-
Hilye-i saadet
Peygamber efendimizin görünüşünün anlatılmasına Hilye-i seadet denir.İslâm alimlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Muhammed aleyhisselamın görünen bütün uzuvlarınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şeklinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sıfatlarınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzel huylarını ve bütün inceliklerine varıncaya kadar hayatının tamamını açık bir şekilde senet ve vesikaları ile yazmışlardır.
Bu bilgilerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bizzat Peygamber efendimizin kendi beyanları olan hadis-i şeriflerinden ve Eshabının bildirdiği haberlerden toplanmıştır. Bunları ihtiva eden eserlerehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif siyer kitapları denmektedir.
Binlerce siyer kitabı arasındahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Peygamber efendimizin hilye-i seadetini bildiren en meşhur kitapları; İmam-ı Tirmizi'nin "Eş-Şemail-ür-Resul"ü ve Kadı ıyad'ın "Şifa-i şerif"i ile İmam-ı Beyheki'nin ve Ebu Nuaym İsfehani'nin "Delail-ün-Nübüvve"lerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir de İmam-ı Kastalani hazretlerinin "Mevahib-i Ledünniyye" adlı eseridir. Hadis-i şeriflerden ve Eshab-ı kiramın bildirdiği haberlerdehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sevgili Peygamberimizin hilye-i seadeti şöyle bildirilmektedir:
Fahr-i kainatın mübarek yüzü ile bütün aza-i şerifesi ve mübarek sesihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün insanların yüzlerinden ve azalarından ve seslerinden güzel idi. Mübarek yüzü bir mikdar yuvarlak idi ve neş'eli olduğu zamanda ay gibi nurlanırdı.
Sevindiğihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek alnından belli olurdu. Resulullah efendimiz gündüz nasıl görürsehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gece de öyle görürdü. Önünde olanları gördüğü gibihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif arkasında olanları da görürdü. Yana ve geriye bakacağı zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün bedeni ile dönüp bakardı.
Mübarek gözleri büyük ve kirpikleri uzun idi. Mübarek gözlerinde bir mikdar kırmızılık vardı ve gözlerinin karası gayet siyah oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif geceleri sürme çekerdi. Fahr-i alemin alnı açık idi. Mübarek kaşları ince oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kaşları arası açık idi. İki kaşı arasındaki damarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hiddetlenince kabarırdı. Mübarek burnu gayet güzel oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif orta yeri bir miktar yüksek idi.
Mübarek başı büyük idi. Mübarek ağzı küçük değildi. Mübarek dişleri beyaz oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öndekiler seyrek idi. Söz söyleyincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sanki dişleri arasından nur çıkardı. Allahü teâlânın kulları arasında O'ndan daha fasih ve daha tatlı sözlü kimse görülmedi. Mübarek sözleri gayet kolay anlaşılırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gönülleri alır ve ruhları cezb ederdi. Söz söylediği zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kelimeler inci gibi dizilirdi.. Bazan iyi anlaşılması içinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif üçkere tekrar ederdi. Cennet'te Muhammed aleyhisselam gibi konuşulacaktır.
Fahr-i alem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güler yüzlü idi. Tebessüm edekek güler ve mübarek ön dişleri görünürdü. Gülüncehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nuru duvarlar üzerine aks ederdi. Ağlaması dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmezhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yüksek sesle de ağalamazdı. Ama üzülüncehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek gözlerinden yaş akardı. Ümmetinin günahlarını düşününcehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Allahü teâlânın korkusundan ve Kur'an-ı kerimi işitince ve bazan da namaz kılarken ağlardı.
-
Cevap: Hilye-i saadet
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resul-i ekrem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çok uzun boylu olmadığı gibihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kısa da değildi. Yanına uzun bir kimse gelsehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ondan uzun görünürdü. Oturduğu zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek omuzuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oturanların hepsinden yukarı olurdu.
Fahr-i alem efendimizinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek parmakları iri ve mübarek kolları etli idi. Mübarek avuçlarının içi genişi idi. Bütün vücudunun kokusuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif miskten güzel idi. Mübarek bedenihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hem yumuşakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hem de kuvvetli idi.
Enes bin Malik hazretleri diyor ki: "Resulullah'a on sene hizmet ettim. Mübarek elleri ipekten yumuşak idi. Mübarek teni miskten ve çiçekten daha güzel kokuyordu. Mübarek kollarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ayakları ve parmakları uzun idi. Mübarek ayaklarının parmakları irihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif altı da çok yüksek olmayıp yumuşak idi.
Mübarek saçları ve sakallarınını kılı çok kıvırcık ve çok düz değilhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yaratılışda ondüle idi. Mübarek saçları uzundu. Önceleri kakül bırakırdıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sonradan ikiye ayırır oldu. Mübarek saçlarını bazan uzatırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bazan da keserhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kısaltırdıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saç ve sakalını boyamazdı.
Vefat ettiği zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saç ve sakalaındaki ak kılların sayısı yirmiden az idi. Mübarek bıyığını kırkardı. Bıyıklarının uzunuğu ve şeklihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek kaşları kadar idi. Emrinde hususi berberleri vardı. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif misvakını ve tarağını yanından ayırmazdı.Mübarek saçını ve sakalını tararken aynaya nazar ederdi.
