Beşinci Ayet:

Sabri'nin mektubu yolda iken

ve gelmeden evvel o mektubun mânevî tesiriyle bu âyeti

ve "" -3

âyetiyle beraber düşünürken hatırıma geldi.

Risale-i Nur bu derece kuvvetli işaret-i Kur'âniyeye

ve şakirtleri bu kadar kıymetli beşaret-i Furkan'iyeye

ve aktâbların iltifatına mazhariyetin sırrı ve hikmeti,

musibetin azameti ve dehşetidir ki,

hiçbir eserin mazhar olmadığı bir kudsî takdir ve tahsin almış.

Demek ehemmiyet onun fevkalâde büyüklüğünden değil,

belki musibetin fevkalâde dehşetine

ve tahribatına karşı mücahedesi

cüz'î ve az olduğu halde

gayet büyük öyle bir ehemmiyet kesb etmiş ki,

bu âyette işaret ve beşaret-i Kur'âniyede ifade eder ki,

'Risale-i Nur dairesi içine girenler

tehlikede olan imanlarını kurtarıyorlar

ve imanla kabre giriyorlar ve Cennete gidecekler'

diye müjde veriyorlar.

Evet, bazı vakit olur ki,

bir nefer gördüğü hizmet için bir müşirin fevkıne çıkar,

binler derece kıymet alır.

-3 Ölü olan kimse... (En'am Sûresi: 122)



onun haberidir.








Bu haber ise, makam-ı cifrîsi olan 1349 adediyle,




1349 tarihinden beşaretle remzen haber verir.




Ve o tarihte bulunan Kur'ân hizmetkârlarından




bir taifenin




ashab-ı Cennet ve ehl-i saadet olduğunu

mânâ-yı işârîsiyle ve tevafuk-u cifrî ile ihbar eder






ve bu tarihte Risale-i Nur şakirtleri




Kur'ân hesabına




fevkalâde hizmetleri




ve tenevvürleri




ve çok mühim risalelerin telifleri




ve başlarına gelen şimdiki musibetin,

düşmanları tarafından ihzarâtı tezahür ettiğinden,



elbette bu tarihe müteveccih ve işârî,






tesellikâr bir beşaret-i Kur'âniye





en evvel onlara baktığını gösterir.

Bu müjde-i Kur'âniyenin

binden bir veçhi bize teması,

bin hazineden ziyade kıymettardır.

Bu müjdenin bir müjdecisi

bir sene evvel görülmüş bir rüya-yı sadıkadır.

Şöyle ki:

Isparta'da başımıza gelen bu hadiseden

bir ay evvel bir zâta, rüyada ona deniliyor ki,

"Resâili'n-Nur şakirtleri imanla kabre girecekler, imansız vefat etmezler."

Biz o vakit o rüyaya çok sevindik.

Demek o müjde, bu müjde-i Kur'âniyenin bir müjdecisi imiş.

Şualar | Birinci Şuâ | 618