Konu: Allah'in PeygamberImIz (sav)'e BahSettIGI MucIzeler

ALLAH'IN PEYGAMBERIMIZ (SAV)'E
BAHSETTIGI MUCIZELER

eygamber Efendimiz (sav) Allah'in, "… Ancak o, Allah'in Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur..." (Ahzab Suresi, 40) ayetiyle bildirdigi gibi insanlar için son peygamber olarak gönderilen, Allah'in en son hak kitabini vahyettigi, güzel ahlaki, takvasi, Allah'a olan yakinligi ile insanlara örnek kildigi mübarek bir insandir. O, Allah'in dostu, müminlerin de dostu ve velisidir. Allah'in, "Gerçek su ki, Biz senin üzerine 'oldukça agir' bir söz (vahy) birakacagiz" (Müzzemmil Suresi, 5) ayetiyle de bildirdigi gibi Peygamberimiz (sav)'e çok büyük bir sorumluluk vermistir. Peygamberimiz (sav) ise, Allah'a olan güçlü imaniyla, kendisine verilen bu sorumlulugu en güzel sekilde yerine getirmis, insanlari Allah'in yoluna davet etmis ve tüm inananlarin yol göstericisi olmustur.
Kitabin girisinde de belirttigimiz gibi Rabbimiz pek çok elçisine harikulade mucizelerle lütufta bulunmustur. Yüce Allah, kiymetli Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'i de Kendi Katindan birçok mucizeyle desteklemistir. Bu mucizelerden en büyügü ise hiç süphesiz, Rabbimiz'in insanlara bir hidayet rehberi olarak gönderdigi Kuran-i Kerim'dir. Rabbimiz Kuran'i Peygamberimiz (sav)'in kalbine vahyetmistir.
Peygamberimiz (sav)'in kalbine birakilan vahiy
Islami ve tarihi kaynaklara göre sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 40 yaslarinda peygamberlikle sereflendirilmistir. Ancak Peygamberimiz (sav) vahiy almaya baslamadan önce de birçok mucizevi olay gerçeklesmistir. Bu mucizelerden biri Peygamberimiz (sav)'in geceleri gördügü rüyalarin ayni sekilde gerçeklesmesidir. Hadislerde bildirildigine göre "salih rüyalar" yaklasik 6 ay sürmüstür. Büyük Islam alimi Imam Suyuti, Olaganüstü Yönleriyle Peygamberimiz adli önemli eserinde bu rüyalari su sekilde aktarmaktadir:

Allah Resulü (sav)'ne indirilen vahyin baslangici, uykuda gördügü salih rüya seklinde olmustur. Gördügü her rüya sabah aydinligi gibi gerçek çikiyordu...1

Hadislerde bildirildigine göre, Peygamberimiz (sav) 40 yaslarina geldiginde sik sik Mekke'ye 12 kilometre uzaklikta bulunan "Nur" dagindaki "Hira" magarasina gider, tek basina kalirdi. Hira magarasina yalnizliga (uzlete) çekilisinin üçüncü yilinin Ramazan ayinda, Yüce Rabbimiz Hz. Muhammed (sav)'e peygamberlik ihsan etti. Cebrail, Allah'in izniyle, Peygamberimiz (sav)'e göründü ve ona Kuran-i Kerim'den bazi ayetler indirdi. Ilk vahyin günü, Miladi 10 Agustos 610 tarihine rastgelen, 21 Ramazan Pazartesi gecesi olarak bildirilmektedir.
Allah Cebrail'i vesile kilarak kutlu elçisine Islam dinini vahyetmistir. Hiç süphesiz bu, Rabbimiz'in çok büyük bir lütfudur. Peygamber Efendimiz (sav) de derin imani, Allah korkusu, takvasi, üstün ahlakiyla buna layik ve ehil, mübarek bir insandir. Yüce Allah bir ayetinde söyle buyurmaktadir:

(Vahyi sende birakan) Rabbin rahmetinden baska(si degildir). Süphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür. (Isra Suresi, 87)

Allah bir diger ayetinde de su sekilde bildirmistir:

Kitabin sana (kalbine vahy ile) birakilacagini umud etmezdin; (bu,) Rabbinden ancak bir rahmettir... (Kasas Suresi, 86)

