Kadinlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?
Bazi hanimlar etrafa yayilacak derecede tesirli kokular sürünüyor, bakanlarin dikkatini çekecek durumda ziynetli giyinip, süslü geziyorlar. Bunun câiz olup olmadigi hususu da tartisiliyor, haramdir, degildir diyenler oluyor. Bu hususta sizin bilginiz nedir??????????
Hanim koku da sürünür, ziynet de takabilir, süslü de giyinebilir. Ama bütün bunlari sadece nikâhlisi için yapar, beyine karsi gösterebilir. Beyinin disindakilere böyle süslü, kokulu, ziynetli görünmesine hem sebep yoktur, hem de cevaz... Zira beyi disindakilere de ayni sekilde süslü, kokulu bulunmak, onlarin dikkatini kendi üzerine çekip, zihinlerini kendisiyle mesgul etmek demektir. Halbuki hiçbir erkek; kendi haniminin, baskasinin dikkatini çekip zihnini mesgul etmesini, bakislarini üzerine toplamasini istemez. Nitekim haysiyetli bir hanim da beyinden baskasinin kendisine bakip, mesgul olmasini arzulayip, memnun olmaz.
iste bu bakimlardan evi içinde, beyine karsi koku sürünüp, ziynetlerini gösteren bir hanim, ayni seyi yabancilara karsi izhar edemez; sokakta, çarsi pazarda ayni koku ve süsle gezip, yabancilarin dikkatini çekecek giyim ve kusamda olmayi tercih edemez.
Peygamberimiz, Tirmizî’de kaydedilen bir hadisinde söyle buyurmuslardir:
- Geçtigi yerdeki insanlari tesiri altina alacak kokuyla gezen kadin günah islemis sayilir! Demek ki, bir hanim, geçtigi yerdeki erkeklerin duyacagi tesirde bir kokuyla gezemez, çevredeki yabancilarin hissedecegi parfümlerle dolasamaz.
Kadinin bu gibi sâibelerden uzak olmasini isteyen Peygamberimiz, diger hadîslerinde de söyle buyurmuslardir:
- Bir kadin, kocasindan baskasi için koku sürünür, sokakta, pazarda bu kokuyla gezerse bu hali ona sadece cehennemi kazandirir, utanç verecek tavir olur.
Anlasilan odur ki, sahsiyetini korumasini bilen, saadetini sadece kendi evinde arayan hanimefendi, bütün süs ve ziynetini sadece beyine karsi kullanacaktir. Beyi disinda hiçbir yabanciya karsi gösteris ihtiyaci duymayacak, süslü püslü görünmeyi mahzurlu bilecektir.
Camiu’s-Sagîr’deki bir hadîste bu hususta daha da açik hüküm vardir. söyle buyurulmaktadir:
- Tesirli kokular sürünüp de camiye giden kadin, bu kokusunu yikayip da tesirini yok etmedikçe (nafile) namazi kabul olmaz. Demek camiye giderken de olsa koku sürünüp gitmek kadin için câiz olmayan bir harekettir. Cami ile süründügü koku birbiriyle bagdasmayan iki zit anlayisin ifadesi olur.
Kadin beyine süslü görünmek için beyazlayan saçini siyaha boyatamaz. Ama siyahin disindaki boyaya boyatabilir. Nitekim birçok dindar hanim saçlarini kina ile renklendirir, varsa beyazini böyle boyamis olurlar. Kina ile boyamanin sünnet oldugunu ifade eden fikih kitaplari, beyazi siyaha boyamanin da mekruh oldugunu bildirmekteler.
Nitekim beyaz saçin Müslüman’in nuru oldugunu bildiren Efendimiz, kiyâmette o nurun aydinliginda mü’minin yol alacagini bildirmis, bunu siyahla kaplamanin, yolu karanliga gömecegine isarette bulunmustur.
Ayni hüküm erkek için de variddir. Beyazi siyah ile örtemez.
Basini erkek basi gibi tiras ettirip, ensesi görünecek derecede saçlarini kisaltan kadina da Allah’in lânet ettigini haber veren Efendimiz, kadinin utanmasinin, en büyük hasleti oldugunu, utanan kadinin yüzünde nurdan bir hayâ perdesinin bulundugunu, utanmayanin ise bu hayâ perdesinin yirtildigini, perdesiz duruma düstügünü bildirmistir.
Kadin, çevrede normal sayilip dikkati çekmeyecek derecedeki ziynetlerini, yüzügünü günlük hayatinda takabilir. ihtiyaç hissederse bunlarla sokaga çikabilir. Zira bunlar çevrede normal kabul edilen seylerdir. Dikkat çekici seviyede degildir. Haset ve tahrike sebep olmaz.
Alıntı
Süm€yy€ Şif@ Nickli Üyeden Alıntı
