Fatih Sultan Mehmed, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar az para verir mi?
Fatih Sultan Mehmed, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de demiş, Hazreti Âdem'in çocukları değil miyiz? Elbet kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bunu sakın başkasına söyleme, diğer kardeşleriniz de pay isterse, sana bu bile düşmez.
_____________
İngiliz Büyükelçisi, eski Osmanlı evlerinin dış duvarlarına asılan 'Ya Hafîz' -Muhafaza eden- levhalarını görünce dayanamamış ve Keçecizâde Fuad Paşa'ya bunların ne olduğunu sormuş. Fuad Paşa, İngiliz'in anlayacağı dille cevap vermiş:
- 0 gördükleriniz, Osmanlı Sigorta Şirketinin levhalarıdır.
_______________
Bazı büyük adamların ölümlerinden sonra yaşadıkları evlerin üzerine birebirinden farklı ifadelerin yer aldığı levhalar asılırmış.İşte böylesine bir konunun konuşulduğu bir toplantıda Şair Florinalı Nazım, Süleyman Nazif'e sormuş:
"Üstad! Sizce ben öldükten sonra evimin kapısının üstüne ne yazarlar?"
Soruya muhatap olan Süleyman Nâzif, şu cevabı vermiş:
"Kiralık daire!..."
__________
Üstad Cemal Nadir’in yüzü hep asık gezermiş. Birgün sormuşlar;
- Yahu üstadım senin soyadında “Güler” ama hiç gülmüyorsun?
Üstad cevap verir;
- Evet ama.. "Nadir" Güler!
__________
Bir keresinde adamın teki Üstad Necip Fazılı sakallı hali ile görür.Amacı ise üstadı kızdırmaktır.Üstadın yanına gelip sinsi bir şekilde;
-Üstad bu ne hal maymuna dönmüşsün" der...
Üstad ise kendini hiç kasmaz ve yüzünü duvara döner;
-"Şimdi de duvara döndüm" der...