Hicri 1205 (M.1790) tarihli Kuran-i Kerim. Nesih hatla yazili. Serlevhasi klasik tarzda tezhipli. Her sayfasi 17 satir. Altin cetvelli. Döneme ait deri cildi. (Süleyman Tevfik)

Peygamberlik makamiyla sereflendirilmeden önceki alti ay boyunca gördügü rüyalarin ayni sekilde çikmasi, Sevgili Peygamberimiz (sav)'in Allah Katinda seçilmis oldugunun delillerinden biridir. Islam alimleri bu durumu, Allah'in insanlara gönderdigi son peygamberini bu büyük göreve "uykusunda hazirladigi" seklinde yorumlamaktadirlar. Bu "salih rüyalarin" ardindan, Allah'tan aldigi ilk vahiyle Peygamber Efendimiz (sav) tüm insanlara bir hidayet önderi kilinmistir. Daha sonra da çok büyük bir kararlilikla, vefat edene kadar, insanlari Allah'a ve O'nun yoluna davet etmistir. Peygamberimiz (sav)'in ilk vahiy alisi öncesindeki mucizevi olaylar hadislerde söyle anlatilmaktadir:

Hz. Ayse anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a vahiy olarak ilk baslayan sey uykuda gördügü salih rüyalar idi. Rüyada her ne görürse, sabah aydinligi gibi aynen vukua geliyordu. (Bu esnada) ona yalnizlik sevdirilmisti. Hira magarasina çekilip orada, ailesine dönmeksizin birkaç gece tek basina kalip, tahannüs'de (ibadette) bulunuyordu. Bu maksadla yanina azik aliyor, azigi tükenince Hz. Hatice (ra)'ya dönüyor, yine ayni sekilde azik alip tekrar gidiyordu. Bu hal, kendisine Hira magarasinda Hak gelinceye kadar devam etti. Bir gün ona melek gelip:
- "Oku!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
- "Ben okuma bilmiyorum!" cevabini verdi. (Aleyhissalâtu vesselâm hâdisenin gerisini söyle anlatir:
- "Ben okuma bilmiyorum deyince melek beni tutup kucakladi, takatim kesilinceye kadar sikti. Sonra birakti. Tekrar:
- "Oku!" dedi. Ben tekrar:
- "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni ikinci defa kucaklayip takatim kesilinceye kadar sikti. Sonra tekrar birakti ve: "Oku!" dedi. Ben yine: "Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni tekrar alip, üçüncü sefer takatim kesilinceye kadar sikti. Sonra birakti ve:
- "Yaratan Rabbinin adiyla oku! O, insani bir kan pihtisindan yaratti. Oku! Rabbin kerimdir, o kalemle ögretti. Insana bilmedigini ögretti" (Alâk Suresi 1-5) dedi.
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bu vahiyleri ögrenmis olarak döndü...2

Kuran'da da, Peygamberimiz (sav)'in Cebrail ile görüsmesi ve Kuran ayetlerinin kendisine bildirilmesi birçok ayetle haber verilmektedir. Necm Suresi'nde Peygamberimiz (sav)'e Kuran'i ögretenin Cebrail oldugu su sekilde bildirilmektedir:

Sahibiniz (arkadasiniz olan peygamber) sapmadi ve azmadi.
O, hevadan (kendi istek, düsünce ve tutkularina göre) konusmaz.
O (söyledikleri), yalnizca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
Ona (bu Kur'an'i) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) ögretmistir. (Necm Suresi, 2-5)

Bu ayetlerin devamindaki ayetlerde de Cebrail'in Kuran'i Kerim'i, Peygamberimiz (sav)'e ögretmesi sirasindaki harikulade olaylar söyle haber verilmektedir:

(Ki O,) Görünümüyle çarpici bir güzellige sahiptir. Hemen dogruldu.
O, en yüksek bir ufuktaydi.
Sonra yaklasti, derken sarkiverdi.
Nitekim (ikisi arasindaki uzaklik) iki yay kadar (oldu) veya daha yakinlasti.
Böylece O'nun kuluna vahyettigini vahyetti.
Onun gördügünü gönül yalanlamadi.

