Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
Hocanın Sopasındaki Hikmet
Sultan Murad http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oğlunun çok iyi yetiştirilmesini http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif iyi bir eğitim görmesini ve geleceğe mükemmel şekilde hazırlanmasını arzu ediyordu . Bunun için devrinin en iyi bilginlerini oğlu için hoca olarak tutmuştu . Bular arasında Molla Gürâni de bulunuyordu . Bir çocuğun yetişme psikolojisini iyi bilen hassas padişah http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şehzadenin “ padişah oğlu “ olarak kayrılmasını istemezdi şüphesiz … Bunun için Bulduğu yol çok dikkat çekiciydi . Tarih araştırmacılarının kayıtlarına geçen hadise şöyle :
Sultan 2 . Murad http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Molla Gürâni’yi Manisa’ya göndermeden önce yanına çağırttı . Eline bir sopa tutturdu ve şâyet Şehzade tembellik edip derslerine çalışmazsa onu bu sopayla dövmesini istedi .
Molla Gürâni memnuniyetle Manisa’ya gitti . Şehzade Mehmed’e ders vermek için odaya girdiğinde elinde Sultan 2. Murad’ın verdiği sopa vardı . Şehzade hayretler içinde sordu :
- Elinizdeki sopayla ne yapacaksınız ?
Molla Gürâni ciddiyetle şu karşılığı verdi :
- Üstünüze bulaşacak olan tembellik tozlarını bununla silkeleyeceğim . Babanızın emri de bu yoldadır !
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
BU CAN O UĞURDA FEDADIR!...
Uzun Hasan Fatih'ten sulh talep ederek Çemişkezek Hâkimi Şeyh Hüseyin ile Annesi Sâre Hatun'u elçi olarak Fatih'e göndermeye mecbur olduğu zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Genç Hükümdar at geçmez yarlardanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif geçit vermez dağlardan aşıp Trabzon'un fethi için giderken Sâre Hatunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Padişahın yorgunluğundan istifade etmeyi düşünerek:
— Padişahımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bunca zahmet bir kal'a fethi için değer mi? dedi.
Fatih:
— Validehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif valide... İslâm Kılıcı benim elimdedir. Bu can o uğurda fedadır. Meşakkatten nice korkarım? cevabını verdi.
(Cafer EROĞLU)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
HAZRETİ FATİH'İN HUZURUNDA BİR DERVİŞ
Bir gün Hazreti Fatih'in huzuruna bir derviş gelip:
— Yüzyirmi dörtbin Peygamber gelip geçmiş. Her Peygamber için bana bir akçe ver de hepsinin şefaati üzerine olsunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi.
Hazreti Fatih:
— Peki say Peygamberlerin isimlerini. Her Peygamber için sana bir akçe vereceğimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi.
Dervişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ancak Kur'an'da yazılı olanlardan beş-on isim sayabildi. Hazreti Fatih de çıkarıp on akçe verdi.
(Cafer EROĞLU)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ATIN AYAĞINDAN SIÇRAYAN ÇAMUR
Yavuz Sultan Selim Mısır'ı fethettikten sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İstanbul'a geri dönüyordu. Adana civarına geldiklerindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şiddetli yağmur yağmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ortalık çamur içinde kalmıştı. Birkaç gece o havalide konakladıktan sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yola çıktılarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ilim adamlarına son derece ehemmiyet veren Yavuzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yanıbaşında devrin büyük ilim adamlarından Kemal Paşazade ile atbaşı beraber gidiyorlardı. Bir ara Kemal Paşazade'nin atı tökezleyerek ayağından sıçrayan çamurhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Yavuz'un üzerine bulaştı. Bu tökezleme esnasındahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hem Yavuz'u ileri geçmiş olmasındanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hem de üzerini pislemiş olmasından son derece korkan Kemal Paşazade'dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bet beniz kalmamıştı.
Çünkü Yavuzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif en ufak hataları bile affetmez: «Hemenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bre cellat neredesin kes şunun başını!» deyiverirdi.
-Nitekim birkaç gün evvel de «Sultanım Mısır'ı aldık amahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir haine bıraktık.» diyen Sadrazam Yunus Paşa'nın kellesini kestirmişti.
