Cevap: faydalı arapça notları
Ben = Ene
أنْتَ Sen = ente
هُوَ O = huve
هِىَ O = Hiye
أنْتُمَا İkiniz = entumâ
هُمَا İkisi = humâ
نَحْنُ Biz = nahnu
أَنْتُمْ Siz = entum
أََنْتُنَّ Siz (bayanlar) = entunne
هُمْ Onlar = hum
هُنَّ Onlar (bayanlar) = hunne
عِنْدِي Bende = indî
عِنْدَكَ Sende = indeke
عِنْدَهُ Onda = indehu
عِنْدَنَا Bizde = indenâ
عِنْدَكُمْ Sizde = indekum
عِنْدَهُمْ Onlarda = indehum
لِى Benim = lî
لَكَ Senin = leke
لَهُ Onun = lehu
لَنَا Bizim = lenâ
لَكُمْ Sizin = lekum
لَهُمْ Onların = lehum
مِنِّي Benden = minnî
مِنْكَ Senden = minke
مِنْهُ Ondan = minhu
إِليَّ Bana = ileyye
إِلَيْكَ Sana = ileyke
إِلَيْهِ Ona= İleyhi alıntıdır
Cevap: faydalı arapça notları
Soru edatları
أَدَوَاتُ الْإِسْتِفْهَامِ
مَنْ؟ Kim?
أَيْنَ؟ Nerede?
مَتَى؟ Ne zaman?
كَيْفَ؟ Nasıl?
لِمَاذَا؟ Niçin?
بِكَمْ؟ Kaça?
مَا؟ Ne?
أَيُّ Hangi?
أَيْنَ الْفُنْدُقُ؟ Otel Nerede?
أَيْنَ السوق المسقوفة ؟ Kapalıçarşı nerededir?
مَنْ أَنْتَ؟ Sen kimsin?
مَنْ هُمْ؟ Kim onlar?
مَتَى وَصَلْتَ؟ Ne zaman ulaştın?
مَتَى تُسَافِرُ؟ Ne zaman gideceksin?
كَيْفَ السَّفَرُ؟ Yolculuk nasıl?
مَا هذا ؟ Bu ne?
مَا إِسْمُ هذا ؟ Bunun adı ne?
مَاذَا تُرِيدُ؟ Ne istiyorsun?
مَاذا تَأْكُلُ؟ Ne yersin?
مَاذَاتَشْرَبُ؟ Ne içersin?
بِكَمْ هذا ؟ Bu kaça?
هَلْ تَفْهَمُ؟ Anlıyor musun?
هَلْ يُوجَدُ؟ Bulunur mu?
لاَ يُوجَدُ؟ Bulunmaz.
مِنْ أَيْنَ؟ Nereden?
إِلَى أَيْنَ؟ Nereye?
مِنْ أَيْنَ تَأْتِي؟ Nereden geliyorsun?
إِلَى أَيْنَ تَذْهَبُ؟ Nereye gidiyorsun?
__________________alıntıdır
Cevap: faydalı arapça notları
MÜZARİ MALUM
يَفْعُلُ kalıbında bulunan يَكْتُبُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يَكْتُبُونَ
يَكْتُبَانِ
يَكْتُبُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يَكْتُبْنَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تَكْتُبُونَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تَكْتُبْنَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نَكْتُبُ
اَكْتُبُ
مُتَكَلِّمٌ
يَفْعِلُ kalıbında bulunan يَغْسِلُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يَغْسِلُونَ
يَغْسِلاَنِ
يَغْسِلُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يَغْسِلْنَ
تَغْسِلاَنِ
تَغْسِلُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تَغْسِلُونَ
تَغْسِلاَنِ
تَغْسِلُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تَغْسِلْنَ
تَغْسِلاَنِ
تَغْسِلِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نَغْسِلُ
اَغْسِلُ
مُتَكَلِّمٌ
يَفْعَلُ kalıbında bulunan يَعْلَمُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يَعْلَمُونَ
يَعْلَمَانِ
يَعْلَمُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يَعْلَمْنَ
تَعْلَمَانِ
تَعْلَمُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تَعْلَمُونَ
تَعْلَمَانِ
تَعْلَمُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تَعْلَمْنَ
تَعْلَمَانِ
تَعْلَمِِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نَعْلَمُ
اَعْلَمُ
مُتَكَلِّمٌ
MÜZARİ MEÇHUL
Müzari meçhul yalnız bir şekilde bulunur ki, o da يَفْعَلُ kalıbındadır.
Şu halde;
يَكْتُبُ muzari fiilin meçhulü يُكْتَبُ ,
يَغْسِلُ muzari fiilin meçhulü يُغْسَلُ ,
يَعْلَمُ muzari fiilin meçhulü يُعْلَمُ , kalıbından gelir.
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُكْتَبُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يُكْتَبُونَ
يُكْتَبَانِ
يُكْتَبُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يُكْتَبْنَ
تُكْتَبَانِ
تُكْتَبُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تُكْتَبُونَ
تُكْتَبَانِ
تُكْتَبُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تُكْتَبْنَ
تُكْتَبَانِ
تُكْتَبِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نُكْتَبُ
اُكْتَبُ
مُتَكَلِّمٌ
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُغْسَلُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يُغْسَلُونَ
يُغْسَلاَنِ
يُغْسَلُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يُغْسَلْنَ
تُغْسَلاَنِ
تُغْسَلُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تُغْسَلُونَ
تُغْسَلاَنِ
تُغْسَلُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تُغْسَلْنَ
تُغْسَلاَنِ
تُغْسَلِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نُغْسَلُ
اُغْسَلُ
مُتَكَلِّمٌ
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُعْلَمُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul
تَثْنِيَةٌ İkil
مُفْرَدٌ Tekil
يُعْلَمُونَ
يُعْلَمَانِ
يُعْلَمُ
مُذَكَّرٌ Eril
غَائِبٌ
يُعْلَمْنَ
تُعْلَمَانِ
تُعْلَمُ
مُؤَنَّثٌ Dişil
تُعْلَمُونَ
تُعْلَمَانِ
تُعْلَمُ
مُذَكَّرٌ Eril
مُخَاطَبٌ
تُعْلَمْنَ
تُعْلَمَانِ
تُعْلَمِينَ
مُؤَنَّثٌ Dişil
نُعْلَمُ
اُعْلَمُ
مُتَكَلِّمٌ
Dikkat:
1- Fiili muzariler –gerek malum ve gerekse meçhul olsunlar- Türkçeye “şimdiki zaman” veya “geniş zaman” ile tercüme edilirler. Eğer bir işe başlamışız da henüz bitmemiş ve devam ediyorsa “şimdiki zaman” ile, eğer görünürde başlanmış bir iş yoksa “geniş zaman” ile tercüme edilir. Örnek: يَكْتُبُ kelimesi “yazıyor” yahut “yazar”; يُكْتَبُ kelimesi de “yazılıyor” yahut “yazılır” şeklinde tercüme edilirler.
