Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Ben, kendi şahsım, daima Allah-u Zülcelal'in merhametinden bahsetmek istiyorum. Çünkü Allah-u Zülcelal'in merhameti gazabını geçmiştir, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Allah merhametlidir, merhameti sever." (Tirmizi)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Görüyoruz; bu ahir zamanda günahlar bir deniz gibi dalgalandığı için, illaki bir hata ve günah işliyoruz. Eğer bize sevap kazandıracak bir hayır yapmazsak, o günahlar gitgide çoğalacaktır. Fakat sevap kazandıracak hayır işlerinde bulunursak, Allah-u Zülcelal o günahlarımızı affedecektir. Allah-u Zülcelal çok merhamet sahibidir.
Herkes kendi kendine: "Acaba kalbimde Allah rızası için bir istek var mı, yoksa dünya keyf ve sefasına mı meraklıyım?" diye düşünmelidir.
Kendimizi kurtarmak için; ister Allah-u Zülcelal'in korkusundan, ister cehennem azabından kurtulmak için, ister cennete girmek için, isterse Allah'ın rızası için ibadet yapalım.
İnsan, Allah-u Zülcelal'e karşı daima başı eğik olmalıdır. Allah'ın rahmeti, tevazu sahibi insanların üzerine yağmur gibi yağar. Sadat-ı kiram'ın meşrebi de böyledir. Kendilerinin ve kendilerine mensup olan kimselerin, daima bu meşreb üzere olmasını isterler.
Kişi kendini birşey sanarsa, aslında o kişi hiçbir şey değildir.
Allah-u Zülcelal'in rahmeti ne kadar hoştur, ne kadar güzeldir. İnsanın kendini O'nun rahmetine layık hale getirmesi lazımdır.
Allah-u Zülcelal, Ademoğlunu çok mükerrem yaratmıştır. İnsan mü'min kardeşine karşı şefkatli olursa, Allah-u Zülcelal de o kuluna şefkatli olacaktır.
Ölünceye kadar, insanın hatasını bilmeyip, gafil kalması ne büyük helaktır. Ondan daha çok zararlı birşey yeryüzünde yoktur.
İnsan aklını kullanıp biraz düşünürse, Allah-u Zülcelal'in kudret ve azametiyle, kendi davranışını ve eksikliklerini görecektir. İnsan, Allah-u Zülcelal karşısında kendisini bir şey görmediği zaman, Allah da rahmetini o kişinin üzerine gönderecektir.
Ben, kendi şahsım, daima Allah-u Zülcelal'in merhametinden bahsetmek istiyorum. Çünkü Allah-u Zülcelal'in merhameti gazabını geçmiştir, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Allah merhametlidir, merhameti sever." (Tirmizi)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Allah-u Zülcelal'in merhameti olmazsa, hiçbir mahlukat kendisini kurtaramaz. Onun için Allah-u Zülcelal'in merhametinden bahsetmek, daima O'nun merhametine sığınmak ve O'na yalvarmak lazımdır."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
"Kim Allah-u Zülcelal'in koyduğu kural ve kaideye karşı gelirse, cehennemde azab bulacak, kim de O'na itaat ederse, ondan razı olup cennetine koyacaktır. Demek ki insanoğlunun tek çaresi, Allah-u Zülcelal'e hakiki bir kul olmaktır."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
"İnsan devamlı zikir ve sohbet meclisine gittiği zaman, günahkar da olsa Allah-u Zülcelal'in af ve mağfiretine mazhar olur."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
"İnsanın başına ne gelirse, nefsinin şerrinden ve dünya keyf-ü sefasından gelir. Dünya ve içindeki keyf-ü sefa başımıza bela olmuştur. Onun için Allah-u Zülcelal'in kuvvet ve rahmetine sığınalım. Çünkü bundan başka çaremiz yoktur. O'nun ibadetinden ve zikrinden geri kalmayalım." http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
"Eğer insan, Allah-u Zülcelal'in kudret ve azametini layıkı ile bilseydi, bülbülün güle aşık olduğu gibi, Allah-u Zülcelal'e aşık olurdu ve her nereye giderse gitsin, daima O'ndan bahsederdi."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
"İnsanın önünde cennet ya da cehennem vardır. Herkes hazırlığını hangisine gitmek istiyorsa ona göre yapmalıdır."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Seyda-i Konyevi (Kuddise Sirruh), bir defasında sevenlerine şöyle bir nasihatte bulundu; "Ey kardeşlerim! Kendime ve sizlere tavsiyem şudur; bu dünyaya bir defa geldik. Öldükten sonra bir daha gelmeyeceğiz. Zaman azdır. Bütün azalarımızı seferber yapmak suretiyle, yani Allah-u Zülcelal azalarımızı, hangi işi yaparak rızasını kazanmak için yaratmışsa onları o işte kullanarak, Rabbimizin rızasını kazanmaya çalışalım.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Kıyamet gününü sanki bugün olacakmış gibi bilmemiz gerekir. Bakın bizden öncekiler gittiler. Biz de nöbetimizi bekliyoruz ve bizim nöbetimiz de bir gün bitecektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Bizler, Allah-u Zülcelâl'in ayetlerinden gafil olmamalıyız. Allah-u Zülcelâl çok şefkat ve merhamet sahibidir. O, kıyamet gününde bizleri azabı ile azablandırmayı istemiyor. Daima bizleri ayet-i kerimelerle ikaz ediyor. Bizim de bu durumdan gafil olmamamız gerekir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Yaşadığımız zamanın, nasıl bir zaman olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu günah bataklığının içinde Allah-u Zülcelâl'e yalvarmak ve O'ndan imdat istemek lâzımdır. Dua, Allah-u Zülcelâl'in yanında çok makbuldur.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Ben böyle inanıyorum ki; Biz Allah-u Zülcelâl'e samimi olarak yalvarırsak, istediğimizi bize verecektir. Çünkü her şey O'nun emrindedir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(1).jpg
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Ben dünyada yaşadığım sürece, daima Allah-u Zülcelal'in rahmetinden bahsedeceğim. Ümit ediyorum ki, Allah-u Zülcelal mahşer gününde bizlere, İnşallah-u Teala rahmeti ile muamele edecektir."