-Fakat bu hâdise karşısında Yavuz Sultan Selimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Yunus Paşa'ya yaptığı gibi yapmadı. Kemal Paşazade'nin duyduğu ıztırabı anlayarak; hizmetçilerine:
-Bana yeni bir kaftan getirin ve bu elbisemin üzerindeki çamurları da sakın temizlemeyin! Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur dahi benim indimde muhteremdir. Ben öldüğüm zaman bu kaftanımıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kefenimle beraber bana sarın. Dedi ve müşkil durumda kalan büyük âlimi sıkıntıdan kurtardı.
(Cafer EROĞLU)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
HARAM YİYEN HARAMİ OLUR
TARİHÇİ AŞIK PAŞAZADE anlatıyor:
"Sultan 2. Murad’ahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif artan savaş masraflarını karşılamak üzerehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif acil para lazım olmuş. Çandarlı Halil Paşa'yı huzuruna çağırtmış. Varlıklı büyük bir aileden gelen Çandarlı’nın elinde büyükce bir meblağ olduğunu biliyormuş. Borç istemiş:
"Savaşa para lazımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif belirli bir vade ile senden ödünç para istiyorum."
Çandarlı Halil Paşa: "Parayı toparlamak için biraz zaman lazımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif toparlar toparlamaz gelirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif verebileceğim kadarını veririm." demiş.
Vezir Fazlullah Paşa Padişah’ın borç istediği haberini nasılsa duymuş duyar duymaz da huzura koşmuş.
"Kul kısmından borç alınmaz!" diye adeta çıkışmış Padişah'a; "Şevketlü Hünkarım Padişahlar borç almazlar."
"Lazım oldukta başkaca çare kalur mi ki vezirum?"
"Padişahlara hazine gerektirir Hünkarım! müsade buyrulursa size hazine toplayalum."
Sultan 2. Murad sakin sakin sormuş:
"Nasıl toplayacaksun ey benum vezirum?"
Fazlullah Paşa cevap vermiş:
"Halk zenginleştihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir şekilde servetlerini ellerinden alıp devlete geçirelim."
Sultan 2. Murad öfkeyle yerinden fırlamış:
"Bre Fazlullah!" diye gürlemiş. "Öyle şey olmaz! Devletin helal geliri madenlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif vergiler bir de fethedilen bölgelerden elde edilen zenginliklerdir. Bunların dışındaki gelir helal olmaz. Bizim ordumuz gaziler ordusudurhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ordumuza asla haram lokma yedirmeyiz. Çünkü haram yiyen ordu haramihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yani eşkiya olur. Eşkiya yüreksizdir. Zorluk görür görmez kaçarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sözlerini duymamış olayım."
İşte böyle… Osmanlı Padişahı ile vatandaşıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif aynı duyarlılık içinde hayatınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "helal" ile çerçevelenmesine dikkat ederlerdi."Haram yiyen Harami olur" anlayışıyla harama yaklaşmazlardı. Belki bu yüzden hayatlarında kriz olmazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif darlık olmazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif geçim sıkıntısı olmazdı."
Bugün ise ne yönetenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ne yönetilen "helal ve haram" konusunda hassas değiliz. Kriz ve darlık içinde yaşıyoruz.
Yavuz BAHADIROĞLU
(Biz Osmanlıyız)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
MEVLEVÎ
Mısır seferinden dönerken Yavuz Sultan Selim Konya dolaylarında mola verir. Bu sırada korkunç bir kasırga çıkar. Herkeshttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yerden kalkan tozların döne döne yükselişini hayretle seyreder. Padişahhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu durumu çok değer verdiğihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her zaman yanında bulundurmaktan zevk aldığı büyük âlim Kemal Paşazade'ye sorar:
"Bu neyin nesidirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hocam?"
Hoca şu cevabı verir. Yavuz Sultan Selim'e:
"Burası bildiğiniz gibi Mevlana'nın şehridir efendim. Taşı toprağı Mevlevî’dir.
İşte böyle gördüğünüz gibi durmadan dönerler."
