***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Asıl marifet çok sevap kazanmaktır
Asıl marifet çok sevap kazanmaktırHikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
* Dünyada asıl marifet, çok para kazanmak değil, çok sevap kazanmaktır.
* İnsanın ilmi arttıkça, Allah’a sevgisi arttıkça, nefsinden soğumaya, nefret etmeye başlar. Bu hâle kavuşmak, Allahü teâlânın lütuf ve ihsanıdır. O kulunu sevdiğinin alametidir.
* İman çarşıda satılmaz, miras kalmaz. İyiliğe elverişli olmayan kişi Peygamberi görse de Müslüman olamaz.. Allahü teâlâ seçiyor. Buna verdim diyor. Seni dost edindim diyor Cenab-ı Hak… Müslüman demek, Cenab-ı Hakkın seçtiği, dost edindiği insan demektir, ona göre hareket etmeli.
* İnsanın eline diken bile batsa bir günah sebebi iledir. Günahın karşılığı dünyada veriliyorsa büyük nimettir. Ahirette verilirse felakettir. Suç varsa ceza vardır.
* Bir günah işleyen hemen bir iyilik, bir hayır işlemeli. Sevap gelir, günah gider. Birbirini dengelemeli.
* Cömertlik, Allahü teâlânın büyük bir nimetidir. Siz cömert için üzülmeyin, çünkü o düşerken Allahü teâlâ elinden tutar, kaldırır onu.
* Çok şey isteyin, isteyenin değil verenin azametine bakın. Namazda şehitlik evliyalık isteyin.
* Tarla ve bahçenin, hasıl olan nimetin şükrü uşurla verilir. Malın, paranın şükrü, zekatıyla olur, aynı zamanda malı, parayı temizler. Zekatı vermeyen iki suç işlemiş olur:
1- Emre itaatsizlik,
2- Fakirin hakkını gasp.
Namazın kabulü için de, zekat gereklidir, namaz imanla gitmeye vesile olur.
* Herkesi kuyunun dibinde gören kimse, kendisi kuyunun dibindedir.
* En büyük düşman nefs ve işlediğimiz günahlardır. En yakın dost da, namaz ve tevbe istiğfardır.
* Bilerek pek küfre düşülmez fakat bilmeyerek küfre düşülebilir. Bunun için (Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söylediysem, bir iş yaptıysam nadim oldum, pişman oldum, beni affet) duasını çok okumamız lazım. Küfür sigorta gibidir. İrtibatı keser. Bir kimse küfre düşmüş ise, ne yaparsa yapsın, ne kadar çok ibadet ederse etsin hiçbir faydası yoktur. Çünkü sigorta atmıştır, ampul, tesisat ne kadar sağlam olursa olsun, elektrik gelmediği için fayda olmaz.
Nice sarhoşlar vardır ki, yaptığından pişmanlık duyar tevbe eder, imanla gider. Nice dervişler, müritler vardır ki, kibirlidir, günahları için tevbe etmez, imansız giderler. Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir papaz gelip, ben mi üstünüm sen mi üstünsün diye sorar. O da bir hafta sonra gel, der. Bir hafta sonra geldiğinde vefat ettiğini görür. Bugün bana cevap verecekti diye söylenince, tabutu göstererek, işte orada git sor, o boşuna konuşmaz derler. Tabutunun başına gidip aynı soruyu sorar. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri Allahü teâlânın izniyle başını kaldırıp, şöyle cevap verir; Geçen hafta sonumun ne olacağını bilmediğim için sana cevap veremedim. Ben imanla gidip kendimi kurtardım, senden üstünüm. Sen kendine bak. Papaz, ağlamaya başlar, kelime-i şehadet getirir Müslüman olur.
* Peygamber efendimize bir yahudi gelip, selam verir gibi yaparak Es sam aleyküm yani, ölesin, yok olasın der. Peygamber efendimiz de, ve aleyküm sam diye cevap verir. Gittikten sonra, Hazret-i Âişe validemiz, Allah belanızı versin, sizi kahretsin... gibi bazı şeyleri sıralamaya başlayınca, Peygamber efendimiz durdurup, fazlaya hakkımız yok, bize ne yaptıysa ancak o kadarını yapabiliriz, buyurdu. Kâfir de olsa yaptığından fazlasını yapmak caiz değildir.
* Allahü teâlâ suç işleyenin cezasını verir, ancak istiğfar edenleri affeder. Müjdeler çok, Rabbimizin merhameti geniş. Seksen sene kilisede papazlık yapmış, İslamı yıkmaya uğraşmış kişiyi bile bir kelime-i şehadet söylemekle affediyor. Allahümme inneke afuvvün, kerimün, tuhibbül afve fafu anni (Ya Rabbi sen madem ki affedicisin, ihsan edicisin, affetmeyi seversin öyleyse beni de affet) demektir. Bunu her namazdan sonra okumalı. Bunlar hep, âsi kullara Allahü teâlânın müjdesidir.
* Nefs Allahü teâlânın düşmanıdır. Nefsimize uyarsak Allahü teâlânın düşmanına itaat etmiş oluruz.
* Zeka başka akıl başka. Akıllı olmak demek, ahirette işe yarayacak iş yapmak demektir.
* Mevcuda şükretmeli, kanaat etmeli. Mevcutla devam etmeli. İsraf, küfran-ı nimet, hep "Bu bana lazımdır” diyerek başlar. Bir kere bu bana lazımdır deyince onun ardı gelir, bu da lazım, şu da lazım diye devam eder. Lazım dediğine kavuşmak için dinin dışına çıkar da haberi olmaz.
* Namaz kılmamanın ne büyük bir suç olduğunu anlamak için çok sevdiğinizi mesela evladınızı kapının dışına çıkarıp, ben çağırınca gel deyin. Çağırın çağırın gelmesin. Siz defalarca çağıracaksınız da o duyduğu halde gelmeyecek. Ne yaparsınız siz ona? Allahü teâlâ günde 5 defa kullarını çağırıyor. Üstelik bu davetin faydası bize. Davete icabet edenlere yaptığı ihsanlar da ayrı. Buna rağmen yüce Rabbimiz ne kadar sabırlı, ne kadar merhametli, günde 5 defa çağırdığı halde gelmeyen kullarına bir şey yapmıyor, rızkını kesmiyor ve mühlet veriyor.
* Kılmak isteyene namaz, insanın önüne engel çıkarmaz.
* Kalb dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin peşine takılıp gittiği müddetçe, ahireti nasıl sevebilir?
* Dertlerinizi kullara değil, Allahü teâlâya arz edin. İstisnalar hariç, dert ve belanın tamamının kendi kusur ve kabahatlerimizden dolayı olduğunu unutmayalım.
* Yumuşak ve mülayim olan kazanır.
* Size dininizi imanınızı öğreten ana babanız sizden razı olmadıkça Allahü teâlânın sevgili kulu olamazsınız. İhsana kavuşma sebebi anne baba duasıdır.
* Çölde kalmış insanın suya hasreti gibi, herkesten dua almaya bakın. Üç kişinin duası kabul olur red olunmaz: 1) Anne babanın 2) Misafirin 3) Mazlum olanların.
* Çocuklarımıza çok ihtimam göstermeli. Kur’an-ı kerim okumalarına, ehli sünnet itikadını ve ilmihal bilgilerini öğrenmelerine, ehli sünnet âlimlerini tanımalarına ve sevmelerine çok ehemmiyet vermeli.
* Düşmanını tanımayan dostunu bulamaz.
* Ehli sünnet itikadından bir mesele öğretmek, onlarca nafile hacdan daha sevaptır.
* Bir talebe, dinini öğrenmeye ve dine hizmet etmeye, Müslümanlara ve insanlara faydalı olmaya niyet ederse, bu niyetle okursa, her nefesi zikir olur.
* Edebe riayet etmeyen hiç kimse, Allahü teâlâya kavuşamaz, yani veli olamaz. Din büyüklerinin yolu baştan sona edeptir. Namazın sünnet ve edeplerinden birini gözetmek ve tenzihi bir mekruhtan sakınmak; zikir, fikirden (tefekkürden) üstündür.
* İslamiyet bir ağaç gibidir. Kökü iman, gövdesi ibadet, meyvesi ihlas.
* Dinimizin 4 kelimeyle özeti: İnanmak, muhabbet, yapmak, sakınmak.
* Tatlı dilli, güler yüzlü olun. Hiç kimseyle münakaşa etmeyin. Bölünmeyin, tefrikaya düşmeyin. Tefrika fitnedir, sakın düşmeyin.
* Haram yiyenlerin, bütün azaları istese de istemese de, günah işler. Helal yiyenlerin azaları ise, ibadet eder.
* Edeplere riayet etmeden yapılan hizmetlerin, faydası yoktur.
* Dünyadan sonraki yolculuk çok uzundur. O uzun sefer için, yol azığı hazırlayınız!
* Kendisinin ve çoluk çocuğunun geçimini temin etmek için çalışmak farzdır.
* Dünya ve ahirette iyilik, sabır ile ele geçer.
* En faziletli amel; nefsin istediğinin tersini yapmaktır.
* İnsanların müptela olduğu bela ve musibetlerin en büyüğü, ahiret ve dünya işi ile meşgul olmayıp, boş oturmaktır.
* Din; insanları ebedi saadete götürmek için, Allahü teâlâ tarafından gösterilen yol demektir.
* Bir insan için, en kötü beş şey; imansızlık, kibir, şükür azlığı, kötü ahlak ve cimrilik.
* Allahü teâlâ, başkasına acımayana merhamet etmez, af etmeyeni af etmez, özür kabul etmeyenin özrünü kabul etmez.
* Mal cimrilerde, silah korkanlarda, idare de zayıflarda olursa, işler bozulur.
* Din bilgileri; dünya ve ahirette huzuru ve saadeti kazandıran bilgilerdir.
* Dünya malı için üzülmek, kalbe zulmet; ahiret için üzülmek ise, kalbe nurdur.
* Uğraşmadan ve çalışmadan, Cennete kavuşacağını zanneden, hayale kapılır.
* Şerefli ve asil kimse, sözünde durur. Akıllı olan yalan söylemez. Mümin olan, gıybet etmez.