***
DIŞARDA
Points: 39.199, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Toplam Kalite Yönetimi
Toplam Kalite Yönetimi
Toplam Kalite Yönetimi (TKY), uzun vadede, müşterinin tatmin olmasını, başarmayı, kendi personeli ve toplum için avantajlar elde etmeyi amaçlayan, kalite üzerine yoğunlaşmış ve tüm personelin katılımına dayanan bir kuruluş yönetim modelidir. Üst kademe yöneticilerin, işin içine sürekli ve etkili bir şekilde girmesi, tüm personelin, genel ve sürekli eğitiminin sağlanması bu modelin başarması için kaçınılmazdır. Bu anlamda müşterinin söylenen yada söylenmeyen potansiyel ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.
TKY, önceliği saptanmış önemli yönetim problemini köklü bir biçimde çözmenin amacıdır.
TKY’nin yöntemleri ise şöyle sıralanabilir ;
1. Üzerinde anlaşılan standartlara mutlaka uyulmalıdır.
2. Problem çözme teknikleri ve Kaizen uygulanmalıdır.
3. Herbir işlem basamağında kalite güvenliği sistemleri olmalıdır.
4. Tüm fabrika düzeyinde (PUKÖ) Programı uygulanmalıdır.
5. Pratik problem çözümleri ve kişilerin motivasyonu için değişik 7 ana aracın kullanılmasına gerek vardır.
6. Kaizen gelişmesi ile kalite ve miktar arasında denge sağlandığı taktirde TKY başarılı olmuş demektir.
7. Kaizen, çalışanlar içinde “kalite çemberleri” oluşturmak, çok yönlü fonksiyonel yönetim takımları kurmak, bireysel olarak günlük işlerimizi düzenlemek suretiyle geliştirilebilir.
8. Tüm gelişmeler, ayrıntılarla ve rakamlarla sürekli güncel olarak kayıtlı halde tutulmalıdır.
9. Kalite, maliyet ve dağıtım arasında uyum esastır.
Toplam kalite yönetimi sadece kaliteye hakim olma kavramı değil, aynı zamanda bir yönetim düşüncesi ve felsefesidir.
Kalite konusunda yapılan tanımlardan ortaya çıkan temel üç nokta vardır. Bunlar;
Kalite: Kullanım uygunluğu
Ürün: Herhangi bir üretim prosesinin çıktısı
Müşteri: Ürün veya prosesten etkilenen yada alıp kullanan herkes.
Ele aldığımız bu üç kavrama biraz daha yakından bakacak olursak, kullanım için uygunluk olarak adlandırılan kalite kavramında iki temel nokta söz konusudur
- Kalite, müşteri ihtiyaçlarına cevap verecek ürün özelliklerinden oluşur.
- Kalite, kusurları ortadan kaldırmayla oluşur.
Ancak kalite sadece üretimin uygunluğu değil, işletme içi ve dışı ilişki gruplarının ihtiyaçlarına hizmet etmektir.
A. TOPLAM KALİTE VE HEDEFLERLE YÖNETİM
Toplam kalite ile ilgili olarak değişik yerlerde verilen tanım ve ifadelerden toplam kalitenin bazı noktaları kapsadığını çıkarabiliriz. Şöyle ki; Toplam kalite İşletmenin genel müdüründen işçisine kadar tüm personelin, kalitenin elde edilmesine katılması, dışarıdan gelen ürün ve hizmetlerin, ilgili kuruluş içindeki üretim ve mal sahibine teslimden sonraki işlemler sırasında, kalitenin sağlanması, satış sonrası bakım aşamaları süresince kalitenin güvence altına alınması. Kuruluş performansının iyileştirilmesi ve kalitenin sürekli iyileştirilmesi ile ilgili faaliyetleri kapsar .
Toplam kalitenin elde edilmesinde söz konusu olan unsurlardan tüm personelin katılımı, performansı iyileştirme ve sürekli kaliteyi iyileştirme projeleri ile sürekli gelişme ve hedeflerle yönetimin önemli bir ilişkisi vardır.