(Cafer EROĞLU)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
BİR SABAH ALIŞVERİŞİ
Bir sabah Bahauddin Nakşıbend elinde büyük bir sırıkla Buhara'nın en büyük çarşısına vardı. Çarşının ortasında haykırmayahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif naralar atmaya başladı. Böylesine şöhretli ve itibar sahibi bir kimsenin meydanda bağırıp çağırması herkesi çok şaşırtmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif acaba neler oluyor endişesiyle insanlar Nakşıbend'in çevresinde toplanmaya başlamışlardı.
Yüzlerce insan toplanmış ve bu durumu neye yoracaklarınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu bilge kişinin davranışı hakkında ne düşünüp ne yapacaklarını bilemez haldeyken Bahauddin elindeki sırıkla satıcıların sergilerini devirmeyehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tezgâhları kırmayahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif esnafın barakalarını yıkmaya girişti. Bu öfke dolu ve anlaşılmaz davranışını bütün çevresinin meyvelerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sebzeler ve mallarla dolup kendini kımıldatamayacak hale getirmesi zamanına kadar devam ettirdi. Sonra da sakince evine çekildi.
Buhara Emiri derhal Bahauddin'in evine bir temsilcisini gönderip vakit kaybetmeden yaptıklarının hesabını vermek üzere Kadı'nın huzuruna gelmesini bildirdi. Bahauddin bu temsilciye şunları söyledi:
"Mahkemede bütün fıkıh âlimlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ileri gelen vükela ve vüzerahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ordu komutanları ve şehrin en önemli tüccarları hazır bulunsun".Emirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif danışmanlarının da düşüncesine başvurarak Bahauddin'in delirdiği kanaatine vardı. Onu Bimarhâne'ye kapatma kararını vermeden öncehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendisine bir şans tanımak ve âdil bir neticeyi hâsıl edebilmek kaygısıyla emredip Bahauddin'in mahkemede hazır bulunması isteğinde bulunduğu makam sahibi kişileri çağırttı. Herkes toplandıktan sonra Bahauddin yargı yerine girdi.
"Bahauddin Hazretleri" diye söze başladı Emirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "şüphem yok ki burada niçin bulunduğunuzun farkındasınızdır. Ve bizlerin de bu toplantıyı niçin gerçekleştirdiğimizi biliyorsunuz. O halde lütfediniz ve söyleyeceğiniz ne ise onu bize bildiriniz." Bahauddin Nakşıbend'in cevabı şöyle oldu: "Hikmetin bab-ı Âli'si! Herkes bilir ki bir insanın davranışı onun kıymetinin de bir işaretidir. Fakat bugün öyle bir noktaya geldik ki bir insan iç dünyasında vasıl olduğu makam ne olursa olsunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendi kıymetini belirtebil¤mek için belli bir davranışta bulunması yetmiyor. İnsanlar iç dünyalarındaki zenginliği dışa vurmakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendi kıymetlerinin ortaya çıkmasına ve taktir edilmesini sağlamak için fazladan bir şeyler yapmak ihtiyacını duyuyorlar. Buna mukabilhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif eğer bir insan kötühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çirkin bir davranışta bulunursahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onun yaptığının kötü ve çirkin olduğu¤nun anlaşılması için fazladan bir kavrayış gerekli olmuyor."
Emirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Bizlere öğretmek istediğini henüz yeterince anlayamadık" deyince Bahauddin Nakşbendhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şunları ekledi: "Her günhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her saathttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her insanın içinde Öyle düşünceler ve öyle tatminsizlikler beliriyor kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif eğer bir yolunu bulacak olsalarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu insanların hepsihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benim bu sabah çarşıda yaptığım işe benzer bir davranışı ortaya koyacaklar. Benim sizlere öğretmeye çalıştığım şudur kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif insanların birbirlerini anlamakta gösterdikleri noksanlıkların sebeb olduğu bu düşünce ve tatminsizlikler tek tek bütün insanlar üzerinde olduğu kadar cemaatimiz üzerinde de yıkıcı ve geriletici tesirler icra ediyor. Anlayışsızlıktan doğan bu tahribat belki benim çarşıyı harab edişimin seviyesindedir ve belki de daha fazladır". "Öyleyse" diye sordu emirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "nedir meselenin çözümü".
