Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا ظَلَمْنَا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتُرْ حَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَسِرِينَ
“Ey Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz, bizi esirgemezsen herhalde (maddî ve manevî en büyük) zarara uğrayanlardan olacağız.” ( A’râf, 23)
Hz. Âdem ile Havva anamızın duâları çok ilginçtir. Kendileri yapmış oldukları hatayı anlamışlar ve Allah’tan bağışlanmalarını istemişlerdir. Çünkü bağışlanma ve affetme Allah’a mahsustur. O’nun bağışlamadığı kimse ebediyyen perişandır. İnsan kusursuz değildir, fakat yaptığı kusuru anlayıp hemen tövbe etmesi lâzımdır. Zira Hz. Âdem’in bu duâsı bize bir kılavuz hükmündedir. Cenab-ı Hakkın Âdem ile Havva’ya “Şu ağaçtan yemeyin.” demesine rağmen onlar aynı ağaçtan yemeleri üzerine hataya düşmüşlerdir. Sonra yaptıkları hatayı anlayıp Allah’a sığınmışlardır. Bizler de böyle hallerde hemen Allah’a yalvarmamız ve gereken duâları yapmamız lâzımdır.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
"Dua" özünüzdeki Allah esmâsından gelir;
beyninizden, o amaca yönlendirilmiş dalga olarak açığa çıkar ve hedefe ulaşır!
ALLAH CC ebeden razı olsun
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
Alıntı:
Nuralanur Nickli Üyeden Alıntı
"Dua" özünüzdeki Allah esmâsından gelir;
beyninizden, o amaca yönlendirilmiş dalga olarak açığa çıkar ve hedefe ulaşır!
ALLAH CC ebeden razı olsun
Ecmain Kardeşim. Allah c.c razı olsun.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا ظَلَمْنَا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتُرْ حَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَسِرِينَ
“Ey Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz, bizi esirgemezsen herhalde (maddî ve manevî en büyük) zarara uğrayanlardan olacağız.” ( A’râf, 23)
Hz. Âdem ile Havva anamızın duâları çok ilginçtir. Kendileri yapmış oldukları hatayı anlamışlar ve Allah’tan bağışlanmalarını istemişlerdir. Çünkü bağışlanma ve affetme Allah’a mahsustur. O’nun bağışlamadığı kimse ebediyyen perişandır. İnsan kusursuz değildir, fakat yaptığı kusuru anlayıp hemen tövbe etmesi lâzımdır. Zira Hz. Âdem’in bu duâsı bize bir kılavuz hükmündedir. Cenab-ı Hakkın Âdem ile Havva’ya “Şu ağaçtan yemeyin.” demesine rağmen onlar aynı ağaçtan yemeleri üzerine hataya düşmüşlerdir. Sonra yaptıkları hatayı anlayıp Allah’a sığınmışlardır. Bizler de böyle hallerde hemen Allah’a yalvarmamız ve gereken duâları yapmamız lâzımdır.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“Ey Rabbimiz, biz îman ettik.Artık bizim günahlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru.” (Âl-i İmran, 16)
Bu duâ, günahlarımızın bağışlanması için yapılmalıdır. Ağlayıp sızlamalı ve çâreler aramalı, gereken zamanlarda ve bilhassa seher vakitlerinde cehennemden kurtulmak için yalvarmalıdır. Yalvaran kulunu Allah sever.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“Ey Rabbimiz, biz îman ettik. Artık bizim günahlarımızı yarlığa ve bizi o ateşinazabından koru.” (Âl-i İmran, 16)
Bu duâ, günahlarımızın bağışlanması için yapılmalıdır. Ağlayıp sızlamalı ve çâreler aramalı, gereken zamanlarda ve bilhassa seher vakitlerinde cehennemden kurtulmak için yalvarmalıdır. Yalvaran kulunu Allah sever.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَنَا آمَنَا بِمَا اَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ
“Ey Rabbimiz, Senin indirdiğin (o kitaba) inandık, o Peygambere de tâbî olduk. Artık bizi /birliğin ve Peygamberlerini tanıyan) şâhidlerle beraber yaz.” (Âl-i İmran, 53)
Bu duâ Hz. İsa’nın seçkin cemaati, Havârîler tarafından yapılmıştır. Onlar imanlarında sağlam ve amellerinde dürüst oldukları için bu ismi almışlardır. İsa aleyhisselâm, Yahudilerin îman etmeyeceklerini anlayınca üzülmüş ve kendisine yardımcı istemiştir. Kendisine yardım etmek üzere söz veren bu kişiler ortaya çıkmış ve yukarıdaki duâyı yaparak sözlerini te’yid etmişlerdir. İnsan insana her zaman muhtaçtır. Bizler birbirimize muhtaç olduğumuzu, karşılıklı yardım yapmakla yükümlü bulunduğumuzu unutmamamız gerekmektedir.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرافَنَا فِى اَمْرِ نَا وَثَبَّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
“Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı yarlığa. (Muharebede) ayaklarımızı iyice diret. Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım et.” ( Âl-i İmran, 147)
Hak yolunda harbeden kişiler bu çeşit duâ ederler ve etmişlerdir. Bunlar hem maddî alanda bütün silâhlara yapışmışlar, düşmana karşı göğüs germişler, ölürsek şehid, yaralanırsak gazi oluruzparolasını savunmuşlar; bununla beraber manevî desteğe muhtaç olduklarını, duâ yapma ihtiyacından bulunduklarını da anlamışlar ve yukarıdaki duâyı defalarca yapmışlardır.
Öyle ise bizler de her çeşit silâhları hazırlayacak ve düşmanın üzerine atılacağız; atılırken, içimizden ve dilimizden de yüce Allah’a sığınacağız ki, iki kanatla düşmana saldırmış olacağız. O zaman zafer inşaallah garantilidir.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا آتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَفِ ا ْلآخِرَةِ حَسَنَةٌ وَقِنَا عَذَابَنَّارِ
“Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyi hal ver, ahrette de iyi bir hal ver ve bizi o ateş (cehennem) azabından koru.” ( Bakara, 201)
İnsanların en önemli duâlarından birisi de bu duâdır. Çünkü bundan hem dünya ve hem de ahret istekleri mevcuttur. Ne yalnız dünya için ve ne de yalnız ahret için istemeli, istenecekse her iki dünya için istemeliyiz. Bu duâyı Cenab-ı Hak bize öğretmiş ve böyle duâ edin demek istemiştir. Dünyada sağlık, âfiyet, bol rızık, ahrette cennet, cemal ve cehennem korkusundan korunmak gibi hususlar istenmelidir.
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا لآتُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ اَنْتَ الْوَ هَّابُ
“Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Şüphesiz bağışı en çok olan Sensin, Sen.”( Âl-i İmran, 8)
Gerçek bilginlerin duâsı işte böyle olur. Nasıl ki bir evin temizlenmesi için önce o evin içindeki pislikleri çıkarmak şarttır. Ondan sonra içi güzel temizlenir. Hakiki bilginler de kalblerinde bulunan çeşitli ahlâki pisliklerin çıkarılmasını ve ondan sonra iyi hislerle bezemesini istemişlerdir. Tasavvuf dilinde buna (Tahliye) ve (Tehliye) denir. Yani önceden boşaltma, içerdeki bozuk fikirleri ve niyetleri çıkarma. Sonra da içi iyi hislerle ve güzel duygularla donatma ve güzelleştirme, demektir. Hepimizin görevi bu olmalı ve duâlarımız bu yönde yapılmalıdır. Her mümin bu çeşit duâyı bol bol yapmalıdır. Demek bilginlerin duâları iki esasa dayanmaktadır: Birisi kalblerinin kötüye meyl etmeyip istikamet üzere olmasıdır. İkincisi: Allah’tan rahmet ve merhamet istemeleridir.