HEDEFLERLE YÖNETİM
Hedeflerle Yönetimin amacı sürekli gelişmedir. Uyguladığı yöntem P-D-C-A çevrimi adını verdiğimiz Planla-Uygula-Denetle-Düzelt yöntemidir.
Özellikleri;
*Katılımcı yönetim tarzıdır (Tüm çalışanlar katılır),
*Fonksiyonlar arası faaliyetleri geliştirir.
*”İlk defada doğru yap!” ilkesine uygundur.
*Kalite, Maliyet, Termin kriterlerine dönüktür.
Hedeflerle yönetim, şirketin kar ve gelişme amaçlarına ulaşma ihtiyacı ile, çalışanların gelir ve kişisel tatmin beklentilerini, çalışma hedeflerinin planlanması ve takibinde bu hedeflere göre varılan sonuçların değerlendirilmesi yoluyla bağdaştıran dinamik bir sistemdir .
Hedeflerle yönetim, aynı zamanda bir Yönetim SÜRECİ olup, bir yönetici ile astının, şirketin üst yönetiminin tespit ettiği hedef ve önceliklerin açık tanımlarına göre, birlikte, kişisel sorumluluk alanlarını ve beklenen sonuçları, bu sonuçların nasıl ölçülüp değerlendirileceğini belirlemek ve böylece her elemanın faaliyetlerinin organizasyonuna ve şirkete katkısının tespit edilmesine imkan verir.
• Hedeflere göre Yönetim devamlı bir süreç olup, bir “Kampanya” yada zamanla sınırlı bir şey değildir.
• Bu süreç, bir seviyeden diğerine ilerler; amacı, şirket hedeflerini kişisel hedeflere dönüştürmektir.
• Hedeflere göre Yönetim, şirketin hedef ve önceliklerine göre, bir astın hedeflerinin, o ast ile onun üstü tarafından birlikte belirlenme metodudur.
• Hedeflerin saptanmasında, ana sorumluluk alanlarının ve bunları ölçecek kriterlerin belirlenmesi kaçınılmaz bir başlangıç noktasıdır.
• Ulaşılacak bir hedef olması Hedeflere göre Yönetimin doğal bir yapı taşıdır: Önemli olan gösterilen gayret ve bağlılık değil, varılan sonuçtur.
• Bir hedefin belirlenmesi, aynı zamanda, bunu gerçekleştirmek için bir faaliyet planı yapılması anlamına gelir.
• Hedeflere göre Yönetim, performansın, subjektif hükümler yerine, objektif sonuçların ölçümüne göre değerlendirilmesi anlamına gelir.
• Performans ile Karşılığı (mükafat veya ceza) arasındaki bağlantı daha açık ve saydam olur. Parasal karşılık, mükafat, kendi başına bir amaç olmaktan ziyade motivasyonu güçlendirici bir araç olarak görülür.
• Sistemin asıl amacı, hem yönetimin semeresini geliştirecek ve hem de kişisel yetenekleri geliştirecek bir dizi süreci harekete geçirmektir.
Hedeflerle yönetimin sağladığı yararlar ise şöyle sıralanabilir ;
1. Kuruluş elemanlarının işletme etkinliklerine kişisel olarak katılımı sayesinde, hiyerarşik organizasyon yapısının çalışmasına canlılık getirir.
2. Planlama ve kontrol fonksiyonlarına işlerlik getirir.
3. Katılımcı yönetimin en etkin biçimde gerçekleşmesini sağlar.
4. İşletmenin bir bütün olarak değerlendirmesine ve gerekli konulara eğilme imkanı tanır.
5. Kişiler arası ilişkilerin gelişmesine yardım eder.
6. Uzun vadeli planlamaya ışık tutar.
Hedeflerle yönetiminde de ele alınan PUKÖ (PDCA) çevriminde yer alan, planlama, Gerçekleştirme (uygulama), Kontrol etme ve gerekli tedbirleri alma (önlem alma) Kavramları kalite Kontrolün dört temel fonksiyonunu oluşturmaktadır .