"Çözüm" diye cevap verdi Bahauddin Nakşıbend hazretlerihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "insanların iç dünyaları itibariyle terakkilerinin sağlanmasıdır. Onların kaba ve yıkıcı tavırlarını müesses alışkanlıklarla önlemekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bastırmak ve eğer kabalık ve tahripkârlık göstermiyorlarsa onları takdir etmek çözü m değildir".
("Net"ten..)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
Kabeyi Göremedim
Bir gün Sultan Murat Han cemaatle namaz kıldırırken “ Allahu Ekber” diyerek tekbir alır ve ellerini bağlamadan salar ve tekrar tekbir alır . Ardından tekrar ellerini bağlamadan tekbir alır ve üçüncü de ancak ellerini bağlar . Nihayet namaz bitince cemaatten kendisine :
- “ Ey hünkarım ! Bu görülür iş değildir http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif neden üçüncü tekbirde namaza başlayabildiniz ? “ diye sorarlar .
Sultan Murat Han’da :
- “ Ne yapayım http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ilk iki tekbirde karşımda Kabeyi göremedim . Ancak üçüncü tekbirde
Kabe’yi görebildim . “ cevabını verir .
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
HAYDİ KIR DA GÖREYİM!...
Sultan II.Murad Han ilim meclislerinde bulunmayı pek severdi. Hani "Altının değerini sarraf bilir." derler yahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O da alîmin kıymetini iyi bilirdi. Hal böyle oluncahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif zamanın büyük Velîsi Hacı Bayram ile birbirlerine doyamazlar uzun süren sohbetlerde vakitlerini birlikte geçirirlerdi..
İşte muhabbetin ballaştığı demlerden birinde Murad Han'ın gözleri dalar. Hacı Bayram Hazretleri merakla sorar;
"Hayrola sultanım?"
Murad Han edeple toplanır;
"İstanbulhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif efendimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif" derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Bize nasip olur mu acaba?"
Hacı Bayram Hazretleri elini şakağına koyarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bakışları donar. Kısa bir tefekkürün ardından;
"Hayır Sultanım!" derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "İstanbul'un alındığını ne sen görürsünhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ne de ben."
Sonra tahta beşiğinde mışıl mışıl uyuyan küçük şehzadeyi gösterir.
"Ama!" buyurur; "Şu yiğit ile bizim köse (Akşemseddin'e öyle der) görseler gerek."
Murad Hanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri'nin Şehzade Fatih ile ilgili sözlerini ciddiye alır ve Fatih'in eğitimine daha bir önem gösterir. İslâm Alemi'nin en güzide alimlerinden onu yetiştirmelerini ister. Fatih çok zekihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ancak yerinde duramayan bir çocuktur. Onunla baş etmek kolay değildir. Nitekim pek çok hoca dikiş tutturamaz ve aflarını dilerler.
O günlerde Molla Yegan hacdan gelir. Murad Han;
"Bize oralardan ne getirdin?" diye takılır.Molla Yegan;
"Öyle bir âlim getirdim ki sultanım." derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "meğer ki tanışsanız gerek."
Murad Han merakla sorar; "Nerede?"
"Dışarıda efendimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif huzura alınmayı bekliyor."
"Aman hahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ilim ehlini bekletmek ne haddimize?.."
Ve buyur ederler. Mübareğin önce gölgesi düşer eşiğe. Boyu çok uzunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sakalı simsiyahtır. Dişleri inci incihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözleri cevahir gibidir. Sarığından taşan gür saçları muazzam bir heybet verir. Mübarek kan kaynatacak kadar sevimlidir. Ama nedendir bilinmezhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif koca koca vezirler diz çökerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif düğme iliklerler. "Vakar" denen şey budur belki.. Kim bilir?
Molla Yegan "Arkadaşımın ismi Ahmed bin İsmail" der 'Ama Araplar onu Molla Gürani lakabıyla tanırlar!"
Murad Han'ın dudaklarına muzip bir tebessüm oturur. İçinden "Haydi bakalım Şehzade Mehmed!" derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Şimdi derslerini kır da göreyim.."
Padişah oğlunu Molla Gürani hazretlerine teslim ederken "Sakın gözünün yaşına bakmahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif" derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "eti de seninhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kemiği de."
