacakları korku
dehşet ve yılgınlık dolu
zorlu bir günün başladığının habercisidir. Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Çünkü o boruya (sur'a) üfürüldüğü zamanİşte o gün
zorlu bir gündür; kafirler içinse hiç kolay değildir. (Müdessir Suresi
8-10)
Dünya üzerinde var olan düzenin çekici süsüne kanarak ona sımsıkı bağlananlarAllah'ın varlığı ve birliği gerçeğine karşı kördürler. Bütün bunların yaratıcısını
yaratılışını ve bir sona doğru hızla ilerlediğini asla düşünmeden sadece aldandıkları bu görüntü ile sözde mutlu olur
yetinirler. Oysa onları yanıltan bu kusursuz düzen
herşeyin sahibi olan Allah'ın eseridir. Allah'ın yarattığı bu görkemli sistem
yine onun tek bir emriyle akıllara durgunluk verecek şekilde son bulacaktır. İşte böyle bir gün ile kesin olarak karşılaşmayacakları zannında olanlar
Sur'un sesiyle bu gafletten aniden uyanacaklardır. Ancak bu uyanış faydasızdır
çünkü artık Allah ve ahiret adına birşeyler yapmak için çok geçtir.
Geç kalınmıştırçünkü bazı insanlar bir imtihana tabi oldukları dünya hayatını
ahiretin varlığını umursamadan boş bir çaba uğruna harcamışlardır. Ahirete inanmayan insanların böyle bir anlayışa sahip olabilmelerinin arkasında çok özel bir çaba yatmaktadır. Bu çabanın da mahiyeti ve karşılığı oldukça büyüktür. Temelindeki sebep
dünyadaki bu sınırlı yaşamla tatmin bulmak
daha öncesini veya sonrasını mümkün olduğunca düşünmemektir. Bu anlayış
dünya hayatının geçici zevklerine dalarak ne için yaratıldığını unutmayı da beraberinde getirir. Dolayısıyla
insanların çoğu niye yaşadıklarını
niçin yaratıldıklarını
Yaratanın kendilerinden neler istediğini ve neden ölümün var olduğunu düşünmeden bir ömür geçirirler. Ölüm bildikleri birşeydir
ama ölüm gerçeğinin kendilerine
üzerinde düşünmeleri gereken bu gibi soruları da getireceğinin farkındadırlar. Bunun için mümkün olduğunca bu fikirden uzaklaşmaya bakarlar. Oysa insanın yaratılışının ve dünya üzerindeki kısa yaşamının tek sebebi
yalnızca Allah'a kulluk etmektir. Ölümün yakınlığının
dünya hayatının kısalığının
sahip olduğu ve olmadığı herşeyin sadece imtihanın bir parçası olduğunun farkında olan insanlar
Kuran aracılığıyla insanlara tarif edilmiş olan gerçeklerle de mutlaka karşılaşacaklarının farkındadırlar. Dolayısıyla dünyadaki tek amacın "Allah için yaşamak" olduğunu kavrayabilmişlerdir. Bunu dünyada kavramak insan için büyük bir kazançtır. Böylece aldatıcı bir dünyadan uzaklaşmakta
tek gerçeğe
yani "ahirete" yönelmektedir.
Nefsininyani sadece zevklerinin
şehvetinin peşinden giderek hareket eden bir insanın en büyük isteği
içinde bulunduğu düzenin hep sürmesi
asla son bulmamasıdır. Aslında halinden pek de memnun değildir
çünkü yaşamında sürekli zorluklar ve sıkıntılar vardır. Ama şeytan binbir çeşit oyalama yöntemiyle kendisini aldatmakta
sürekli sıkıntı ve üzüntü çektiği bu yaşamı
sonsuz bir azaba inanmayı reddederek tercih etmektedir. Ancak
bir sabah işe giderken
veya bir gece vakti hırslarını ve beklentilerini ertesi sabaha erteleyip uyumaya hazırlanırken
birdenbire "Sur"un sesini duyan bir insanın ruh hali kuşkusuz çaresiz olacaktır. Sürdürmek istediği düzenin
kendisiyle birlikte son dakikaları gelmiş
bildiği halde inanmayı reddettiği bu muazzam gerçek kendisini aniden yakalamıştır. Hayat boyu kendisini koruyacağını sandığı sahte güçlere sığınmış bir insan için
o an yardım isteyebileceği kimse ya da sığınabileceği hiçbir yer yoktur artık. Çünkü müminler dışında herkes aynı durumdadır
çaresizlik içinde başlarına geleceklere teslim olmuşlar
dünya üzerinde o zamana kadar yaşamış olan tüm insanlar Allah'ın huzurunda toplanmışlardır:
Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler. (Yasin Suresi51)
Sur'un sesi bir inkarcı için "hayatı boyunca kaçıp durduğu gerçeklerle karşılaşma" demek olduğu gibi"artık yaptıklarını telafi imkanının ortadan kalktığı anı" da ifade eder. O an duyulan korku tarifsizdir
daha önce "ne görülmüş
ne duyulmuş" bir dehşet ve panik yaşanmaktadır. Dünyada yapılan tüm hataların bir telafisi olabilir ya da vakit geçtikçe bu hatalar unutulabilir. Ancak herşeyin sonunun geldiğini bildiren bu ses
yapılan hataların telafisi için artık vakit kalmadığının habercisidir. O gün Sur'un sesi
inkarcılara büyük bir korku getirecek ve her kişi karşılaştığı bu gerçeğe boyun eğecektir. Allah bu durumu Kuran'da şöyle haber verir:
Sur'a üfürüleceği günAllah'ın dilediği kimseler dışında
göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri 'boyun bükmüş' olarak O'na gelmişlerdir. (Neml Suresi
87)
Oysa insanların tümüne karşılaştıkları böyle bir günden evvel bu gerçek hatırlatılmıştır. Allah insanlarıhem ayetleriyle hem de elçileriyle "geri dönüşü olmayan bir gün" gelmeden önce Kendisine yönelmeleri konusunda uyarmış
aksine bir tavır gösterenlere ise ölüm geldikten sonra yardım edilmeyeceğini bildirmiştir. Kuran'da beklemediği bir anda azap ile karşılaşan kişinin duyacağı pişmanlık ve kendisine hiçbir şekilde yardım edilmeyeceği gerçeği şu şekilde açıklanmıştır:
Azab size gelip çatmadan evvelRabbinize yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez Rabbinizden
size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç şuurunda değilken
azab apansız size gelip çatmadan evvel. Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben
(Allah'ın diniyle) alay edenlerdendim." Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi
elbette muttakilerden olurdum" diyeceği
ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da
ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının). "Hayır
Benim ayetlerim sana gelmişti
fakat sen onları yalanladın
büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun." Kıyamet günü
Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi
54-60)
Geçici bir çıkar uğruna tercih edilmiş olan dünya hayatıSur'un sesiyle artık son bulmaktadır. Bütün insanlar
kendilerine vaat edilenler ile karşı karşıyadır. Meydana gelen olayların gerçekliğinin insanlarda uyandırdığı korku ve dehşet çok büyüktür. Tüm insanlar aynı çağrıya uymakta
geri dönüşü olmayan gerçekle karşılaştıklarının farkına varmaktadırlar. Bu kuşkusuz büyük bir gündür ve bu büyük günde meydana gelecek olan olaylar için Sur'un sesi sadece bir habercidir.