Güzel huyların hepsihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sevgili Peygamberimizde toplanmıştı. Güzel huylarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif vehbi yani Allahü teâlâ tarafından verilmiş oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kesbi yani çalışarakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sonradan kazanmış değildir. Bir Müslümanın ismini söleyerek hiç bir zaman lanet etmemiş ve asla mübarek eliyle kimseyi döğmemiştir. Allah için intikam almış; kendi içinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hiçbir kimseden intikam almamıştır. Akrabasınahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Eshabına ve hizmetçilerine tevazü ederekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif iyi müamele eylerdi. Ev içinde çok yumuşak ve güler yüzlü idi. Hastaları ziyarete giderhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif cenazelerde bulunurdu. Eshabının işlerine yardım ederhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çocuklarını kucağına alırdı. Fakat kalbi bunlarla meşgul olmazdı. Mübarek ruhuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif melekler aleminde idi.
Fahri alem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif insanların en cömerdi idi. Bir şey istenip de yok dediği görülmemiştir. İstenilen şey varsa verirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yoksa cevap vermezdi. O kadar iyiliklerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o kadar ihsanları vardı kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Rum imparatorlarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İran şahları ve hiçbir hükümdarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun kadar ihsan yapamazdı.
Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamağı severdi. Öyle bir hayat sürerdi kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yemek ve içmek hatırına bile gelmezdi. Yemek getirin yiyelim veya falanca yemeği pişiriniz demezdi. Yemek getirilirse yerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her ne meyve verseler kabul ederdi.
Yemek sonunda su içmezdi. Suyu otururken içerdi. Başkaları ile yemek yerkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif herkesten sonra el çekerdi. Herkesin hediyesini kabul ederdi. Hediye getirene karşılık olarak kat kat fazlasını verirdi.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Peygamber efendimizin mübarek gözleri uyurhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalb-i şerifi uyumazdı. Aç yatıp tok kalkardı. Hiç esnemezdi. Mübarek vücud nurani oluphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gölgesi yere düşmezdi. Elbisesine sinek konmazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sivrisinek ve diğer böcekler mübarek kanını içmezdi.
Resulullah efendimizi ansızın gören kimseyi korku kaplardı. Kendisi yumuşak davranmasaydıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif peygamberlik hallerindenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kimse yanında oturamazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sözünü işitmeye takat getiremezdi. Halbuki kendisihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hayasındanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek gözleri ile kimsenin yüzüne bakmazdı.
Allahü teâlâ tarafından Resulullah olduğu bildirildikten sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şeytanlar göklere çıkarak haber alamaz ve kahinler söyleyemez oldular. Server-i alem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bizim bilmediğimiz bir hayat ile şimdi hayattadır.
Cesed-i şerifi asla çürümez. Kabrinde blir melek duruphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ümmetinin söyledikleri salevat-ı şerifleri kendisine haber verir. Minberi ile kabr-ı şerifi arasına Radva-i mutahhera denir. Burası Cennet bahçelerindendir. Kabr-i şerifini ziyaret etmekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif taatlerin en büyüğü ve ibadetlerin en kıymetlisidir.
Peygamber efendimizin güzelliğinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Eshab-ı kiramın büyükleri şöyle anlattı:
Ebu Hüreyre hazretleri; "Resulullah'dan daha güzel bir kimse görmedimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sanki güneş bütün parlaklığı ile yüzünde parlıyordu. Güldüğü zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dişleri duvarlara aydınlık saçardı" buyurdu.
Hazret-i Ali; "O'nu aniden görenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif heybetinden korkuya kapılırdı. O'nunla sohbet edip tanıyanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hemen ısınıp severdi" buyurdu.
Cabir bin Semüre hazretleri; "Resulullahhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek elini yüzüme sürdü. Elindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sanki attarların yani koku satan kmiselerin çantasından yeni çıkarılmış gibi güzel bir kokuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif serinlik buldum. Resulullah efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif elini bir kimsenin eline müsafeha için değdirmiş olsahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gify bütün gün o kimsenin elinden o güzel koku çıkmazdı" buyurdu.
Hazret-i Aişe validemiz; "Resulullahhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir çocuğun başını okşadığı zananhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diğer çocuklar arasında o çocukhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzel kokusundan hemen belli olurdu" buyurdu.
Hz.Ebu Hüreyre; "Yürüyüşünde Resulullah'tan daha sür'atli kimseyi görmedim. Sanki yer kendisinde dürülüyordu. O'nunla yürürkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif biz bütün gücümüzü sarf edip kendimizi zorluyorduk" buyurdu.
Peygamber efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif fevkalade güzel konuşurdu. Sözün nereden başlatılıp nerede bitirileceğini en mükemmel bir şekilde bilirdi. Sözlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif söyleyiş bakımından berrak son derece fasih ve beliğ idi. Söz ve kelimelerinde mananın doğruluğu her zaman kendini gösterdi. İfade etme gücühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif fevkalade olduğundanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif konuşurken hiç yorulmaz ve külfet çekmezdi.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Ulema-i rasihin denilenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif peygamber efendimize varis olan yüksek İslâm alimlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nu bütün güzellikleriyle görmüş ve aşık olmuşlardır. Bunların en başında Hz. Ebu Bekir-i Sıddık gelmektedir.
Ohttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizdeki nübüvvet nurunu görüp; üstünlükhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzellik ve yüksekliklerini idrak ederekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif aşık olmuş ve bundan öyle ileri gitmiştir kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif başka hiçbir kimse onun gibi olamamıştır.
