Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Namaz hicretten önce farz kılındığına ve abdest ayeti de Medine’de indirildiğine göre Mekke’de namazlar abdestsiz mi kılınıyordu?
Cevap:
Abdest ve namaz diğer ibadetlerde olduğu gibi sadece Peygamberimize ve biz ümmetine değil, her peygambere ve ümmetlerine farz kılınmıştır. Ubeyy İbn Ka’b radıyallâhu anh’ın şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem su istedi ve abdest uzuvlarını birer defa yıkayarak abdest aldı. Sonra buyurdu ki:
“Bu, kişinin öyle bir abdestidir ki, onu almazsa Allah, hiç bir namazını kabul etmez.”
Bundan sonra O, uzuvlarını ikişer defa yıkayarak abdest aldı ve şöyle buyurdu:
“Bu, kişinin öyle bir abdestidir ki, onu aldığı zaman Allah iki kat sevap verir.”
Daha sonra O, uzuvlarını üçer defa yıkamak suretiyle abdest aldı ve sonra şöyle buyurdu:
«Bu, benim ve benden önceki Resullerin abdestidir.»(İbn Mace, Taharet, 47)
Hadisin Ahmed b. Hanbel rivayetinde bu son cümle «Bu, benim ve benden önceki Nebilerin abdestidir.»şeklinde yer almaktadır. (Ahmed b. Hanbel, 2/98)
Hadiste görüldüğü gibi Peygamberimizin «Bu, benim ve benden önceki Resullerin/Nebilerin abdestidir.» dediğine göre, abdestin Mekke’de biliniyor olması ve namazların abdestli olarak kılınmış olması gerekir. Fakat abdest ayetinin daha sonra inmesi sebebiyle bu bilgiler bize ulaşmamış olabilir.
Üsame b. Zeyd’in, babası Zeyd b. Harise’ye dayanarak rivayet ettiği bir başka hadise göre abdest ve namaz, ilk gelen vahiyle birlikte Cebrail aleyhisselam tarafından Peygamberimize öğretilmiştir. (Ahmed b. Hanbel, 4/161)
İlave bilgi olarak şunlar da söylenebilir:
“ … Cebrail’in Hz. Peygamber’e namaz ve abdesti öğreterek birlikte abdest alıp namaz kıldıkları ve söz konusu âyetin nüzulünden önce asla abdestsiz namaz kılınmadığı, siyer âlimlerinin üzerinde ittifak ettikleri bir husustur. Abdestin ilgili âyetle farz kılındığı, daha önceleri ise namaz için abdest almanın mendub olduğu yolundaki münferit görüşler bir yana, bütün müslüman âlimler abdestin Cebrail’in öğretmesiyle Mekke’de namazla birlikte farz kılındığını, zikredilen âyetin de mevcut bir hükmün ehemmiyetine binaen teyit ve takriri mahiyetinde olduğunu kabul ederler. Böylece abdest, üzerinde ihtilâf söz konusu olamayacak kesin ve müstakil bir nassa dayandırılmış olup, namaza bağlı tâli bir hüküm mülahazasıyla zamanla önemsenmeyerek ihmal edilmesi ihtimali ortadan kaldırılmıştır.” (Abdulkadir Şener, “Abdest”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 1, s: 69)
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Bir kadın erkeklere imamlık yapabilir mi?
Cevap:
Namazda huşû çok önemlidir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Namazlarında huşû içinde olan müminler kurtuluşa ermişlerdir.” (Mu’minûn, 23/1-2)
Huşû, kişinin Allah’ın huzurunda olduğu bilinciyle tevazu gösterip boyun eğmesini ifade eder. Bu yüzden gerek kıyamda ve gerekse namazın diğer bölümlerinde huşûya engel olacak şeylerden uzak durmak gerekir. Bir kadının erkeklerin önünde imamlık yapması hem onun için, hem de arkasında bulunan cemaat için huşûya engel teşkil eder. Bu, şeytana arayıp da bulamadığı fırsatlar verir. Zira şeytan, bulunduğu yerden kovulup kıyamete kadar yaşama sözü alınca Allah Telalaya şöyle demişti:
“…. And olsun ki ben de onlar için, senin doğru yolunun üzerinde oturacağım.
Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım. Onların çoğunu sana şükreder bulamayacaksın.” (Arâf, 7/16-17)
Namaz kılmakta olan kişi, doğru yolda olacağından şeytan hemen göreve başlar. Namaz kılanlar, onun kendilerine ne vesveseler verdiğini gayet iyi bilirler. Kadının imam olması halinde o, yeni vesvese imkânları elde eder. Kadında da erkekte de artık huşu kalmaz. Bu sebepten dolayı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mescitte saf düzenini önce erkekler, onların arkasında erkek çocukları, sonra kadınlar ve kız çocukları olacak şekilde tanzim etmiştir. (Bkz: Buhârî, Salât 20, Ezân 78, 161, 164; Müslim, Mesâcid 266-268, (658-660); Muvatta, Kasru’s-Salât 31; Ebû Dâvud, Salât 71; Tirmizi, Salât 173; Nesâî, Mesâcid 43)
Ebu Davud başta olmak üzere bazı hadis, tabakat ve tefsir kaynaklarında Ümmü Varaka adlı sahabi bir hanımın erkeklere imamlık yaptığı ve ona bu iznin bizzat Peygamber tarafından verildiği rivayeti yer almaktadır. Fakat bu rivayet, kendisi ile amel edilemeyecek derecede zayıftır. (Bkz: Mustafa Ertürk, “Kadının Erkeklere Namaz Kıldırabileceğine Dair Bir Rivayet ve Referans Değeri”, Hadis Tetkikleri Dergisi, cilt: 3, sayı: 1, yıl:2005, s: 91-106)
Sırf bu kaynaklarda yer almasına bakarak bu zayıf rivayete dayanmak ve kadının erkeklere imamlık yapabileceğini söylemek mümkün değildir.
NOT: Kadının kadınlara imamlık yapması ile ilgili olarak aşağıdaki linkte yer alan cevamızı okumanızı tavsiye ederiz:
Kadın, kadınlara imamlık yapabilir mi? | Fetva
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Bir kişi namazda son oturuşta selam vereceği yerde Allahu Ekber deyip dizlerini kaldırdı. Ama hemen hatırlayıp tekrar oturdu ve selam verdi. Bu durumda sehiv secdesi gerekir mi?
Cevap:
Bu kişi eğer ka’deye (oturuşa) yakın ise oturur, sehiv secdesi yapması gerekmez. Fakat kıyama yakın olur veya kıyama kalkmış bulunursa o taktirde geri döner ve sehiv secdeleri yaparak namazını tamamlar.
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Namaz kılarken ufak kızım namazda yakamı çekiyor, önüme geçiyor duruyor. Ben de bazen dayanamıyorum, namazı bozuyorum. Sizce bu durumda günah işlemiş oluyor muyum? Ne yapmam lazım?
Cevap:
Küçük çocuklar sizi çekiştirdiği zaman namazı bozmanıza gerek yoktur. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem namazda iken kızı Zeynep’ten olma torunu Ümame onun omuzlarına çıkar, oynardı. Fakat Peygamberimiz onu engellemediği gibi kendi namazını da bozmazdı. Üstelik Resulullah torunu Ümâme sırtında olduğu halde namaz kılarken ashaba da imamlık yapmaktaydı.
Bununla ilgili bir hadis şöyledir:
Ebû Katâde’den; demiştir ki: Biz öğle yahut da ikindi namazı için Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi beklemekteydik. Bilâl de Peygamberimizi namaza davet etmiş iken bir de baktık ki, kızının (Zeynep) kızı Ümâme binti Ebi’l-Âs omzunda olarak mescide girip namaz kılacağı yere durdu. (Ona, uyarak) biz de arkasına durduk. Ümâme ise, bulunduğu yerde (yani Resûlullah’ın omzunda) duruyordu. (Resûlullah) tekbir aldı. Biz de tekbir aldık. Resûlullah rükû’a varmak isteyince onu tuttu (omzundan aşağı) indirdi. Sonra rükû ve secdeye vardı. Secdeyi bitirip de ayağa kalkmak isteyince Ümâme’yi yine (eski) yerine yani omzuna koydu. Resûlullah namazı bitirinceye kadar her rekâtta bunu yapmaya devam etti.” (Ebu Dâvûd, Salât, 164-165; Nesâî, İmamet, 37.)