Yine de siz gördügü (sey) üzerinde onunla tartisacak misiniz? (Necm Suresi, 6-12)

(Vahyi sende birakan) Rabbin rahmetinden baska(si degildir). Süphesiz O'nun lütfu senin üzerinde
çok büyüktür.
(Isra Suresi, 87)

Daha birçok ayette de Kuran'i indirenin Cebrail oldugu haber verilmektedir. Bu ayetlerde Cebrail için "Ruhu'l Kudüs" ve "Ruhu'l Emin" seklinde de buyurulmaktadir:

Kendisiyle Allah'in konusmasi, bir beser için olacak (sey) degildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasindan veya bir elçi gönderip Kendi izniyle diledigine vahyetmesi (durumu) baska. Gerçekten O, Yüce olandir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Sura Suresi, 51)
De ki: "Cibril'e kim düsman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitab'i), Allah'in izniyle kendinden öncekileri dogrulayici ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O'dur. (Bakara Suresi, 97)
De ki: "Iman edenleri saglamlastirmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur'an'i) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmistir." (Nahl Suresi, 102)
Gerçekten o (Kur'an), alemlerin Rabbinin (bir) indirmesidir. Onu Ruhu'l-Emin indirdi. Uyaricilardan olman için, senin kalbinin üzerine (indirmistir). (Suara Suresi, 192-194)

Kendisine Cebrail tarafindan vahyedilen ilk ayetlerden sonra Peygamberimiz (sav)'e gelen vahyin belli bir süre kesildigi rivayet edilmektedir. Hadislerde vahyin kesilmesinden sonra ilk olarak Müddessir Suresi'nin ilk ayetlerinin Peygamber Efendimiz (sav)'e vahyolundugu ve kendisinin teblig görevine bu ayetlerin vahyinden sonra basladigi haber verilmistir.3 Bundan sonra Allah'in verdigi emirle, Peygamberimiz (sav) insanlara yalnizca Allah'a iman etmeyi, O'na kesinlikle sirk kosmamayi anlatti. Müddessir Suresi'ndeki ayetlerde söyle buyrulmaktadir:

Ey bürünüp örtünen, Kalk (ve) bundan böyle uyar. Rabbini tekbir et (yücelt) (Müddessir Suresi, 1-3)

Kendilerine okunmakta olan Kitab'i sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Süphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir ögüt (zikir) vardir.
(Ankebut Suresi, 51)

Görüldügü gibi, Suara Suresi'nin 194. ayetinde vahyin Peygamberimiz (sav)'in kalbine indirildigi haber verilmektedir. Ala Suresi'nin 6. ayetinde ise Allah, "Sana okutacagiz, sen de unutmayacaksin" buyurarak, Peygamber Efendimiz (sav)'e Kuran'i Kendisi'nin ezberletecegini bildirmektedir. Kuran'in tüm ayetlerini bu sekilde ögrenmesi Rabbimiz'in Peygamberimiz (sav)'e bahsettigi mucizelerinden biridir.
Kuran ayetleri Peygamberimiz (sav)'in kalbine yerlestirilmis, kendisi tüm hayati boyunca Kuran ayetleriyle teblig yapmistir. Allah, Ala Suresi'nin 8. ayetinde "Ve seni kolay olan için basarili kilacagiz" buyurarak Peygamberimiz (sav)'e yardim ettigini ve Katindan bir nimet olarak onu basarili kilacagini müjdelemistir.
Rabbimiz, "...Iman edenlere yardim etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktir" (Rum Suresi, 47) ayetiyle de bildirdigi gibi mübarek elçisine hep yardim etmistir. Bu kutlu sahsin kalbine ferahlik vermis, aklinda, ilminde, hafizasinda harikuladelikler yaratmistir.
Allah Kiyamet Suresi'nde de Kuran ayetlerini Peygamberimiz (sav)'e okutan ve unutturmayanin Kendisi oldugunu bildirmistir:

Onu (Kur'an'i, kavrayip belletmek için) aceleye kapilip dilini onunla hareket ettirip-durma. Süphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir is)tir. Su halde, Biz onu okudugumuz zaman, sen de onun okunusunu izle. Sonra muhakkak onu açiklamak Bize ait (bir is)tir. (Kiyamet Suresi, 16-19)