Hazret-i Ebu Bekirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her anhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her baktığı yerde Resulullah efendimizi görürdü. Bir keresinde halini; "Ya Resulallah! Nereye baksam sizi görüyorum" diye arzetmişti. Bir keresinde de; "Bütün iyiliklerimihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sizin bir sehvinize (yanılmanıza) değişirim" demişti.
Resulullah efendimizin güzelliğini en iyi görüp anlayan ve anlatanlardan biri dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif müminlerin annesi hazret-i Aişe validemiz idi. Hazret-i Aişe; alimehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif müctehidhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif akıllıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif zekihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif edibe idi. Gayet beliğ ve fasih konuşurdu. Kur'an-ı kerimin manalarınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif helal ve haramlarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Arab şiirlerini ve hesap ilmini çok iyi bilirdi.
Resulullah'ı medheden şiirleri vardır. Şu iki beytihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hazret-i Aişe validemiz söylemiştir:
"Ve lev semi'ü fi Mısre evsafe haddihi;/Lema bezelu fi sevmi Yusufe min nakdi./Levima Zeliha lev reeyne cebinehuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif/Le aserne bilkat'il kulubi alel eydi."
Tercümesi şöyle: "Eğer Mısır'dakilerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun (Peygamber efendimizin) yanaklarının güzelliğini işitmiş olsalardı; (güzelliği dillere destan olan) Yusuf aleyhisselama hiç para vermezlerdi. Yani bütün mallarınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onun yanaklarını görebilmek için saklarlardı. Zeliha'yıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Yusuf aleyhisselama aşık oldu diyerek" kınayan kadınlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ın nurlu alnını görselerdihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ellerinin yerine kalblerini keserlerdi de acısını duymazlardı."
Hazret-i Aişe validemiz buyuruyor ki: "Bir gün Resulullahhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek nalınlarının kayışlarını çıkarıyordu. Ben de iplik eğiriyordum. Mübarek yüzüne baktım. Parlak alnından ter damlıyordu. Ter damlasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her tarafa nur saçıyorhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözlerimi kamaştırıyordu. Şaşa kaldım.
Bana doğru bakıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Sana ne oldu kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif böyle dalgın duruyorsun?" buyurdu. "Ya Resulallah! Mübarek yüzünüzdeki nurların parlaklığına ve mübarek alnınızdaki ter danelerinin saçtıkları ışıklara bakarak kendimden geçtim" dedim.
Resulullahhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalkıp yanıma geldi. "Ya Aişe! Allahü teâlâ sana iyilikler versin!" buyurdu. Hazret-i Aişe validemizi takdir ve taltif etti.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resul-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimizinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek bedeninde toplananhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif görünen ve görünmeyen güzellikler hiçbir ferdin bedeninde toplanmamıştır.
İmam-ı Kurtubi hazretleri şöyle bildirmiştir: "Resul-i ekrem efendimizin güzelliği büsbütün görünmemiştir. Eğer hakiki güzelliği görünseydihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Eshab-ı kiram O'na bakmaya takat getiremezdi. Şayet hakiki güzelliğini gösterseydihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hiç kimse bakmaya dayanamazdı."
Eshab-ı kiramhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Peygamber efendimize; "Ya Resulallah! Siz mi güzelsinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Yusuf aleyhisselam mı daha güzeldir?" diye sordular.
Efendimiz cevap olarak; "Kardeşim Yusuf benden sabih (güzel)http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ben ondan melihim (sevimliyim). Onun görünen güzelliğihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benim görünen güzelliğimden çoktur" buyurdular.
Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde; "Allahü teâlânın gönderdiği her peygamber güzel yüzlühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzel seslidir. Sizin Peygamberiniz isehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onların en güzel yüzlüsü ve en güzel seslisidir" buyurdular.
Resulullah efendimizinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kur'an-ı kerimde geçen isimlerinden biri de Kur'an-ı kerimin kalbi olan Yasin suresindeki "Yasin" kelimesidir. Ulema-i rasihinin büyükleri; "Yasinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Ey benim muhabbet deryamın dalgıcı olan habibim" demektir" buyurmuşlardır.
Bu deryanın ismini duyarlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif uzaktan görenlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yakınına gelenlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif içine girip nasibi kadar derine inenlerin hepsihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ömürlerinin her safhasında Resulullah'ın aşkı ile yanıp tutuşmuşlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yanık feryadlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif içli gözyaşları ve yakıcı mısralarla bu aşklarını dile getirmişlerdir.
Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah efendimize olan muhabbet ve aşkını dile getirdiği kasidelerinden birinde şunları yazmaktadır:
Server alemhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sana aşık olup dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yanarım!
Her nerede olsamhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o güzel cemalin ararım.
Kabe kavseyn tahtının sultanı senhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ben bir hiçimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
Misafirinim dememihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saygısızlık sayarım.
Her şey cihanda senin şerefine yaratıldı
Rahmetin bana da yağsahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o an olur beharım.
Herkes Kabe'yi tavaf için geliyor Hicaz'ahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
Sana kavuşmak şevkiylehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ben dağları aşarım.
Seadet tacı giydirildihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif rüyada başımahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
Ayağın toprağı serpildi yüzüme sanırım.
Dostunu öven aşıkların bülbülühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ey Cami!
Peygamber efendimizi medheden parça parça yazılmış şiirler ve medhiyeler bir tarafahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun için pek çok eser yazılmıştır. Bunları yazanlar içinde şöhretleri ve san'atları bütün dünyayı ve asırları kaplamış olanları bilehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ı medhetmekten aciz olduklarını beyan etmiştlerdir.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulullah efendimizin güzelliğini hiç kimse tam olarak anlatamamıştır. O'nu görüp güzelliğine aşık olanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dilleri döndüğü kadar anlatmağa çalışmışlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o güzelliği bildirmeğe insan gücü yetmez demişlerdir. İslâm alimlerinin kitaplarında o aşıkların haber verdiklerinden yüzlercesi yazılmıştır. Okuyanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Allahü teâlânınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sevgili Peygamberinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif düşünülemiyecek bir düzende ve bakmağa doyulamayacak bir güzellikte yaratmış olduğunu hemen anlatır.
Görmedenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'na gönül verirler. Habibullah'a aşık olanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her nefestehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ciğerlerine giren havanın serinliğindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun sevgisinin tadını duyarlar. Aya her bakışlarındahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun mübarek gözlerinden gelmiş olan ışınların akslerini aramakla zevklenirler. O'nun güzelliği deryasında bir damlaya kavuşanların her zerresi;
"Güzel yanağını bilenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güle hiç bakmazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
Senin sevginde eriyenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif derman aramaz!" diye söyler.
Bir gün hazret-i Ömerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Peygamber efendimize; "Ya Resulullah! Allahü teâlâya yemin ederim kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif canım hariçhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bana her şeyden sevgilisin" dedi.
Resulullah efendimiz ise; "Benhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendisine canından daha sevgili olmadıkçahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sizden biriniz asla iman etmiş olmaz" buyurdular. Bunun üzerine hazret-i Ömer; "Ya Resulallah! Sana Kur'an-ı kerimi gönderen Allahü teâlâya yemin ederim kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sen bana canımdan daha sevgilisin" deyince; "Ey Ömerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şimdi (tamam) oldu" buyurdular.
Enes bin Malik'den rivayetle bir hadis-i şerifde buyruldu ki: "Hiç birinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ben onahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif evladından dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif pederinden de ve bütün halktan daha sevgili olmadıkça iman etmiş olmaz."
Bir kimsehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah efendimize gelip sordu: "Ey Allahü teâlânın Resulü! Kıyamet ne zaman kopacaktır?" Peygamber efendimiz; "Kıyamet için ne hazırladın?" buyurdular. O kimse; "Evethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çok namaz kılarakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oruç tutarakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sadaka vererek kıyamet için hazırlanmadım. Lakin benhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Allahü teâlâyı ve O'nun Resulünü seviyorum" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyurdular.
Vefatından sonra Peygamber efendimizin ayrılığına dayanamayan Bilal-i Habeşi hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Şam'a gitmişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif burada bir müddet kaldıktan sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir gece rüyasında Peygamber efendimizi görmüş ve; "Beni ziyaret etmeyecek misin ya Bilal?" buyurması üzerinehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Medine'nin yolunu tuttu. Bilal-i Habeşihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah efendimizle geçirdiği günleri hatırlayıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hasret ve muhabbet gözyaşları döktü.
Uzun müddet ağladıktan sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ın torunları hazret-i Hasen ve hazret-i Hüseyn'in ısrarları ile bir gün sabah namazı vaktinde ezan okumaya başladı. Onun sesini duyan herkeshttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sokaklara döküldüler ve Resulullah ile yaşadıkları saadetli günlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Bilal-i Habeşi'nin okuduğu ezan sadalarıyla hatırlayıp ağladılar. Bilal-i Habeşi hazretleri dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ağlamaktan ezanı güçlükle tamamlayabildi.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulullah'ı sevmekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün Müslümanlara farz-ı ayndır. O serverin sevgisi bir gönüle yerleşirsehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İslâmiyet'i yaşamakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif imanın ve İslâm'ın tadınahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif doyulmaz zevkine ermekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çok kolay olur. Bu sevgihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif iki cihanın efendisine tam uymala sebeb olur.
Bu sevgi ilehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Allahü teâlânınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Habibine ikram ettiği sonsuz ve anlatılması mümkün olmayan nimetlere ve bereketlere kavuşmakla şereflenilir. Küçük-büyük bir Müslümanıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif doğrudan doğruya Resulullah'ın sevgisine götüren Ehl-i sünnet alimleri ve kitaplarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu bereketlerin senetleridir.
Resul aleyhisselamın mübarek ismini anan veya duyan mü'mininhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ın şerefli meclisinde bulunuyormuş gibi; sükunethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif edebhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalb ve bedenle tazim üzere bulunması vaciptir.
Resulullah efendimizin mübarek sözlerinde ve işlerinden bildirilen birşeyihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'nun şanını yükseltecek bir şey ile mukabele etmekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O'na tazimden ve hürmettendir. İnsanlar arasında aşağılık ve düşük bir mertebe için kullanılan kelimelerlehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ı vasfetmemek de O'na tazimdendir.
Birçok yabancı kimse geliphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulullah'ı ilk gördüklerindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif daha sözhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif iş ve hallerine muttali' olmadanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sadece görmeklehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hak peygamber olduğunu anlarlardı. Nitekim şairi Abdullah bin Revaha hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Hiçbir mu'cizesi olmasahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendisi mu'cize idi." demiştir.
Bazı alimlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Resulüllahın hüsnü cemalinin hepsini Allahü teâlâ bize göstermedi. Çünkü bütün güzelliği görünseydihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek yüzüne gözler bakamazdı. Neş'eli olduğu zamanlar nurlu yüzü ayna gibi parlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif parlaklığı yanlarındaki duvarlara aksederdi. Gece karanlığında dışarıdan içeriye girenlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yüzünün nurunun aydınlığında yere düşmüş iğneyi görürlerdi.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulullah efendimizin görmesi bizim görmemiz gibi değildi. İbni Abbas hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Resulullah efendimiz gündüz nasıl görürse gece karanlığında da öyle görürdühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif" buyurmuştur.