B- TOPLAM KALİTE YÖNETİMİNİN AMAÇLARI VE ÖNEMLİ BAZI NOKTALAR
Toplam Kalite Yönetimini “Kalite yönetiminde üst yönetimin sorumluluğu, her seviyede ve her alanda kalite yönetimine ilişkin eğitim faaliyetleri, kalite geliştirmenin sürekli olması, kalite kontrol çemberleri içinde tüm iş gücünün kalite geliştirme faaliyetlerine katılımın sağlanması şeklinde tanımlamıştık. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi toplam kalite yönetimi ile bir kalite seferberliği başlamış olacaktır. burada esas olan nokta, işletmemizin ticari, finansal, teknik, beşeri ve organizasyon kaynaklarını optimum kılmak ve bunları tüm faaliyetlerin koordinasyonunu sağlayarak yönlendirmelidir.
Toplam kalite yönetimi ile ilgili amaçları belli başlıklar altında aşağıdaki gibi toplamak mümkündür
• Savurganlıkları önleme
• Verimliliği arttırma
• Kaliteyi arttırma
• Maliyetleri düşürme
• İşlem zamanlarını kısaltma
• Sürekli iyileştirme ve gelişme
Burada özellikle savurganlıkların önlenmesi ve verimliliği arttırma konusu üzerinde durulacaktır.
İşletmelerde söz konusu olabilecek savarganlıkları savurganlıklar ve görünmeyen savurganlıklar şeklinde ikiye ayırmak mümkündür.
İşletmelerde Görünen Savurganlıklar *
- Kırtasiye malzemesi
- Telefon görüşmeleri
- Ampuller
- Damlayan musluklar
- Tebrik kartları
- Çay, kahve ve ikram malzemesi
- Tuvelet kağıdı
- Eğitim harcamaları
- Fotokopi vb.
*Görünen savurganlıkları gereksiz yere olduğundan çok ve amaca uygun gerçekleşmeyen şeklinde düşünmek gerekir. Buna bir örnek vermek gerekirse eğer yapılan bir eğitim faaliyeti amaca uygun olarak düzenlenemez ve gerçekleştirilemez ise bir savurganlık olarak değerlendirilmelidir.
İşletmelerde Görünmeyen savurganlıklar
Görünmeyen savurganlıkları belli başlıklar altında toplamak mümkündür:
A. Malzeme savurganlıkları
1. Satın almada
- İhtiyaçların iyi planlanmaması
- Malzemenin iyi tanımlanmaması
- Piyasa etüdü yapılmaması
2. Taşımada
- Fabrika yerinin yanlış seçilmesi
- Uygun olmayan araç
- Uygun olmayan miktar
- Yükleme Boşaltma
3. Depolamada
- Deponun yeri, Dizaynı, güvenliği
- Denetim eksikliği
- Yüksek stoklar, Düşük stoklar
- Hareketsiz stoklar
4. Fabrikada
- Hatalı mamul dizaynı
- İşletme içi taşımalar
- Yarı mamul stokları
- Fireler
- Kalitesiz ürünler
5. Mamulde
- Mamul stokları
- Pazara taşımalar
- İadeler
B. Makine Savurganlıkları
- Uygun makine seçilmemesi
- Standart makine kullanılmaması
- Makinelerin boş kalması
- Makinelerin iyi ayarlanmaması
- Makinelerin hor kullanılması
- Eski makinelerin kullanılması
- Koruyucu bakım yapılmaması
C. İşçilik savurganlıkları
- Uygun personel seçilmemesi
- Metod ve iş tarifi olmayışı
- Eğitim yapılmaması
- Metod geliştirilmemesi
- Personel devir hızının yüksek oluşu
- Ödüllendirme ve cezalandırma sisteminin olmayışı
- İş güvenliği olmaması
- Grev ve Lokavt
D. Enerji Savurganlıkları
- Yanlış enerji kaynağı seçimi
- Verimsiz enerji üretimi
- Enerji naklinde kayıplar
- Gereksiz kullanım
- Ek yarar sağlanmaması
E. Yönetim Savurganlıkları
- Planlama olmaması
- Organizasyon bozuklukları
- Yetki devrinin istenen ölçüde gerçekleşmemesi
- Doğru ve yeterli yöneltmenin yapılamaması
- Koordinasyonsuzluk
- Kontrol yetersizliği
- İletişim ve bilgi akışı aksaklıkları
- Motivasyona önem verilmemesi
Yukarıda ele alınan savurganlıklara başka maddeler eklemek mümkündür. Burada vurgulanmak istenen gerçek bu savurganlıklarda öyle veya böyle hepimizin etkisi olduğudur. Bu nedenle konuya hepimizin sahip çıkması ve destek vermesiyle kalite seferberliği başlatılmış olacak sonuçta toplam kalite yönetiminin önemli bir amacı gerçekleşecektir.
