PATLAYAN LASTİK




Yıl 1993, Sultan Seyyid Muhammed Raşid Hz.leri dünyasını değiştirmeden bir kaç ay önce Afyon'da ziyaretine gitmiştik.
Akşama doğru İstanbul'a dönmek için müsaade alıp yola çıktık. Arabada 5 kişiydik ve Kütahya'yı geçtiğimizde hava kararmıştı.
Arka koltukta oturan sofiler uyuya kalmışlardı ki birden arabanın ön tarafından gürültüler gelmeye başladı.
Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken direksiyon inanılmaz şekilde titiriyordu ve kontrol tablosundan süratimizin 140 km olduğunu gördüm. Bu gürültüye uyanan sofiler hep bir ağızdan;

-"Yetiş ya Sultanım" diye himmet istemeye başladılar.

Bütün bu olanlar 5-10 saniye içinde olurken birden reflekslerimin gereği olarak frene basmak ihtiyacı hissettim.
Tam bu sırada bir el benim sağ ayağımı engelleyerek frene basmama mani olup sağ elimi vitese götürüp vitesi 5. vitesten 3.vitese atmamı sağladı.
Araba büyük bir kasılma ile yavaşlayarak sürat 90 km ye kadar indi daha sonra 2.vitese düşürüp arabayı durdurduk. Arabadan inip baktığımızda ön sağ lastiğin parçalanarak yandığını gördük.

Bu olay sırasında takla atıp şarampole yuvarlanmamak imkansızdı.

O el...

Aklım başıma sonradan gelmişti. Sultan Hz.lerinden himmet istenince O da gereğini yaparak benim fren yapmama mani olarak takla atmamızı engellemişti.

Bu aile çok büyüktür.Himmetleri yedi cihana ulaşır.