Peygamberler, çok üstün yaradılışlı ve seçkin kimselerdir...Fetanet (çok üstün zekalı olmak) onların temel vasıflarıdır...Onlar normalin çok üstünde bir idrake, zekaya ve akla sahiptirler...Hiç bir dahinin idraki zekası onlarla kıyaslanamaz...Onlar Allahın elçisi olmak görevini, hakkı ile yapabilmek için özel olarak yaratılmış ve seçilmişlerdir...
Dışarıdan bakınca bizim gibi insanlardır, lakin, ruhi güçler itibari ile bizden çok farklıdırlar...

Peygamber zeka ve idraki, her türlü dehayı kat kat aşar....O kadarki bizim idrakimiz kesrette bunalırken, onlar tevhidi yaşarlar..

Biz itibari varlık ile uğraşırken, onlar mutlak varlık ile yüzyüze gelirler...

Bizler perdenin önündekiler ile meşgulken, onlar ötelerin ötesine uzanırlar...

Biz, yaratıklar arasındaki ilişkiler ile uğraşırken, onlar bizzat yaradan ile sessiz, harfsiz ve kelimesiz konuşurlar...

Biz eşya dünyasını hayretle seyrederken, onlar, objeler alemini, yerleri ve gökleri dolduran ''ilahi mesajlar ve ayetler olarak idrak ederler...

Bizde idrak, şuura kadar tırmana bildiği halde, onlarda vahiy mertebesine ulaşır...
Biz zanlarımızla hareket ederiz, onlar kesin bilgi ile...

Peygamberler, bizim görmediklerimizi bize göstermeye, bizim işitmediklerimizi bize duyurmaya, bizim anlamadıklarımızı bize anlatmaya memur Allah elçileridir...

Bakınız, yüce peygamberimiz (s.a.v.) berat gecesi için ne buyuruyor..

''Cebrail aleyhisselam bana geldi, kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının 15, gecesidir'' dedi...

Başka bir günde şöyle buyurdu ''Berat gecesini ganimet ve fırsat biliniz, çünkü belli bir gecedir, şaban ayının 15. gecesidir..Kadir gecesi çok daha büyük isede, hangi gecede olduğu belli değildir...Bu gece çok ibadet yapınız..Yoksa kıyamet günü pişman olursunuz...

Demekki peygamberimiz bu gecenin ne kadar kıymetli ve faziletli olduğunu bize bildirmese idi, biz aciz idrakimizle bunu asla göremezdik..Nice gerçekler gibi, buda bize meçhul kalırdı...

İnananlara mübarek olsun