3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Üstadım'ın, Benim Suçum Dediği Şey...

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Üstadım'ın, Benim Suçum Dediği Şey...

    Üstadımız: Benim suçum hizmeti Kur'aniyemi maddi manevi terakkiyatıma kemalatıma
    alet yapmakmış diyerek adeta kendisini kınıyor.
    Üstadın bu söz ve yaklaşımını nasıl anlamalıyız.


    Bu kur'an ve sünnet açısından bir mümin için çok önemli bir düşünce tarzıdır.
    bir telakkidir.kendi ile yüzleşme mevzuunda önemli bir husutur bunu keşfeden
    insan zannediyorum farklı hadiselere maruz kalsada herşeyi evirir çevirir bunun
    üzerinde yorumlar. Kendi ülkende sen bir sürgüne maruz kalabilirsin,tecrid edilebilirsin
    hapishanelerde sana yer hazırlanabilir, mahkeme mahkeme dolaştırılabilirsin
    vatandaşlık haklarından mahrum edilebilirsin,vicdan hürriyeti adına preslenirsin
    ezilebilirsin. O mülahaza içinde bu durumların hepsine birer cevap bulabilirsin
    Böyle kendinle yüzleşipte nefsinle hesaplaşıpta bu türlü problemlere kendin
    cevap üretince çevreni suçlamassın başkaları ile kavga etmessin.
    Kadere taş atmassın, içinden dahi olsa bir iç mülahaza bir kelamı nefsi iç konuşma
    böyle,neyim varki benim başıma bunlar geliyor demessin
    çünkü iman rükünlerinden hangisi olursa olsun o sorgulanınca hafizan Allah
    imanın o noktasında bi gedik açmış olursun,imanın bir yanını yıkmış olursun
    Bir insan esas suçluyacağı sorguluyacağı şeyi bulamassa kendi içinde o başka
    yerlere taş atar.kaderi tenkit eder.Neden bu tenkitini tevcih edeceği yeri bulamamış,
    esas o önemli bir mesele
    İşte Hz Bediüzzaman o noktaya dikkatlarımızı çekiyor.
    Neyin üzerinde duracağız,
    başıma bir gaile geldi
    Kuran diyorki: sana bir hasene geldiği zaman
    bir iyilik bir güzellik isabet ettiği zaman o Allah tandır.
    Ama başına gelen bir gaile bi musibet bir bela o senin kendindendir.diyor.
    Efendimiz sav buyuruyorki:
    Ayağına bi diken batsa veya,
    sıkılsan, terlesen, maksadını ifade ederken sürçü lisana maruz kalsan,
    bir meseleyi tam ifade edemesen,
    bunlar senin günahlarını götürür,
    bir hatandan dolayıdır bunlar.
    şimdi insan her başına gelen şeyi bir hatasına bir yanlışına verirse,
    iki şey var burada
    bir kaderi tenkit etmez,nefsiyle yüzleşir
    ikinciside
    o hatalarını düzeltme imkanı olur.
    insan hatasını görmüyorsa hiç hatasını düzeltmez hep öyle gider
    hep hatalarını sevap gibi görür,
    HZ Bediüzzaman Burada
    Kamil bir insan olarak
    başına onca şey gelmiş
    kendi sözü içinde
    28 senedeir çekmediğim eza görmediğim cefa kalmadı
    divanı harplerde bir cani gibi muamele gördüm
    bir serseri gibi memleket memleket sürgüne gönderildim
    şimdi bu evsaflardan hiçbiri onun
    semti nasutiyetine sokulamaz
    aylarca ihtilattan men edildim
    zaman geldiki hayattan ziyade ölümü tercih ettim
    hatta bi yerde hiçbirimizin demeye cesaret edemeyeceği bi şeyi söylüyor
    eğer dinim beni intihardan men etmeseydi
    bugün said topraklar altında çürüyüp gitmişti diyor
    dini bir hata değil.ama demek orada önemli bir mesele
    din intihardan menediyor
    demek öyle tahammül fersa şeylere maruz kalıyorki kış gününde
    penceresi açık kokudan içeriye girilmeyen bir helada tecrit ediliyor
    birinin hizmet etmesine imkan verilmiyor
    hapishaneye koyuyorlar bir ceza,ceza bir olur.
    19 defa zehirliyorlar.
    üst üste cezalar bunlar,konuşmayı men ediyorlar
    bütün bunlara bakıyor hepsi bunlar
    başıboş serseri hadiseler rastlantının çocukları değil
    bizim gafilane ifadelerimizle tesadüflerin doğurduğu şeyler değil
    kendi ifadesi ile bunlar tevafukların nesebi sahih
    veledleridir.
    Mutlaka bi şeye dayanıyor bunlar oda diyorki:
    ben şimdi 40 seneden beri cevabını bulamadığım bi şeyin cevabını buldum
    der gibi seviniyor diyor
    benim maddi manevi dine imana kurana hizmetimi
    maddi manevi terakkime alet etmekliğimmiş.
    yani bir insan kurana hizmet ederken demek
    kafasını dünyevi uhrevi her türlü mülahazadan tecrit etmesi lazım.
    biz sadece Allahımızı isteriz.
    Efendimiz sav e yakın olmayı isteriz.
    çünkü sahibi şeriat bizi o hususların ikisindede mazur görmüş veya teşvik etmiş
    ve aynı zamanda tasvibde buyurmuş onu.
    mesela Allahım kendini bize sevdir.
    seni sevmeye vesile olanlarıda sevdir sevdiklerinide sevdir
    hamdi yazır çok usturuplu bir ifade ile mukaddimesinde bahseder bunu.


