***
DIŞARDA
Points: 455.346, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 100,0%
Achievements


Sen unuttun ama unutulmadın
Sen unuttun ama unutulmadınHikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
* İnsanların çokluğu, dilediklerini yapmaları, gaflet içinde yaşamaları sakın seni de gaflete düşürmesin. Sen tek olarak öleceksin, tek olarak kabre gireceksin, tek olarak hesabını vereceksin. Sen dini, imanı, Allah’ın emir ve yasaklarını unuttun. Sen unuttun ama unutulmadın.
* Hepimiz ahiret yolcusuyuz, inkârı mümkün değil. Herkes bir sefere giderken yolda ve gittiği yerde kendine lazım olanları alır, diğerlerini almaz. İhtiyaç olmayanı almak ahmaklık olur. Dünyadan da, ahirete lazım olanlar tedarik edilir. En akıllı insan, ölüme hazırlanandır. En ahmak, dünyaya tapandır. Ahmaklar olmasaydı, dünya harap olurdu.
* İnsan bir yere gitmek için, bir yerde vasıtaya biner, başka yerde iner, dünya buna benzer. Yalnız, vasıtayı iyi seç. Son durakta ya Cennet ya Cehennem vardır.
* Şeytan; uzaklaştırıcı demektir. Allahü teâlânın sevgisinden, merhametinden uzaklaştıran şeydir. Üç türlü şeytan vardır. Birinci şeytan, bilinen İblis ve torunlarıdır. İblis; Allah rahimdir affeder diye, günahları vesvese verir, insan bunu dinlemezse çeker gider, bu şeytanın hileleri zayıftır. İkinci şeytan nefstir; bu daha kuvvetlidir. Şeytan gibi çekip gitmez. Çok inatçıdır, tekrar tekrar aldatıncaya kadar uğraşır. Üçüncüsü daha da kuvvetlidir. Bu kötü arkadaştır. Dünyada rezil eder, ahirette Cehenneme götürür. İnsanın imanını öyle çalar ki, o şahsın ruhu bile duymaz. Her türlü bozuk yayınlar da kötü arkadaştır. (Kitap, gazete, dergi, tv, vb.)
* İnsanı çevreleyip imanına musallat olan dört düşman vardır; Sağında şeytan, solunda nefs, arkasında kötü arkadaş, önde ise dünyadır. Dünya bu zararda rehber olmuştur.
* İnsanlar düşmanı dışarıda arıyorlar, halbuki düşman kendi içimizdedir. Bu düşman da nefstir.
* Kim kime, neye güvenirse, yardımı ondan beklesin.
* Kim neye benim demişse o şey ona düşman olmuştur.
* Dünyanın en cahil, en ahmak mahluku, insanların nefsidir. Her isteği kendi aleyhinedir. Gıdası haramlardır. Nefs, daima zararlı şey ister. Allahü teâlâ buyuruyor ki;
Ey insanlar nefsinize düşman olun. Çünkü nefsiniz, benim düşmanımdır.
Emrime uyan Cennete, uymayan ise Cehenneme gidecektir.
* İbadetlerin faydası Allahü teâlâya değil, herkesin kendinedir. Maaşla çalışan bir doktor, bir hastaya ilaç verse, ilacın doktora faydası yok diye o ilacı kullanmamak akla uygun değildir. Zehir içsem doktora ne zararı olur diyerek zehir içmesi de ahmaklıktır. İşte, günahlarımın Allah’a bir zararı yok diyerek, her çeşit günahı işlemek akıl işi değildir. Öldükten sonra başına gelecekleri düşünmeyen kimse akıllı olabilir mi? Kur’an-ı kerimde sık sık, (Hiç mi düşünmüyorsunuz?) diye ikaz edilmektedir.
* Yanlış vasıtaya binen, istediği yere değil, vasıtanın gittiği yere gider. Mesela Paris’e giden uçağa binen Kâbe’ye varamaz.
* Sırat köprüsünde herkese 7 şeyden sual sorulacaktır, cevap veremeyen düşecektir. Bunlar; iman, namaz, oruç, zekat, hac, gusül ve kul hakkındandır. Yedinci soruya kadar gelebilmek çok zordur. Yedinci soru da çok zordur. Peygamberler masum oldukları halde, günahsız oldukları halde burada korkarlar.
* Sevgi itaat demektir. İtaat olmadan sevgi olmaz. Sevginin derecesi itaatteki sürat ile ölçülür.
* Dünyanın vefasızlıkta eşi yoktur, dünyayı isteyenler de alçaklıkta ve cimrilikte meşhurdur. Kıymetli ömrünü, bu vefasızın ve değersizin peşinde harcayanlara yazıklar olsun.
* Gençlik çağının kıymetini bilin! Bu kıymetli günlerinizde, ehli sünnet itikadını öğrenin ve bu bilgilere uygun yaşayın! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olun.
* Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zan etmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de şekavet ve felaket sanmamalı.
* Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmaya çalışmalı. Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalı.
* Nefs-i emmareden kurtulmanın alameti, insanların övmesi ile ayıplamasını, eşit görmektir. İnsanların rağbetine sevinmek, önem vermemelerine üzülmek, basitlik ve akılsızlıktır.
* Bir iş Allah için değilse neye yarar, at gitsin.
* Dünyanın lezzeti çiledir.
* Dünya hayaldir. Ben diyen mahrum kalır, mahvolur.
* Bu dünyada mukim yok, herkes seferi. Bunu anlayıp tedbirini alana müjdeler olsun.
* Dünyada en güzel şey dünyayı sevmemektir.
* Herkese önce lazım olan şey, ehli sünnet vel cemaat âlimlerinin anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak itikadı düzeltmektir.
* Ölünce, eyvaah, eyvah ben ne yapmışım diyeceğiz. Bunu nasıl olsa söyleyeceğiz, gelin şunu dünyada söyleyelim.
* Alın yazımız icraatımızdır. Ne yapıyorsak alın yazımız o.
* Eziyetlere katlanmak, kızmamak, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak, güzel ahlaktandır.
* Malı seviyorsan, yerine sarf et de sana sonsuz arkadaş olsun! Eğer sevmiyorsan, ye de yok olsun.
* Sabırlı kimseler, sıkıntılara katlanmayı huy edinenlerdir.
* İlmi arttıkça günahı artan kimse, şüphesiz ki helak içindedir.
* Allahü teâlâyı sevenler, dünya ve ahiret şerefine kavuşarak gittiler. Çünkü Peygamber efendimiz; “Kişi sevdiği ile beraberdir” buyurdu.
* Öldüğünde sana fayda vermeyecek her işi terk et! Böyle yaparsan, ne zaman ölürsen öl, zararda olmazsın.
* İlim öğrenmenin 4 şartı: 1- Susmak ve edepli olmak. 2- Dikkatle dinleyip ezberlemek. 3-Öğrendiği ile amel etmek. 4- Başkalarına öğretmek, herkese yaymaktır.
* Müminin en çok sevindiği şey, Allahü teâlânın ona ihsan ve ikram ettiği iman nimetidir. En çok korktuğu şey ise, onun ondan gitmesidir.
* Allahü teâlâya itaat etmek, bir hazineye benzer. Bu hazinenin anahtarı dua, anahtarın dişleri de helal lokmadır.
* Allah korkusu, seni Ona ulaştırır ve kendini beğenmekten uzaklaştırır.
* Misafir ağırlamada dahi israf helal değildir.
* İnsanlardan gelen sıkıntılara sabretmeyen, onlara karşılık vermeyi terk etmeyen kimse sabırlı
sayılmaz.
* İyi huy, başkalarını incitmemek ve onlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır.