Mübarek sarayda uşaklara bile kıymet verirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif aşçılarınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif seyislerin hatırını sorar. Ama geleceğin sultanını görmezden gelir. Ona sıradan biri gibi davranır ve soğuk bir edayla "otur" der. Fatih bu muazzam heybet karşısında bocalar ve hayatında ilk defa diz kırar. Molla Gürani Hazretleri Emsile'yi açarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir iki soru sorar. Ama cevaplar istediği gibi değildir. Bunun üzerine üstüne basa basa "dövmek" fiilini çekmeye başlar. "Döverimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif seni döverimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif seni öyle bir döverim ki..." Fatih'in rengi uçarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dudakları uçuklar. Titreyen bir sesle son cümleyi tekrar eder "Darabtühü cidden şediden" "Vallahi döver mi döver."
İşte o günden sonra ödev yapmaya başlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ezberlerini aksatmaz. Gün gelir ilmin tadını alırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif haşarılıklarından utanır.
Molla Gürani Hazretleri genç Şehzade'ye "Arabî ve Fârisî bilmek yetmez." derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "düşmanın lisanını da bilmelisin!" Fatih'e Rumcahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Latincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Sırpça öğretecek hocalar bulurhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif neme gerek dedirtmez astronomihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif coğrafyahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif matematik okutur. Birlikte oturur İtalyan asıllı Alconal Giriaco'dan batı tarihini dinlerler...
(Cafer EROĞLU)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri Hizmetkârı Hasan Can Anlatıyor..
Bir gece yatağımda uyuyakalmışım. Sabah namazını kıldıktan sonra hizmetlerine koştum.
-Bu gece görünmedinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ne işteydin? diye sordular. Ben de birkaç gecedir uykusuz kaldığım içinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu gece gaflete geldiğimi ve hizmetlerinden mahrum olduğumu özürle beyan ettim.
Sultanımız:
-İmdihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ne düş gördünse beyan eyle. Buyurdular.
-Arza kabil bir düş görmedim (Size anlatabileceğim kıymette bir rüya görmedim.). Diye cevap verdim.
Tekrar buyurdular ki:
-Bu ne sözdür? Bir geceyi tamamen uyku ile geçiresin dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir vakıa görmeyesin. Gördüğün bir rüya ve mühîm hadise vardırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gizleme söyle..
Başka vadide (Sahada) biraz konuştuktan sonra tekrar bana dönerek:
-Abes söyleme. Herhalde bu gece bir vakıa görünmüştür. Söyle gizleme! dedi.
Her ne kadar düşündümse de görmüş olabileceğim bir şey aklıma gelmedi. İşe yarar bir şey görmediğime yemin ettim.
Sultanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübarek başlarını sallayarak hayret gösterdiler. Ben de "sebebi ne olabilir?" diye hayret ettim. Hemen sonra Kapuağası 'nın dairesine bir iş için beni gönderdiler. Oraya vardığımda gördüm ki Hazinedarbaşı Mehmet Ağahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kilercibaşıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Sarayağası ve Kapuağası Hasan Ağa adetleri üzerine otururlar. Ama Kapuağası Hasan Ağa düşünceli ve şaşkın bir vaziyette başını öne eğmişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözleri yaşlıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif olarak oturuyordu. Bu zat genelde sessiz biriydihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif lakin bu hali öyle sıradan sessiz hallerine benzemiyordu. Onu öyle düşünceli görünce bir kimsenin vefat etmiş olduğunu zannettim ve böyle düşünceli oluşununhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hüznünün nedenini sordum:
-Ağa hazretleri kalbiniz gamlıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gözünüz yaşlı görünür. Sebebi ne ola? Dediğimdehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
-Hayır bir şey yok. Diye gizlemesi üzerine Hazinedar başı:
-Kardeşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Ağa'ya bu gece bir vakıa olmuş da o uykunun sarhoşluğundadır.http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi.
Yanında bulunan Sarayağasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kapuağası Hasan Ağa’nın önemli bir rüya gördüğünü söyledi.