Şimdi birazda verimlilik üzerinde durarak kalite ile verimlilik ilişkisini ele alalım. Verimlilik kavramı genelde elde edilen üretim ile bu üretimi sağlayan üretim faktörleri arasındaki oransal ilişkidir şeklinde tanımlanmaktadırlar. Bu tanım olayın sadece ekonomik boyutunu dikkate almaktadır. Konuya Toplam Kalite yönetimi esprisi içinde bakacak olursak verimlilik, bir düşünce biçimi bir hayat tarzı ve bir tutum olarak düşünülmelidir. Buna uygun bir ortamı yaratan işletmeler sonuçta insan faktörünün işe devamını, yaratıcılığını ve motivasyonunu artıracak, istenmeyen sonuçlar (iş kazası vb.) en aza inecek ve insanın daha verimli çalışması sağlanacaktır. Sonuçta uluslar arası rekabette söz sahibi olma şansımız artacak, maliyetlerin düşürülmesiyle kar maksimizasyonu sağlanarak üretimin kısa sürede ve kaliteli olması gerçekleşecektir.
Toplam kalite yönetimi ile ilgili amaçlarda biri olan verimliliği arttırma konusunda Japon prodüktivite merkezinin ; “Verimlilik, her şeyin üzerinde zihinsel bir davranış biçimidir, mevcudun devamlı geliştirilmesi, gelişim ve ilerleme mentalitesidir. Ne kadar iyi görünürse görünsün ve de gerçekte ne kadar iyi olursa olsun, mevcut durumu iyileştirme, geliştirme arzusudur. Ekonomik ve sosyal hayatın değişen şartlara devamlı uydurulmasıdır. Yeni metotla yeni tekniklerin devamlı uygulanması çabasıdır, insanoğlunun gelişimine olan inançtır.” :şeklinde özetlenen sözleri toplam kalite yönetimi açısından çok önemli bir mesajdır. Çünkü böylece toplam kalite yönetimine uygun ortamın hazırlanması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi verimlilik artışı ile paralellik gösterir.
Toplam kalite yönetimi ile ilgili önemli noktalar ise özetle şöyle sıralanabilir :
- Kalite teknik bir fonksiyon, bölüm yada bilinçlenme programı değildir.
Kalite topyekün ve eksiksiz olarak firma çapında ve tedarikçilerle bağlantılı şekilde uygulanacak, hareket noktası müşteri olan sistematik bir süreçtir.
- Kalite, bir mühendis, pazarlamacı ya da satıcının değil müşterinin söylediği şeydir ve sürekli yükselen bir talebi simgeler. Bu anlayış uzun vadede pazarın liderliğini yapmanın uluslararası bazda kalite liderliğinden geçtiğini de vurgular.
- Kalite ve maliyet birbirini tamamlar, ters yönde çalışmaz; ortaktır, karşıt değildir. Ürün ya da hizmet üretmenin en hızlı, ucuz ve karlı yolu bunu daha iyi yapmaktır.
- Kalite, aslında kuruluştaki herkesin işidir, ancak kimsenin işi haline gelmeyecek şekilde doğru olarak yapılanmalı, bireylerin ürettikleri kaliteli işler ve bölümlerin kalite için yapacakları takım çalışmasıyla desteklenecek şekilde organize edilmelidir.