"Allah-u Zülcelal, nefsin istek ve arzularını yaratmış bir tarafa koymuştur. Bunun karşısına da rızasını koymuştur. Bunun için de; "Kullarım benim rızamı mı seçecek, yoksa nefsinin arzularını mı seçecek!" diye imtihan etmektedir.
Akılsız insan odur ki, yaşadığı süre içinde, ahiret mutluluğunu düşünmeden, kendi ateşini kendi eliyle tutuşturur. Ne yazık ki insan Allah-u Zülcelal'den o kadar gafildir ki, arkasında cehennem olduğunu bildiği halde, gülmeye devam eder. Halbuki tek kurtuluş yolu, çok ağlamak ve daima Allah-u Zülcelal'e yalvarmaktadır.
Kim ki hayata nefsinin isteklerinin gözüyle bakarsa, daha dünyada iken kendi cehennem ateşini yakmış demektir. Onun için insan hata ve günahlar üzerinde konaklamadan kendisini Allah-u Zülcelal'e yöneltmelidir."
Allah-u Zülcelal bu kadar şevkat ve merhamet sahibidir. O'na dönmek lazımdır. Bizim günahlarımızı affetmek O'nın yanında hiçbirşey değildir. Ne olur bizde kendimizi, O'nun merhametine layık hale getirelim. O'nun rahmetine müstehak olabilmek için de Allah-u Zülcelal'e çok yalvarmak ve tevbe etmek lazımdır."
İnsanın, Allah dostlarının, ilmiyle amel eden alimlerin cemaatinde bulunmaya gayret etmesi, onlara yakın olmaya çalışması, onların sohbetlerine devam etmesi lazımdır. Bunlardan daha faydalı bir şey yoktur.
Bu dünyada biraz olsun düşünmeyip, önümüze her geleni yaparsak, kıyamet gününde perişan oluruz. Tabii ki o gün pişmanlık günüdür. Ama oradaki pişmanlığın kimseye faydası dokunmayacaktır."
"Cüneyd-i Bağdadi (Kuddise Sirruh)'nin dediği gibi; Tasavvuf ehli, içine hertürlü pislik atıldığı halde ondan hep güzel şeyler çıkan toprak gibi olmalıdır. Tasavvuf ehli bulut gibi olmalıdır ki, herkesi gölgelendirsin. Tasavvuf ehli yağmur gibi olmalıdır ki, herkes ondan istifade etsin." buyurmuştur.
"Ey İnsan! Eğer gerçekten Allah-u Zülcelal'in sevgisine talib isen, o zaman henüz vakit varken elinde olan fırsatları değerlendir. Ve sende Allah-u Zülcelal'in sevdiği kullarının arasına girmeye gayret et, yoksa bu fırsat elinden kaçacak ve pişmanlık sana fayda vermeyecek.
"Mü'min iman ve maneviyat bakımından kuvvetli olmazsa, nefsin arzu ve isteklerinden kendisini kurtarıp manevi olarak tedavi olmazsa, şeytana karşı mücadele ve harb edemez."
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Amel yapmakta gevşekliğe düştüğümüz zaman: "Böyle gidersem ben helak olurum, Allah’u Zülcelal bu dünyaya bunlar için mi göndermiş beni, ben ne yapıyorum. Ahirete ne götüreceğim!" diye düşünmeliyiz.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Yalnız dikkat edin, hepimiz tecrübe etmişiz ve siz de tecrübe ederseniz göreceksiniz ki nefis insana "Bu iş olmaz, dağ iğneyle bitmez. Bu zikri yapamazsın. Kendini doğru bir insan yapamazsın, sen hidayete eremiyorsun" diyerek sahte engeller çıkartıyor. İnsan görevlerini yapmazsa ne yapacak; hep boş işlerle uğraşacak.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
İnsan hata yaptığında: "Ya Rabbi, ben pişman oldum, ve yahutta boşu boşuna vaktim geçti, hiç bir şey yapamadım, ne dünya ne ahiret, vaktimi hep boşa geçirdim. "Estağfirullah" Ya Rabbi ben pişman oldum, Ya Rabbi bana kuvvet ver" demelidir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Nasıl olur da, insan, Allah’u Zülcelal’e itaat etmez. O Allah öyle bir Allah'tır ki; bütün dünyayı, kıyameti, kabri ve cenneti kudret elinde tutmaktadır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Bugün kaçırılan fırsatın pişmanlığı kefene sarıldıktan, toprağın altına girdikten sonra fayda vermez.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Evliya varsa mutlaka onu seveceksin. Sevmediğin zaman sen iyi değilsin demektir. Bunu böyle bilmemiz lazım.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Dünya; öyle bir aldatma ile bizi gaflete sürüklüyor ki; şöyle yapacağım, böyle yapacağım, yarın şunu yapacağım, öbür ay bunu yapacağım diyerek, devamlı bizi oyalıyor, tâ kabre girinceye kadarda oyalayacak.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Mü'min kardeşlerimizin üzerimizdeki diğer bir hakkı da; fiilen yardıma muhtaç olduğunu görünce, onun istemesine gerek kalmadan yardımına koşmak ve kendi işini sonraya bırakmaktır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Şunu iyice bilmeliyiz ki, bu kadar âlim ve salih kimselerin tasavvuf ve tasavvufun kural ve kaideleri hakkında kitaplar yazmaları, bunları savunmak için değil; insanı Allah-u Zülcelal'in rızasına götüren bu yola bilmeden veya bilerek düşmanlık eden kötülemeye çalışan kimselerin içinde bulundukları bu büyük yanlıştan dönmeleri içindir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Allah için birbirini, sevmek ve O’nun yolunda dost olmak ve Allah için buğz etmek en üstün ahlaklardandır. Allah için sevmek, Allah-u Zülcelal’i sevmenin meyvesidir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Bir şeyi seven onu çok anar. Demek ki Allah-u Zülcelal’i sevmenin alameti, O’nun zikrini sevmek, kelamı olan Kur’an’ı sevmek, peygamberini, veli kullarını ve O’na nisbet edilen her şeyi sevmektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2.jpg
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Dünyaya ait şeyleri sevmekten kurtulmanın çaresi, bu güzel şeylerin hakikatte güzel olmadıklarını, güzel oldukları kabul edilse bile fani ve geçici oldukları için sevgiye değmediklerini ve üstelik onları sevenlerin dinine ve ahiretine çok zarar verdiklerini düşünmektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Allah sevgisinin alametlerinden birisi de kalbi dünya malından çekip, tamamen Allah-u Zülcelal’e vermek ve nefsin bütün kötü arzularına karşı hakkı tercih ederek Allah-u Zülcelal’e yönelmektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
“Sevginin alameti, sevdiğinin isteğini kendi isteğine tercih etmektir. Allah-u Zülcelal heveslerden sakınmayı istediğine göre, O’nu sevmenin alameti heveslerden sakınmaktır.”
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Allah'u Zülcelal'e karşı ibadet yapmak ve O'nu razı etmeye çalışmak insanın yanında çok kıymetli olmalıdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Ben kesin olarak bir daha günah işlemeyeceğim dediğimiz zaman, Allah'u Zülcelal tövbemizi kabul eder. Bütün günahlarımızı affedip sevaba çevirir. Ama yaptığımız tövbe samimi olmalıdır. Ne zaman şeytan ve nefse mağlup olup günah işlersek yine hemen Allah'u Zülcelal'e dönüp tövbe etmemiz lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
İnsan, zikir yapan kimselerle oturmalıdır. Çünkü onlar daima Allah'u Zülcelal ile beraberdirler. Zikir yapanlarla oturduğumuz zaman, onların üzerine gelen Allah'u Zülcelal'in rahmetinden bizde istifade ederiz. Rahmet bizim üzerimize de gelir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Gıybet yaptığımız zaman tüm sevaplarımızı gıybetini yaptığımız insanlara dağıtmış oluruz. Peki bu helak olmak değildir de nedir?
