5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: Namaz Hatıraları-Güncellenecek

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Namaz Hatıraları-Güncellenecek

    Namaz Hatıraları-Güncellenecek
    Kitâba sımsıkı sarılan ve namazı dosdoğru kılanlara gelince: Muhakkak ki Biz, iyiliğe çalışanların mükâfâtını asla zâyi etmeyiz.

    A'râf Sûresi: 7/170



    SECDEDE ÖLÜM


    Bir Perşembe günü, çalıştığım iş yerinden eve gelirken komşumuz seslendi:


    — Hemşire kızım, babamı doktora götürdük, iğne verdi. Yapabilir misin iğneyi, dedi.

    Ben de Halil Amcayı çok sevdiğim için hiç düşünmeden:


    — Tamam, dedim.


    Akşam ezanından sonra kızım Elif Sena’yı ve yeğenim Fazilet’i de alıp Halil Amcaya enjeksiyon yapmaya gittik. Halil Amca 80 yaşın üstünde, dinine bağlı, namazını hiç bırakmayan, hafızası gayet kuvvetli, gülümsemesi yüzünden eksik olmayan, herkese candan davranan, çocukları çok seven, bütün mahallenin dedesi, şeker gibi bir insandı. Tek odalı evinde tek başına yaşıyor, çocukları ve torunları arada hatırını sorup yemeğini getiriyorlardı.


    Gittiğimde, öncelikle hatırını sorup geçmiş olsun dedikten sonra, ona konulan kalp yetmezlik teşhisine baktım. Ardından doktorun verdiği ilacı hazırladım. Bu arada o da namazını kılmış tesbih çekiyordu. Tesbihini bıraktı, ardından enjeksiyonu yapıp oradan ayrıldık.

    Cuma sabahı da ben işe gittiğim için babamı çağırıp iğnesini yaptırmışlar. İkindi vakti eşim aradı:



    — Halil Amca ölmüş, dedi. İnanamadım, tekrar tekrar sordum. Cuma namazına gitmiş ve farzını bitirip sünnetini kılarken secdede can vermiş. “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.”


    Halil Amca tanıdığım kadarıyla güzel yaşadı. Çocuklarından duyduğum kadarıyla da farz namazlarının arkasından kazalarını kılarmış. Kulakları ağır işitirdi, bu yüzden “Ezan okundu mu” diye sorar, hazır ettiği abdesti ile caminin yolunu tutardı. Tahta kaşık yapar ve satardı. Yoldan gelip geçen herkesle konuşur, gülümseyerek kaşık verir, bir de dua ederdi.



    Hemen nefis muhasebesine başladım; gülümsemenin “sadaka” olduğunu bile bile esirgediğimi, “yorgunum”, “uyuyup kalmışım” diye bıraktığım namazlarımı düşündüm. Ben onları basit bahanelerle bıraktım, ya namazlarım da beni bırakırsa halim nice olur?



    Halil Amca için üzülmüştüm, ama böyle güzel bir ölümü duyunca, içtenlikle ben de istedim Rabbimden. Allah herkese de böyle güzel bir ölüm nasip etsin. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) şu hadis-i şerifini hatırlamamak mümkün değil:


    “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz.”


    Nurcan YÜKSEL









  2. #2
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Namaz Hatıraları-Güncellenecek

    gerçekten ibretlik bir yazı

    ALLAH herkese de böyle güzel bir ölüm nasip etsin.

    ALLAH razı olsun emeğine sağlık

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart Cevap: Namaz Hatıraları-Güncellenecek

    Günde bir kaç kez namaz için toplanıyorlar ve eğer
    hava yağmurlu değilse namazlarını açıkta kılıyorlardı
    Uzun tek bir safta toplanıyorlar ve Hacı da önlerine
    geçip imamlık yapıyorduHareketlerindeki düzen ve
    uyumla askerlere benziyorlardı; hep birlikte Mekke yönüne
    döner, birlikte eğilir, sonra kalkar ve birlikte diz çökerek
    alınları üzerine yere kapanırlardı
    İki secde arasında
    seccadesi üzerinde, yalın ayak, elleri önünde bağlı,
    dudakları sessizce kıpırdayan ve kapalı gözleriyle derin
    bir huşu içinde dalıp giden imamın, bütün kalbiyle dua ettiğini
    görürdünüz; ötekiler, imamlarının işitilmeyen sözlerini izliyor
    olmalıydılar,
    Böylesine içten bir duanın bir takım mekanik bedeni
    hareketlerle birleştirilmesi beni nedense biraz tedirgin

    ediyordu
    Bir gün, biraz İngilizce bilen Hacı' ya bu konuyu
    sordum;
    Tanrının sizden ona duyduğunuz saygıyı eğilerek, diz üstü
    oturarak ve yere kapanarak göstermenizi istediğine gerçekten
    inanıyor musunuz? İnsanın sadece kendi içine bakarak;
    yüreğin sükûneti içinde dua etmesi daha uygun olmaz mı?
    Bütün bu bedeni hareketlerin hikmeti ne?
    Daha bunları söyler söylemez, pişmanlık duymaya başladım;
    yaşlı adamın dinî duygularını incitmek istememiştim