- İyi yönetim herkesin bilgi, beceri ve olumlu tavrını harekete geçirmek anlamını taşır. Yöneticiler işlerin müşteri odaklı yapılmasını sağlamak için kalite üzerinde sürekli ve tavizsiz şekilde durarak liderlik yapmalıdır. Kalite bir yönetim tarzıdır, kalitenin pasaportu olduğuna inanmak, belli coğrafi ya da kültürel özellikleri olduğunu sanmak tamamen yanlıştır.
- Kalite’nin arttırılmasının önemi ürünler için olduğu kadar hizmetler için de geçerlidir ve bu önem, pazarlama ve satış, sipariş kabulü, ürün ve hizmet geliştirme, mühendislik, satın alma, üretim, lojistik, finansman, muhasebe, sevkiyat ve dağıtımda ayrı ayrı vurgulanmalıdır.
- Kalite bir ahlak sistemidir. Geniş çaplı kalite geliştirme sadece birkaç uzman ile değil, bir kuruluşta çalışan kadın, erkek herkesin yardımı, katılımı, gayreti ve tedarikçilerin işbirliği sayesinde sağlanabilir.
- Kalitenin sürekli geliştirilmesi, eski ve yeni pek çok kalite tekniğinin şirket kalite programın içindeki bilinçli kullanımını gerektirir.
- Toplam kalite programı prodüktivite artışına giden en düşük maliyetli ve en az sermaye katkılı yoldur. Bu program “daha çok ürün” şeklindeki prodüktivite anlayışını “daha çok iyi ürün” şeklinde değiştirilir. Ayrıca uygun olmayan ürün ve hizmetlerin yol açtığı, görünmeyen tesis ve işlemleri ortadan kaldırır; böylece işletmenin insan gücü, ekipman, malzeme ve bilgi kaynaklarının en verimli şekilde kullanımını mümkün kılar.
- Bütün bu sonuçlar, şirketin açık, müşteri odaklı bir Toplam Kalite yönetimini firma çapında uygulamaya koyması durumunda ve insanları anladıkları, inandıkları ve bir parçası oldukları, etkin şekilde kurulmuş kalite sistemleri ile sağlanabilir.
C- TOPLAM KALİTEYİ UYGULAMA GÜÇLÜKLERİ
Kalite sistemi, üretilen mal ya da hizmetlerin müşteri taleplerine ve isteklerine uygunluğunu garanti altına almak için bir araçtır.
Fakat bunun için tüm operasyonel sistemin müşteri isteklerinin anlaşılması ve karşılanmasına odaklanması, bu yönde yoğunlaştırılması gerektiği unutulmamalıdır. Kalite sistemi içersinde organizasyon, görev ve sorumluluklar, yöntemler, bunlara paralel olarak çalışanlar için gerekli eğitim ve son olarak da mamul ya da hizmetlerin uyması gereken standartlar düşünülebilir. Bu uygulamalar faaliyetlerin kontrol altında yürümesini, kuruluş içerisinde yöntemlere daha bilinçli bir şekilde yaklaşılmasını ve organizasyon içersinde ortaya çıkabilecek değişkenliklerin ihtimalini azaltır. Hele mevcut kalite sisteminizi ilgili sistem standartlarını göre belgelendirmişseniz, bu durumda özellikle uluslar arası pazarlarda kabul görmeniz, bu pazarlara girmeniz kolaylaşacaktır. Fakat kalite konusundaki beklentilerimizin yalnızca kalite sistemin uygulanmasıyla gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Organizasyonumuzun finans, muhasebe, personel ve satış / pazarlama birimleri bu kalite sistemi dışında kalmaktadır.
Bu sebeple bir kalite sistemi kurarken konulan hedeflerle, varılan sonuçlar birbirinden oldukça farklı olabilir. Genelde kuruluşlar bu tür projelere büyük beklentilerle girmekte ve sonuçta yalnızca kalite sistemi belgelendirmekle, fakat gerçek anlamda fayda sağlanabilecek bir iyileştirme prosesine girilmemektedir. Karşılaşılan diğer bir problem ise uygulanmak istenen kalite sisteminin kuruluş sistemi kuruluş içi organizasyonla ve iş akışlarıyla uyuşmaması veya bunları tam anlamıyla yansıtmamasıdır ki, bu durumda söz konusu sistem hiçbir zaman günlük çalışma hayatının içerisine giremez. Son olarak belirtmemiz gerekir ki, kalite hedefleri normalde uzun vadeli hedeflerdir ve bundan dolayı bazen (özellikle kuruluşun ekonomik zorluklar içerisinde olduğu zamanlar) kısa vadeli hedeflerle çakışırlar. Buda göstermektedir ki, kalite sisteminin etki alanının sınırları vardır, yani organizasyon içersindeki tüm aktiviteleri içermez. Kalite performansını çoğu zaman soyut bazı terimlerle ve kuruluş hedefleriyle ve kuruluşun toplam performansıyla ilgisini ortaya koymadan ölçer. Her ne kadar müşteri isteklerinin tatmini garanti altına alınmış demek değildir. Müşterinin memnuniyetsizliğinin belki de mamul yada hizmetle hiçbir ilgisi yoktur. Daha çok organizasyondan, personelden problemler olabilir.
Buna rağmen belli önlemlerle daha da gelişmek, sistemi iyileştirmek için imkanlar yaratılabilir. Bu önlemlerden ilki organizasyonun varoluş nedenini, amacını ve sahip olduğu değerleri açık bir şekilde tanımlamaktır. İkinci önlem organizasyon içersindeki tüm aktiviteleri tümleşik bir hale getirerek amaca ulaşmayı garanti altına almaktır. Bu açıdan, organizasyon birimleri arasında iyi bir iletişim sisteminin varlığı ve organizasyon birimlerinin birbiriyle sürekli çatışan fonksiyonlardan oluşmak yerine, bir takım uyumuyla çalışması kaçınılmaz ön şartlardır.
Son olarak herkes olaylara yaklaşımını gözden geçirmeli, müşteri odaklı bir anlayış hakim olmalıdır. Fakat artık müşteri kavramı da değişmiştir. Harici müşteriler kadar dahili müşteriler de tatmin edilmelidir. Toplam kalite düşüncesi çevresinde ve yönetim, personel ve sistemin birbiriyle yakın etkileşimi içerisinde tüm sistem müşteri tatminine odaklanır.
Toplam Kalite “organizasyondaki herkesin aktif katılımıyla sağlanan müşteri tatmini ve bu sayede erişilen karlılık” olarak tanımlanabilir. Bu tanımda bazı anahtar kelimeler vardır, örneğin karlılık, sonuçta tüm ticri kuruluşlar kar amacıyla kurulurlar. Kar amacı gütmeyen organizasyonlar da başarılarını benzer yöntemlerle ölçerler. Her organizasyon aktivitesinin merkezinde müşterinin tatmininin yer alması gayet doğaldır, çünkü müşterinin var olmaması durumunda o organizasyonun varoluş sebebi de ortadan kalkar. Son olarak “herkesin aktif katılım” sözüne bakalım. Organizasyondaki herkes müşterinin tatmininde kendi payını gerçekleştirmek için çabalar. Eğer çalışanlar kapasitelerinin tümü ile kendilerini işlerine verirlerse hem mesleki açıdan tatmin olurlar hem de organizasyonun bütünü bundan yarar sağlar.
Toplam Kalite söz konusu olduğunda üst yönetim amaçlar ve değerler saptayarak organizasyonu buna yönlendirmeli; bu amaç ve değerlere ulaşılabilmesi için gerekli koordinasyonu sağlamalı ve organizasyona önderlik etmelidir. Bunları gerçekleştirebilmek için hedeflerle birlikte bu değerlere ulaşmadaki başarı derecesini belirleyebilecek somut ölçütler koymalı, etkin bir planlama ve iletişim sistemi kurmalı, ilgili birimlerle başarı ve başarısızlıklar değerlendirilmelidir. Ayrıca gerçek anlamda önderlik üst yöneticilerin kalite geliştirme aktivitelerine aktif katılımlarını gerektirir.
Üst yönetimin yanı sıra ikinci ve en önemli etken personeldir. Çalışanlar kendilerine verilen önemi hissetmek ister ve bu ise ancak kişiler organizasyon içerisinde etkin bir şekilde görev yapacak derecede eğitimli ise mümkün olur. Çalışanlar kendilerini ve çalışma yöntemlerini geliştirmeyi isteyecek şekilde motive edilmeli ve mümkün olduğu kadar alınan kararlara katılımları sağlanmalıdır. Gerekli eğitim seviyesi, herkesin kendi görevinin bilincine varması, organizasyon içersindeki yerini görmesi ve kendini ve performansını geliştirebileceği anlayışa ermesiyle ölçülebilir. Çalışanlara yaptıkları işin sahipliği ve sorumluluğunun verilmesi, iyileştirme sağlayacak önlemler için cesaretlendirilmeleri ve bunlar sonucunda ortaya çıkacak düzelmelerin maddi ve manevi olarak takdir edilmesi motivasyonu arttıracaktır. İnsanlar geliştirme ve iyileştirme çabalarına en iyi katkıyı departman ve fonksiyon bazında çalışma gruplar içerisinde veya bireysel olarak problem çözme prosesinde sağlarlar.
İmalat prosesleri ve genelde iş akışları düzenli bir şekilde kontrol edildiklerinde (muayene değil) sapmalar az olur ve dolayısıyla arzulanan sonuçlar (mamul ya da hizmet) elde edilir. Bu ise müşteri isteklerinin tatmininde en güvenli yoldur.
Toplam kalite olayının gerçek boyutlarıyla uygulanmasını nasıl sağlarız? Bunun temel öğeleri nelerdir? Genelde geçerli olan ortak kanı bir Toplam Kalite programının dört temel elemanı olduğudur. Bunlardan ilki programın organizasyonun üst yönetimin, mümkünse en üst yöneticisi tarafından idare edilmesidir.. İkinci husus Toplam Kalitenin sağlanmasında yapısal bir yaklaşımı gerekli değildir. İşleyen bir Toplam Kalite sisteminin gerekli alt yapı olmadan yalnızca arzulamak doğal olarak bizi amacımıza ulaştırmayacaktır. Üçüncü olarak organizasyon içerisinde müşteri odaklı bir anlayış geliştirilmiş olmalıdır. Böyle bir durumda gerek harici gerekse dahili müşterilerin önemi, müşterilerin, kuruluşun varoluş sebebi olduğu anlaşılacak ve daha önce de değindiğimiz üzere çabalar bu yönde yoğunlaşacaktır. Sonuncu etken ise kuruluşta “Sürekli İyileştirme” kültürünün yerleşmiş olmasıdır organizasyonda yer alan herkes kendi katkısının performansını arttırmanın yollarını aramalıdır. Bu konular daha ayrıntılı olarak ileride ele alınacaktır.
Özetleyecek olursak bir Toplam Kalite programı, yönetimin liderliği, yapısal yaklaşım, müşteri odaklı düşünce sistemi ve sürekli iyileştirme prensibi olmak üzere dört etkenden oluşmaktadır.
Buraya kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda yönetim, insan, eğitim, teknolojik, ekonomik ve dış piyasalar açısından zorlukları bir tablo halinde vermek mümkündür (Tablo 8).