2- Fiili muzarinin başına “istikbal: gelecek edatı” denilen سَ , yahut سَوْفَ geçerse, Türkçeye “gelecek zaman” ile tercüme edilir. Örnek: سَيَكْتُبُ (yazacak), سَيُكْتَبُ (yazılacak); سَوْفَ يَكْتُبُ (yazacak), سَوْفَ يُكْتَبُ (yazılacak), gibi. Bu سَ ve سَوْفَ çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
3- Fiili muzarinin başına لاَمُ مَفْتُوعَة (lamı meftuha – üstün lam) gelirse, Türkçeye “şimdiki zaman” ile tercüme edilir. Örnek: لَيَكْتُبُ (yazıyor), لَيُكْتَبُ (yazılıyor), gibi. Bu لَ harfi çekimde hiçbir değişiklik getirmeden fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
NEFY-İ HAL (MUZARİİ MENFİ)
Fiili muzarinin başına مَا geçerse (Nefyi hal) olup Türkçeye “şimdiki zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir. Örnek: مَا يَكْتُبُ (yazmıyor), مَا يُكْتَبُ (yazılmıyor), gibi.
Bu مَا çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her sigasının başına geçebilir.
NEFYİ İSTİKBAL NEFYİ MUZARİ
Fiili muzarinin başına لاَ geçerse Sibeveyh’e göre (Nefyi İstikbal) olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” iler tercüme edilir.
لاَ يَكْتُبُ (yazmaz), لاَ يِكْتَبُ (yazılmaz) gibi. Fakat İbni Malik’e göre (Nefyi Muzari) olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” veya “şimdiki zamanın olumsuzu” ile tercüme edilebilir.
لاَ يُكْتَبُ (yazmaz veya yazmıyor); لاَ يُكْتَبُ (yazılmaz veya yazılmıyor) gibi. Bu لاَ çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
Cevap: faydalı arapça notları
MAZİ MALUM:
Mazi malum üç şekil üzere bulunur:
1) فَعَلَ kalıbında gelir. كَتَبَ gibi.
2) فَعِلَ kalıbında gelir. عَلِمَ gibi.
3) فَعُلَ kalıbında gelir. كَبُرَ gibi.
Üç şekli birbirinden ayıran ikinci harfin harekesidir. Birinci ve üçüncü harf üç şekilde de üstündür.
Dikkat:
Bir fiili mazi harekeli ise harekesine bakarak hangi kalıptan geldiğini anlarız. Eğer harekesi yoksa nasıl okunacağını sözlükten öğreniriz.
فَعَلَ kalıbında bulunan كَتَبَ mazifiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
كَتَبُوا كَتَبَا كَتَبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
كَتَبْنَ كَتَبَتَا كَتَبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
كَتَبْتُمْ كَتَبْتُمَا كَتَبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
كَتَبْتُنَّ كَتَبْتُمَا كَتَبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
كَتَبْنَا كَتَبْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعَلَ kalıbında bulunan ضَرَبَ mazi fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
ضَرَبُوا ضَرَبَا ضَرَبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
ضَرَبْنَ ضَرَبَتَا ضَرَبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
ضَرَبْتُمْ ضَرَبْتُمَا ضَرَبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
ضَرَبْتُنَّ ضَرَبْتُمَا ضَرَبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
ضَرَبْنَا ضَرَبْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعَلَ kalıbında bulunan فَتَحَ mazi fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
فَتَحُوا فَتَحَا فَتَحَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
فَتَحْنَ فَتَحَتَا فَتَحَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
فَتَحْتُمْ فَتَحْتُمَا فَتَحْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
فَتَحْتُنَّ فَتَحْتُمَا فَتَحْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
فَتَحْنَا فَتَحْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعِلَ kalıbında bulunan عَلِمَ mazi fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
عَلِمُوا عَلِمَا عَلِمَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
عَلِمْنَ عَلِمَتَا عَلِمَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
عَلِمْتُمْ عَلِمْتُمَا عَلِمْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
عَلِمْتُنَّ عَلِمْتُمَا عَلِمْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
عَلِمْنَا عَلِمْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعُلَkalıbında bulunan كَبُرَ mazi fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
كَبُرُوا كَبُرَا كَبُرَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
كَبُرْنَ كَبُرَتَا كَبُرَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
كَبُرْتُمْ كَبُرْتُمَا كَبُرْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
كَبُرْتُنَّ كَبُرْتُمَا كَبُرْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
كَبُرْنَا كَبُرْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعِلَ kalıbında bulunan حَسِبَ mazi fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
حَسِبُوا حَسِبََا حَسِبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
حَسِبْنَ حَسِبَتَا حَسِبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
حَسِبْتُمْ حَسِبْتُمَا حَسِبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
حَسِبْتُنَّ حَسِبْتُمَا حَسِبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
حَسِبْنَا حَسِبْتُ مُتَكَلِّمٌ
MAZİ MEÇHUL:
- Mazi meçhul fiili sadece فُعِلَ kalıbında bulunur.
- فَعُلَ kalıbında (5. bab) bulunan mazi malumların meçhulü yoktur. Bu kalıp üzerinde bulunan tüm fiillerin hepsi lazımdır. Lazım fiilin meçhulü olmaz.
- Fakatفَعَلَ yahut فَعِلَ kalıbında bulunup ta müteaddi olan mazi malumların meçhulünü elde etmek için o mazi malumları فُعِلَ şeklinde okumalıyız.
Örnek: كَتَبَ mazi fiilin meçhulü كُتِبَ dir. عَلِمَ mazi fiilin meçhulü عُلِمَ dir.