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
İbadet etmek Allah'u Zülcelal'in yanında çok kıymetli olduğu gibi yasak ettiği şeylerden sakınıp uzak durmakta o nisbette kıymetlidir. Çünkü Allah'u Zülcelal kendisine karşı ibadet yapılmasını nasıl sevmekte ise; yasak ettiği işlerede o derece buğz edip, onu işleyen kimselere karşı da gazaplanmaktadır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Bunu hepimizin çok iyi bilmesi lazımdır ki, insanın merakı neyin üzerine olursa, Allah'u Zülcelal sekarat (ölüm anında) esnasında ona bu merakını verir.Onun için insan kalbinde, daima Allah'u Zülcelal'in rızası ve ahiretin merakı olmalıdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Daima dünya ile meşgul olduğumuz için gaflete düşüyoruz. Onun için ara sıra kendi halimizi biraz düşünüp günahlardan muhafaza olmak ve ameli salih yapmak için nefsimize hitapta bulunmamız ve onu ikrah etmemiz (zorlamak) lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1.jpg
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Esasen insan ibadetini sadece Allah'u Zülcelal'in zatı için O'nun aşkı ve muhabbeti için yapmalıdır. Kendi nefsimizin azaba uğramasından korktuğumuz veya cennet nimetlerine müstehak olmak için değil de, Allah'u Zülcelal ibadet edilmeye layık olduğu için ibadet yapmamız lazımdır. http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Biz nefsimizin takati miktarınca O'nun ibadetini yapalım. Samimi olarak bu ibadeti yapmaya çalıştığımız zaman eğer yapamazsak dahi Allah'u Zülcelal inşaallah o yaptığımız eksik olarak veya isteyip te yapamadığımız ibadeti kabul edecektir.http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Allah'u Zülcelal'e karşı yalvarıp, tövbe etmeliyiz, hatta ibadetlerimizden dahi Allah'u Zülcelal'e sığınalım. Çünkü ne kadar güzel yaparsak yapalım yinede yaptığımız ameller O'nun Kudret ve azametine , layık değildir, eksiktir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Allah'u Zülcelal kullarının kendisine karşı daima, fakir, zillet içinde görüp, kendisini de kudret ve azamet sahibi olarak görüp bilmesini ister. Bu hal çok kolay olmasına rağmen altında nice menfaatler gizlidir. http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
İnsan şöyle düşünürse yabancı kadına bakmaz. Kendi gözü daha yabancı kadına varmadan, Allah'u Zülcelal'in gözünün kendisi üzerinde olduğunu yakinen bilip idrak etmelidir.Daha o kadına bakmadan, Allah'u Zülcelal beni görüyor, diye itikad etmelidir. Eğer insan böyle bilirse, kolay kolay yabancı kadına bakmaz.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Eğer Allah'u Zülcelal'i kudret ve azamet sahibi bilirsek, herşeyi yapabileceğini, hatta dilerse bizden imanımızı alarak ebed ül-ebed cehennemde yakabilir diye bilirsek kolay kolay günaha düşmeyiz.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
İnsanın bu dünyada yabancı kadınlara şehvetle bakması, zaman zaman Allah'u Zülcelal'in haram kılmasına rağmen zina yapması veya buna benzer şehvet içeren günahları işleyip cehenneme gitmesi çok büyük bir akılsızlıktır. Halbuki insan şehvetini cennete bıraktığı zaman büyük bir karın ve şerefin sahibi olacaktır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
İnsan, yaptığı ameli, mücahedeyi ve kuvvetini kendi nefsinden bilmemelidir. Herhangi bir amel yaptığında, kendisine bir hal geldiğinde bunu Allah'u Zülcelal'in minneti, nimeti, fadlı keremi ve vergisi olarak bilmelidir. Böyle olduğu zaman Allah'u Zülcelal bize sahip çıkar.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Allah'u Zülcelal bizi kendi huzuruna kulluk vazifesini yapmış olarak görmek istiyor. Onun için kendimizi daima onun karşısında kul olarak grömemiz ve vazifelerimizi yerine getirmeye gayret göstermemiz lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Ben dünyada bulunduğum müddetçe, daima Allah'u Zülcelal'in merhametinden bahsedeceğim. Hem bana hem de diğer mü'min kardeşlerime merhamet etmesi için hep O'nun merhametini anlatacağım.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4.jpg
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
http://www.konyevi.net/userfiles/image/m_rasid_soz.jpg Allah'u Zülcelal şedid-ül ikab'dır. Azabı da çok ve şiddetlidir. Ama ben O'nun merhametinden sözedeceğim. İnşaallahu Teala, O'nun merhametinden bahsetiğimiz için de kıyamet gününde bize merhamet edecektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsan dünyada daima kâr ve zararın arasındadır. Yaşadığı sürece ya kâr yapar ya da zarar yapar. Nasıl dünya ticaretimizde zarar etmemek için üzerinde titizlikle duruyorsak ahiretimiz içinde aynı titizliği daha fazla göstermemiz lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Allah'u Zülcelal bizlere birçok nimetler vermiştir. Bazı zamanlarda sofralarımızda on çeşit nimet bulunduğu oluyor. İnsan bu nimetleri yiyip o nefs ve ruh ile ibadette yapmazsa, nefs insanı çok tehlikeli yerlere götürür. http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsan, İlla Allah'u Zülcelal'in rızasına meraklı olması lazımdır. Eğer meraklı olursa, ibadetlerinden geri kaldığı zaman, büyük bir pişmanlığın içine girer ve; "Bu gün Allah'u Zülcelal'e layıkı ile ibadet yapamadım. Yarın inşaallah biraz daha fazla yapayım; öbür gün biraz daha fazla yapayım" diye bir gayret içinde olur.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Bir mü'min kardeşlerimizden birine sinirlenip buğz ettiğimiz zaman; "Bu kişi benim mü'min kardeşimdir. Ona buğz etmemem lazımdır" diyerek o buğzu hilim ve muhabbetle defetmemiz gerekir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
"Acaba ben Allah'u Zülcelal'i nasıl razı edebilirim." Düşüncesi, merakı aklımızda olmalıdır. Bizim merakımız ve düşüncemiz bu olduğu zaman, Allah'u Zülcelal'e gitmekten aciz kalsak bile o bize rahmetiyle yardım edecektir inşaallah!
