Nasibin çikmamasiSual: Hiçbir ahlaki ve bedeni bir kusurum olmadigi halde, yasim otuzu geçmesine ragmen evlenemeyen bir kizim. Çevremdekiler, (evde kaldi) diye dedikodu ediyorlar. Bunda benim suçum olmadigi halde, bu da kaderden midir?
CEVAP
Cebriyye denilen bid’at firkasi, kaderi suçlar. Mutezile firkasi da, kaderin rolünü inkâr eder. Her sey takdir iledir. Kaderin, iyisi, kötüsü, tatlisi, acisi, hep Allahü teâlâdandir. Kader, Allahü teâlânin, olacak seyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan seyleri, zamani gelince yaratmasidir.
Evlenmek, nasibi çikmak veya çikmamak da takdire baglidir. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepler yaratmaktadir. Mesela bir kiz dua eder, (Ya Rabbi, evlenmek hakkimda hayirli ise, evlenmeyi bana nasip eyle) der. Duasi kabul olursa evlenir. Evlenmek için tedbir almak ve sebeplere yapismak lazimdir. Mesela kötü birisi ile evlenip de suçu kadere yüklemek dogru degildir.
Tedbir alip sebeplere yapistiktan sonra evlenemedim diye kendini sikintilara sokmak çok yanlis olur. (Nasibuke, yusibuke) buyurmuslardir. (Nasipse, kavusursun) demektir. Yine, (Nasipse gelir Hint’ten, Yemen’den, nasip degilse, ne gelir elden) demislerdir.
Sikintili seylerden kurtulmak için,rahat ibadet edebilmek ve haramlardan kaçmak için, sabrederek dua etmek gerekir. Peygamber efendimiz, (Müminin silahi duadir) buyurdu. (I. Ebiddünya)
Kur’an-i kerimde de mealen, (Ey iman edenler, Allah’tan sabir ve namazla yardim isteyiniz) buyuruluyor. (Bekara 153)
Görüldügü gibi, sabrin, namaz ve duanin önemi çok büyüktür. Insana sikinti bazi seylerde israr etmesinden ileri gelir. Tedbir almali, fakat tedbire de güvenmemeli. Çünkü tedbir, takdiri bozamaz. Takdire boyun egmek ve ona inanmak farzdir. Hadis-i serifte buyuruldu ki:
(Kadere riza göstermek mutlu olmaya, rizasizlik ise mutsuzluga alamettir.) [Tirmizi]
Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Insana gelen elemler, takdir-i ilahi ile gelmektedir. Razi olmak gerekir. Ibadetlere devam, elemlere, hastaliklara sabredebilmelidir. Allahü teâlânin kereminden afiyet beklemelidir! Mahluklardan bir sey beklememeli, her seyin Hak teâlâdan geldigini bilmelidir! Dertlerden, elemlerden kurtulmak için dua ve istigfar etmelidir! Onun takdiri, iradesi olmadikça, kimse kimseye zarar veremez. Bununla beraber, sebeplere yapismak, Peygamberlerin yoludur. Sebeplerin tesirini de Allahü teâlâdan talep etmelidir! (C.1, m.72)
(alinti)