Tablo 8. Toplam kalitenin uygulama güçlükleri
I.Yönetim
- Kalite politikalarının ve amaçlarının bulunmaması
- Koordinasyon eksikliği (departmanlar arası, yukarıdan-aşağı, aşağıdan-yukarı)
- Veri yetersizliği
- Kalitenin bir yönetim fonksiyonu olarak düşünülmemesi
- Yönetimin mamul kalitesinden ziyade üretilen mamul miktarına önem vermesi
- Kalite sorumluluğunun firma düzeyinde düşünülmemesi
II.İnsan-Eğitim
- Kalite alanında seminerlere katılım, kitap okuma eksikliği
- Temal istatistik teknikleri konusunda eğitim eksikliği
- Kaliteye ilişkin yeni prosedürlerin uygulanmaması
- Motivasyonun çözüm aracı olarak kullanılmaması
- İşgören devir hızının yüksek olması
- Düşük eğitimliye sorumluluk
III.Teknolojik-Ekonomik
- Kalite kontrol ve kalite geliştirme konusunda kullanılan malzeme, ekipman ve diğer imkanların yetersizliği
- Endüstriyel metroloji ve kalibrasyon uygulamalarının yetersizliği
IV.Dış Faktörler (yasalar, piyasanın yapısı, üretici firmalar, tüketici)
- Hükümet politikalarının kalite ürün üretilmesindeki etkileri
- TSE, MPM, DPT, üniversiteler ve sanayi arasındaki gecikmeli, kopuk ilişkiler,
- Piyasadaki rekabet; talepte tahmin edilemeyen değişmeler, piyasaya yeni giren ürünler
- Tüketicinin bilinçsizliği
- Hammadde ve yan sanayide düşük kalite
III.KALİTE YÖNETİMİNİN EKONOMİK YÖNÜ
Bilindiği gibi kalite, bir ürün veya hizmetin, onu kullananların istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak hale gelmesini sağlayan özelliklerinin tümüdür.
Bu tanıma göre ürün veya hizmet kullanıcıların taleplerini karşılıyor ise kaliteli, karşılamıyor ise kalitesizdir. Kalite kavramının kapsamı bu tanıma göre çok geniş, kullanıcının bakış açısından değerlendirilebilen ve bir bütün olarak ele alınmaktadır. Çünkü en küçük aksamalar bile kalitenin değerini tamamen bozar veya büyük ölçüde düşürür.
Kontrol yöntemi ile kalite düşüncesinin en büyük eksiği üretim prosesinin ve onun ön şartlarının gözden kaçırılmasıdır. Bu yöntem ile sadece teslim edilen veya üretilen bir parti mal veya hizmet incelemeye alınmakta ve kalitenin geliştirilmesine herhangi bir katkı sağlanmamaktadır. Kontrol yolu ile kalite elde etmenin mümkün olmadığı, kalitenin ancak hatasız üretim yolu ile sağlanabileceği açıktır.
Günümüzde kalite, hata nedenlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir sistem olarak düşünülmektedir. Bu sistemin önemli adımları aşağıdaki gibi belirtilebilir:
1. Kalite; üretim araçları, maliyetler ve termin de dahil olmak üzere planlanmalıdır.
2. Seri üretimin ilk aşamasından itibaren kalite için gerekli şartlar hazırlanmalıdır.
3. Üretim, proses kontrol ve yönlendirilmesi ile yapılmalıdır.
4. Kaliteyi sağlayacak işlem ve kararların üretim prosesinin mümkün olan en erken fazından uygulamaya konulması gerekir.
Bu durum bir diğer açıdan kalite yönetimi evriminin aşamaları olarak da düşünülebilir. Toplam kalite felsefesine uygun adımların atılmasıyla kalite hakimiyetine ulaşılması mümkün olacaktır. biz burada kalite maliyetlerini de azaltmak mümkün olacaktır. bu düşünce tarzının temel fikri ise, her başarısızlığın bir sebebinin olduğu sebeplerin önlenebileceği ve önlemenin her zaman daha ucuza olduğu şeklinde özetlenebilir Biz burada kalite maliyetleriyle ilgili olarak konunun teknik yönlerine inmek istemiyoruz amaç kalite yönetiminde kalite maliyetlerinin önemini vurgulamak olmuştur. Bir örnek olması açısından mamulü kaliteli üretmek için yapılan masrafları gösteren bir tablo aşağıda verilmiştir.
Tablo 9: Mamulü Kaliteli Üretmek İçin Yapılan Masraflar
I.Kalite masraflarına dikkat
etmeyen bir firma
II.Kalite masraflarını kısmak
üzere kontrole ağırlık vermiş firma
III.Kalite masraflarını asgari seviyeye
indirmek üzere insana
ve sisteme yatırım yapmış bir firma
:rolleyes:
