http://www.islamiyet.gen.tr/infusion...65013%2B13.jpg
Printable View
namaz, Allah'u Azze ve Celle'nin, kulları üzerine "mi'rac"da farz kıldığı en azim fi'ili bir ibadettir. Bize farz kılındığı gibi, bizden önceki ümmetlere de farz kılınmıştır.
Allah'u Azze ve Celle bu ibadet'ten bir cüz olan "secde" ile melekleri imtihana tâbi tutarak, itaat edip "secde" edenler "fıtrat" ya'ni "islâm" üzere kalmışlardır, isyan eden iblis de kibirlenip secde etmekten imtina ettiği için kâfirlerden olmuştur.
İşte bu ibadet: böylelikle, “iman” ile “küfür,” “islâm” ile “şirk” ve “dinli” ile “dinsiz” arasında bir alamet’i farika olmuştur. Zira namazın edası ile insan “mü'min” terki ile de “kâfir” olmaktadır.
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'u Azze ve Celle'nin “vucudiyyeti'ni” “la ilahe illallah” sözü ile itiraf eden kulun, eda etmekle mükellef olduğu ilk ibadet “namaz”dır.
Lisanen Allah'dan başka ilah olmadığını söyleyen kişinin kendisine “namaz'ın” farziyyeti ulaştığı halde daha hâlâ Âlemlerin Rabbi olan Allah'u Azze ve Celle'nin önünde rüku ve secde etmemesi, kelime’i tevhid’in hakikatini anlamadığına delalet eder. Kelime'i tevhid'in hakikatini anlamadan kişinin onu telaffuz etmesi hiç bir şey ifade etmez.
Nasıl ki “namaz” kelime'i tevhid'den sonra emredilen ilk ibadet'tir, dinin bekasıda onunladır. Çünkü dinde en son terk edilen ibadet odur. Binaenaleyh “namazı terk edenin’de dini yoktur.” Zira namaz ibadetinin olmadığı hiç bir “din’i semavi” yoktur.
Zira Allah Resûlü'nün ashabıda “namaz’dan başka hiç bir ibâdet’in terkini küfür görmezlerdi.”
“Namazın” dindeki bu azim mevki'i, tam bir ihtimamı gerektirirken, ilim ehlinin gayretsizliği ile her gelen nesil indinde bu azim ibadet ihtimamsızlık kaydetmiştir.
NAMAZI TERKEDENİN MÜŞRİK OLDUĞU
Bu mevzuda delil olan Âyet'i Kerime'lerin zikri
"Hep Allah'a dönüp itaat edin, O'ndan korkun ve namaz'ı kılın'da müşriklerden olmayın."
Rum Sûresi: 31
"Haram olan aylar "Zilhicce, Muharrem, Safer ve Kebiu'l-evvel" çıktığı zaman, artık o "müşrikleri" nerede bulursanız öldürün; Onları yakalayıp esir edin, onları hapsedin ve geçit yerlerini tutun, "eğer tevbe" ederler, namaz'ı kılıp zekât'larını verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Gerçekten Allah Gafur ve Rahim'dir."
Tevbe Suresi: 5
Subhânehu ve Teâlâ Resulüne ve mü'minlere hitaben, luıram olan aylar çıktıktan sonra müşriklerle mukatele ederek onları öldürmelerini emrediyor. Allah'u Azze ve ('elle katledilecek müşriklerin kıtalden önce yakalanıp geçit yerlerinin kesilip hapsedilmelerini, karılarının ve çocuklarının esir edilip mallarının ganimet olarak alınmasını helâl kılıyor. Akabinde bütün bunlardan kurtulabilmeleri için üç şart zikrediyor.
1- Şirkden avdet ederek tevbe etmek. Ya'ni "kelime'i şehadeti" lisânen ikrar etmesi.
2- Namaz kılarak tevbe ettiğini amelle tasdik etmesi.
3- Zeket'ı eda etmesi.
Bu Uç şartı yerine getirdikleri an malları ve canlan müslümanlara haram olur, zira müslüman olmuşlardır.
Namazı terkedenin müşrik olduğunu beyan eden Hadis'i Şeriflerin zikri.
Ebu Süfyandan, dedi ki: Ben Câbir'den duydum şöyle diyordu: Ben Nebiyyu (S.A.V.)'den işittim şöyle buyuruyordu: "Şübhesiz ki, kişi ile "şirk ve küfür" arasında ki şey sâdece namaz'dır."
Bu Hadis'i Müslim (82) Ebû Davud (4678) Tirmizi (2619) Nesei (465) ve Ibnu Mâce (1078) rivayet etmişlerdir.
Cabir (R.A^) dan, (şöyle dedi): Nebiyyu (S.A.V.)'den, buyurdu ki: "namaz'ı terketmek ŞİRK'tir"
Bu Hadis'i Abdurrezzak Musannaf da (5009) Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-Salat da (888) Hibetullah'ıt-Taberi Usulu's-Sünne de (1513) ve Âcurri Şeria da (133) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
Enes (R.A.)'dan, (şöyle dedi): Nebiyyu (S.A.V.) buyurdu ki: "Kişi ile şirk arasında namazı terketmekten başka bir şey yoktur. Onu terkettiği zaman şirk koşmuştur."
Bu Hadis'i Ibnu Mâce (1080) ve Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-Salat da (897) rivayet etmişlerdir. Şeyh Elbâni Ibnu Mâce'nin sahihinde (880) tahric etmiştir.
ResûluUah (S.A.V.)'in azadlısı Sevban (R.A.)'dan,
Resûlullah (S.A.V.)'i şöyle derken işittim dedi: Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Kul ile küfür ve İman arasındaki şey, "namaz'dır" onu terkettiği zaman şirk koşmuştur."
Bu Hadis'i Hibetullah'it-Taberi Usulu's-Sünne de (1521) sahih bir senedle rivayet etmiştir. Ayriyeten Şeyh Elbâni Terğib'in Sahih'inde tahric etmiştir.
Yukarıdaki zikredilen Âyet ve Hadis'i Şerifler, "namaz'ı terk edenin Allah'a şirk (ortak) koştuğunu yani müşrik olduğunu isbat eden münakaşa götürmeyen açık delillerdir.
Subhânehu ve Teâlâ ise, kendisine şirk yani ortak koşanları affetmeyeceğini haber veriyor.
Muhakkak ki "Allah kendine ortak koşanlan bağışlamaz." Bu gUnahtan (şirkten) başkasını, dilediği kimseden bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, doğrusu haktan uzak bir dalâlete sapmıştır.
Nisa: 116
Başka bir Âyet'i Celile'de de kendisine ortak koşanların ebedi Cehennem'de kalacaklarını haber veriyor.
"Şüphesiz ki, kim Allah'a ortak koşarsa Allah ona Cennet'i haram kılmıştır. Ve barınacağı yerde Cehennem'dir. Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur."
Mâide: 72
Bu bab'da ki Âyet ve Hadis'lerden çıkan hükümlerin hulasası.
1- Namazı terk edenin Allah'a şirk ya'ni ortak koştuğu.
2- Allah'a ortak koşanın'da hiç mağfiret olunmayacağı.
3- Mağfiret olunmayan müşrik'in de ebedi Cehennem'de kalacağı.
Allah (c.c) razı olsun.
Rabbım hepimizi namazı layıkıyla kılanlardan eylesin.
Reyhani
sizdende Allah (c.c) razı olsun.
NAMAZI TERKEDENlN KÂFÎR OLDUĞU BABI
Bu mevzuda Allah Resulü (S.A.V.)'den rivayet edilen hadisler.
Ebû Süfyan'dan, dedi ki: Ben Câbir'den duydum şöyle diyordu: Ben Nebiyyu (S.A.V.)'den, şöyle derken işittim. "Şübhesiz ki, kişi ile "şirk ve küfür" arasındaki şey sâdece namazı terketmektir."
Bu Hadis'i Müslim (82) Ebû Davut (4678) Tirmizi (2619) Nesei (465) ve ibnu Mâce (1078) rivayet etmişlerdir.
Câbir (Ibnu Abdillah) (R.A.)'dan, (şöyle dedi, Nebiyyu (S.A.V.)'den, buyurdu ki: "iman ile küfür arasındaki şey namazı terketmektir."
Bu Hadis'i Tirmizi (2618) Muhammed Ibnu Nasr Kitabus-Salat da (887) ve Ibnu Ebi Şeybe iman da (44) sahih olarak rivayet etmişlerdir.
Bureyde (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Bizlerle onların (ya'ni münafıkların) arasındaki ahd (ya'ni onlarla mukatele etmemize mani olan) "namaz"dır. kim bu namazı terkederse kâfir olur."
Bu Hadis'i Tirmizi (2623) Nesei (1/231) Ibnu Mâce (1079) ve Ahmed (5/346) sahih olarak rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbani Terğib'in sahihinde tahric etmiştir.
Enes tbnu Malik (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Nebiyyu (S.A.V.) şöyle dedi: "Her kim ki, kasten
namazı" terkederse
açıkça küfre" düşmüştür." Bu Hadis'i Taberâni Evsafta rivayet etmiştir. Heysemi Mecmau-Zevaid'de (1/295) zikretmiştir.
Enes (R.A.)'dan, Resûlullah (S.A.V.)'i şöyle derken işittim dedi: "Kişi ile küfür ve ya şirk arasındaki şey
namaz'dır. "namazı
terk ettiği zaman kâfir olur.
Bu Hadis'i Muhammed Ibnu Nasr Kitabus-Salat'ta (899) rivayet etmiştir.
Bu mevzuda Allah Resulü (S.A.V.)'in ashabından rivayet edilen eserler.
Ibnu Mes'ud (R.A.)'dan, "Kim namazı terkederse "kâfir" olur" dedi.
Bu Eser'i Taberâni Kebir de (8939) ve Âcurri Şeria da (133) sahih olarak rivayet etmişlerdir.
Câbir tbnu Abdillah (R.A.)'dan, "namaz kılmayan kâflr'dir" dedi.
Bu Eser'i Ibnu Abdu'1-Ber Temhid'de (4/225) sahih bir senedle rivayet etmiştir.
Ibnu Abbas (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki "namaz'ı" terk ederse "kâfir" olmuştur."
Bu Eser'i Muhammed tbnu Nasr Kitabu's-SaJat'ta (939) ve Ibnu Abdil'Ber * Temhid'de (4/225) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
Ali Ibnu Ebi Talib (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki namaz'ı kılmazsa o kâfirdir."
Bu Eser'i Muhammed tbnu Nasr Kitabus-Salat'ta (*)33) Acurri Şeria'da (135) İbnu Ebi Şeybe Musannaf'da (10485) ve Iman'da (126) Beyhaki Şuabul'İman'da (41) ve Buhâri Tarihul'Kebir'de sahih olarak rivayet etmişlerdir
tahsin33 faydalı paylaşımlarınızdan dolayı sağolun, emeğinize sağlık. Allah(c.c) razı olsun.
ArzuNur
Göstermiş olduğunuz ilğiye teşekkür ederim.
RESÛLULLAH (S.A,V.)'lN ASHABININ CEMl'SlNlN
DE NAMAZI TERK EDENlN KAFİR OLDUĞUNA
KÂlL OLDUKLARI
Ebû Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in Ashabı "namaz'dan" başka hiç bir amelin terkini "küfür" olarak görmezlerdi.
Bu Eser'i Hâkim Müstedrek'te (1/7) Tirmizi Sunen'de (2624) tbnu Ebi Şeybe MusannaFda (10495) ve Iman'da (137) ve Muhammed tbnu Nasr Kitab'us-Salat'da (948) sahih olarak rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbani Terğib'in sahih'inde (564) tahric etmiştir.
Mücahid Ibnu Cebr (R.A.)'dan, (O da) Câbir İbnu Abdullah (R.A.)'dan, Allah Resulüne arkadaşlık yapmış
birisidir. Kendisine dedim ki: Allah Resulü (S.A.V.)'in zamanında, sizce amellerden, küfür ile iman'ın arasını ayıran ne idi (diye sordum) (O da) "namaz" (diye cevab verdi.)
Bu Eser'i Muhammed tbnu Nasr Kitab'us-Salat'da (892) ve Hibetullahit-Taberi Usulü' s-Sünne'de (1538) Hasen olarak rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbâni Terğib'in sahih'inde tahric ederek Hasen demiştir.
NAMAZI TERKEDENİN DiNi OLMADIĞI
Bu mevzuda Allah Resûlü'nden varid olan Hadis'i Şeriflerin zikri.
İbnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) şöyle dedi:
... namaz'ı olmayanın din'i yoktur ...
Bu Hadis'i Tebarini Mu'cemus' Sağir da (60) hasen bir senedle rivayet etmiştir.
Umer Ibnu'l-Hattab (R.A.)'dan, şöyle dedi: Adamın i'i.i gelerek Resûlullah (S.A.V.)'e şöyle dedi: "Ya Kcsûlellah, Allah katında İslâm'da, (en efdal) olan nedir, söyler misin" Resûlullah (S.A.V.) de "Vaktinde n.unaz kılmaktır" dedi. "Zira namaz'ı terkedenin dini yoktu ..."
Bu Hadis'i Beyhaki Şuabu'1-lman da rivayet etmiştir. El-Kenz (21618)
Bu mevzuda Allah Resûlü'nün ashabından varid olan '•ser'lerin zikri.
İbnu Mes'ud (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki, NAMAZ'ı terkederse onun DİN'i voktur."
Bu Eser'i İbnu Ebi Şeybe Musannaf da (10446) ve iman da (47) Taberâni Mu'cemu'l-Kebir de (8942) Muhammed İbnu Nasr Kitabu's-Salat da (935) ve Beyhaki Şuabu'1-İman da (42) rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbâni Terğib'in sahih'inde tahric etmiştir.
Abdullah İbnu Amr (R.A.)'dan, dedi ki: "Namaz'ı terkedenin din'i yoktur."
Bu Eser'i Buhâri Tarihu'l-Kebir de (7/95) rivayet etmiştir.
Rica ederim. Konuya bu kadar faydalı paylaşımlar eklediğiniz için ben teşekkür ederim. Allah(c.c) razı olsun.
NAMAZI TERK EDENİN ÎMAN'1 OLMADIĞI
Ebû'd-Derda (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Namazı olmayanım iman'ı da yoktur."
Bu Eser'i
Hibetu'llahi't-Taberi Usulu's-Sünne'de (1536) Muhammed İbnu Nasr el-Mervezi Kadru's-Salah da (945) İbnu Abdil-Ber Temhid de (4/225) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir. Ve Şeyh Elbâni de Terğib'in sahihin'de (574) tahric etmiştir.
NAMAZI TERK EDENİN İSLÂM'DAN NASİBİ OLMADIĞI
Umer İbnu'l-Hattab (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Namazı terk edenin İslâm'dan nasibi yoktur."
Bu Eser'i İmam Malik (1/40) Dâre Kutni Sünen'de (2/52) Abdurrezzak Musannef da (5010) İbnu Ebi Şeybe Musannef da (10410) ve İman'da (103) ve Âcurri Şaria'da (134) sahih bir sened'le rivayet etmişlerdir.
Ebû'l-Muleyh (R.A.)'dan, Umer (R.A.)'yu minberin üzerinden şöyle derken işittim dedi: "Namaz kılmayanın İslân'ı da yoktur."
Bu Eser'i Muhammed İbnu Nasr el-Mervezi Kadru's-Salah da (930) sahih bir sened'le rivayet etmiştir.
tahsin33 Allah(c.c) razı olsun...
ArzuNur
Allah(c.c) sizden de razı olsun...
