Konu: OnLaRıN ÖlÇüLeRi TaKVa İdİ

ONLARIN ÖLÇÜLERİ TÂKVA İDİ

Başta Teâlâ'nın mübarek peygamberleri ol-mak üzere, bütün salih ve saliha kulları, hep takvaca yaşamayı tercih etmişlerdir. Çünkü Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “İnsanların en şereflisi olmayı arzu eden (seven kimse), 'tan ittika etsin. (korksun)” (Hakim, Müstedrek, c 1, s. 301.)

Kim daha çok takva sahibi olursa, yanındaki kıymet ve şerefi de o de-rece artar; en takvalı olan en şerefli olmuş olur.
İttika ve onun ismi olan takva nedir? Büyük tefsir alimi Elmalılı Muhammed Hamdi'ye göre: “Kuvvetli bir himayeye girmek, korunmak, kendini muhafaza altına almaktır.”

Kur'an-ı Kerim'de takva, şu beş manada kullanılmaktadır:
a) Havf ve haşyet (korkmak) manasında,
b) Sakındırma ve korkutma manasında,
c) Günahtan geri durmak manasında,
d) İhlas ve yakîn (iman) manasında,
e) Tevhid ve doğru şahitlik manasında kullanılmıştır.

Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz (c.c.) “'a kulluk edin ve ona karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (29 Ankebut, 16) buyurmuştur.

korkusu(takva) ise, emir ya da nehy olsun yüce 'ın çizdiği sınırlara riayet etmek ve sahip olunmasını emrettiği niteliklere sahip olmak, yasakladığı şeylerden de uzak durmak demektir.

Emirü'l- Mü'minin Ömer b. Hattab (r.a.) kendi kendine der ki: “Ya Ömer! Ya hakkıyla 'tan korkarsın ya da Teâlâ sana azab eder. Sonra sana hiç bakmaz.” Yine o şöyle diyordu: “'tan korkan kimse, nefsinin istediğini yapmaz.”

Takva, her mü'min ve mü'minenin ulaşmak istediği kulluğun en ideal zirvesidir. Ne mutlu takva yarışında en başarılı olanlara ve zirveye çıkanlara…

Abdullah b. Amr'ın şöyle dediği kaydedilmektedir: Ben Rasülullah (s.a.v.)'ı alçak sesle değil, yüksek sesle şöyle buyururken dinledim: “Şüphesiz benim babamın akrabaları, benim dostlarım(velilerim) değildir. Benim gerçek dostum, ve salih mü'minlerdir.” (Buhari, 5/ 2233; Müslim, I/197.)
Diğer bir ifadesinde “Şüphesiz ki kıyamet gününde benim gerçek dostlarım takva sahipleridirler.” buyurmuştur.

Yine Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.)'e: “İnsanların en şereflileri hangisidir?” diye sorulmuş, o da: “ katında onların en şereflisi, en takvalı olanlarıdır.” buyurmuştur. (Buhari, 3/ 224; Müslim, 6/ 1846; Dârimi, 1/ 84.)

Dineverî ile İbn Asâkir, Kümeyl b. Ziyad'dan, şu bilgiyi naklediyorlar: “Bir gün Ali ile birlikte geziniyorduk. Cebbân denilen mezarlığın yanına vardığımız zaman Ali (r.a.) mezarlığa dönüp: 'Ey kabirlerde yatanlar! Ey kemikleri çürüyüp topraklaşanlar! Ey karanlıklarda yalnız kalanlar, sizden ne haber? Bizdeki haber şudur ki, mallarınız taksim edilmiş, çocuklarınız öksüz ve yetim kalmış ve kadınlarınız koca değiştirmiştir. Bizde haber budur. Sizden ne haber?' dedi. Sonra Ali (r.a.) bana dönerek: 'Ey Kümeyl, eğer onlara cevap vermek için izin verilseydi, 'Azığın en iyisi takvadır.' diyeceklerdi.' dedi ve sonra ağlayıp: 'Ey Kümeyl, kabir amellerin sandığıdır, ancak bunu öldüğün zaman öğrenirsin.' dedi.”

Üstünlüğün sadece takva ile olduğu pek çok âyet-i kerime ve hadislerde açıkça bildirilmiştir. Bizler de ve Rasülü'nün emir ve yasaklarına azami derecede dikkat ederek takvaca yaşayalım da iki dünya mutluluğuna erelim.

Hayrunnisacım Rabbim razı olsun,emegine saglık inş bizlerde takvalı olan kullar mertebesine ulaşırız Rabbim nasip eder...

amin amin ablacım RABBİM sendende razı olsun...