فَعَلَ kalıbında bulunan كُتِبَ mazi meçhul fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
كُتِبُوا كُتِبَا كُتِبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
كُتِبْنَ كُتِبَتَا كُتِبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
كُتِبْتُمْ كُتِبْتُمَا كُتِبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
كُتِبْتُنَّ كُتِبْتُمَا كُتِبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
كُتِبْنَا كُتِبْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعَلَ kalıbında bulunan ضُرِبَ mazi meçhul fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
ضُرِبُوا ضُرِبَا ضُرِبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
ضُرِبْنَ ضُرِبَتَا ضُرِبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
ضُرِبْتُمْ ضُرِبْتُمَا ضُرِبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
ضُرِبْتُنَّ ضُرِبْتُمَا ضُرِبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
ضُرِبْنَا ضُرِبْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعَلَ kalıbında bulunan فُتِحَ mazi meçhul fiilin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
فُتِحُوا فُتِحَا فُتِحَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
فُتِحْنَ فُتِحَتَا فُتِحَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
فُتِحْتُمْ فُتِحْتُمَا فُتِحْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
فُتِحْتُنَّ فُتِحْتُمَا فُتِحْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
فُتِحْنَا فُتِحْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعِلَ kalıbında bulunan عُلِمَ mazi meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
عُلِمُوا عُلِمَا عُلِمَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
عُلِمْنَ عُلِمَتَا عُلِمَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
عُلِمْتُنَّ عُلِمْتُمَا عُلِمْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
عُلِمْتُنَّ عُلِمْتُمَا عُلِمْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
عُلِمْنَا عُلِمْتُ مُتَكَلِّمٌ
فَعُلَ kalıbında bulunan كَبُرَ mazi meçhul fiilin çekimi olmaz!... Çünkü lazım fiillerdir.
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
yok yok yok مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
yok yok yok مُؤَنَّثٌ Dişil
yok yok yok مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
yok yok yok مُؤَنَّثٌ Dişil
yok yok yok مُتَكَلِّمٌ
فَعِلَkalıbında bulunan حَسِبَ mazi meçhul fiilin çekimi olmaz!...
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
حَسُِوا حَسِبَا حَسِبَ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
حَسِبْنَ حَسِبَتَا حَسِبَتْ مُؤَنَّثٌ Dişil
حَسِبْتُمْ حَسِبْتُمَا حَسِبْتَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
حَسِبْتُنَّ حَسِبْتُمَا حَسِبْتِ مُؤَنَّثٌ Dişil
حَسِبْنَا حَسِبْتُ مُتَكَلِّمٌ
Dikkat:
A- Fiili maziler –gerek malum ve gerekse meçhul olsunlar- Türkçeye en çok “diligeçmiş zaman” ile bazen de “mişligeçmiş zaman” ile tercüme edilir. Demek oluyor ki, hangisi daha uygun düşerse öyle tercüme edilir. Mesela كَتَبَ : yazdı yahut yazmış, كُتِبَ :yazıldı yahutyazılmış. Fiili maziler bazen de “dua kipi” anlamında gelir. Mesela رَحِمَ اللهُ : Allah rahmet etsin, قَتَلَ اللهُ : Allah öldürsün.
كَتَبَ : yazdı yahut yazmış
كُتِبَ : yazıldı yahut yazılmış
رَحِمَ اللهُ : Allah rahmet etsin
قَتَلَ اللهُ : Allah öldürsün
B- Fiili mazinin başına olumsuzluk edatı denilen مَا yahut لاَ gelirse, Türkçeye “diligeçmiş” veya “mişligeçmiş” zamanın olumsuzu ile tercüme edilir. Mesela: مَا كَتَبَ : yazmadı yahut yazmamış, مَا كُتِبَ : yazılmadı yahut yazılmamış, لاَ كَتَبَ : yazmadı yahut yazmamış, لاَ كُتِبَ : yazılmadı yahut yazılmamış.
مَا كَتَبَ : yazmadı yahut yazmamış
مَا كُتِبَ : yazılmadı yahut yazılmamış
لاَ كَتَبَ : yazmadı yahut yazmamış
لاَ كُتِبَ : yazılmadı yahut yazılmamış
Not: مَا ile لاَharflerinin çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili mazinin her çekiminin başına geçebilir. Ancak mazi menfinin مَا ile kullanılması daha çoktur.
Dikkat:
Ancak harfi cer veya zarf vasıtasıyla lazım fiillerden de meçhul yapılabilir. Örnek: غُشِىَ عَلَيْهِ (bayıldı),ذُهِبَ مَعَهُ (onunla gidildi) gibi.
a) Harfi cer vasıtasıyla lazım fiilin çekimi:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
غُشِىَ عَلَيْهِمْ غُشِىَ عَلَيْهِمَا غُشِىَ عَلَيْهِ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
غُشِىَ عَلَيْهِنَّ غُشِىَ عَلَيْهِمَا غُشِىَ عَلَيْهَا مُؤَنَّثٌ Dişil
غُشِىَ عَلَيْكُمْ غُشِىَ عَلَيْكُمَا غُشِىَ عَلَيْكَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
غُشِىَ عَلَيْكُنَّ غُشِىَ عَلَيْكُمَا غُشِىَ عَلَيْكِ مُؤَنَّثٌ Dişil
غُشِىَ عَلَيْنَا غُشِىَ عَلَىَّ مُتَكَلِّمٌ
b) Zarf vasıtasıyla lazım fiilin çekimi de şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
ذُهِبَ مَعَهُمْ ذُهِبَ مَعَهُمَا ذُهِبَ مَعَهُ مُذَكَّرٌ Eril غَائِبٌ
ذُهِبَ مَعَهُنَّ ذُهِبَ مَعَهُمَا ذُهِبَ مَعَهَا مُؤَنَّثٌ Dişil
ذُهِبَ مَعَكُمْ ذُهِبَ مَعَكُمَا ذُهِبَ مَعَكَ مُذَكَّرٌ Eril مُخَاطَبٌ
ذُهِبَ مَعَكُنَّ ذُهِبَ مَعَكُمَا ذُهِبَ مَعَكِ مُؤَنَّثٌ Dişil
ذُهِبَ مَعَنَا ذُهِبَ مَعِى مُتَكَلِّمٌ
Dikkat: Üstte her iki çizelgede de görüldüğü üzere lazım fiillerin meçhülleri harfi cer veya zarf vasıtasıyla tasrif edildiğinde müfred müzekker gaib çekimi değişmeyip ancak harfi cer veya zarfın bitiştiği zamirler değişir.
Cevap: faydalı arapça notları
İSMİN ÖZELLİKLERİ
1-İSİMLERDE ERKEKLİK-DİŞİLİK (Müzekker-Müennes)
Arapçada, bir cinsteki varlığın erkeğine ve dişisine ayrı isimler verildiği olur:
Anaام Babaاب
Dişi deveناقة Erkek deveجمل
Tavukدجاجة Horozديك
Fakat, yaygın olarak, bir cinsteki hem erkek, hem de dişi varlıklara aynı isim verilir, yalnız, dişiliği göstermek için, isimde bir dişilik alameti bulunur.
Kız öğrenci kitabı okuyorتقرأ الطالبة الكتاب Cümlesindekiالطالبة kelimesinin sonundakiة dişilik alametlerinden biridir. Kelimenin aslıالطالب dır, yuvarlakة dişiliği göstermek için eklenmiştir.
Dişilik alametleri üçtür:
1-Yuvarlak te: Dişi (müennes) sayılan varlıklarla bunların sıfatlarının sonunda bulunur.
Müennes için Müzekker için
Yazıcı كاتب كاتبة
Öğretmen معلم معلمة
2-Uzun dişilik elifi: Bu alamet, en çok, renk ve sakatlığı gösterenافعل veznindeki kelimelerin müennesinde bulunur.
فعلاء (Müennes için) افعل (Müzekker için)
Mavi ازرق زرقاء
Kırmızı احمر حمراء
Yeşil اخضر خضراء
Beyaz ابيض بيضاء
Siyah اسود سوداء
Dilsiz اخرس خرساء
Topal اعرج عرجاء
3-Kısa dişilik elifi: Bu alamet, en çok, افعل veznindeki sıfatı müşebbehe’ler فعلى vezninde müennes yapılınca, müennes kelimenin sonunda bulunur.
فعلى (Müennes için) افعل(Müzekker için)
Daha büyük اكبر كبرى
Daha küçük اصغر صغرى
Daha güzel احسن حسنى
NOT: Bazı müennes kelimelerde de te’nis alameti bulunmaz. Bu çeşit müennes, ancak işitilerek bilindiği için semai müennes adını alır.
Yerارض balta فأس güneş الشمس ateş نار nefis نفس
rüzgar ريح kulak اذن göz عين kaş حاجب cehennem جهنم
ayak رجل el يد
2-MARİFE VE NEKRE
Marife (Belirli): Belirli bir şey için konulmuş isimdir.
Nekre (Belirsiz): Belirsiz bir şey için konulmuş isimdir.
İsim ve sıfatların belirli olduğunu göstermek için, başlarına ال takısı getirilir. Bu takıya, belirlilik takısı veya belirtme takısı denir. Bu belirlilik takısına Arapça da “harf’ut-tarif” denir.
قلم Kelimesi nekre olup herhangi bir kalem demektir. Halbuki, bu kelimenin başına ال getirirsek durum şöyle olur: القلم artık bu, bildiğimiz, bizce belli bir kalem demektir. Böyle, bilinen belirli varlıkları gösteren kelimelere marife denir.
Başında belirlilik takısı ال Bulunmayan, sonu tenvinli olup belirsiz bir varlığı gösteren بيت كتاب gibi kelimelere de nekre denir.
Nekre kelimeler, başında ال getirilerek marife yapılırken, sonlarındaki tenvin yani çift harekeden biri düşer, tek hareke kalır.
Marife 6 çeşittir:
1-Zamirler: هى هو gibi
2-Alem: yani özel isim زيد gibi
3-İşaret isimleri: هذه هذا gibi
4-İsmi mevsul: الى الذى gibi
5-Elif-Lam ile belirlenmiş isim: الرجل gibi
Nida harfi ile belirli bir isim kastedilirse, bununla da isim belirli olur يا رجل gibi. Burada رجل kelimesi her ne kadar nekre (belirsiz) ise de, çağıran kimse tarafından bilindiği için marifedir. Yani belli bir kişidir.
6-Saydığımız bu beş çeşit marifeden birine muzaf olan kelimedir:
Zeydin uşağı غلام زيد
زيد özel isim olduğu için marifedir ve cümlede muzafun ileyh’ dir.
غلام ise, nekredir. Fakat belirli bir kelime olan زيد de muzaf olduğu için belirlilik kazanmıştır. Yani marife olmuştur.
3-İSİMLERDE TEKLİK, İKİLİK, ÇOKLUK (Müfret-Tesniye-Cemi)
A-Teklik isim (Müfret): Tek bir varlığı gösterir:
Çocuk طفل adam رجل ev بيت
B-İkilik isim (Müsenna): İki varlığı gösterir. Müfret ismin sonuna ا ن eklenerek yapılır.
İki kalem قلمان ß bir kalem قلم
İki mektep مدرستان ß bir mektep مدرسة
C-Çokluk ismi (Cemi): Aynı cinsten birçok varlığı gösterir. Üç bölümde incelenir.
1-Cemi Müzekker Salim: Erkek olan veya sayılan varlıkların isimleri, sonlarına ون eklenerek çoğul yapılır.
Öğretmenler معلمون ß Öğretmen معلم
2-Cemi Müennes Salim: Dişi olan veya sayılan bir varlığı gösteren ismin sonuna ات eklenerek çoğul yapılır.
Hanım öğretmenlerمعلمات ß Hanım öğretmen معلمة
3-Cemi Mükesser: Tekil kelimenin yapısı, biçimi değiştirilerek elde edilen çokluktur.
Kalemler قلم -> قلمان -> اقلام
Bazı cemi isimlerin kendi cinsinden müfredi yoktur. Bu çeşit isimlere “Cemi isim” denir.
Ordu جيش Kavim قوم
4-TESNİYE VE İRABI (ref=ötre , nasb=üstün ve cer=esre hali)
Tek varlığı gösteren isme müfret, iki varlığı gösteren isme de tensiye denir. isimleri tensiye yapmak için sonlarına ref halinde (ان ), nasb ve cer halinde (ين ) getirilir.
Tensiye isimlerin sonundaki ن harfi her zaman esreli, nasb ve cer halinde ى harfi de cezimli ve öncesi üstün olur. Cemi müzekker salim’le karıştırılmaması için buna dikkat etmek gerekir.
ولد -> ولدان (ولدينhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif
يوم -> يومان (يومينhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif
مدرسة -> مدرستان (مدرستينhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif
Bir isim tensiye yapılırken şunlara dikkat edilir:
1-Sonundaki elif harfi vav harfinden çevrilmiş olan bir isim tensiye yapılırken, elif tekrar vav harfine dönüşür.
عصا -> عصوان (عصوينhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif
2-Sonundaki elifin aslı ya ise, yahut ismin harfleri 3’ten fazla ise, elif ya harfine dönüşür.
فتى -> فتيان ( فتيين )
مستشفى -> مستشفيان ( مستشفيين )
3-Sonu uzun elif (Elif-i Memdude) ile biten müennes isimler tensiye yapılırken, sonundaki hemze vav harfine dönüşür.
صحراء -> صحراوان ( صحراوين )
4- أب ve اخ İsimleri tensiye yapılırken mahzuf olan vav harfleri geri gelir.
أب -> ابوان ( ابوين )
اخ -> اخوان ( اخوين )
5-CEMİ: Cemiler üçe ayrılır:
1-CEM-İ MÜZEKKER SALİM VE İRABI: Müfredinin sonuna, ref halinde, bir öncesi ötreli vav-nun (ون ), nasb ve cer halinde, bir öncesi esreli ya-nun (ين ) getirilerek yapılır. Her iki durumda da sonundaki nun harfi üstündür.
مسلمين ) ( مسلمون ß مسلم
Öğretmenler okula gitti ذهب المعلمون الى المدرسة Ref hali
Öğretmenleri okulda gördüm راية المعلمين فى المدرسة nasb hali
Öğretmenlere selam verdim سلمت على المعلمين cer hali
İzafet durumunda bu nun harfi düşer.
Mektebin öğretmenleri معلموا المدرسة
2-CEM-İ MÜENNES SALİM VE İRABI: Müennes (dişi) isimlerin çoğuludur. Müfret müennes isimlerin sonuna ( اتhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif harfleri getirilerek yapılır.
Müslüman kadınlar مسلمات ß مسلمة
Müfret müennes isimlerde değişiklik yapılmadan sonuna bu ek eklenerek çoğul yapıldığı için buna da salim müennes cemi denilmiştir.
Cemi müennes salim yapılırken şunlara dikkat edilmeli:
1-Sonunda yuvarlak te ( ة ) bulunan isimler müennes cemi yapılırken bu te harfi atılır.
Öğretmen kadınlar معلمات ß معلمة
2-Müenneslik alameti olarak sonunda elif-i maksure veya elif-i memdude bulunan isimler cemi müennes yapılırken, tesniyelerde izlenen kurallar uygulanır.
a) Sonu Elif-i Maksure ile biten müfret müennes isimler cemi müennes yapılırken Sonundaki elifin aslı ya ise, elif ya harfine dönüşür. Sonundaki elifin aslı vav ise, elif vav harfine dönüşür.
Faziletli kadınlar فضليات ß فضلى
b) Sonu Elif-i Memdude ile biten müfret müennes isimler cemi müennes yapılırken, sonundaki hemze vav harfine dönüşür.
Gökler سماوات ß سماء
3-Sonunda yuvarlak te ( ة ) bulunmayıp kadın ismi olanlar da cemi müennes şeklinde cemi yapılır.
زينبات ß زينب
4-Erkek ismi olduğu halde sonunda yuvarlak te ( ة ) bulunanlar da bu şekilde cemi yapılır.
طلحات ß طلحة
5-Sonunda yuvarlak te ( ة ) olup müennes ismi olduğu halde cemi müennes salim şeklinde cemi olmayan bazı kelimelerde vardır.
Dinler ملل ß ملة Ümmetler امم ß امة Kadınlar نساء ß امراة
3-CEMİ MÜKESSER: Müfret ismin harekesinin değişmesiyle veya harflerinden birisinin hazfedilmesiyle yahut harf ilavesiyle yahut da bu üç durumun beraberce bulunmasıyla yapılan cemidir.
Ağaçlar اشجار ß شجرة Kitaplar كتب ß كتاب
Cevap: faydalı arapça notları
cer harfleri ve manaları
1-CER HARFLERİ VE MANALARI: İsmi cer eden (sonunu esre yapan) harflerdir ki, cer harfleri veya izafet harfleri diye adlandırılır. Bunlar:
1- با (ile-e-a) anlamındadır. Bağlamak, ulaştırmak içindir.
Ben Allah’a inandım امنت بالله
2- من (den-dan) anlamındadır. Bağlama, başlangıç içindir
Evden geldim جئت من البيت
3- الى (e-a) anlamındadır. Sona eriş, bitiş içindir.
Eve gittim ذهبت الى البيت
4- عن ( den, dan) anlamındadır. Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
Tren istasyondan uzaklaştı ابتعد القطار عن المحطة
5- على (üzerine, üzerinde) anlamındadır.
Kitap masanın üzerindedir الكتاب على المنضدة
6- ل (için) anlamındadır
Mal Zeyd içindir المال لزيد
7- فى (de, da) anlamındadır. Zarf içindir.
Balık suda yaşar يعيش السمك فى الماء
8- ك (gibi) anlamındadır. Benzetme içindir.
Ali aslan gibidir على كالاسد
9- حتى (e-a kadar) anlamındadır. Bitiş, sona eriş ifade eder; bu bitiş, zamanda ve mekanda olur.
Saat 3’e kadar uyanık kaldık سهرنا حتى الساعة الثالثة
Yolcu, limana kadar koştu. جرى المسافر حتى الميناء
10- رب azlık içindir. Çokluk anlamına da gelir.
Bir çok okuyuculara Kuran lanet eder. رب تال يلعنه القران
11- ب ت و and içindir
Allah’a and olsun والله بالله تالله
12- منذ مذ (den beri) anlamındadır.
Ahmet cuma gününden beri gelmedi ما جاء احمد منذ يوم الجمعة
Üç gündür yağmur yağmadı لم ينزل المطر مذ ثلاثة ايام
2-ATIF HARFLERİ: Cümle içinde ismi, isme veya zamire, fiili, fiile bağlamaya nesak atfı denir.
Nesak atfı, şu atıf harflerinden biri kullanılarak yapılır: بل لا أم اما أو حتى ثم ف و
Bu atıf harflerinden sonra gelen kelimeye matuf denir. Önce gelen kelimeye ise matufu aleyh denir.
Hoca ve öğrenciler oturdular جلس الأستاذ والطلاب cümlesinde, و atıf harfidir, الطلاب kelimesi matuf dur, الاستاذ İse matufu aleyh dir. matuf, matufun aleyhe, irabda tamamen uyar.
Zeyd ve Halid kaktı قام زيد وخالد
Zeyd ve Halidi gördük راينا زيدا وخالدا
Zeyd ve Halide uğradık مررنا بزيد وبخالد
Matuf ve matufun aleyh’in her ikisi de fiil ise, zamanları aynı olur, yani matuf, ma’ufun aleyh’e zaman bakımından da uyar.
Allah’ın rızkından yiyin, için كلوا واشربوا من رزق الله
1- و Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
Baba ve oğul öldü مات الأب والابن
2- ف (de, da) matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Yani matufun aleyh ف den önce, matuf ise ف dan sonra gelir.
Önce Ali, ardından Halid girdi. دخل على فخالد
Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
3- ثم (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
Sizi yaratan, sonra rızık veren, sonra öldürecek, sonra diriltecek olan Allahtır الله الذى خلقكم ثم رزقكم ثم يميتكم ثم يحييكم 4- حتى (e-a kadar) Bu da hem sıra ifade eder. hem de matuf fiiller arasında bir süre olduğunu gösterir. Ancak bu sure ثم ف nin belirttiği sürenin ortasıdır. Bir işin veya bir şeyin sonuna kadar olduğunu belirtir.
Komutanına varıncaya kadar düşman kaçtı فر العدو حتى قائدهم
5- أو (yahut, veya, ya da) tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
Bir kitap veya bir defter satın aldım اشتريت كتابا أو دفترا
6- اما (ya, yada, ister) Tekrarlanarak kullanılır.
Size ya Hasan, ya Salih yazdı. كتب اليكم اما حسن واما صالح
7- ام (yahut, yoksa) bir işin, bir şeyin beyan edilmesini istemek için kullanılır.
Uykuda mısın yoksa uyanık mısın? أنائم انت ام مستيقظ
8- لا (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
Halil yazardır, şair değil خليل كاتب لاشاعر
9- بل (belki, bilakis) Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir; kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
Selim’i gördüm, hayır Hasan’ı رايت سليما بل حسنا
10- لكن (bunun aksine) “fakat”, “ancak” manasına gelir.
Riya helal olmaz, fakat ihlas bunun aksinedir. لايحل رياء لكن اخلاص
Cevap: faydalı arapça notları
arapçada faydalı günlük konuşmalar
Faydalı konuşmalar مُحَادَثَاتٌ مُفِيدَةٌ
نَعَمْ Evet
لاَ Hayır
صَبَاحُ الْخَيْرِ. İyi sabahlar
مَسَاء الْخَيْرِ. İyi akşamlar
تُصْبِحْ عَلَى الْخَيْرِ. İyi geceler
مِنْ فَضْلِكْ. Lütfen
شُكْرًا Teşekkür ederim
أَعْطِنِي. Bana ver
حَظًّا سَعِيدًا İyi şanslar
عَفْوًا Afedersiniz
عَفْوًا Bir şey değil
أُرِيدُ مَاءَ. Su istiyorum
هَلْ يُوجَدُ؟ Bulunur mu?
لاَ يُوجَدُ. Bulunmaz
أَنَا أَسِفٌ. Üzgünüm
لاَبَأَسٌ. Zararı yok
تَفَضَّلْ. Buyur
تَشَرَّفْنَا. Müşerref olduk
عَلَى الرَّأْسِ. Baş üstüne
بِالْعَافِيَةِ. Afiyetle
سَاعِدْنِي مِنْ فَضْلِكْ. Lütfen bana yardım et
أَنَا مَرِيضٌ. Ben hastayım
تَعَالَ هُنَا. Buraya gel
قِفْ هُنََا. Burada dur
Cevap: faydalı arapça notları
101. Aşağıdaki bablardan hangisinin özelliği müşarekettir?
A- if’al babı B- müfa’ale babı C- tef’il babı D- hepsi
102. أ ما زرتَ المريضَ في المستشفى؟ sorusunun olumsuz cevabı aşağıdakilerden hangisidir?
A- نعم، ما زرتُ المريض C- بلى، زرتُ المريض
B- لا، ما زرتُ المريض D- لا، زرتُ المريض
103. كم في الصف؟ boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- تلاميذٍ B- تلميذ ًا C- تلاميذ ُ D-ٍ تلميذ
104. أيَّ تفضلين للقراءة؟ boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- كِتابٌ B- كُتبًا C- كِتابٍ D- كَتائِب ٌ
105. المعلمات من مصر boşluğa hangi işaret ismi gelmelidir
A- هذا B- هاتان C- هؤلاء D- هِي
106. بلى، آكِلُه ُ………cümlesinin sorusu aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A- هل تأكل التفاح؟ C- ألا تأكل التفاح؟
B- أ تأكل التفاح؟ D- لماذا لا تأكل التفاح؟
107. الصفِ مفتوحٌ. ……….cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- البابَ B- المدرسة ُ C- بابُ D- مدرسةِ
108. الشارعُ واسعٌ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdaki işaret isimlerinden hangisi gelmelidir?
A- هذا B- هؤلاء C- هذه D- أولئك
109. أكبرُ من سنا ……..cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ذو/فو B- الأب/ أخ C- أبوك/أخي D- حميك/فوك
110. طالبًا في الصفِ؟ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- لماذا B- كم C- لمن D- أين
111. هذا القلم؟ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- كم B- أين C- لِمَنْ D- لِماذا
112. أين المَدرَسة؟ المدْرَسة cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- خلف B- هناك C- عند D- على
113. خالد تلميذ ٌ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- الذكي ٍ B- العالمْ C- الجميلُ D- نشيطٌ
114. في المستشفى طبيبًا. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ثلاثةُ B- أحدَ عشرَ C- تسعُ D- إحدى عشر
115. المكتبِ كتابٌ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- في B- على C- إلى D- حتى
116. ما أرَى تحت
A- التلميذاتِ/الشجراتِ B- التلميذاتُ/الشجراتِ
C- التلميذتَ/ الشجراتِ D- التلميذتَ/ الشجراتَ
117. لا يَجْمَعْنَ في فناءِ المدرسة. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A-ٍ التلميذة B- التلميذاتُ C- التلميذة ُD- التلميذاتَ
118. سَلّمَ المديرُ على cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- المدرّسُ B-ِ المدرّسان C- المدرّساتِ D-َ المدرّسون
119. مجتهداتٌ …….. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- تلميذاتَ B- التلميذاتُ C- التلميذاتِ D- تلميذاتً
120. أسافِرُ بعد سَنتيْنِ إلى القاهِرة…. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- س B- سوف C- بعد شهر D- بعد سنة
121. فصلٍ تدْرُسُ؟……. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- في أيّ B- كيف C- أين D- من
122. الساعة الآن؟……. cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- أين B- أي C- كم D- متى
123. حصل الطالبُ على الدّرَجة cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdaki sıra sayılarından hangisi gelmelidir?
A- الواحد B- الواحدة C- الأول D- الأولى
124. طلبتُ الكتابَ من الطالبِ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- لواحد ا B- الأوّل C- الأولى D- الواحدة
125. أدْرسُ في السّنةِ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- الثانِيةِ B- الثانيٌ C- الثاني ً D- ثاني ٍ
126. كان الطيرُ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ميت ٍ B- ميتاً C- ميتتًا D- ميتة ٌ
127. كان الناسُ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- جوعانًا B- جوعانينَ C- جوعانة ٌ D- جوعانون
128. صارَتْ نجلى cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A-ً طبيبة B-ً الطبيبة C- طبيبة ٍ D- الطبيبة ٌ
129. أصبَحتْ كثيرة ٌ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- السياراتٍ B- سيارة ً C- سيارة ٌD- السياراتُ
130. التلميذاتُ أصبحْنَ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ً مجتهدة B- ٌ مجتهدات C- ٌ المجتهدة D-ٍ مجتهدات
131. التلميذُ ينجحُ في جميع الإمتحانات cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ُ الكسول B- ُ المجتهد C- ِ مجتهد D- كسولُ
132. خالد تلميذ ٌ cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ٍ الذكي B- ٌ العالِم C- ٌ الجميل D- ٌ نشيط
133. الأسبوع فيه cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A-ٍ سبع أيام B- سبعة أيامٍ C- سبعة يومًا D- سبع يومٌ
134. شاهَدْتُ في المباراة cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- َ اللاعبون B- اللاعباتَ C- اللاعبينَ D- ِ اللاعبان
135. ألم تسافرْ إلى بلدك للعطلة؟ sorusunun olumlu cevabı aşağıdakilerden hangisidir?