    Fakat
    Hacı hiç de gücenmiş görünmüyordu
    Dişsiz ağzıyla gülümsedi
    ve şöyle dedi:
    - Başka nasıl ibadet edebiliriz ki Allah'a? O, bedeni de, ruhu
    da birlikte yaratmadı mı? Böyle olunca da insanın ruhuyla
    olduğu kadar bedeniyle de dua etmesi gerekmez mi? Bakın,
    biz Müslümanlar duamızı niçin böyle yaparız anlatayım size

    Yüzümüzü Kâbe'ye, Allah'ın Mekke'deki beyt-ül Haremine
    çeviririz ve biliriz ki, o anda dünyanın neresinde olursa olsun,
    namaz kılan bütün Müslümanlar, hepsi yüzlerini Kâbe'ye
    çevirmişlerdir; bir tek vücut gibiyizdir ve düşüncelerimizin
    merkezi de O' dur
    Önce ayakta durarak Kur'anı Kerim'den
    bölümler okuruz, bunu yaparken, okuduğumuz kelâmın,
    insana hayatta dimdik ayakta kalması, sebat etmesi için
    verilen Allah Kelâmı olduğu bilinci içindeyizdir

    sonra 'Allahu
    Ekber' (Allah en büyük! ) deriz; Bununla Allah'tan başka kulluk
    etmeye değer başka hiç kimsenin, hiç bir şeyin olmadığını
    dile getirir ve bunun apaçık bir gerçek olduğunu bir daha
    duyar ve bu gerçeğe bir daha tanıklık ederiz

    Sonra o her şeyden yüce olan Allah'a duyduğumuz saygıyı,
    bu yüceliğin önünde eğilerek gösterir, Onun gücünü, celâl
    ve azametini övgüyle anarız
    Ve Onun önünde bir toz
    zerresinden, yokluktan, hiçlikten başka bir şey olmadığımızı,
    Onunsa bizim yüceler yücesi yaratıcımız, ve Rabbimiz olduğunu
    duyarak alınlarımızın üzerine coşkuyla yerlere kapanırız
    sonra
    alınlarımızı yerden kaldırır ve oturup, günahlarımızı
    bağışlaması, bizi rahmetiyle yargılaması, doğru yola
    yöneltmesi, bizi sağlık ve rızkla nimetlendirmesi için dua
    ederiz, Onun haberini bize ulaştıran Muhammet (s.a.w.s)'e,
    ondan önceki peygamberlere, bize, kendimize ve doğru
    yolu izleyen herkese Allah'ın selâm ve rahmetini dileriz
    Bize bu dünyada da öteki dünyada da iyilik ve güzellik ihsan
    etmesini niyaz ederiz Allah'tan
    Ve sonunda da, başımızı
    sağa ve sola çevirerek, nerede olursa olsun, doğru yolda
    olan herkese selâm vererek namazdan çıkarız
    Peygamberimiz
    böyle namaz kıldı, böyle dua etti ve kendisini izleyenlere de
    böyle yapmalarını öğretti, bu onların kendilerini isteyerek ve
    ta yürekten Allah'a teslim edebilmelerini -ki İslam'ın anlamı da
    budur- ve Onunla da, kendi kaderleriyle de barış içinde
    yaşayabilmelerini sağlamak içindir
    alıntı_Muhammed Esed_

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 6.398, Level: 52
    Points: 6.398, Level: 52
    Level completed: 24%,
    Points required for next Level: 152
    Level completed: 24%, Points required for next Level: 152
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    SuSkuN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    717
    Points
    6.398
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Namaz Hatıraları-Güncellenecek

    Allah (c.c) razı olsun. Emeğinize sağlık.
    Sus gönlüm.
    Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

    Her susuşun bir cevap olsun.

    Her susuşun sabrın olsun

    Her susuşun ''Dua''n olsun..

  5. #5
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart Namazın bilimsel faydaları

    Namaz hadîs-i şerîfte; "dinin direği" olarak vasfedilen bir ibâdettir. İbadet ise yine Kur'ân-ı Kerîm'de belirtildiği üzere "yaratılışımızın sebebi" dir.

    Namaz Allâh'ı zikretme sırrının farklı derecelerdeki tecellî mekânı ve mü'minin mi'racıdır. Rûhî bakımdan binbir mânevî tecellî ve ziyâfetin makâmı olan bu ibâdete devam sayesinde vücudumuzun da sayısız istifade ve nasibi vardır.

    Göz merceklerinin kasılmadan görebildiği ve böylelikle rahatlayıp dinlendiği mesafe 15 metre civarındadır. Bu mesafe ise namaz kılan kişinin secde yaptığı yere olan uzaklığıdır. Bilindiği gibi namazda secde yapılan yere bakılır ve böylelikle farkında olmadan göz mercekleri dinlendirilir. Günde 40 rekat hesabı ile bu dinlenme takrîben bir saat tutar ki bu nimet göz için bulunmaz bir sağlık reçetesidir.

    Vücudun en zahmet çeken yerleri eklemlerdir. Ve bütün eklemler namaz içinde yıpranmışlıkları gidererek sağlıklarına kavuşurlar. Şunu da açıkça belirtmek gerekir ki namaz dışında hiçbir hareket tarzı vücuda bu ölçüde fayda sağlamaz. Ayrıca namazın bir ibâdet disiplini içinde devamlılığı eklemlerdeki bu huzuru ömrün sonuna kadar götürür.

    Kalbin çalışmasında ve hissî sistemlerle olan alâkasında elektromanyetik eksenler en ideal çizgilere gelir. Özellikle sağlıklı kişilerin günlük elektromanyetik tesirlerle göğüs bölgelerinde hissettikleri huzursuzluklara namaz kılanlarda hemen hemen hiç rastlanmamaktadır.


    Namazın psikolojimiz içinde pek çok faydası vardır:
    Günde bir saat kadar da olsa dünya telâşesinden kurtulur ve namazın penceresiyle nefes alırız. Namazlarımızı devam ettirmekle her türlü aşırılık ve günahtan uzak kalır ihtiras ve buna bağlı streslerden büyük ölçüde kurtuluruz.

    Namaz kılanlarda tevekkül duygusu kendiliğinden gelişir. Böylece rûh hastalıklarında önemli bir rolü olan vesveseler (evhamlar) de giderilmiş olur.


    Namaz ahlâkî hayatımızı da tanzîm eder. Şöyle ki;
    Namaz kılan insanlar Cenâb-ı Hakk'ın huzûrunda her gün onlarca defa okuduğu "Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz." andını şuur altında yavaş yavaş geliştirerek ahlâkî yapılarını tahlil ederler.

    Namazın rûhâniyetinden mahrum bir şekilde şeklen de olsa onu edâ etmeye çalışanlar secdeye kapandıkları için gururlarını kırarlar. Bu ise çok hayâtî bir meseledir. Zira ahlâk açısından en tehlikeli hastalık "gurur"dur. Bütün kavgaların nefretlerin temelinde nefsin bu zâlim hastalığı yatar. Namazı bir ibâdet ciddiyeti içinde devam ettirenlerin gururları secdeye her vardıklarında mânevî bir hikmetle törpülenir. Sırf bu açıdan bile namaz ahlâka temel olan bir ibadettir.

    Namaz insanı kontrol eden titiz bir bekçidir. Îmânda ortaya çıkabilecek aşınmalar ve zaaf namaz kılanlarda görülmez. Bu yüzden îmânın hastalıkları ve İslâmiyet'in temel yasakları olan riyâ ve yalan karakter çizgimizde yerini ihlas ve sadâkate bırakır. Böylelikle Efendimiz'in ifadesinde yerini alan "Müslüman yalan söylemez." hükmü tecellî etmiş olur.

    Namazın; insanın maddî veya rûhî yapısında ortaya çıkardığı tesirler bu birkaç satırda sayamayacağımız kadar çoktur.

    Fakat kesinlikle unutmamalıyız ki buraya kadar saymış olduğumuz maddî bedenî ve rûhî faydalar; bizim ibadet yapış amacımız olamaz olmamalıdır. İbâdetler Allâh emrettiği için ve O'nun istediği şekilde yapılmalıdır. Yoksa perhiz yapmak için oruç tutmak vücudu dinlendirmek için abdest almak ve benzeri maksatlarla ibadetleri îfâ etmeye çalışmak Allâh korusun insanın âhireti açısından faydadan çok zarar meydana getirebilir.

    Biz Allâh emrettiği için abdest alırız onun emri sebebiyle namaz kılar ve diğer ibadetlerimizi yerine getiririz. Sonsuz merhamet sahibi olan Allâh ibadetlerine devam eden kullarına ne gibi faydalar lütfetmişse bu emirlerini yerine getirdikçe zaten üzerimizde tecellî edecektir.

    O halde bizleri sayısız rızıklarla perverde kılan Allâh Teâlâ'ya her an hamd ve şükr hâlinde olmalıyız.

    O'nun bizlere sunduğu bu nimetlerin kıymetinin idraki içerisinde kulluk vazifemizi en güzel şekilde ifâ edebilmeyi Yüce Mevlâmız hepimize nasip etsin. Âmin!

    alıntıdır.
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


Benzer Konular

  1. Asr-ı Saadet Hatıraları
    By SiLa in forum Sadatı kiram
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.09.08, 16:44
  2. Namaz Kılalım Namaz
    By SiLa in forum İslami Şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 16.07.08, 10:31
  3. Aceleyle kılınan namaz, namaz sayılmaz ..
    By es_ra in forum Namaz ve Abdest
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.07.08, 13:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •