3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Sabredenler ve şükredenler çardaği

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Sabredenler ve şükredenler çardaği

    SABREDENLER VE ŞÜKREDENLER ÇARDAĞI

    Hıçkıra hıçkıra, “Ya Rabbi madem beni affettin, günahsız olarak ruhumu al” diyordu. Allah ve ahiret aşkıyla yananların haliydi bu. Nikâhı dünyada kıyılıp da sevdası Cennette süreceklerin niyazı.

    Ve secde uzadı, uzadı, uzadı… Derken anlaşıldı ki, Süheyl’in duası kabul edilmişti ve huzur-u Rahman’a vasıl olmuştu. Efendiler Efendisi, “Size daha ilgincini haber vereyim mi?” dedi. “Şu an Hifa da vefat etmiştir.” Cenazeler yıkandı, kefenlendi, namazları kılındı. İki mezar yan yana kazıldı. Birine Hifa, diğerine Süheyl yatırıldı. Başlarına birer taş konuldu ve birinin üzerine şükredenlerden Süheyl, diğerine ise, sabredenlerden Hifa kazındı. Böylece aşkların temeline Lillah atandı. Allah için sevmek, Allah için ölmek. Bütün mesele bu. Gerisi laf-ı güzaf!...


    Şiddetli muhabbettir aşkın tarifi. Sevmek, çok hem çok sevmek. Bir güzel vardı saadet asrında Medine’de. Dillere destan bir güzel vardı. Gerçi o asrın insanlarından güzel olmayan var mıydı? Lakin onun Cemîl isminden hissesi biraz fazlacaydı. Güzeldi, hoştu, zengindi. Bir gönül olmasın ki, gönlünde yer etmiş olmasındı. Evli kadınlar akraba olmak için onunla, onu kocalarına eş isteyecek kadar güzeldi. İsmi onunla anılmak başka bir güzeldi devr-i saadette, Medine’de, insanlar içinde. Evet dese bir kere, hazinelerini ayaklarının altına serecekti zenginler. Evet dese, belki o anda canını verecekti nice yiğitler. Krallar başına tac edecekti onu evet dese, deseydi evet tac edecekti onu başına krallar. Böyle mi sevilirdi bir güzel? Bir güzel ancak böyle sevilirdi.

    Sevda iklimin rânâ kokusuydu Medine’de Hifa. Hifa’ydı Medine’deki rânâ kokunun ismi. Hifa da olsa ismi, aşikârdı olabildiğince sevda ülkesinin muhib kalblerinde. Hoştu başlar, bir hoştu gönüller. Aşk denince, sevda denince sevda hikâyelerinin hiçbirisi baş edemezdi Hifa’nın esintisiyle.

    Fakat o, bu durumdan rahatsızdı. Rahatsızlığı, o başka hülyaların insanıydı. Rabbini arzuluyordu Cennette. Cennete götürecek bir yol arıyordu kendisine. Herkes onun aşkıyla yanıyordu ya, o da Rabbinin aşkıyla yanıyordu. Güzelliğinden sultanlar yangındı. O, sultanlar sultanının güzelliğine yangındı. Mahcuptu biraz da. Mahzundu öylesine, müteemmil gönüller serptiğinden zamanın dilimlerine. Ne var ki o, o onu arzuluyordu işte.

    Çok sürmedi ızdırabı. Sevgililer sevgilisinin huzurunda buluverdi kendisini. “Beni Cennete götürecek bir amel tavsiye eder misiniz, ya Resülallah!” diyordu dudaklarından dökülen kelimeler. Herkesin “Cennetim olur musun?” dediği o güzel. O Hifa. O, güzelliğiyle, zenginliğiyle, efendiliğiyle, iffetiyle çoğu kimseye Cennet olacak güzel, Cennetin yolunu soruyordu kâinatın Efendisinden.

    Aklından, hayalinden neler geçiyordu neler. Namaz kıl mı diyecekti? Yoksa orucu mu tavsiye edecekti. Ya da malını dağıt mı diyecekti? Efendiler efendisi. Büyük bir iştiyakla Resulüllah’ın ağzından kalbine dökülecek kelimeleri intizar ediyordu Hifa. Zamanın zamansızlaştığı zamanları yaşıyordu ya, “Evlen, ya Hifa!” buyurdu Efendimiz. “Zira evlenirsen dininin yarısını tamamlamış olursun!”

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Sabredenler ve şükredenler çardaği

    Bütün düşünceleri sıfırlanmıştı Hifa’nın. Bütün âlemlerle irtibatı kopmuştu. Mana âleminden ses yoktu. Renk âlemi yoktu. Hayal âlemi yoktu. O asrın insanı olmanın en büyük erdemlerinden olan itaatle ses verdi Hifa. “Siz, nasıl ve kimi uygun görürseniz ya Resûlallah!” demişti. İtaatin en büyük timsali olan mutiler mutisi de “Sabah namazına ilk gelenle evlenirsin inşallah!” buyurdular ve işi, her işi bilene havale ettiler. Mescidde beyan edilen bu husus, zerrat ordularının uhdesinde bütün kulaklara ulaştı. Bu kararla efendiler efendisi, bütün âşıkların gönlüne su serptiler. Hiçbir gönlü ümitsiz bırakmadılar. İşi namaza bağladılar. Seherin kutlu zamanlarını bir kez daha adres gösterdiler. Bütün sevgilileri Mahbub-u Hakiki’nin rahmetine havale ettiler. Sabah ola hayrola dediler.