Hadisten de anlaşılacağı gibi gerek anne-babanın gerekse de cami cemaati ve imamların bu gibi durumlarda çocukları üzmemesi, azarlamaması, onları namazdan ve camiden soğutacak tavırlardan uzak kalması gerekir.
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Ben 19 yaşında namaz kılan bir gencim. Geçenlerde tırnak batması şikâyetiyle parmağımdan operasyon geçirdim ve henüz parmağımda dikişler yüzünden ağrım ve açık yara var. Namazlarımı bir süreliğine ertelemem mümkün müdür?
Cevap:
Hayır mümkün değildir! Namaz, vakitlere bağlı bir ibadettir. Vakti çıktığı andan itibaren bir namazı kılmak mümkün değildir. Bu yüzden namazı ertelemek diye bir kavrama dinimizde yer yoktur. Hiçbir şart, namazın kazaya kalmasını gerektirmez. Nisa suresinin 101-103. ayetlerini bir Kur’an mealinden okursanız göreceksiniz ki Allah Teâlâ savaş esnasında bile (1 rekât dahi olsa) namazın kılınmasını emretmiş, asla kazaya bırakılmasına razı olmamıştır.
Fakat bizim dinimiz kolaylık dinidir. Siz bu durumda abdest alırken ayağınızın sarılı olan kısmını mesh edin. Ayakta namaz kılamıyorsanız nasıl gücünüz yetiyorsa namazı o şekilde kılarsınız. Ama mutlaka kılmalısınız.
Çekyatta namaz kılan hastalar yastık üzerine secde edebilirler mi? | Fetva
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Camilerde arka tarafta veya üst katta namaz kılan kadınlarla erkeklerin arasına perde çekilmesi şart mıdır? Kadınlar namaz kılan erkekleri görürlerse namazları bozulur mu?
Cevap:
Kadınların namaz kılarken erkekleri görmeleri namazlarına bir zarar vermez. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamanında kadınlar mescitte en arka safta namaz kılarlardı. Bu esnada erkeklerle arasına günümüzde olduğu gibi bir perde çekilmiş değildi. Hadis kitaplarında sorunuzu yakından ilgilendiren şöyle bir rivayet bulunmaktadır:
Sehl b. Sa’d radıyallahu anh’dan rivayete göre, o şöyle demiştir: Bazı erkekler elbiseleri dar ve uygun olmadığı için çocuklar gibi vücutlarına bağlayarak namaz kılıyorlardı. Böylesi durumlarda erkeklerin arkasındaki saflarda namaz kılan kadınlara: “Erkekler secdeyi bitirip oturmadıkça siz kadınlar başınızı kaldırmayın” denildi. (Buhari, Salât, 6 Amel fi’s-Salât, 14; Müslim, Salât, 133 (441), Ebu Dâvûd, Salât, 78; Nesâî, Kıble, 16.)
Erkeklerin elbiselerini çocuklar gibi boyunlarına asmaları, elbiselerin darlığındandır. Bu hal İslamiyet’in ilk devirlerinde Müslümanların sıkıntı ve zaruret içinde bulundukları zamanlarda olmuştur. Ashabı Kiramın bu şekil hareketleri, elbiseleri açılarak avret mahalleri görülmesin, diyedir. Kadınlara da erkeklerden evvel başlarını secdeden kaldırmamaları bundan dolayı emredilmiştir. Eğer aralarında perde olsaydı zaten kadınların erkekleri görmeleri söz konusu olmazdı.
Bu açıdan namaz kılan kadınlarla erkeklerin arasına perde çekilmesine ihtiyaç yoktur.