A- نعم، ما سافرتُ C- لا، ماسافرتُ
B- بلى، سافرتُ D- بلى، ما سافرتُ
136. انْبَسَطَ fiilinin ismi faili aşağıdakilerden hangisidir?
A- ٌ مُنْبَسَط B- ٌ مُنْباسِط C- ٌ مُنْبَسِط D- ٌ باسِط
137. Aşağıdakilerden hangisi müzariyi nasb etmez?
A- لن B- أن C- لما D- كي
138. ‘ev okulun solundadır’ cümlesinin Arapça karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
A- البيت على يمين المدرسة C- البيت عل جنوب المدرسة
B- البيت على يسار المدرسة D- البيت علي مجاور البيت
139. كم في الأسبوع؟ sorusunda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- يومًا B- ٍ أيام C- ٌ يوم D- أيامًا
140. اشْترَيْتُ الكتِابيْن ِ من بغداد cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- هذان ِ B- هذه C- ِ هاتيْن D- ِ هذيْن
141. تكلمْتُ مع cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- ِ هارون B- َ هارون C- ٌ هارون D- هارونًا
142. دخلوا إلى المدرسة. Cümledeki boşluğa aşağıdaki şıklardan hangisi gelmelidir?
A- َ المدرّسون B- َ المدرّسين C- ٌ المدرّسات D- ِ المدرّسَيْن
143. Aşağıdakilerden hangisi nakıs fiil değildir?
A- دعا B- خشى C- جاف D- رمي
144. Aşağıdaki fiillerden hangisi sahih fiil değildir?
A- ّ دق B- َ سَلِم C- وجد D- َ أكَل
145. Aşağıda şıklardan hangisindeَ قَرُب fiilinin ismi tafdili verilmiştir.
A- ُ أقرَب B-ٌ قارِب C- ٌ قريب D- َ ما أقرَب
146. جاء إلى المَدْرسة boşluğa aşağıdaki şıklardan hangisi gelir?
A- أبيك B- أباك C- أبوك D- أبواك
147. Aşağıdakilerden hangisi müennestir?
A- أذنٌ B- رَجُل C- ٌ كتِاب D- ٌ صَف
148. Aşağıdakilerden hangisi İsim Cümlesi’nin öğelerindendir?
A- muzaf-muzafun ileyh C- fiil-fail-meful
B- sıfat-mevsuf D- müpteda-haber
149. Aşağıdakilerden hangisi ‘saat yedi’ anlamına gelir?
A- الساعة السابعة C- الساعة سبعة
B- ساعة سابع D- الساعة سابعة
150. ‘……………السيارة boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A- حمراء B- حمر C- أحمر D- الحمراء
CEVAPLAR:
101 b
102d
103b
104c
105a
106d
107c
108c
109b
110a
111c
112d
113b
114c
115a
116d
117b
118b
119c
120a
121d
122a
123c
124d
125d
126a
127c
128d
129b
130c
131a
132c
133a
134b
135d
136b
137a
138c
139b
140d
141a
142d
143b
144c
145a
146c
147c
148d
149a
150b
ARAPÇA ÖĞR.ALİ SELÇUK EROĞLUNA SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ...
Cevap: faydalı arapça notları
hemze : harekeli elif (harekesi yoksa uzatan elif’tir)
harf-i med : uzatan harf (ler)
harf-i târif :isimlerin başına gelen belirtme edatıdır (الhttp://www.ihlforum.net/images/smilies/wink.gif, kelimenin sonundaki tenvini düşürür
marife : belirli bir nesneyi gösteren isim (başında harf-i tarif olan isimler, alemler [özel isim], zamirler, ism-i mevsuller, ism-i işaretler, marife isme muzaaf olan isimler)
nekra : belirsiz bir nesneyi gösteren isim (başında ال bulunmayan ve diğer marife şartlarını taşımayan isimlerdir; aynı zamanda adedinin bir tane olduğunu belirtir)
müzekker : hakikî veya lafzî erkek varlıklara delalet eden kelimeler
müennes : hakikî, lafzî veya semaî dişi varlıklara delalet eden kelimeler
müfred : tek varlığa delalet eden isim (cümle olmayıp tek kelimeden ibaret olduğunu da belirtir)
tesniye / müsenna : iki varlığa delalet eden isim
cemi‘ : ikiden fazla varlığa delalet eden isim
cemi‘ müzekker-i sâlim erkek çoğul (müfred-müzekker kelimenin sonuna ون ilavesiyle yapılır)
cemi‘ müennes-i sâlim dişi çoğul (müfred-müennes kelimenin sonuna آت ilavesiyle yapılır)
cemi’ mükesser kırık çoğul (kelimenin müfredinde değişiklik yapılarak elde edilir)
harf yalnız başına bir manâ ifade etmeyen, isim ve fiille birlikte bir anlamı olan kelime
isim zamana bağlı olmadan kendi başına bir manâsı olan kelime
fiil zamana ve şahsa bağlı olarak bir iş ve oluş bildiren kelime (mazi, muzari/istikbal, emir)
fâil : özne (fiil cümlesinde bu adı alır)
mef’ul : nesne
mef’ûlün bih : düz tümleç
mübteda özne (isim cümlesinde bu adı alır)
haber mübtedanın durumuna dair bilgi veren kelime, cümle veya şibh cümleler
izâfet isim tamlaması (bir ismin başka bir isme nisbet edilmesi) (muzaaf ve muzaafun ileyh’ten müteşekkildir)
muzaaf : tamlanan (başına ال, sonuna tenvin, tesniye veya cemi’ nûn’u almaz)
muzaafun ileyh : tamlayan (daima mecrurdur; belirtisiz isim tamlamasında nekra olarak gelir)
meftûh fetha ile harekeli harf
meksûr kesra ile harekeli harf
meczûm sükunlu harf
ref’ / merfû son harfinin harekesi ötre / damme olan kelime (fâil, mübteda, haber...)
nasb / mansub son harfinin harekesi üstün / fetha olan kelime (mef’ûlün bih, hal ...)
cer / mecrur son harfinin harekesi esre /kesra olan kelime (harf-i cer’li isim, m.ileyh...)