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Eğer insan, Allah'u Zülcelal 'e karşı kendisini biraz muhafaza ederse, Allah'u Zülcelal'de o kimseye rahmet hazinelerinin kapılarını açar.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Dünya geçicidir. İnsan öldükten sonra dünyanın musibeti, sıkıntısı, eziyeti yani ona azap veren ne varsa biter. Oysa ahiret bakidir. Ahiretin eziyeti de sefasıda ebedül ebeddir hiç bitmez.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Birbirimize nasihatte bulunmak; emri bil maruf ve nehy-i anil münker yapmak, yani; Allah'ın emir ve yasaklarını insanlara anlatmak vahyin bereketidir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsanın günahı o kadar pis kokar ki eğer günahların kokusunu insanlar alabilseydi, o kokudan ölürlerdi.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Mümin kardeşimize yardımcı olduğumuz zaman bu davranışımız Allah'u Zülecelal'in çok hoşuna gider ve bir kişi bir kişiye dua ettiği zaman, bütün meleklerine âmin deyin, diye emreder.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Her şeyin olması Allah'ın kudretindedir. İster Peygamber olsun, ister melek olsun, ister evliya olsun hiç kimse tek başına, Allah'ın izni olmadan bir şey yapamaz.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsan malını sever ve malını Allah rızası için verirse Allah'u Zülcelal kıyamet gününde ona öyle mükafat verir. Allah, malını veren şahsa böyle muamele ederse, ya nefsinden vazgeçen şahsa nasıl muamele eder?
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Allah’u Zülcellal; acaba kulum nefsine uymayıp, ona muhalefet edip, benim rızamı mı seçecek yoksa nefsinin isteğine göremi hareket edecek diye kullarını imtihan etmek için nefsi bu şekilde kötülüklere meyilli olarak yaratmıştır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsanın Allah'u Zülcelal'i tanıması lazımdır. Allah'u Zülcelal'in kudret ve azamet sahibi olduğunu, insana kar ve zarar vermenin ancak O'nun elinde olduğunu bilmesi gerekir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Çocukluktan ölünceye kadar bütün ömrümüzü Allah'u Zülcelal'e ibadet ve taatte geçirsek de gene de kıyamet gününde bu amel azdır, hiçbirşey değildir...
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Günahlarına tövbe etmediğinden dolayı kabrinde azap çeken nice kişiler dünyaya dönüp bir kez Estağfirullah diyebilmek için elini ciğerine atmış, gece gündüz inlemektedir. Ama ne çare? Geçen geçti. Bir gün biz de o duruma düşebiliriz. Elimizde fırsat varken bunun kıymetini çok iyi bilelim.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
İnsanın biraz gayret göstermesi lazımdır. Peygamber peygamberken ve yüzde yüz cennetlik iken yine de Allah'u Zülcelal'in rızası için çok büyük meşakkatler çekiyordu. Sabahlara kadar ibadet yapıyordu ve ayakları şişiyordu.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Allah-u Zülcelâl'in rızası ve muhabbeti, insanın çok kıymeti ve her an kaybolabilecek bir cevheridir. İnsanın daima onu araması lâzımdır. İnsan bunu aramadığı zaman kesinlikle bulamaz.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz1(2).jpg
İnsan günah işlerken, onu kimse görmese dahi, o, Allah-u Zülcelâl'in yanında sabittir. Allah-u Zülcelâl, bazı günahlar sebebiyle insanı dünyadan imansız olarak ayırabilir. Onun için, insanın, kendini bütün günahlardan muhafaza etmesi gerekir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Şunu unutmamamız lâzımdır ki bu dünya hayatı gelip geçicidir. Çok kısa bir zamandır. Ahiret ise ebedü'l-ebeddir. Onun için Allah-u Zülcelâl'in emir ve nehiylerini unutmayalım. Allah-u Zülcelâl'in bizlere emrettiklerinden vazgeçmeyelim.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Bir kimsenin işlediği amel-i salih, Allah-u Zülcelâl'e hiç bir menfaat vermediği gibi, insanın işlemiş olduğu günah da Allah-u Zülcelâl'e hiçbir zarar veremez. Madem ki biz, dünyada nefsimizi o kadar çok seviyoruz, o halde neden onu ahiret azabına müstehak ediyoruz!
