Helal Kazancin Bereketi
Kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi ve çoluk çocuğunun nafakasını temin edebilmesi için meşru yoldan çalışıp helalinden kazanması dini görevidir. Bu aynı zamanda bir ibadettir. Kazancın helal yollardan elde edilmesi gerektiği gibi, onun israf edilmeden temiz ve helal kılınan yerlere harcanması da gerekir. Nitekim Kur'an'da, "Ey iman edenler! Eğer siz ancak 'a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve 'a şükredin" (Bakara suresi,172) buyurulmaktadır. Bu itibarla müslümanlara düşen görev; kulluk bilinciyle helal kazanç için gayret göstermek, bu hedefe ulaşabilmek için dua edip 'tan yardım istemektir.
Hz. Ali (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.s.) müslümanlara şu duayı öğretti: "'ım! Bana helal rızık nasib ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!" (Tirmizi, Deavat,110)

Rabbimiz insanlığın zararına olan şeyleri haram, insanlığın menfaatine olan güzel şeyleri de helal kılmıştır. Bizlere düşen helal daire içinde çalışarak dünya ve ahiret hayatımızı elimizden geldiğince cennete çevirmektir.
Helalinden kazanmak insana mutluluk verir. Onu, işine, ailesine ve yopluma karşı saygılı kılar. Haram yolla rızkını temin etmeye çalışan insanın ruh dünyası huzur bulamaz. Çünkü haramların insan psikolojisi üzerinde görünmez menfi tesirleri vardır. Bu sebeple haramlar ahlak dünyamızı bozar. Öyleyse bir müslümana yakışan emek sarf ederek helalinden kazanmaktır.