Hz.Aişe validemiz dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Resulullah efendimiz aydınlıkta nasıl görürse karanlıkta da öyle görürdü" buyurmuştur. Fahr-i alem efendimiz ashabına:"Vallahi sizin rükunuz ve secdeniz benden gizli kalmaz. Hiç şüphesiz ben sizi önümden ve arkamdan görürüm" buyurmuştur.
Yine Müslim'de geçen Enes bin Malik hazretlerinin bildirdiği hadis-i şeriftehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Efendimiz : "Ey Âdemoğulları! Elbette ben sizin imamınızım. O halde rüku ve secdeyi benden önce etmeyin. Hiç şüphesiz sizin önce yapmanız bana malum olur. Çünkü sizi önümden ve arkamdan görürüm" buyurdu.
İmam-ı Mücahid hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Ohttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalktığın ve secde edenler arasında dolaştığın zaman seni görüyorhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif" (Şura suresi: 218) ayet-i kerimesinin tefsirinde şöyle buyurmuştur: Resulüllah efendimiz önünde olanları gördüğü gibi arkasında olan safları da görürdü.
Bu durum Resulüllah efendimiz hakkında alışılmışın ötesine geçen bir hususiyettir. Gözde görme sıfatını yaratan Cenab-ı Allah başka uzuvlarda da yaratmaya kadirdir .
Efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif genelde önüne bakardı. Yeryüzüne bakışı gök yüzüne bakışından ziyade idi. En çok baktığı göz ucu ile bakmaktı. Gerçekten de edebin gereği olan şeyhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözlerini muhafaza etmektir. Oraya buraya baka baka yürümek edepsizlik nişanıdırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gifdenilmiştir.
Hazret-i Ali buyurdu ki: "Fahr-i alem mübarek gözleri büyüktü. Mübarek kirpikleri uzundu. Mübarek gözlerinin karası gayet siyahtı. Mübarek gözlerinde biraz kırmızılık vardı. Bu özellik gözde gayet güzel olmayı gerektirici bir vasıftır.
Bir zaman Resulüllah efendimiz beni Yemen diyarına gönderdi. Orada Yahudi alimlerinden bir kişi bana:"Eba'l-Kasım'ın vasfını bana söyle" dedi. Ben dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çok uzun değildirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kısa da değildirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedim. O Yahudi alimi devam etti:" Gözlerinde kırmızılık vardır ve sakalı çok güzeldirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "dedi.Ben: " Vallahi Resulullah hazretlerinin sıfatı böyledir"http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedim. O zaman Yahudi alimi:
" Ben babalarımın ve dedelerimin kitaplarında O'nun vasfını böyle buldum. Ben şehadet ederim kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o nebidir ve Allah'ın resulüdür. Bütün Âdemoğullarına resul olarak gönderilmiştirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif" dedi.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulullah efendimizin işitmesi de bizimki gibi değildi. Fahr-i alem efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Hiç şüphesiz kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sizin görmediğinizi görürüm ve işitmediğinizi işitirim." buyurmuştur.
Hakim bin Hizam hazretleri anlatır: "Bir gün Resulüllah efendimiz eshab-ı kiramı arasında oturuyordu. Onlara:
- Benim işittiğimi siz de işitiyor musunuz? diye sordu.
- Hiçbir şey işitmiyoruzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ya Resulallah! dediler.
O zaman Resulullah efendimiz:
- Muhakkak benhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif göğün ve yıldızların sesini işitirim. Onun ses verdiği inkar edilemez. Çünkü onda bir karış yer yoktur kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif üzerinde secde veya kıyam edici bir melek bulunmasınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diye buyurdu.
Efendimizin sesihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif işitmesi gibi yüz görünüşü ve konuşması da çok farklı idi. Fahr-i alem efendimizin alnı parlak ve açıktı. Mübarek kaşları sık ve ince idi. Kaşlarının arası açıktı. İki kaşının arasında olan damarı gazab zamanında kabarırdı.
Mübarek dişleri beyazdı ve çok sık değildihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif araları açıktı. İnci gibi berrakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sağlam ve güzeldi. İbn-i Abbas hazretlerinden buyurdu kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Fahr-i alem efendimizin ön dişleri seyrekti. Söz söylediği zaman sanki dişlerinin arasından nur çıkardı.
Mübarek dudaklarının mübarek ağzını yumduğu zamanda görünen şeklihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzelliği Allah'ın kullarından hiçbir kimseye verilmiş değildi. Görenlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öylesine güzellik ve letafet üzere idihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif demişler gördüklerini tam ifade edememişlerdir.
Hz. Ebu Kursafe şöyle anlatır: "Benhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif annem ve teyzem Resulullah efendimize gidip biat ettik. Dönüp eve geldiğimiz zaman bana:
- Oğlumhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hiç bunun gibi yüzü güzelhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif elbisesi temizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sözü yumuşak ve tatlı bir kimse biz görmedik. Ağzından nur çıktığını görüyordukhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dediler.