Kıyamet Anında Yeryüzünün Durumu Şiddetli Sarsıntılar Başlar
Yero şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı
Yer
ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı
Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer)
haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin
ona vahyetmiştir. (Zelzele Suresi
1-5)
Kıyamet günü her canlının duyabileceği Sur'un sesinikulakları patlatan bir gürültü izler ve yeryüzü daha önce eşi benzeri görülmemiş bir sarsıntıya tutulur. Dev boyutlardaki dağlar
ağaçlar
gökdelenler
binalar kısaca yeryüzünün her noktası aynı anda sarsılmaya başlar. Bundan önce hiç rastlanmamış bu sarsıntı karşısında insanlar büyük bir paniğe ve korkuya kapılırlar. En korkunç olan ise bu sarsıntıdan kaçacak ya da sığınıp kurtulabilecek hiçbir yerin olmamasıdır. Çünkü bu sarsıntı daha önce insanların görmüş oldukları ve yalnızca belli bir bölge ya da şehirde meydana gelen
saniyelerle hesap edilen depremlerin bir benzeri değildir. Bu kez yaşanan
hiçbir kaçışın olmadığı
aynı anda dünyanın dört bir yanında başlayan ve dünyayı yerle bir edecek olan bir sarsıntıdır. Dünyayı yerle bir edinceye kadar da son bulmayacaktır. (En doğrusunu Allah bilir). Kıyamet günü insanların karşılaşacakları sarsıntıları Allah Kuran'da şöyle bildirmektedir:
O sarsıntının sarsacağı günArkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek. O gün yürekler (dehşet içinde) hoplayacak. Gözler zillet içinde düşecek. (Nazi'at Suresi
6-9)
Dünya üzerinde yaşanmış ve sonuçları insanları derinden etkilemiş sarsıntılarıdepremleri bir an için gözünüzün önüne getirin. Bu sarsıntıların tümü sadece saniyelerce sürmüş
ancak buna rağmen ardında büyük enkazlar bırakmıştır. Yüzbinlerle ölçülen bir insan topluluğu bu enkazın altında kalmış ve geride kalanlar
hiç beklemedikleri bir sefalet ve yoksullukla karşılaşmışlardır. Evler
mallar
edinilen kazançlar
tasarruflar çok kısa bir sürede yerlebir olmuştur. Bu felaketler herkesin gözü önünde gerçekleşmiştir ve bu saniyeler içinde hiçbir güç sarsıntıya karşı koyamamıştır. Kıyamet günü karşılaşılacak olan sarsıntı ise ne şiddet
ne meydana gelen sonuç ne de kapsam olarak daha önce dünyada yaşanan depremlere benzemeyecektir ve herşeyden önemlisi geride enkaz değil
bir yaşam belirtisi dahi bırakmayacaktır.
Dünyadaki bir deprem her ne kadar şiddetli olursa olsuninsanlar için çoğu zaman bir kurtuluş olasılığı vardır. İnsanlar bunu bildikleri için sarsıntı başlar başlamaz kendilerini kurtarabilmek amacıyla birtakım tedbirler almaya
hızla depreme karşı güvenlik içinde olabilecekleri bir yere saklanmaya çalışırlar. Oysa insanların hepsi Sur'un üfürülüşü ile anlayacaklardır ki
bu sarsıntılar daha önce yaşadıklarının bir benzeri değildir; hiçbir şekilde kaçıp kurtulma ihtimali yoktur.
Kuşkusuz insanlarkıyamet saatine dair herşey gibi
meydana gelecek ve kaçış imkanı olmayacak bu sarsıntılar için de Kuran'da şöyle uyarılmışlardır:
Ey insanlarRabbinizden korkup-sakının
çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir. (Hac Suresi
1)
O anda artık yeryüzünde sahip olunan hiçbir şeyin değeri ve anlamı kalmamıştır. İnsanları aldatan herşey; lüks evlerdev gökdelenler
beş yıldızlı oteller
ömürleri boyunca hırsla paralar biriktirerek aldıkları ve üzerinde onca emek vererek yaptırdıkları ve düzenledikleri evler
saraylar
köprüler
dünyanın en ünlü yapıları; yüzyıllarca her türlü doğa olayına karşı yıkılmadan ayakta kalabilmiş olan piramitler
tarihi kaleler
şehirler adeta deniz kenarına yapılmış kumdan kaleler gibi hızla çökeceklerdir. Umut bağlanan işyerleri
lüks arabalar kısaca dünya hayatında insanın sahip olduğu
sahip olmakla övündüğü tüm maddi zenginlikler bir anda yok olacaktır. İnsanların elde ettikleri şan
şöhret
itibar ve iktidarın hiçbir anlamı veya önemi kalmayacaktır.