    Bir adam gezer sokaklarında Medine’nin. Kolay, uygun ve yumuşak. Yerde Medine’de, gökte güney tarafında bir isim. Yemen’den kolay görünse de Medine’de gezer adımları. Esasen göğün adamıdır ama yere mahkûmdur vakt-i zamanına değin. Bütün çalkalanmıştır Medine, bayram havasında evler, gönüller. Sabahın seherine odaklandığı herkesin Medine’si sessizliği yaşarken öksüz ve yetim bir çift ayak ve bir baş gezer sokaklarında Medine’nin. Zira ne evi vardır, ne de parası. Gönülsüz değildir elbet, sevdasız değildir muhakkak. Lakin Hifa nerde, Süheyl nerde… Yerle gök gibi sanki arası.


    Herkes ne ister, kader ne söyler. Hifa derken bütün gönüller, kader Süheyl der. Kalbler Hifa’yla zen iken, gözler ağır bir uykuyla sürmelenmiştir. En çok “Ah!” dedirten uykunun ve uyanamamanın adıdır bu. Ah, ah!

    Var mıdır olmadığına üzülmeyen evi, malı, kimsesi? Var mıdır gecelerine uyku sürmeyen, gecelerinde Medine’nin sevgiyle sevgiliye el veren Süheyl gibi? Mescidler, kimsesizlerin evi. Mescidler, Süheyl gibilerin Cenneti. İmsakda bir Nebi mescidde, mescidde nebiler Nebisi imsakda. Bir siluet süzülür ardından o yüce peygamberin mescide. Süheyl gelmiştir ardından hemen peygamberin mescide. Ne güzel geliştir o. Ne güzel nasiptir bu. Beraberinde kimseye gitmeyecek gelişleri getiren geliştir bu. Gizliyi aşikâr eden, nasibi kolaylaştıran bir müjdedir bu. Hayırlı olsun ya Süheyl! Mübarek olsun! Müjdeler olsun!

    Savaştan çıkmış asker gibi yorgundur gönüller. Hayırlısı dökülürken dudaklardan, hayıf da yok değildir hani. Fakat herkes ne ister, kader ne söyler. Nasib denen şey, Allah’ın istediğine gider. Namazı müteakib beyan edilir. Hifa Süheyl’in denilir. Hayırlı olsun denilir. Nikâh akdedilir. Nihayet Süheyl’e “Hadi hanımına hediye al” söylenir.

    İki eli yanlarda açık olarak Süheyl “Hangi parayla ya Resulallah?” der. Der ki, “Ya Resulallah, hangi parayla?” Hifa hatun yüz dirhem göndermiştir kaderin tayin ettiği eşine. Alsın kullansın diye. Ya Rabbi ne acip bir haldir bu. Üzülsün mü Süheyl, sevinsin mi? Ağlasın mı, gülsün mü? Bir Medine kadar yükle akşamı zor eder Süheyl sokaklarında Medine’nin. Akşamında süzülüverir Hifa’nın evine, mescide gelişinden farklıca olarak.

    Mükellef bir sofra kurulmuştur önüne Süheyl’in. O, bir hurma kadar nasiblenmiştir sofradan müeddeb olarak. Ve bir mükâleme, bir ibret tablosu olarak. Süheyl, Ya Hifa, içerisinde bulunduğumuz bu durum muhakkak ki benim için bir büyük bir nimettir. Fakat aynı zamanda senin için mihnettir. Nimet, şükür ister ve bana şükretmek düşer. Mihnet ise, sabır ister. Sana da sabretmek düşer. Hem ben duydum ki, Cennette bir çardak varmış ve ona ancak sabredenler ve şükredenler girermiş. Gel biz bu geceyi ibadetle geçirelim, der. Ve geceyi sabır ve şükür tablosu içerisinde Rablerine ibadetle geçirirler.

    Yeni bir müjde hâkimdir kutlu insanların mescidinde. Ne kutlu bir mesciddir o, müjdelere gebe. Cebrail Aleyhisselam müjdelerle gelmiştir. Gece olup bitenleri Resule haber vermiştir. Mescide gelen Süheyl’e efendiler Efendisi, “Sen mi anlatırsın, yoksa ben mi anlatayım?”

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Sabredenler ve şükredenler çardaği

    demiştir. Mahcuptur Süheyl ve de mahzun. “Allah ve Resulü en iyisini bilir” demiştir başı öne eğik olarak.

    Allah’ın Resulü, “Allah dualarınızı kabul etti ve sizi affetti” müjdesine mukabil Süheyl kendisini secdede buluvermişti. Hıçkıra hıçkıra, “Ya Rabbi madem beni affettin, günahsız olarak ruhumu al” diyordu. Allah ve ahiret aşkıyla yananların haliydi bu. Nikâhı dünyada kıyılıp da sevdası Cennette süreceklerin niyazı. Ve secde uzadı, uzadı, uzadı… Derken anlaşıldı ki, Süheyl’in duası kabul edilmişti ve huzur-u Rahman’a vasıl olmuştu.

Benzer Konular

  1. Sabredenler ve Şükredenler ..
    By Konyevi Nisa in forum Tasavvuf
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.08.08, 14:21

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •