Hüküm koyma yetkisi

Sual: Bazi kimseler diyor ki:
(Namazin nasil kilinacagini, orucun nasil tutulacagini ve benzeri emir ve yasaklari Allah degil, insanlar belirlemelidir. Mesela namaz kilarken herkesin ayak bastigi yere alni koymamali, sandalye veya koltuk üzerine oturup, ayak ayak üstüne atarak ve çagdas jimnastik hareketleri yaparak namaz kilmali; oruç tutarken de, ihtiyaç hissedince, bir sey yiyip içilmeli. Domuz, sarap gibi seyler de sagliga zararli olmayacak sekilde tüketilmeli. Altini ve ipegi de erkekler, kadinlar gibi kullanmalidir.)
Bunlar yanlis degil midir?
CEVAP
Elbette yanlis, hem de çok yanlistir. Dinimizde bir sey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram olduguna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamin Peygamber olarak bildirdigi seylere, akla uygun oldugu, yahut tecrübe ile anlasildigi için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, akli tasdik etmek demektir. [Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamini kabul etmek, inanmak ve hepsini begenmek demektir.] Haramlarda muhakkak vücuda zarar veren bir sey aranmamalidir! Mesela Besmelesiz kesilen kuzu etini yemek haramdir. (Kuzu eti Besmelesiz kesildi diye niye yenmez?) demeye hiç kimsenin yetkisi yoktur. Allah’a inanan kimse, Onun emrine uymak zorundadir.
Dinde hüküm koyma yetkisi Allah’indir. Allah’in koydugu hükme karsi gelinmez. Bu, Allah’in koydugu hükmü begenmemek olur. Allah’in koydugu hükümleri begenmeyen kimse ise Müslüman olamaz.

Bugün tip, insana en çok zarar veren ve hastalik bulastiran etin domuz eti oldugunu tespit etmistir. Zaman geçip fen ilerledikçe, domuzun daha baska zararlari da tespit edilse, yine de (Mutlaka bu veya su sebepten dolayi domuz haram edilmistir) denilemez. Fakat hiç zarari tespit edilmese de, kuzu eti gibi leziz olsa da, dinimiz yasak ettigi için, domuz etini yemek haramdir.

Alkollü içkiler de böyledir. Onlari içmenin hiçbir zarari olmasa da, dinimiz haram ettigi için içmemek gerekir.

Erkege ipek ve altin kullanmanin haram edilmesi de böyledir. Bunlarin hiçbir zarari olmasa da, Allah’a inanan bir Müslüman, Onun emir ve yasaklarina riayet eder.

Allahü teâlâ, isyan edenle itaat edenin belli olmasi için (Domuz eti yemeyin, içki içmeyin) gibi bazi yasaklar koydu. Bu imtihani kazanmalari için Allahü teâlâ kurtulus yolunu da göstermistir. Öyle bir imtihan yapiyor ki, soru ve cevaplarin hepsi bellidir. (Sunlari yapan imtihani kaybeder, sunlari yapan kazanir) buyurulmustur. Imtihani kaybedenleri de Cennete koyabilirdi. Fakat mülk Onun oldugu için, iman etmeyenlere Cennetini haram kilmistir. Hiç kimseyi de gücünün yetmeyecegi islerle mükellef kilmamistir. Herkese akil ve imkan vermis, yapacagi islerde serbest birakmistir. Artik insanlar için hiçbir bahane kalmamistir. (Mektubat-i Rabbani, Hadika,
Berika)