Kuran'da o gün yerin parça parça yıkılıp darmadağın olduğu şöyle bildirilmiştir:
Hayır; yerparça parça yıkılıp darmadağın olduğu
Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman; o gün
cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar
ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda? (Fecr Suresi
21-23)
O gün insanların bundan önce güvenle üzerinde gezindikleri yer ayaklarının altından kayar. Türlü bahanelerle Allah'ı inkar için çaba göstermiş ve ne yapması gerektiğini bildiği halde ibadet etmekten kaçmış olan her kişisonunda Allah'tan başka sığınılabilecek bir güç olmadığını çok iyi anlar. Ama artık kendileri için ne geriye dönüş
ne yaptıklarını telafi imkanı vardır
ne de yaşanan pişmanlık kişiye bir fayda getirecektir.
İnsanların o gün korku ve dehşetle birlikte tattıkları en yoğun duygulardan birisi de çaresizliktir. Dünyada başına gelebilecek hemen her türlü olası felaket için tedbirini ve önlemini alanen ölümcül afet
en büyük deprem
en şiddetli kasırga
en dehşetli nükleer savaş için bile korunmasını ve sığınağını hazırlayan insanoğlu
öyle bir olayla karşı karşıya gelir ki
kaçıp sığınabileceği
barınabileceği tek bir güvenli yer dahi bulamaz. Dünyada vazgeçilmez gördüğü
kendisine inkarı makul gösteren zekası da
güç sahibi olduğuna inandığı kişiler de bu dehşetli sarsıntıya karşı hiçbir çare üretemezler ve artık kendileri için kaçış yoktur.
Yer Ağırlıklarını Dışa AtıpÇıkarır
Yerağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı
Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer)
haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin
ona vahyetmiştir. (Zelzele Suresi
2-5)
Bilindiği gibi dünyanın merkezinde (yerkabuğunun 5.000 6.000 km. aşağısında)oldukça yüksek basınca sahip
kor halinde bir katman bulunmaktadır. Ve bu katmanın sıcaklığının yaklaşık olarak 4.500 oC olduğu tahmin edilmektedir. Nitekim volkan patlaması sonucu yeryüzüne çıkan lavlar bu bölgede
yani magmada bulunmaktadır. Söz konusu patlamalar tarih boyunca birçok şehir halkına dehşet dolu anlar yaşatarak
insanların ölümüne hatta kimi zaman şehirlerin dahi tamamen yok olmasına sebep olmuşlardır. Çeşitli sebeplerden dolayı toprak katmanlarında oluşan kırılmalar sonucunda yeryüzüne sızan lavlar
basınç ne kadar yük¤¤¤¤e o kadar şiddetli fışkırırlar. Aslında burada belirleyici etken
gazın oranıdır. Magma yeryüzüne çıkarken gazlar sıvı haldeki maddeden ayrılarak magmanın üzerinde yayılır ve böylece basıncın artmasına neden olurlar. Magma
gazla ne kadar yüklüyse püskürtme esnasında o kadar fazla patlama olur ve yerin altında fokurdayarak kaynayan lavlar yeryüzüne çıkarak yerin üstünü adeta cehenneme çevirirler. Bu tarz bir patlama sadece belli bir bölgeyi içine alan kısmi bir patlamadır. Üstelik günümüzde yapılan incelemeler sonucu çoğu zaman böyle bir felaketten daha önceden haberdar olunup
tehlikenin bulunduğu bölgede çeşitli tedbirler alınabilmektedir.