    2 mesele
    Bediüzzaman öylemiydi
    Ben öyle olacağına hiç ihtimal vermiyorum
    Çünki çok nezih doğmuş
    5-6 yaşında iken bizim 40-50 yaşında idrak edeceğimiz şeylerin
    Ötesinde şeyler idrak etmiş
    Çok erken dönemde aklı başında basireti yerinde insanlar
    Tarafından keşfedilmiş
    Van da valinin yanında kaldığı dönemde ,genç bir delikanlı
    Fakat bakıyorsunuz ordada yine bir fikir abidesi
    Bir muhakeme abidesi
    Ve bunların yanında aynı zamanda bir iffet abidesi
    Genç hareketli dinamik bir insan
    Fakat öyle bir iffet ağabeydesiki
    Diyorki ben onun evinde şu kadar zaman kaldım
    İki tane kızı vardı işin doğrusu onları tanıyamadım diyor.
    Yani mükemmellik dünyaya gelirken numarasına durubuna uygun ona
    Giydirilmiş bir şey.aşkın bir insan,sadece dine imana hizmet etmek için gelmiş.
    Baştan böyle hazırlanmış Peygamber varisi bir insan
    Bu çağda onu temsil eden o ruhu seslendiren bir insan.
    Onun en büyük hadimlerinden,en vefakar dostlarından bu çağda gelmiş bir
    İnsan olarak donanımında bir eksikliğin olması düşünülemez.
    Dolayısıylede öyle bir insan dünyaya ait bazı şeyleri ahrete tercih edemez.
    Kella bel tuhibbunel acile tokadını yemek istemez o.
    Fakat zannediyorum kendi ufku açısından tabiatında okuduğu bazı şeyleri
    Gelişme imkanı bulamamış bir beşer olarak mahiyetinde mündemiç bulunduğu halde
    Fakat inkişaf etme imkanını bulamamış.
    Onun iradesinin hakkını vererek baskı altına aldığı
    Böyle görünme hissi peşin zevkini alma hissi füyuzat hislerinden istifade etme
    Hissi o duygular içinde mündemiç,görmüş onları
    Fakat daha ilk merhalede tahayyül merhalesinde
    Tasavvur merhalesinde onların ipini çekmiş
    Haklarından gelmiş Allahın izni ile
    Ama duymuş onları.onların var olduğunu duymuş
    Ayrı bir mesele bu.
    Herkes için sözkonusudur.
    Öyle ise o zat niye bunu diyor yani
    Efendimiz niye “illa en yetegammedeniyallahi
    Birahmetin min hüve fadlün” buyuruyor.
    “Evet bende amelimle cennete giremem” diyor.
    Bize bir ders veriyor.kimse ameline güvenmesin
    O gururdur diyor.biz cennete girersek Allahın lütfu ile gireriz.
    O zatta bu iman ve hizmetinde değil dünyevi bazı şeylere basamak yapmak
    Mesela ben dindar görüneyim bana teveccüh olsun nazarlar bana
    Yönelsin iştihar edeyim hayatı dünyeviyede bir makam kapayım
    Bir mansıp elde edeyim bir rampa gibi kabul edeyim
    Onunla yükseklere fırlıyayım yükseklerde uçmamı ona
    Bağlayayım gibi mülahazalara karşı ikaz ediyor bizi
    Böyle dünyevi şeylere onlar basamak yapılmadığı gibi
    Uhrevi şeylerede basamak yapılmaması lazım.
    Kulluğumuzu şahı geylani olmak için kullanmamalıyız
    Hasan şazeli olmak için kullanmamalıyız

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Cevap: Üstadım'ın, Benim Suçum Dediği Şey...