NAMAZI TERK EDENİN İSLÂM MİLLET'İNDEN ÇIKTIĞI
Ubade't-Ibnu' es-Samit (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) bizeıŞöyle tavsiyede bulundu. Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayın. Namazıda bilerek
terketmeyin. Her kim ki, bilerek kasten "namaz'ı terkederse islâm millet'inden çıkmıştır".
Bu hadis'i Muhammed tbnu Nasr Kitabu's-Salat da (920) Hibetullah'i-Taberi Usulu's-Sünne de (1523) Abdurrahman tbnu Ebi Hatim Sünen'in de ve Taberâni Mu'cem'in de rivayet etmişlerdir.
Yezid İbnu Meryem'den, şöyle dedi: Umer (R.A.) Muaz İbnu Cebel (R.A.)'nun yanından geçerken (Yâ Muaz) bu Ümmeti ayakta tutan nedir diye sordu. (Muaz'da cevaben bu ümmeti ayakta tutan esas) üçtür işte onlar kurtuluş vesileleridir, l- Ihlas (Tevhid) o ise İSLÂM'DIR. (Allah'ın insanları üzerinde yarattığı din), 2- Namaz o ise milliyettir, 3- İtaat o ise ismet'tir (yani hatalardan beri durmağa vesiledir.)
Bu Eser'i Taberi Tefsir'in de (21/40) ve Hibetullahi't-Taberi Usulu's-Sünne de (1530) rivayet etmişlerdir.
Ubade't-Ibnu' es-Samit (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) bizeıŞöyle tavsiyede bulundu. Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayın. Namazıda bilerek
terketmeyin. Her kim ki, bilerek kasten "namaz'ı terkederse islâm millet'inden çıkmıştır".
Bu hadis'i Muhammed tbnu Nasr Kitabu's-Salat da (920) Hibetullah'i-Taberi Usulu's-Sünne de (1523) Abdurrahman tbnu Ebi Hatim Sünen'in de ve Taberâni Mu'cem'in de rivayet etmişlerdir.
Yezid İbnu Meryem'den, şöyle dedi: Umer (R.A.) Muaz İbnu Cebel (R.A.)'nun yanından geçerken (Yâ Muaz) bu Ümmeti ayakta tutan nedir diye sordu. (Muaz'da cevaben bu ümmeti ayakta tutan esas) üçtür işte onlar kurtuluş vesileleridir, l- Ihlas (Tevhid) o ise İSLÂM'DIR. (Allah'ın insanları üzerinde yarattığı din), 2- Namaz o ise milliyettir, 3- İtaat o ise ismet'tir (yani hatalardan beri durmağa vesiledir.)
Bu Eser'i Taberi Tefsir'in de (21/40) ve Hibetullahi't-Taberi Usulu's-Sünne de (1530) rivayet etmişlerdir.
NAMAZI TERKEDENtN ALLAH'IN ZlMMET'tNDEN BERİ OLUDĞU
Ebu'd-Derda (R.A.)'dan, şöyle dede:
Dostum Muhammed (S.A.V.) bana şöyle tavsiyede bulundu. Parça parça kesilsende, yakılsanda, Allah'u Azze ve Celle'ye ortak koşma. Ve farz olan namazı bilerek terketme. Kim ki "farz olan namaz'ı bilerek terk ederse Allah'ın zimmet'i ondan beri olmuştur" dedi.
Bu Hadis'i Ahmed (5/238) îbnu Mace (4034) Taberâni Mu'cemu'l-Kebir de (20/233) Hibetullahi't-Taberi Usulu's-Sünne de (1524) ve Muhammed İbnu Nasr Kitabu's-Salat da (911) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbani İbnu Mâce'nin sahihinde (3259) tahric etmiştir.