câr önüne geldiği ismin sonunu kesralı yapan (harf-i cerler)
şibh-i cümle cümle benzeri (câr ve mecrûr’dan yahut zarftan oluşur)
sıfat / na‘t bir ismi niteleyen kelime
mevsuf / men‘ût nitelenen kelime
i‘rab kelimenin sonundaki harf ve hareke değişikliği
mu‘rab i’raba tâbi kelime (son harfinde değişiklik kabul eden)
mebnî : cümledeki konumu ne olursa olsun, son harfinin harekesi değişmeyen kelime
gayru’l-munsarıf sonuna kesra ve tenvin kabul etmeyen, kesra yerine fetha ile mecrur olan isim (memnû mine’s-sarf da denir)
sarf şekil bilgisi, morfoloji (istenilen manayı elde etmek için kelimenin aldığı şekillerden bahseden ilim dalıdır, sadece isim ve fiil kapsamı alanına girer)
tasrîf çekim (bir kelimenin bir şekilden diğer bir şekle konması)
nahiv : söz dizimi, sentaks (kelimenin cümle içindeki durumunu ve bu duruma göre i’rabını inceleyen bilim dalıdır)
belâgat : meramın iyi suretle düzgün ve sanatlı sözlerle ifadesi
vasıl okurken kelimeler arasında durmayıp, birbirine bağlamak
vakıf okurken durmak, kelimeleri birbirine bağlamayıp ayırmak (kelimenin son harekesi hazfolunur)
ibdâl : bir harfin yerine başka bir harf getirmek
idgâm : aynı iki harf yan yana gelirse, kolay okuyup yazmak için bu iki harfi bir harf olarak yazıp şeddelemek
izhâr : aynı iki harf yan yana geldiğinde şeddelemeden ayırmak
zâid harf kelimeyi meydana getiren kök harflerden başka, çeşitli sebeplerle kelimelere ilave edilen harf /-ler
mutasarrıf : çekim kabul eden isim (müfred iken müsenna, cemi‘ yapılabilmesi gibi)
gayr-ı mutasarrıf : çekim kabul etmeyen isim
câmid : hiçbir kelimeden türememiş isim
müştâk : bir fiilden veya başka bir isimden türemiş isim
alem : özel isim
ma’lûm : işi yapanın belli olduğu, faili zikrolunan fiil
meçhul : işi yapanın belli olmadığı fiil
lâzım : geçişsiz fiil (failin yaptığı iş kendi üzerinde kalan; kimi, kime, neyi, neye gibi sorulara ihtiyaç hissettirmeyen fiiller) (mef’ulün bih’ini ancak harf-i cer yardımı ile alır)
müteaddî geçişli fiil (failin yaptığı iş kendi üzerinde kalmayıp başkasına etki eden, yani cümlenin anlamının tamamlanması için nesneye ihtiyaç duyan fiiller) (mef’ulün bih’ini doğrudan doğruya -harf-i cer’siz- alır)
mücerred kök (aslî) harflerinden ibaret olan fiil
mezid : kök harflere bazı ekler getirilerek yapılan fiil
gâib : üçüncü şahıs (yanımızda ve karşımızda bulunmayan müzekker)
gâibe : üçüncü şahıs (yanımızda ve karşımızda bulunmayan müennes)
muhâtab : ikinci şahıs (kendisiyle konuşulan müzekker)
muhâtaba : ikinci şahıs (kendisiyle konuşulan müennes)
mütekellim : birinci şahıs (konuşan müzekker veya müennes)
sülasi : kökü üç harfli fiil
rubai : mücerred kökü dört harfli fiil (ilavesiz)
rubai mezid dört harfli (sülasi fiile bir harf ilavesiyle)
humâsî : beş harfli (sülasi fiile iki harf / rubai mücerred fiile bir harf ilavesiyle)
sudâsî : altı harfli (sülasi fiile üç harf / rubai mücerred fiile iki harf ilavesiyle)
sahih : fiil illet harfi bulunmayan
mu’tel : fiil illet harfli fiil
ism-i fâil : etken sıfat-fiil (fiilden türeyip, işi yapanı gösterir)
ism-i mef’ul : edilgen sıfat-fiil (fiilden türeyip, yapılan işten etkilenen kişi veya nesneyi gösterir)
ism-i maksûr : sonunda elif-i maksûre (ي şeklinde yazılmış elif) bulunan ve sondan bir önceki harfinin harekesi fetha olan isim
ism-i menkûs : son harfi ي olup, sondan bir önceki harfinin harekesi kesra olan isim
ism-i memdûd : son harfi hemze ve bir önceki harfi zâid elif olan isim
sâlim fiil aslî harflerinde illet harfi, hemze ve şeddeli harf bulunmayan fiil
mehmûz : fiil aslî harflerinden biri hemzeli olan fiil
muzaaf fiil : son iki harfi aynı olup, idgam yapılarak şeddelenmiş fiil
misâl fiil: aslî harflerinden birincisi “vav” veya “yâ” olan fiil
ecvef fiil : aslî harflerinden ortadaki illet harfi olan (elif, vâv, yâ) olan fiil
nâkıs fiil : aslî harflerinden sonuncusu illet harfi olan fiil
lefif fiil : aslî harflerinden ikisi illet harfi olan fiil
emir : bir işin yapılmasını istemek
nehiy : bir işin yapılmamasını istemek, yasaklamak (olumsuz emir) (misal: tembellik yapma!)
nefy : olumsuzluk (misal: tembellik yapmıyor)
câmid fiil : (donuk fiiller) yalnızca bir zamanı veya bir / birkaç şahsı bulunan fiiller
taaccüb fiilleri : bir şey karşısında duyulan hayret ve şaşkınlığı anlatan camid isimler
masdar : iş ve oluşu, şahsa ve zamana bağlı olmadan anlatan kelime
sıfat-ı müşebbehe : ism-i fâil nev’inden olup, türediği fiilin ifade ettiği güzellik, çirkinlik, sakatlık ve kusurluluk gibi sıfatlarda ve bazı duygularda devamlılık ifade eden müştak kelime (genellikle lazım fiilden türetilir)
ism-i tafdîl : (üstünlük sıfatı) renk, şekil ve sakatlığa delalet etmeyen, vasıfları ve nitelikleri aynı olan iki şeyi mukayese eden veya bir varlıktaki bir vasfın başka varlıklardan daha üstün olduğunu gösteren isim (fiilden türetilir)
ism-i tasgîr : (küçültme ismi) küçüklük ve azlık ifade etmek, sevgi veya hor görmeyi ifade etmek için kullanılan isim (isimden türetilir)
ism-i mensûb : bir yere, bir aileye, bir mesleğe, bir din veya mezhebe yahut herhangi bir şeye mensub : olmayı bildiren, isimden türeyen ve sonu (mâkabli meksur) “çift yâ”lı isim
ism-i zaman ve mekân bir fiilin vukû bulduğu yeri ve zamanı gösteren isim (fiilden türetilir)
ism-i âlet : âlet ismi (işlediği işi ifade eden fiilden yapılır; müteaddî-sülasî fiilden türetilir)