Mübarek ağız suyunun vasfı hakkında çok mucize ve kerametler beyan olunmuştur. Bunlardan biri ittifakla nakledilen bir hadiste gelmiştir kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hayber gazasında Hazret-i Ali'nin gözleri çok ağrıyordu. O kadarkihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözlerini açmaya muktedir olamıyordu. Fahr-i alem efendimiz o gün eline sancağı alıp gözlerine mübarek ağız suyundan sürdü. Öyle sıhhat nasib oldu kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sanki hiç gözleri ağrımamış gibi oldu.
Hz. Utbe'de de kurdeşen dedikleri hastalık arız olmuştu. Fahr-i alem onun sırtına ve karnına bir miktar ağız suyundan sürdü ve mübarek eliyle sığadı. Sıhhat bulduktan sonra bedeni öyle hoş kokulu oldu kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ondan güzel koku olmazdı.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulullah efendinmizin konuşması hakkında şöyle buyurulmuştur. Allahü teâlânın yaratıkları arasında ondan daha fasih ve şirin konuşanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif üslubu hızlı ve akıcı bir kimse yoktu. Mübarek sözleri gönülleri alır ve ruhları cezbederdi.
Konuşması o derecede idi kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onun nihayetine akıl yetişmezdi. Nasıl böyle olmasın kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu şerefli lisanı ile Hak teâlânın emir yasaklarını insanlara bildirdi. Allah'ın muradı onun lisanından beyan oldu. Allahın emir ve yasaklarının hepsi onun vasıtasiyle açıklanıp bildirilirdi.
Farzlar ve sünnetler onunla açık seçik ortaya konulmuştur. Doğruluk ve olgunluk yoluhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dünyaya geliş ve Allaha dönüş caddesi onunla açık ve aydınlık hale gelmiştir. O derecede konuşması akıcı ve aydınlıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sözleri açık ve berrak idi kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif söz söylediği zaman kelimeleri inci gibi dizilirdi. Bir kimse saymak istese şerefli kelimelerinin sayılması kabildi.
Aişe-i Sıddıka validemiz anlatır:
Resulullah efendimiz sözünü sizin dizdiğiniz gibi dizmezdi. O öyle söz söylerdi kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif eğer sayıcı bir kimse onları saymak istese sayılması kabil olurdu. Bazı yerde anlaşılsın diye bir kelimeyi üç kere tekrarlardı. "Ben Arabın en açık ve aydınlık konuşanıyım" diye buyururdu. Cennet ehli Muhammed aleyhisselamın diliyle konuşurlar.
Hazret-i Ömer bin Hattabhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir gün:
- Ya Resulallah! Ne haldir kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sen bizim aramızdan çıkıp yabancı bir diyara gitmedin. Yine de fesahattehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güzel konuşmada hepimizden üstünsünhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi.
Fahr-i Kainat efendimiz:
- İsmail'in "aleyhisselam" konuştuğu dil kaybolup gitmişti. Cebrail aleyhisselam onu bana getirdihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ezberlettihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif buyurdu.
Velhasıl lisanın kemaline delalet eden şeylerin nihayeti yoktur. Bu mananın tasdikihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif akıllı kişiler katında asla delile ve isbata muhtaç değildir. Bazı alimlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Peygamber efendimizin lafzı az ve manası çok olup asla fasihlerin divanlarından hiç birinde geçmemiş olan şerefli sözlerinden bazısını toplamışlardır.
-
Cevap: Hilye-i saadet
Resulüllah efendimizin gülmeleri de itital üzere olduğunu hazret-i Aişe validemiz şöyle bildirmiştir: "Ben Resulüllah efendimizin gülmeğe itibar edip tam olarak güldüğünü görmedim. Sadece tebessüm ederlerdi."
İbni Ebi Hale buyurdu ki:
"Resulullah efendimizin en fazla gülmesi tebessüm şeklinde idi. Gülerken mübarek dişleri habbü'l-ğamam gibi görünürdü."
Habbü'l-ğamamhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif buluttan tane tane düşen çiğ damlası veya dolu tanesidirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek dişlerini ona benzetmiştir.
İbn-i Hacer buyurdu ki: "Bütün hadis-i şeriflerden açıkça anlaşılan şudur ki: Peygamber efendimizin çok görülen hali tebessüm idi. Az olarak güldüğü de görülmüştür. Kahkaha iye gülmenin mekruh olmasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif en çok görülen hal olmasında veya çok kuvvetli görülmesindedir. Zira böyle gülmek vakarı giderir.
İbn-i Battal "Resulüllah efendimizden uyulması gereken nesne o fiilidir kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ona devam eylemiştir"http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diye buyurdu.
Yani gülme hususunda Resulüllah efendimizden en çok görülen tebessüm olunca mü'min olana da yaraşanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gülecek olduğu zaman tebessüm etmek ve aşırı derecede gülmemektir. Arada sırada beşeriyet icabı acayip bir şeyin idrakinden zaruri olarak çok veya kuvvetli gülmek vaki olursa bir şey lazım gelmez. Uygun olmayan bunun çok vaki olmasındadır.
Ebu Hüreyre'nin bildirdiği hadis-i şeriftehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Fahr-i Alem efendimiz :
"Çok gülme! Zira şüphesiz çok gülmek kalbi öldürür"http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diye buyurmuştur.
Ebu Hüreyre hazretleri buyurdu ki:
"Resulüllah efendimiz güldükleri zaman nuru duvarların üzerine ışık saçardı."
Peygamber efendimizinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Cebrail aleyhisselam geldiğinde ta o halet kendilerinden gidinceye kadar tebessüm ettikleri görülmezdi.