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Şeytan, nefis ve dünya, yırtıcı hayvanların karanlık bir gecede insana hücum ettiği gibi, bizlere hücum ediyor. Eğer bizler, bunları gözümüzle görmezsek, o zaman bizi helak edeceklerdir. Buradaki gözün görmesinden maksad; kalben ve ruhen düşünüp, tefekkür etmektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
O halde mü'mine gerek olan, Allah'u Zülcelâl'in azabından emin olmamak ve rahmetinden ümit kesmemektir. Yine bazı evliyalar buyururlar ki; Mü'min daima ölümü hatırlamalı, ölümü göz önünde tutup unutmamalıdır. Bütün lezzetleri makas gibi kesen ölümdür.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Eğer tövbesiz olarak, gafletle dünyadan ayrılıp ahirete gidersek, halimiz çok perişan olur. Onun için tek çaremiz; Allah-u Zülcelâl'in merhamet kapısına varmak, tövbe etmek ve devamlı olarak ağlamaktır. Çünkü ağlamak insanı, cehennem ateşinden muhafaza edecek bir durumdur. Hz.Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Herhangibir kimsenin gözünden, Allah'ın korkusundan dolayı bir sineğin başı kadar yaş aksa, o da yüzündeki herhangi bir yere değse, o yaşın değdiği yere cehennem ateşi değmez”
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Aklı güzel kullanmak için, daima dini sohbetlere gidilmeli ve o sohbetlerde Allah'u Zülcelal'in kelamına, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in hadis-i şeriflerine ve büyük zatların menkıbelerine yer verilmelidir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Mü'minler birlerine karşı sevgi ve muhabbette, adeta bir vücut gibidirler. Nasıl vücudun bir organı rahatsız olduğunda, diğer bütün organlar rahatsız oluyorsa, öyle rahatsız olurlar. Onu tedavi etmek için hep beraber uğraşırlar”
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmek, birbirinden ayırt etmek için bizden önceki seleflerin, Ashab-ı Kiram'ın hal ve hareketlerini öğrenmemiz lazımdır. Bunları öğrendiğimiz zaman, hem kendi noksanlığımı
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus(3).jpg
z, hem de diğer mü’min kardeşlerimizin noksanları meydana çıkar.
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
İnsan daima, Allah'u Zülcelal'i razı etmek için niyetli olmalıdır. "Yarabbi! Ölmeden önce seni razı etme niyetim vardır. Bu niyeti bende sabit kıl. Ve razı olacağın ameli salihi bana nasibet" diye niyet etmek lazımdır.
Kalb ile Allah'u Zülcelal'in zikri yapılmadığı zaman, muhakkak şeytan kalbe musallat olacak ve onun sahibi de daima günahların içerisinde dolaşacaktır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
Allah'u Zülcelal bizi islam dinine girmekle şeref lendirmiştir. Bu İslam nimetine şükretmeyi terketmek sekarat esnasında ve kıyamet günü ebedi olarak cehenneme girme-mize, imanımızın elimizden alınmasına sebep olabilir. Onun için daima; “Yarabbi! Bana İslam dinini nasip ettiğin için sana sonsuz hamd-ü senalar olsun” diye Allah'u Zülcelal'e şükretmemiz lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
Zahiri olarak bir düşmanın, elindeki silaha mermi koyup sizi vurmak için karşınızda dursa, ona karşı herhangi bir tedbir almayacak mısınız? İşte şeytanın da insana karşı olan düşmanlığı böyledir. http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
İnsan Allah'u Zülcelal ile arasını düzeltirse, Allah'u Zülcelal'de onunla diğer insanların arasını düzeltecektir. Halbuki gıybet yapan kişinin hali, elinde bulunan mallarını müsrifane bir şekilde etrafa dağıtan kimsenin hali gibidir. O da gıybet yaparak binbir zorluklarla kazandığı sevaplarını gıybetini yaptığı insanlara dağıtmaktadır. http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
İşte şimdi nefsimizin üzerine hangi amel ağır geliyorsa, o amel kıyamet gününde mizanda sevap tarafını öyle ağırlaştıracak. Günah tarafın ise hafif olacaktır. Ve bu ameller bizi cenneti alaya müstehak edecektir. Ruhumuz çıksada nefsimize zor gelen amelleri yapmamız lazımdır. Çünkü bu ruh, bir gün nasıl olsa çıkacaktır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
Daima Allah'u Zülcelal'den, bizden razı olacağı sebepleri halleri istememiz lazımdır. Çünkü hazine Onun elindedir. Bu haller O'ndan istediğimiz zaman, cömerttir, hazinelerinden bize verecektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
İnsan ibadetin üzerinde iken cennettedir, günah işlediği esnada da cehennemdedir. Öyle ise günah işlediğimiz esnada ölürsek, kendimizi çok büyük bir tehlikeye atmış oluruz. Ben günah işleyeyim sonra tövbe ederim dediğimiz zaman, Allah'u Zülcelal yapacağımız o tövbeyi de kabul etmez.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
"Daima, tövbe edeyim de, belki Allah'u Zülcelal bana hakiki samimi tövbeyi nasib eder, yine tövbe edeyim, yine tövbe edeyim, diyerek tövbeden geri kalmamamız, tövbenin üzerinde olmamız lazımdır."http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysus2(1).jpg
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
Bizden öncekilere bakıp ibret almamız gerekiyor. Onlar da aynen bizim gibi dünyada kaldılar. Belki bizden daha zengin oldular ve belki de bizden de daha uzun yaşadılar. Fakat bak gittiler, onlardan kimse kalmadı geriye...