    Sonra, ben, cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de fedâ ettim. Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu."

    Hayatımda,hususan bu hizmet-i imaniye içinde bulunduğum dönemlerde dikkatimi en çok celbeden,kahraman insanların,tarihe isim yapmış şahısların "fedakarlık ve cesaret" hasletleri olmuştur.Bunun için hep şunu dile getiririm bu nevi söyleşilerde;Kahramanlık fedakarlık ister,fedakarlık ta cesaret ister.Yani,kahramanlık ve fedakarlık birbiriyle doğru orantılı,girift bir durumdadır.Peygamberimiz adetlerinde mutaassıp,vahşi bir kavim içerisinde bu derece muvaffak olması bana göre cesaret ve fedakarlığının daha ziyade ön planda olmasıyladır.Bu hususta kendisini savunduğu fikirlerden alıkoymak için yapılan engellemelere güneş ve ayı hali hazırda ellerine koyabilecek bir düşüncede olsalar,altından dağlar yığsalar vazgeçmeyecek kadar cesurdu.Bununla birlikte kendi rahat ve huzurunu düşünemeyecek kadar da fedakardı.
    Zamanımız birçok noktada asr-ı saadete çok benziyor.İman,ateşten gömlek.Giymek çok zor.Tutmak çok zor.

    Fedakarlardan olmak duasıyla...

    "İslam, bugün öyle mücahidler ister ki, dünyasını değil, ahiretini dahi feda etmeye hazır olacak."

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Cevap: Üstadım'ın, Benim Suçum Dediği Şey...

    Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır. Sakın, benlik ve gurura medar şeylerden çekin. Tevazu, mahviyet ve terk-i enaniyet, bu zamanda ehl-i hakikate lazım ve elzemdir. Çünkü, bu asırda en büyük tehlike benlikten ve hodfuruşluktan ileri geldiğinden, ehl-i hak ve hakikat, mahviyetkarane daima kusurunu görmek ve nefsini itham etmek gerektir."

    ***

    "İKİNCİ NOKTA:
    Şeytanın mühim bir desisesi, insana kusurunu itiraf ettirmemektir-tâ ki istiğfar ve istiâze yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enâniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin, adeta taksirattan takdis etsin.

    Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. sırrıyla, nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için, ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiâze etmez, şeytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir peygamber-i âlîşan dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir?

    Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak olur.


    ÜÇÜNCÜ NOKTA: İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsad eden bir desise-i şeytaniye şudur ki: Bir mü’minin birtek seyyiesiyle bütün hasenâtını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, o mü’mine adâvet ederler.

    Halbuki, Cenâb-ı Hak, haşirde adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a’mâl-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenâtı seyyiâta galibiyeti-mağlûbiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiâtın esbabı çok ve vücutları kolay olduğundan, bazan birtek hasene ile çok seyyiâtını örter. Demek, bu dünyada o adalet-i İlâhiye noktasında muamele gerektir.
    "
    "Ve daima nefsini itham etmektir. Ve kusurdan, acz ve fakrdan başka nefsin eline vermemektir. ""


    ***


    DÖRDÜNCÜ DÜSTURUN(m)UZ

    Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihar etmektir.

    Ehl-i tasavvufun mâbeyninde fenâ fi’ş-şeyh, fenâ fi’r-resul ıstılahatı var. Ben sufî değilim. Fakat onların bu düsturu, bizim meslekte fenâ fi’l-ihvân suretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna tefânî denilir. Yani, birbirinde fâni olmaktır. Yani, kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup, kardeşlerinin meziyat ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır.

    Zaten mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlât, şeyh ile mürid mâbeynindeki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. Olsa olsa bir üstadlık ortaya girer. Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üssü’l-esası, samimî ihlâstır.