Ubeydu'l-Kelâi'den, şöyle dedi:
Mekhul (R.H.) elimden tutarak "Yâ Ebâ Vehb! Farz bir namazı kasten terk eden birisi için ne diyorsun?" dedi. Ben de "Âsi bir mü'mindir" dedim. Elimi daha fazla sıktı ve sonra şöyle dedi: "Yâ Ebâ Vehb! tman'ın şa'nı nefsinde daha azim olsun. Kim ki bir farz namaz'ını kasten terk ederse Allah'ın zimmet'i ondan beri olmuştur. Kimden de Allah'ın zimmeti beri "olduysa o kâfir olur."
Bu Eser' i Ibnu Ebi Şeybe iman da (129) ve Abdurrezzak Musannaf da (5008) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbâni iman da yukarıdaki rakamda tahric etmiştir.
NAMAZI TERK ETMENiN KlBlR OLDUĞU
KlBlR EDENİN DE CENNETE GlREMlYECEĞİ
Âyet'lerimize öyle kimseler iman ederler ki, Âyetlerimizle kendilerine öğüt verildiği zaman, "secdeye kapanırlar ve Rab'lerine hamd ile teşbih ederlerde kibirlenmezler."
Secde Sûresi: 15
Subhânehu ve Teâlâ bu Âyet'i Kerime'de Âyet'lerine iman eden kişilerin, Kur'ân-ı Kerîm'deki Âyetlerle kendilerine öğüt verildiği zaman, ya'ni,
"Ey ResûlUm! iman eden kullarıma de ki namaz kılsınlar."
ibrahim Sûresi: 31
Bu ve bunun gibi Âyet'lerle Subhânehu ve Teâlâ kendisine inanan kullarına Kur'ân-ı Kerîm'de "namaz kılmaları için öğüt vermektedir" Allah'ın Âyet'lerine inananlar da bu Âyetler'le kendilerine öğüt verildiği zaman "kibir'lenmeden günde beş vakit Rab'lerinin önünde secdeye vanb ona hamd ve teşbih etmektedirler."
Kibirlenerek isyan edip Âyet'lerini yalanlayanlar için de şöyle buyurmaktadır.
Kendilerine Kur'an (ya'ni "namaz kılın" emri okunduğu zaman, secde etmezler (ya'ni "namaz kılmaz'lar"). Daha doğrusu, o
"kâfir olanlar" (bu halleri ile (ya'ni namaz kılmayışları ile) Allah'ın azabından korkmayarak âhireti) tekzib ederler.
İnşikak Sûresi: 21/22
Onlara Rükû edin ya'ni "namaz kılın" denildiği zaman "itaat edip Rükû etmezler ya'ni namaz kılmazlar".
(Namaz kılmayarak, Allah'ın hükümlerini) yalanlayanların o gün vay haline.
Murselâl Sûresi: 48/49
Submhanehu ve Teâlâ Melekleri, Âdem'le imtihan etmek istediğinde, Melek'lere hitaben şöyle buyurdu:
Biz, Melek'lere: Âdem'e secde edin, demiştik de bütün Melek'ler secde etmişlerdi. Ancak İblis secde etmekten yüz çevirip "kibirlendi de kâfirlerden oldu".
Bakara Sûresi: 34
İblis'in bu isyanını insanların isyanına misal verilmesine şaşılmasın zira Allah Resulü (S.A.V.)'den varid olan Hadis'i Şeriif bize, bu cesareti vermiştir.
Müslim İbnu Haccac (R.A.) "namazı terk edene kâfirlik isnadının beyanı babı" altında şöyle bir Hadis'i Şerif tahric etmiştir.
Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Âdem oğlu secde Âyet'ini okuyup secde ettiği zaman, şeytan ağlayarak uzaklaşır ve şöyle der: Ey helakim! Adem oğlu secde etmekle emrolundu da secde etti ve Cennet onun oldu. Halbuki ben de secde ile emrolunmuştum. Fakat ben, secde etmekten imtina etmiştim, artık ateş de benimdir.
Bu Hadis'i MUslim (81) rivayet etmiştir.
Bana ibâdet etmekten büyüklenib yüz çevirenler, muhakkak ki küçülmüş kimseler olarak Cehennem'e gireceklerdir.
Mu'min Sûresi: 60
Abdullah îbnu Mes'ûd (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) "Kalbinde hardal dânesi kadar imanı bulunan kimse Cehenneme girmez, "kalbinde hardal dânesi kadar kibir bulunan kimse de cennet'e girmez" buyurdu.
Bu Hadis'i Müslim (91) rivayet etmiştir.
NAMAZI TERK EDENÎN KIYAMET GÜNÜNDE
FlRAVN'LA, HÂMAN'LA, KARUN'LA VE UBEYY IBNU HALEP'LE BERABER OLACAĞI
Abdullah Ibnu Amr, İbn'l-As (R.A.)'dan o da Resûlullah (S.A.V.)'den, naklederek (şöyle dedi:
Bir gün Resûlullah (S.A.V.) namaz'dan konuştu. Dedi ki: "Her kim şu beş vakit namazı muhafaza ederse, namazı, kıyamet gününde ona nur, burhan ve nacat olur. Her kim ki de; beş vakit namazı muhafaza etmezse kıyamet gününde ona ne burhan ne nur ve ne de necat olur. "Kıyamet gününde de Karun'la, Haman'la, Firavn'la ve Ubeyy ibnu Halefle beraberdir".
Bu Hadis'i Ahmed (2/169) Darimi (2/301) ve Ibnu Hibban (1448) Âcurri Şeriada (135) Muhammed İbnu Nasr el-Mervezi Kitabû's-Salet'da (58) Taberani Kebirde Beyhaki Şuabû'1-iman da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
tbnu Kayyım (R.A.) "kitabu's-salat" isimli eserinde hu Hadis'i Şerifi naklettikten sonra şöyle diyor. Namazı ı erk edenin hasseten bu dört kişi ile beraber olacaklarının /ikredilmesinin sebebi şudur ki, bu dört kişi küfür içişleridir. Burada bedi'i bir işaret vardır. Zira namazı terk eden, malının, mülkünün, riyasetinin veya ticaretinin meşkuliyyeti ile terk eder. Her kim ki, malının meşkuliyetiyle namazı terk ederse, "Karun'la" beraberdir. Mülkünün meşkuliyetiyle terk eden de "Firavn'la" heraberdir. Riyasetinin sebebiyle terk eden ise "Haman'la" beraberdir. Ticaretinin meşkuliyetiyle terk eden de "Ubeyy ibnu Halefle" beraberdir. İbnu Kayyım'ın sözü burada bitti.
tahsin33 paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Allah(c.c) razı olsun...
resim çok ürkütücü rabbim namazmızı en laiikiyle kılanlardan eylesin bizleri amin
arzuru nurum emeyine sağlık
Amin inş...
Sağol teşekkür ederim canım.
Zaman geçti ve biz yenildik.önceleri çocuk kalbimizde ona daha çok yer vardı,gözümüzde ona hizmet için bir iki damla yaş...Sonra o kalbe fani sevgileri YAKIŞTIRDIK,ANLIK ZEVKLERİ...Git gide AZALDIK ve günaha ALIŞTIK!Çekeceğimiz azaptan kalbimiz ürpermeden bahsettik,HARAMI HELALDEN AYIRAMAZ hale geldik,FARZI terkettik.NAMAZ KILMADIK am......a çok şükür müslümanız dedik.Dinin diregi neydi bilmedik.ATTIĞIMIZ her ADIMDA unuttuk ümmetim diye ağlayan Peygamberi\"Ben kuluma şah DAMARINDAN daha YAKINIM\"diyen Alemlerin Rabbini.ve bilmedik Onu kaybeden ne bulmuştu,Onu bulan ne kaybeti?...Biz Onu kaybetmiştik ne bulmuştuk peki??Tek umudum var şimdi bir ayette gizli\"Rabbin sana DARILMADI,seni terketmedi\"ALLAH bizi affeylesin(AMİN)
(hasan.ç)
http://photos-h.ak.fbcdn.net/hphotos...5_632233_s.jpg