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Kadınlar namaz kılarken neden kamet getirmezler?
Cevap:
Kadınların tek başlarına veya kendi aralarında cemaatle namaz kılarken kamet getirmeleri Hanefîler’e göre mekruhtur.
Hanefilerin delili, Beyhaki’de geçen (c: 1, s: 408) ve Peygamberimizden rivayet edildiği belirtilen şu hadistir:
“Kadınlara ezan da ikamet de gerekmez.”
Bu hadis biri Esma binti Ebi Bekir radıyallahu anhâdan merfu olarak, diğeri ise Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhtan mevkuf olarak rivayet edilmiştir. Esma hadisinin senedinde bulunan ravi el-Hakem b. Abdillah b. Sa’d’ın güvenilir biri olmadığı, hadislerinin terk edildiği; Abdullah İbn Ömer hadisinin senedinde bulunan Abdullah b. el-Eyli’nin de zayıf bir ravi olduğu gerekçesi ile her iki rivayet de zayıf kabul edilmiştir. (Bkz: Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi’, Thk: Muhammed Muhammed Tamir, Muhammed Said Zeyni, Vecih Muhammed, c: 1, s: 478)
İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel’e göre kadınlar kamet getirirlerse bunun bir sakıncası olmaz, getirmezlerse bu da caizdir.
Aişe validemizin ezan okuyup, kamet getirdiği ve kadınlara imamlık yaptığı rivayet edilmiştir. (İbn Kudâme, Muvaffakuddîn Ebî Muhammed Abdillâh b. Ahmed, İbn Kudâme el-Makdîsî, Şemsuddin Ebi’l-Ferec Abdirrahman b. Ebî Ömer Muhammed b. Ahmed: el-Muğnî ve’ş-Şerhu’l-Kebîr alâ Metni’l-Mukni’, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1984, c: 1, s: 467, 582. fasıl)
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Namazları ezan okunur okunmaz hemen kılmamız mı gerekir? Yoksa bir sonraki namaz vaktine kadar bekletebilir miyiz? Mesela ikindi ezanı okunmasına 5 dakika kalıncaya kadar öğlen namazını geciktirebilir miyiz?
Cevap:
Namazları ilk vaktinde kılmanın sevabı büyüktür. Namazlarınızı son vaktine kadar geciktirmeniz, namazın terkine yol açabileceği için zorunlu haller dışında bunu yapmamalısınız.
Şu hususu bir kez daha vurgulamamız gerekiyor: Hiçbir namaz vakti dışında kılınamaz. Yani namazların kazası olmaz. Bu yüzden her namazın kendi vaktinde kılınması zaruridir.
Fetva | Kaza Namazı
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Ben öğrenciyim ve ailemden uzak bir şehirde okuyorum. Eve sadece bayramlarda ve ara tatillerinde gidiyorum. Yolum 12 saatten fazla sürüyor. Ailemin yanında seferi sayılır mıyım, bunu öğrenmek istiyorum. Ve seferi sayılırsam ne şekilde namaz kılmam gerekiyor? Kaç rekât kılınacağı değişir mi?
Cevap: Namaz ile alakalı sorulara cevap. (Süleymaniye Vakfı > Namaz > Yazılı Fetvalar
Soru: Seferi olan bir kişi gittiği yerde cemaate imam olarak namaz kıldırabilir mi? Kıldırırsa tam mı kıldıracak, yoksa kısaltarak mı?
Cevap:
Mukim (yolcu olmayan) misafire (yolcuya), misafir de mukime uyabilir. Bir mukimin misafire uyması halinde misafir olan imam iki rekâtı kıldıktan sonra selam verir, mukim de kalkar ve namazının kalan kısmını tamamlar.
İmam olan misafirin, namazdan önce veya namazdan sonra cemaate dönerek: “siz namazınızı tamamlayın, ben misafirim” demesi müstehaptır. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, “Seferin Hükümleri”, 268. paragraf)
Seferilik şartları hakkında bilgi almak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
Seferi olmanın şartları nelerdir? Bursa’dan İstanbul’a giden seferi olur mu? | Fetva