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Yağan karın, suda eridiği gibi, günahlar da zikirle eriyeceklerdir.Kar sıcak suyun içine girdiği zaman nasıl erirse, günahlar da "La ilahe illalah" zikri içinde erirler, yok olurlar.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
"İnsan her hangi bir şey yaptığı zaman; Allah için olup olmadığını, Allah'u Zülcelâl onun o yaptığı şeyden razı mıdır, değil midir, Allah'ın onda muhabbeti var mıdır, yok mudur, diye düşünecek."
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
"Ben doğruyum" demekle doğru olunmaz. Doğruluk ancak, ayet ve hadislerin ışığı altında istikamet üzere olmakla olur.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Bu zamanımızda, insanlar günahlar içindedir. Ne kadar bu günahları işlemese de, devamlı olarak gıybet yapmak, dünyadan konuşmak suretiyle kişi kendisini o günahın içine sürüklüyor. Yapılan günahların kefareti, günahlardan sakınmanın çaresi, salihlerin sohbetlerine, zikir meclislerine devam etmektir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
İnsanoğlunun hali, balığın hali gibi olması lazımdır. Nasıl ki balık sudan çıkmayı istemiyor ise, insan da Allah ve Resulünün sohbetinin yapıldığı, Allah’u Zülcelal zikrinin yapıldığı yerlerde, Allah ve Resulünün muhabbetine vesile olan yerlerden ayrılmak istememelidir.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Her mü'mini Allah’u Zülcelal’in taatından uzaklaştırmak için, binlerce Şeytan musallat oluyor. Kimi namazdan alıkoymak, kimi haram işletmek, kimi vesvese vermek, kimi de istikametten çıkarmak vs. için çaba harcıyor, gayret gösteriyor. Çünkü Şeytan'ın zürriyyeti çoktur. Çarşıda pazarda yalan dolanla insanı saptırmak, mallarının satılması için kusurlarını gizletmek, insanları aldatmakla ilgili vesvese verir. Şeytan bizim düşmanımızdır. Bizim de onu kendimize düşman kabul etmemiz lazımdır.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Dünya fitnesine uğramış nice insanlar vardır ki cesetleri kokmuş vaziyette kıyıda köşede bekliyor.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Bir ibadet halis olduğu zaman, Allah'u Zülcelâl insanın vucuduna, ruhuna, bir burhan, bir delil, bir kuvvet nasip ediyor.
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Amel yapmakta gevşekliğe düştüğümüz zaman: "Böyle gidersem ben helak olurum, Allah’u Zülcelal bu dünyaya bunlar için mi göndermiş beni, ben ne yapıyorum. Ahirete ne götüreceğim!" diye düşünmeliyiz..
http://www.konyevi.net/userfiles/image/yataysuz4(1).jpg
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S.)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
http://www.konyevi.net/userfiles/image/gul_2(2).jpg İslam dininde, mü’min kardeşliğinin ve mü’minlerin birbirlerini Allah rızası için sevmesinin çok büyük bir yeri vardır. Çünkü Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz mü’minler kardeştirler.” (Hucurat; 10) Onun için mü’minler evlerinin içinde öz kardeşleri ile nasılsa, mü’min kardeşleri ile ondan daha üstün olmak, birbirlerini daha çok sevmek için gayret göstermelidir.
Tabii bunun mümkün olması için her şeyden önce, kişinin kendisini düzeltmesi lazımdır. Onun için bazı evliyalar şöyle demiştir: “Kim Allah-u Zülcelâl ile arasını düzeltirse, Allah-u Zülcelâl de onunla diğer kullarının arasını düzeltir.” Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Allah, bir kulunu sevdiği zaman, Cebrail'e: ‘Ben onu seviyorum, sen de sev.’ buyurur. Cebrail de o kulu sever ve gök halkı arasında: ‘Allah, filan kulu seviyor, siz de sevin.’ Diye haber verir. Onlar da onu severler. Sonra da yeryüzünde yaşayanların kalbine onun sevgisi yerleştirilir.” (Buhari, Müslim)
Bu sebeple, bir mü’min, Allah-u Zülcelâl'in rızasına giden yolda bir mesafe kat etmek istiyorsa, bu ayet-i kerime ve hadis-i şeriflere bakarak, mü’min kardeşlerini sevmesi gerektiğini anlaması lazımdır. Buradan anlaşıldığına göre, Allah-u Zülcelâl bir kimseyi severse, mü’minler de ona karşı iyi davranır. Onun için bir mü’minin ilk önce Allah-u Zülcelâl ile kendi arasındaki hali düzeltmesi lazımdır.
Mü’minlerin birbirlerine karşı bir takım görevleri vardır. Bu görevleri yerine getirmek için gayret etmek lazımdır. Çünkü iki mü’min kardeş, aynen iki el gibidir. Eller nasıl birbirini yıkıyorsa, mü’minler de birbirlerinin eksiklerini tamamlarlar. Mü’minler birbirlerine karşı, şefkat, merhamet ve sevgiyle muamele ederler. Ve birbirlerini sevdiklerini açıkça belli ederler. Nitekim Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Kendi aralarında merhametlidirler.” (Fetih; 29)
Ebu İdris Havlani' den şöyle rivayet edilmiştir: “Bir gün Dimeşk mescidine girmiştim. Güler yüzlü bir gençle karşılaştım. İnsanlar onun etrafını sarmış, ihtilafa düştükleri meseleleri ona soruyorlar ve söylediklerini de kabul ediyorlardı. Kim olduğunu sordum. Muaz bin Cebel olduğunu söylediler. Ertesi gün yine o mescide gittim. O zat namaz kılıyordu. Namazını bitirince, yanına giderek selam verdim ve: “Vallahi seni Allah için seviyorum.” Dedim. “Allah için mi?” Diye sordu. “Allah için!” Dedim. Elbisemin kenarından tutarak beni kendine çekti, şöyle dedi: “Müjdeler olsun sana! Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem)'in şöyle dediğini duydum: “Allah-u Zülcelâl buyuruyor ki: Benim rızam için birbirini sevenlere, Benim rızam için oturup sohbet edenlere, Benim rızam için birbirlerini ziyaret edenlere ve birbirlerine harcamada bulunanlara muhabbetim haktır.” (İmam Malik, İbn Hıbban)
Mü'minlere iyi davranarak onların sıkıntısını gidermenin mükâfatları şöyledir:
1- Allah-u Teala, mü'min kardeşinin bir üzüntüsünün kalkmasına sebep olan kimsenin, kıyamet gününde ahiret üzüntüsünü kaldırır.
2- Allah-u Teala, dünya hayatında onun rızkını bollaştırır.
3- O dehşetli kıyamet gününde Allah-u Teala'nın azabından emin olur.
4- Mü’min kardeşine yardım edene bütün hayır kapıları açılır ve iyilik yaptığı kişileri rencide etmediği sürece, Allah'ın nimetleri o kimsenin yanında sabit kalır.
5- Mü’min kerdeşine yardım eden kişi, yardım ettiği zamanı, Allah'a ibadet ve taatte geçirmiş sayılır. Ve bu davranışı, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in mescidinde bir ay itikâf etmekten daha sevimlidir.
6- Binlerce melek ona dua ve rahmet talep ederler.
7- Mü’min kardeşine yardım edenin yardımı, onun ateşten muhafaza olmasına sebep olur.
8- Her bir adımda yetmiş şehit sevabı yazılır, yetmiş günahı affolunur.
Bu büyük hayrı kazanmak ve buna nail olmak için bir mü'min kardeşinin sıkıntısını karşılıksız olarak gidermek gereklidir. Elimizden geldiği kadar mü'min kardeşlerimizin ihtiyaçlarını giderelim. Bu fırsatı ve bu büyük hayrı kaçırmayalım.
Çünkü biz mü'min kardeşimize yardımcı olduğumuz zaman, Allah-u Teala da kıyamet gününde bizlere yardımcı olacaktır. İnşaallah-u Teala...
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
Cevap: Söz ve Nasihatlerinden Bazıları
http://www.konyevi.net/userfiles/image/gul_2(3).jpg İslâm dininde, mü'min kardeşliğinin ve mü'minlerin birbirlerini Allah rızası için sevmesinin veya Allah rızası için buğzetmesinin çok büyük bir yeri vardır. Çünkü Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz mü'minler kardeştirler." (Hucurat, 10)
Onun için insan evinin içinde öz kardeşleri ile nasılsa, mü'min kardeşleri ile birbirlerini daha çok sevmek için gayret göstermelidir. Tabii bunun mümkün olması için, herşeyden önce kişinin kendisini düzeltmesi lazımdır. Onun için bazı evliyalar şöyle demiştir: "Kim Allah-u Zülcelal ile arasını düzeltirse, Allah-u Zülcelal'de onunla diğer kullarının arasını düzeltir."
Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Allah, bir kulunu sevdiği zaman, Cebrail'e: 'Ben onu seviyorum, sen de sev.' buyurur. Cebrail de o kulu sever ve gök halkı arasında 'Allah, filan kulu seviyor, siz de sevin!' diye haber verir. Onlarda onu severler. Sonra da yeryüzünde yaşayanların kalbine onun sevgisi yerleştirilir." (Buhari, Müslim)
Onun için insan bu ayet-i kerime ve hadis-i şeriflere bakarak, Allah-u Zülcelal'in rızasına giden cennet yolunun üzerinde bir mesafe katetmek istiyorsa, mü'min kardeşlerini sevmesi gerektiğini anlamalıdır.
Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)