* İnsan, ölümü hatırladığı müddetçe, hasedi ve kıskançlığı terk eder.
* Kibir sahipleri, kendilerinin bir damladan meydana geldiklerini ve sonra da çürümüş, kokmuş leş olacaklarını bildikleri halde yine de kibirlenirler. Bunlar neyine güvenirler?
* Makamların en üstünü; kötü bir huyu, iyi bir huya çevirmektir.
* İnsan, Allahü teâlâya ibadet etmediği müddetçe halim, yumuşak olamaz.
* Ölümü gerçekten tanımış bir kimseye, dünya bela ve musibetleri, dert ve sıkıntıları çok hafif gelir.
* Bir kimsenin ahmak olduğuna alamet, kendi ayıbını bırakıp, başkasının ayıbıyla uğraşmasıdır.
* Ana-babaya; helal ve mubah olan işlerde itaat edilir. Haram ve şüphelilerde değil.
* Tembelin alameti üçtür: 1-Gevşektir. 2-İhmalkârdır. 3-Vakitlerini zayi eder. Hatta günaha bile girer.
* Midenize inen lokmanın haram veya helal olup olmadığına dikkat etmedikçe ne yapsanız kurtulamazsınız.
* Tevekkülü azalanın imanı zayıflamış demektir. Tevekkülünü kaybedenin ise imanı tehlikededir. Tevekkül, her türlü sebebe (o işin, dinen ve örfen sebeplerine) yapışarak gayret göstermek, sonucu Allahü teâlâdan beklemek ve sonucun mutlaka hayırlı olduğuna inanmaktır (yani neticeye ihlasla teslim olmaktır).
* Bir Müslümana ye'se (ümitsizliğe) kapılmak yakışmaz. Çünkü, herkesin yardımcısı, hamisi olduğu gibi, Müslümanın hamisi de cenab-ı Allah’tır.
* Güzel ahlak; güler yüz, tatlı dil, iyilik yapmak ve kötülük yapmamaktır.
* Her iyilik, hayır ve üstünlüğün esası Allah sevgisidir.
* Kulluk; dinini korumak, sözünde durmak, sabretmek ve kadere razı olmaktır.
* Allahü teâlâdan korkmanın alameti, haramları terk etmektir.
* Ölümü hatırlamak, hırs ateşini söndürür.
* Ölüm Müslümanın tesellisidir. Dünyanın kahrına bu teselli ile sabreder.
* Kişinin sözü amelinden çok olursa, aklı noksandır.
* Tasavvuf; kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmaktır.
* İbadet, emredilenlerle amel edip, yasaklardan sakınmaktır.
* Yüksekliğin yolu alçak gönüllü olmaktan geçer.
* Tek kötülük var ki, her kötülük onun içindedir. O da imansızlıktır.
* Misafire edep şöyledir; önce selam ve ikram, sonra taam ve kelam.
* Senden daha çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbadeti ve taatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez.
* Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde Allahü teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.
* Resulullahın ve Esbabının yolunda olmayanı havada uçar görseniz, yine doğruluğunu kabul etmeyin. Bu üstünlük sebebi değildir, karga da uçar sinek de.
* Herkese akıllı denmez. Akıllı, kendisini her türlü kötülükten koruyan, ahiretini mamur edendir.
* İnsan mamur ettiği yeri sever. Hep orada kalmak ister. Bu eşyanın tabiatına uygundur. Kâfirin dünyayı, Müslümanın ahireti sevmesi gayet normaldir.
* Mal sahibi olmak ahiret niyetiyle olursa iyidir.
* İhsana kavuşma sebebi anne baba duasıdır.
* Bir anne çocuğunu namaza kaldırmıyorsa, onu eliyle Cehenneme atıyor demektir.
* Allah’ın bir kulunu sevmediğinin alameti, onun faydasız işlerle uğraşmasıdır.
* İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü teâlâya şükredemez.