Bunun üzerine:
-Allah(cc) için haber verinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif padişahımız elbette vakıa görmüşsündürhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif söyle diye bunu benden anlatmamı istediler. Herhalde zorlama asılsız değildir. İyi armağandırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif anlatınız. Dedim. Rüyayı nakletmesi için ağayı sıkıştırdık. Ağa utanma hissi ağır basan bir şahıs olduğundan anlatmaktan kaçındı ve:
-Benim gibi yüzü kara günahkârın ne rüyası olur ki padişahın huzurunda anlatmaya değsinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kerem edin bana bu teklifte bulunmayınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi. Biz sıkıştırmayahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif O da vazgeçirmek için yalvarmaya devam etti. Nihayet Mehmet Ağa:
-Nice söylemezsinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bize anlattığında buna memur olduğunu naklettim. Gizlenmesi ihanet olmaz mı? deyincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hasan Ağa sırrının mührünü açıp anlattı.
-Bu gece rüyamda gördüm kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif eşiğinde oturduğumuz bu kapıyı hızlı hızlı çaldılar. "Ne haber var?" Diye ileri baktımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif vardım; kapıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dışarısı görünecek fakat bir adam sığmayacak kadar az açılmış. Taşlık (Dışarısı)http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ucu sarkıtılmış sarıklı nûrânî kimselerle doluhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif elleri bayraklı ve silahlı mükemmel şahıslar.. Kapının dibindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif elleri sancaklı dört nurani kimse durur. Kapıyı vuranın elinde Padişah'ın Aksancağı var. Bana dedi ki :
-Bilir misin niye gelmişiz? Ben de :
-Buyurunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedim. Dedi ki :
-Bu gördüğün kimseler Resulullah (S.A.V.)'ın ashabıdır. Bizi Hazret-i Resulullah(S.A.V.) yollayıp Selim Han' a selam etti ve buyurdu ki : "Kalkıp gelsin ki Haremeyn hizmeti O’na buyruldu." Gördüğün dört kişidenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu Ebu Bekr-i Sıddıyk(r.a.)http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu Ömerü'l Faruk(r.a.)http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu Osman-ı Zi'n-Nureyn(r.a.)'dir. Seninle konuşan ben isehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Ali bin Ebi Talib(r.a.)'im. Varhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Selim Han' a söyle. Dedi ve nazarımdan gaip oldular.
Ben dehşetle kendimden geçip tere batmış ve sabaha kadar baygın yatıp kalmışım. Oğlanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif teheccüd zamanında mütad üzere kalkmadığımı hastalığa yormuşlar ve sabah namazı vakti geçeceği zaman gelip beni uyarmak için gelmişlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif görmüşler ki suya düşmüş gibi ıslak yatarım.
Elbise değiştirmek için yenilerini getirip o aralıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif beni uyandırmışlar. Aklım başıma gelincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif acele ile kalkıp namaza yetiştim. Ama tamamen sükunete eremedim. Ağa bunları anlatırken ağlıyordu.
Bu arada Padişah'ın beni istediğini bildirdilerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif derhal huzurlarına gittiğimdehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o hizmeti sual etmeyip tekrar yeni rüyadan bahis açarak:
- Şu senin bu gece sabaha dek uyuyup bir vaka görmediğin bana tuhaf gelir. Hemen söyle hayvan gibi yatıp uyudun mu?
Dedim ki:
-Padişahımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif vakıayı bu Hasan kulunuz (Hasan Can) görmediyse bir Hasan kulunuz (Kapıağası Hasan Ağa) görmüş. Emriniz olursa arz edeyim. Buyurdular ki :
-Söyle görelim...
Ben de hadisenin tamamını naklettim. Ben anlattıkça mübarek çehreleri kızarmaya başladı ve vararak mübarek gözlerine yaş geldi. Bitirince buyurdular ki:
-Derd-mendin safa'yı meşrebi (Zavallının tıynetinde safiyet) varmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sen onu bize methettikçe "Bir kimseyi ibadet eder görürsün hemen veli sanırsın." Diye seni alaya alırdıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif boşuna methetmezmişsin..” Ve devamla:
-Biz sana demez miyiz kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif biz bir tarafa memur olmadan (Emir verilmeden) hareket etmemişizdir. Atalarımız velayedden behre-mendler idi (Velilikden nasip sahibiydiler) http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kerametleri vardır. İçlerinde biz onlara benzemedik.. Diyerek kendilerini küçük göstermeye çalıştılar.
Bu rüyadan sonra Arap Seferi hazırlıklarına başladılar...