Kuran ayetlerinde"yerin ağırlıklarını dışa atması" ifadesiyle o gün yerin altında bulunan pek çok şeyle birlikte
çekirdekte bulunan akışkan kısmın da tamamıyle yerin üstüne çıkacağı işaret edilmektedir. Yeryüzünün tümünde meydana gelen şiddetli sarsıntılar ve yerin tüm katmanlarının kırılması böyle bir şeyin kolaylıkla gerçekleşebilmesi için gereken altyapıyı oluşturacaktır. Yani kıyamet gününde şiddetli depremler yerin altını üstüne getirecek
insanlar başlarına çöken dağlardan
dev binalardan kurtulmaya çalışırken yerdeki çatlaklardan fışkıran lavlar her yanı saracak
bu da insanların ölümden hiçbir şekilde kaçışlarının olmadığını bir kere daha anlamalarına sebep olacaktır. Felaketleri felaketler izleyecek
birinden kurtulmaya çalışan
bir diğeri ile karşılaşacaktır. (En doğrusunu Allah bilir)
Yeryüzü Allah'a boyun eğmiştir. Bu durum Kuran ayetlerinde şöyle bildirilmektedir:
Yerdüzlendiği
içinde olanları dışa atıp boşaldığı
ve 'kendi yaratılışına uygun Rabbine boyun eğdiği zaman. (İnşikak Suresi
3-5)
Artık nihai gün gelmiştir. İnsanlara verilen süre dolmuş ve herşey son bulmuştur. Bu günden kurtulabilecek hiçbir canlı yoktur. Tüm olaylar sona erdiğinde yeryüzünde tek bir tohumtek bir bitki
tek bir mikroorganizma hatta yeryüzünün kendisi de kalmayacaktır.
O gün yerin dışarı atacağı ağırlıkyalnızca magma katmanı değildir. Magma hem mantonun içindeki hem de mantoyla kabuk arasındaki ısı ve madde alışverişlerinin başlıca taşıyıcısıdır. Yani muhtemelen magma ile birlikte taşınan
yerin altında bulunan birçok madde
yüksek bir sıcaklıkla birlikte yerin yüzeyine çıkacaktır. Bu da yeryüzünün görülmedik bir şekilde ısınmasına neden olacaktır. Gerçekleşen olaylar sonucunda
yerin altında bulunan petrol
kömür gibi madenlerle birlikte tüm fosiller ve cesetler
tüm kalıntılar
kısaca yerin altında bulunan canlı cansız herşey dışarı atılacaktır. Kısaca yerin altı üstüne gelecektir. Allah
bu durumu Kuran'da şöyle haber vermektedir:
Ve kabirlerin içi 'deşilip dışa atıldığı' zaman; (artık her) nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip-öğrenmiştir. (İnfitar Suresi4-5)
Yine yeraltı sularısarsıntının şiddetiyle kırılan yerin katmanlarından dışarı fışkıracaktır. Tazyikli suyun etkisi ise oldukça şiddetlidir. Hem fışkırmanın başladığı bölgede önemli hasarlar meydana gelecek hem de yaşamı olumsuz etkileyen bir su tabakası yeryüzüne yayılacaktır.
Herhangi bir bölgede volkanik patlama olduğu zaman sayısız toz ve katı parçacık atmosferin üst tabakalarına fırlar. Böyle bir patlama sırasında çoğu zaman tüm bölgeyi küllerin kapladığısöz konusu bölgenin toz duman içinde kaldığı bilinmektedir. Nitekim Allah ayette kıyamet gününde 'dağların toz duman halinde savrulacağını' (Vakıa Suresi
6) bildirmiştir. Kuran'da anlatılanlara uygun olarak
kıyamet gününde dünyanın her yerinde buna benzer patlamaların olması ihtimali oldukça yüksektir.
Görüldüğü gibi insanlar dört bir yandan şiddetli bir azaba uğrayacaklardır. Her tarafı kaplayan toz ve duman bulutuyine aynı anda yayılan gazlar insanların nefes alamamasına ve acılar içinde kıvranmasına sebep olacaktır. O gün yaşanan bütün bu olaylar inkarcıların sonsuza kadar cehennemin içinde görecekleri ebedi azabın büyüklüğünü anlamaları için yeterlidir. Böylesine dehşetli bir bitirişle insanların hayatlarına son veren Allah
cehennemde inkarcılar için eşi benzeri olmayan maddi ve manevi bir azap hazırlamıştır. Yaşanan olayların azameti karşısında dehşetli bir ölüm korkusu her yanı sarmıştır. Geriye korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey kalmamıştır.