Ayetlerde de görüldügü gibi, Allah özel olarak Kuran ayetlerini Peygamberimiz (sav)'in hafizasina yerlestirmistir. Allah bir baska ayette Peygamberimiz (sav)'e söyle buyurmustur:
Hak olan, biricik hükümdar olan Allah Yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur'an'i (okumada) acele etme ve de ki: "Rabbim, ilmimi arttir." (Taha Suresi, 114)
Peygamberimiz (sav) Allah'a olan coskulu imani, derin sevgisiyle Rabbimiz'in bütün emirlerine gönülden boyun egmistir. Allah da onu güçlü ve basarili kilmis, ona pek çok nimet bahsetmis, dünyada ve ahirette seçkinlerden kilmistir.
Peygamberimiz (sav)'e vahyin geldigi sirada sahit olunanlar

Kendisinde süphe olmayan bu Kitab'in indirilisi alemlerin Rabbi tarafindandir.
(Secde Suresi, 2)

Allah Müzzemmil Suresi'nde Peygamber Efendimiz (sav)'e gece kalkip vahiy için hazirlik yapmasini buyurmus, vahyin ne kadar agir bir söz oldugunu haber vermistir:

Ey örtüsüne bürünen,
Az bir kismi hariç olmak üzere, geceleyin kalk:
(Gecenin) Yarisi kadar. Ya da ondan biraz eksilt.
Veya üzerine ilave et. Ve Kur'an'i belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku.
Gerçek su ki, Biz senin üzerine 'oldukça agir' bir söz (vahy) birakacagiz.
Dogrusu gece nesesi (gece ibadeti, insanin iç dünyasinda uyandirdigi) etki bakimindan daha kuvvetli, okumak bakimindan daha saglamdir.
Çünkü gündüz, senin için uzun ugrasilar vardir.
Rabbinin ismini zikret ve her seyden kendini çekerek yalnizca O'na yönel. (Müzzemmil Suresi, 1-8)

(Bu) Kitab'in indirilmesi, üstün ve güçlü olan, hüküm ve hikmet sahibi Allah (Katin)dandir.
(Zümer Suresi, 1)

Hadislerde de, Peygamberimiz (sav) Allah'tan vahiy alma gibi olaganüstü bir olayi yasarken bulundugu odada harikulade manevi olaylar yasandigi bildirilmektedir. Bazi hadislerde Peygamberimiz (sav)'e vahiy geldigi zaman çevresindekilerin ari ugultusu gibi bir ses duyduklari bildirilmektedir. Bazi kaynaklarda ise Peygamberimiz (sav)'in yüzünün yaninda ari ugultusu gibi bir ses duyuldugu aktarilmaktadir.4 Buhari ve Müslim, Hz. Ayse (ra)'dan su hadis-i serifi nakletmislerdir:

El-Haris b. Hisam Resulullah (sav)'a: "Vahiy nasil geliyor?" diye sordu. Söyle buyurdu: "Bazen çan sesi gibi bana çok agir bir sekilde gelip dediklerini kavradigimda benden ayriliyor. Bazen insan kiliginda gelir, bana konusur ve ben de onun dediklerini ezberleyip kavrarim.""5

Buhari ve Tirmizi Hz. Ayse (ra)'dan sunu da nakletmislerdir:

Andolsun ki O'nu söyle görmüstüm: Çok soguk bir günde vahiy inmisti. Melek yanindan ayrildiginda alnindan -sel gibi- ter bosaniyordu.6

Taberani ise Zeyd b. Sabit (ra)'dan sunu nakletmistir:

Ben Allah Resulü'ne gelen vahiyleri yazardim. O'na vahiy indiginde, siddetli bir yorgunluk hisseder ve inci tanesi gibi terler bosalirdi. Vahiy hali sona erdigi zaman O okur, ben de yazardim.7

Ebu Nu'aym, el-Feltan b.Asim'dan sunu nakletmistir:

Allah Resulü (sav)'e vahiy indigi zaman, gözleri açik, kulagi ve kalbi Allah tarafindan gelen (ayetlerde) olurdu.8

Ebu Nu'aym, Ebu Hüreyre (ra)'dan sunu nakletmistir:

Allah Resulü (sav)'e vahiy geldigi zaman, kendinden geçer gibi olurdu.9

allah c.c razi olsun senden