Tebessüm etmekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif güleryüzlü olmak çok iyidir. Fakat kahkaha ile gülmek hoş değildir. Ayet-i kerimedehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Az gülüphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çok ağlasınlar!" [Tevbe 82] buyuruldu.
Hadis-i şeriflerde de çok gülmenin zararları şöyle bildirildi:
"Gafletinden habersiz gafile şaşılır. Şu kişiye de şaşılır kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ölüm onun peşinde ikenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o dünyanın peşinde koşar. Rabbinin kendinden razı olup olmadığını bilmeden kahkaha ile gülene de şaşılır."
"Gülerek günah işliyenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ağlıyarak Cehenneme gider."
"Eğer benim gördüğümü siz görseydinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif az güler çok ağlardınız"
Peygamber efendimizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hz. Mikailin gülmeyişinin sebebini Hz. Cebraile sual edincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Cehennem yaratıldığından beri hiç gülmemiştir" cevabını verdi
-
Cevap: Hilye-i saadet
Gülümserken
Efendimiz (sav), şaka yaparken bile asla yalan söylemezdi.
Hanım sahabilerden biri Resullullah’a (sav) ürkek bir şekilde çekinerek bir dileğini anlatmakatadır.
Efendimiz onu rahatlatmak ister.
Bir ara sözünü keserek sorar:
– Sen şu gözünde ak olan kişinin eşisin, değil mi?
Hanım sahabi şaşırarak:
– Ey Allah’ın Elçisi, benim kocamın gözünde ak yoktur.
– Her insanın gözünde ak olur.
Kadın sahabi anlar ve tebessüm eder.
ccc
Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerinin önünde, daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır.
Şarkı hızlanır, tempo yükselir ve develerin sürati de artar.
Develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz (sav) Enceşe’ye seslenir.
– Enceşe dikkat et! Billurlar kırılmasın!
ccc
Yaşlı bir kadın mescide, Efendimiz (sav)’in yanına gelir ve
– Ey Allah’ın Elçisi, benim için dua et de Allah beni cennetine koysun. Efendimiz:
– Yaşlı kadınlar cennete giremez, der.
Kadın üzülür, neredeyse ağlayacaktır.
Efendimiz (sav)’in yüzünde bir tebessüm yayılır:
– Üzülme, yani yaşlı değil, bir genç kız olarak cennete gireceksin, der.
ccc
Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O:
– Olur,seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim, der.
Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder:
– İyi ama Ey Allah’ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım. Bir işime yaramaz ki!
Bunun üzerine peygamberimiz:
– Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil midir? der.
İnsanlardan bir insan olma
O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi.
Ayrıca, ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hiçmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.
Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır, birisi “Ey Allah’ın elçisi! İzin ver ben taşıyayım” dediğinde, “her mümin taşıyabiliyorsa kendi yükünü kendi taşısın” derdi.
ccc
Arkadaşalarından Rabia oğlu Amir’le beraber mescide gitmektedir. Ayakkabısının bağı çözülür. Amir hemen atılıp, bağlamak ister. Efendimiz (sav) engel olur, kendi bağlar. Bir yandan da Amir’e hitap eder:
– Bu, başkasına hizmet gördürmektir. Ben ise başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.
ccc
Bedir’e doğru yol alınmaktadır. Deve azdır, ancak üç kişiye bir tane düşer ve sırayla binilir. Efendimiz (sav)’le aynı deveyi paylaşan arkadaşları kendi haklarından gönüllü olarak vazgeçerler. Sürekli O’nun binmesini isterler. O ise kabul etmez:
– “Siz” der, “benden daha güçlü değilsiniz. Kaldı ki bende sizin kadar sevap kazanmaya muhtacım.”
ccc
Sahabe naklediyor: “Bir gün aklından zoru olan bir kadın geldi, Allah Resulü’nün elinden tutarak çekti ve O’na: “Gel benim evimdeki şu işimi gör.” dedi. Kadın Allah Resulü’nün kolundan çekiyor, O da arkasına takılıp gidiyor, derken sahabe de onların arkasına düşüyor. Ve Allah Resulü gayet rahat bir şekilde kadının dediği işi görüyor, sonra geri dönüyor. Bu iş, belki bir ev süpürmek, belki de yıkanmış çamaşırları sıkmaktı. İşin şekli ne olursa olsun, Allah Resulü bu işi yapmıştı. Zira O, kimseyi üzmeyen, darıltmayan bir insandı. O, saygı insanıydı ve O’nun bu hareketi asla zillet de değildi.
ccc
Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz Muhammed(sav) de:
– "Ben de ateş için odun toplayayım", der
Arkadaşları önüne geçmek isterler.
– Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz.
Efendimiz (sav) bütün ciddiyetiyle cevaplar:
– "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur.
ccc
Hz. Ömer kendisinden Umre yapmak üzere Mekke'ye gitmek için izin ister. O sevinerek izin verir ve öğütler:
– "Kardeşim! Duanda beni de unutma."
O gün Hz. Ömer'in anlatımıyla hayatının en sevinçli günüdür.
ccc
“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın" der. Koşu yarışı yapan çocuklar görünce O da aralarına karışır. Kazananı ödül olarak devesinin üzerine alır ve Medine sokaklarında gezdirir.
ccc
Mescid’e yakın bir yerde Habeşistanlı zenci müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Efendimiz (sav)’in aklına eşi Ayşe gelir. Eve gider ve
– Ayşe, gel sen de seyret, der.
Hz. Ayşe, oyunu,
– Ben de yanağımı Allah’ın Elçisinin omuzu üzerine koyarak seyretmeye başladım, diye anlatır.
Oyun uzun sürer, Efendimiz (sav) arada bir
– Doymadın mı? diye sorar. Hz. Ayşe kendi deyimiyle
“Bana olan sevgisini denemek için”
– Hayır! diye cevap verir. Efendimiz (sav) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder
-
Cevap: Hilye-i saadet
Gülümserken
Efendimiz (sav), şaka yaparken bile asla yalan söylemezdi.
Hanım sahabilerden biri Resullullah’a (sav) ürkek bir şekilde çekinerek bir dileğini anlatmakatadır.
Efendimiz onu rahatlatmak ister.
Bir ara sözünü keserek sorar:
– Sen şu gözünde ak olan kişinin eşisin, değil mi?
Hanım sahabi şaşırarak:
– Ey Allah’ın Elçisi, benim kocamın gözünde ak yoktur.
– Her insanın gözünde ak olur.
Kadın sahabi anlar ve tebessüm eder.
ccc
Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerinin önünde, daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır.
Şarkı hızlanır, tempo yükselir ve develerin sürati de artar.
Develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz (sav) Enceşe’ye seslenir.
– Enceşe dikkat et! Billurlar kırılmasın!
ccc
Yaşlı bir kadın mescide, Efendimiz (sav)’in yanına gelir ve
– Ey Allah’ın Elçisi, benim için dua et de Allah beni cennetine koysun. Efendimiz:
– Yaşlı kadınlar cennete giremez, der.
Kadın üzülür, neredeyse ağlayacaktır.
Efendimiz (sav)’in yüzünde bir tebessüm yayılır:
– Üzülme, yani yaşlı değil, bir genç kız olarak cennete gireceksin, der.
ccc
Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O:
– Olur,seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim, der.
Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder:
– İyi ama Ey Allah’ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım. Bir işime yaramaz ki!
Bunun üzerine peygamberimiz:
– Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil midir? der.
İnsanlardan bir insan olma
O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi.
Ayrıca, ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hiçmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.
Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır, birisi “Ey Allah’ın elçisi! İzin ver ben taşıyayım” dediğinde, “her mümin taşıyabiliyorsa kendi yükünü kendi taşısın” derdi.
ccc
Arkadaşalarından Rabia oğlu Amir’le beraber mescide gitmektedir. Ayakkabısının bağı çözülür. Amir hemen atılıp, bağlamak ister. Efendimiz (sav) engel olur, kendi bağlar. Bir yandan da Amir’e hitap eder:
– Bu, başkasına hizmet gördürmektir. Ben ise başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.
ccc
Bedir’e doğru yol alınmaktadır. Deve azdır, ancak üç kişiye bir tane düşer ve sırayla binilir. Efendimiz (sav)’le aynı deveyi paylaşan arkadaşları kendi haklarından gönüllü olarak vazgeçerler. Sürekli O’nun binmesini isterler. O ise kabul etmez:
– “Siz” der, “benden daha güçlü değilsiniz. Kaldı ki bende sizin kadar sevap kazanmaya muhtacım.”
ccc
Sahabe naklediyor: “Bir gün aklından zoru olan bir kadın geldi, Allah Resulü’nün elinden tutarak çekti ve O’na: “Gel benim evimdeki şu işimi gör.” dedi. Kadın Allah Resulü’nün kolundan çekiyor, O da arkasına takılıp gidiyor, derken sahabe de onların arkasına düşüyor. Ve Allah Resulü gayet rahat bir şekilde kadının dediği işi görüyor, sonra geri dönüyor. Bu iş, belki bir ev süpürmek, belki de yıkanmış çamaşırları sıkmaktı. İşin şekli ne olursa olsun, Allah Resulü bu işi yapmıştı. Zira O, kimseyi üzmeyen, darıltmayan bir insandı. O, saygı insanıydı ve O’nun bu hareketi asla zillet de değildi.
ccc
Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz Muhammed(sav) de:
– "Ben de ateş için odun toplayayım", der
Arkadaşları önüne geçmek isterler.
– Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz.
Efendimiz (sav) bütün ciddiyetiyle cevaplar:
– "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur.
ccc
Hz. Ömer kendisinden Umre yapmak üzere Mekke'ye gitmek için izin ister. O sevinerek izin verir ve öğütler:
– "Kardeşim! Duanda beni de unutma."
O gün Hz. Ömer'in anlatımıyla hayatının en sevinçli günüdür.
ccc
“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın" der. Koşu yarışı yapan çocuklar görünce O da aralarına karışır. Kazananı ödül olarak devesinin üzerine alır ve Medine sokaklarında gezdirir.
ccc
Mescid’e yakın bir yerde Habeşistanlı zenci müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Efendimiz (sav)’in aklına eşi Ayşe gelir. Eve gider ve
– Ayşe, gel sen de seyret, der.
Hz. Ayşe, oyunu,
– Ben de yanağımı Allah’ın Elçisinin omuzu üzerine koyarak seyretmeye başladım, diye anlatır.
Oyun uzun sürer, Efendimiz (sav) arada bir
– Doymadın mı? diye sorar. Hz. Ayşe kendi deyimiyle
“Bana olan sevgisini denemek için”
– Hayır! diye cevap verir. Efendimiz (sav) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder
-
Cevap: Hilye-i saadet
katkından dolayı teşekkür ederim hanife ablacım