    Samimî ihlâsı kıran adam, bu hılletin gayet yüksek kulesinin başından sukut eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimali var; ortada tutunacak yer bulamaz.

    Evet, yol iki görünüyor. Cadde-i kübrâ-i Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var. İnşaallah, Risale-i Nur yoluyla Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın daire-i kudsiyesine girenler, daima nura, ihlâsa, imana kuvvet verecekler ve öyle çukurlara sukut etmeyeceklerdir.

    "...Bu derunî hisler ve ilhamlar beni hayretler içinde bırakıyordu. Herkesin hoşlandığı mânevî makamatı ve uhrevî saadetleri a’mâl-i saliha ile kazanmak ve bu yola müteveccih olmak hem meşru hakkı olduğu, hem de hiç kimseye hiçbir zararı bulunmadığı halde ben ruhen ve kalben men ediliyordum. Rıza-yı İlâhîden başka fıtrî vazife-i ilmiyenin sevkiyle, yalnız ve yalnız imana hizmet hususu bana gösterildi. Çünkü şimdi bu zamanda hiçbir şeye âlet ve tâbi olmayan ve her gayenin fevkinde olan hakaik-i imaniyeyi fıtrî ubudiyetle, bilmeyenlere ve bilmek ihtiyacında olanlara tesirli bir surette bildirmek; bu keşmekeş dünyasında imanı kurtaracak ve muannidlere kat’î kanaat verecek bir tarzda, yani hiçbir şeye âlet olmayacak bir tarzda, bir Kur’ân dersi vermek lâzımdır ki, küfr-ü mutlakı ve mütemerrid ve inatçı dalâleti kırsın, herkese kat’î kanaat verebilsin. Bu kanaat de bu zamanda, bu şerait dahilinde, dinin hiçbir şahsî, uhrevî ve dünyevî, maddî ve mânevî bir şeye âlet edilmediğini bilmekle husule gelebilir.
    Yoksa komitecilik ve cemiyetçilikten tevellüd eden dehşetli dinsizlik şahsiyet-i mâneviyesine karşı çıkan bir şahıs, en büyük mânevî bir mertebede bulunsa, yine vesveseleri bütün bütün izale edemez. Çünkü imana girmek isteyen muannidin nefsi ve enesi diyebilir ki: "O şahıs, dehâsıyla, harika makamıyla bizi kandırdı." Böyle der ve içinde şüphesi kalır. ..."
    "...Benimle beraber çok talebelerim de türlü türlü musibetlere, ezâ ve cefâlara mâruz kaldılar, ağır imtihanlar geçirdiler. Benim gibi onlar da bütün haksızlıklara ve haksız hareket edenlere karşı bütün haklarını helâl etmelerini isterim. Çünkü onlar bilmeyerek kader-i İlâhînin sırlarına, derin tecellîlerine akıl erdiremeyerek bizim dâvâmıza, hakikat-i imaniyenin inkişafına hizmet ettiler. Bizim vazifemiz onlar için yalnız hidayet temennisinden ibarettir.
    Bize ezâ ve cefâ edenlere karşı hiçbir talebemin kalbinde zerre kadar intikam emeli beslememesini ve onlara mukabil Risale-i Nur’a sadakat ve sebatla çalışmalarını tavsiye ederim.
    [color]
    işte bende daha önce şahıslarla uğraşmayalım dediysem bu son cümleye binaen demişimdir, yoksa.. değil!
    Ehemmiyeti birinci cümlede belirtildiği bu hassas meseleyi :* bize ulaştırmak için baya bir zahmet çekmişsiniz :* , Maşallah-çok hoş<.. böyle mesâilin hassasiyet ve ehemmiyet çerçevesinde beğendirmek ehemm> , Allah niyetinize göre muamele etsin, anlamak ve uygulamak ümitleriyle!

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




Benzer Konular

  1. Miracımsın Sen Benim
    By İslam-Gülü in forum İslami Şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.08.08, 16:01
  2. Benim rabbim...
    By MISKAMBER in forum İslami Şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 22.08.08, 22:19
  3. Benim Bacim
    By BuRaK in forum Tesettür
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 09.07.08, 12:56
  4. Benim Sevdiğim
    By ArzuNur in forum Resimli Şiirler
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 30.06.08, 22:16
  5. ||| Sen Benim Hiçbirşeyimsin |||
    By Admin in forum Resimli Şiirler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 06.06.08, 08:24

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •