Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
DİĞER KARDEŞLERİN DUYARSA
Hazreti Fatih'in dervişlere karşı çok zaafı vardı. Bir gün onun bu zayıf tarafından istifade etmek isteyenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif pejmürde kılıklı bir adam huzura girip:
— Devletlû Sultanımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ben senin kardeşinim. Malının yarısını bana vermen gerekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi.
Fatihhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kesedarına:
— Bu fakire bir mangır ver! dedi. Fakat miskinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif parayı az bulup:
— Senin gibi şanlı bir hükümdarahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kardeşine bu kadar az para vermek yakışır mı? dedi.
Hazreti Fatih:
— Seninle nerden kardeş oluyoruz? diye sorunca. Adam:
— Senin dehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benim de ilk anamız Havvahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ilk babamız Âdem Aleyhisselâm değil mi? dedi.
Bu sefer Hazreti Fatih'in cevabı şöyle oldu:
— Sen verdiğim parayı az görüyorsunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif halbuki öteki kardeşlerin duyarsa hissene bu kadar da düşmez. Şimdilik bu sana yeter!
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
DANSIN YASAKLANIŞI
Bugün memleketin ekseriyatla her yerindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hattâ İslâm Dünyası'nın ve Dünya'nın her yerinde bir medeniyet alâmeti(!) olarak kabul edilen ve genç -ihtiyar hemen herkes tarafından icra edilen dans denen melanethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ilk defa Kanunî zamanında Fransa'da yapılmaya başlanmıştı. O zaman Osmanlı İmparatorluğunun sınırları Avrupanın ortalarında idi ve Fransa'ya dayanıyordu. Bu dans denen melanetin ilk yapılmaya başlandığını duyan Kanunîhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif zamanın Fransa Kralına bir mektup yazdı.
Kanunî'nin Fransa Kralına yazdığı tarihî mektup aynen şöyledir:
"Ben ki; kırksekiz krallığın hakanıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kanunî Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım rapora görehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif memleketinizde dans namı altında kadın - erkek birbirine sarılmak suretiylehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif alâmeleinnas icra-i luğbiyat yapılmakta olduğu mesmu-u şahanem olmuştur.
Hem hudud olmaklığımız dolayısiylehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif işbu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali muvacehesinde Name-i Hümayunum yedinize vusulünden itibarenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif derhal son verilmediği takdirdehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bizzat Orduyu Hümayunumla gelip men'e muktedirim!.."
Rivayete görehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kanunî'nin bu mektubundan sonrahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
BİRLİK OLMAK
Bir elin nesi var iki elin sesi var. Kuvvet birlikten doğar. Birlikle ilgili bir mesel vardır: Hakan çok hasta olduğundahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün oğullarını yanına çağırıyor. Bu Hakan’ın yedi tane oğlu vardı. Hakan oğullarının her birine bir tane ok veriyor. “Bunları kırın.” diyor. Hepsi kırıyorhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ondan sonra oğullarına 12 ok veriyor ve “Bunları kırın.” diyor. Tabiî ki kıramıyorlar. Hakan: “Artık anlayabiliyor musunuz? Bir tane oku kırmak çok kolaydırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif fakat çok sayıda ok bir araya gelirse zor kırılır. Hepiniz bir bütün olarak çalıştıkça Hakanlığımız sağlam kalacaktır.” dedi.
Hakan’ın söylediği gibi “Bir tane oku kırmak çok kolaydırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif fakat bir araya getirilmiş oklar zor kırılır.” İnsanların kalbi bir kişi gibi beraber atarsahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dağı bile taşıyabilir. Bu mesel insanların birlikte çalışmasının ve birliğin ne kadar kıymetli olduğunu anlatması açısından dikkate değerdir.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ALLAHÛ TEALÂ’NIN GÖNDERDİĞİ PARA
Zihni Paşa Maliye Nazırı ikenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Mühürdar Hafız Said Efendi’yi karşısına alırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kağıtları beraber çıkarırlarmış. Bir gün saraydanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif acele on beş bin altın gönderilmesi için Padişah’ın iradesi gelir. Merkez hazinesinde bu kadar para yoktur. Zihni Paşa alışkanlığı üzere sağa sola sallanarak söylenmeye başlar:
- Ah Said Efendihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gör bak Said Efendi... Nereden bulacağız Said Efendi?
Said Efendihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif karşısında sallanarak konuşan Zihni Paşa’ya dervişâne bir cevap verir:
- Hele telaş etmeyin Paşa Hazretleri. Cenab-ı Hak gaip hazinesinden gönderir!
Zihni Paşa bu teselliyi duymazdan gelerek sallanmaya devam edip:
- Ah ne yapacağız Said Efendi? Vah Said Efendihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diye sızlanmaya devam ederkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Aydın Defterdarlığı'ndan bir telgrafhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif görevli tarafından masanın üzerine bırakılır. Telgrafta vilayet tahsilatından yirmi bin altın gönderildiği yazılıdır.
Zihni Paşa şaşkın şaşkın bir telgrafahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir Said Efendi’ye bakarak:
- Said Efendihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu derdin böylece halledileceğini nereden bildin?
Said Efendi Maliye Nazırına acı bir tebessümle şöyle cevap verir:
- Bunu bilmeyecek ne var Paşa Hazretleri? Kaç asırdır bu memleketin bütün dertleri sadece Allah’ın lütfu ile halledilir. Bir ülkede liyakatli insanlar kalmadı mıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Allah’ın merhameti başlar. Bu da bir ilâhi cezadırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ama bizler anlamayız.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
EBDAL KUMRAL VE HIZIR ALEYHİSSELÂM
Ebdal Kumralhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tefekkür halindedir... Birden yanında Hızır Aleyhisselâm beliriverir! Osman Gazi’yi kastederek. “O yiğidin istikbali çok parlak” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Var bul onu ve müjdeyi ver!”
-Nasıl bir müjde?
-Yakında rüyâsını görür!..
Ebdal Kumralhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dergâha koşar. Vardığında sohbet başlamıştır. Bir köşeye sokulurhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diz çöker. Bakın şu işe ki Osman Gazi de oradadır. Genç mücahîd kelimesini kaçırmadan şeyhini dinlemektedir...
“Toprağa bağlanın!”
Edebâlî Hazretleri “Toprağa bağlanın!” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Su kullanınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ağaç dikinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bahçelerinizi elden geçirin.” (Bunlar bu coğrafyada kalıcı olduklarına dair işaretlerdir.) “Fukaraya sahip çıkınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif âlimlere hürmet edin...”
Gecenin ilerleyen saatlerinde Osman Gazi el öperhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif müsaade ister. Edebâlî hazretleri gözlerini kısarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif geceyi dinler. Sonra nedendir bilinmez “Sabah ola hayrola” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “gelin kalın burada!”...
Bu diyarda ona itiraz ne mümkündür. “Başüstüne” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif baş eğerler.
Derhal döşekler serilir... Osman Gazi ayağını uzatıp yatamaz. Zira odanın duvarında Mushaf-ı Şerîf asılıdır... Bir köşeye bağdaş kurarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tesbihi ile baş başa kalır. Ama bir ara içi geçerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Edebâlî Hazretleri'nin göğsünden çıkan bir nurun kendini kuşattığını görür. Sonra vücudu çınara döner. Dallanıp budaklanır ve çok büyür. Yaprakları bulutlara varırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kökleri kıtaları tutar. Dağlar ovalarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nehirlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şehirler... İnsanlar bölük bölük gelir gölgesine girerler. Huzurlu ve neşelidirler...
Osman Gazi rüyânın heyecanıyla gelir kendine... Müezzinin yanık sesi odayı doldurur. Mescide geçerler. Osman Gazi rüyânın tesirindedir hâlâ. Ebdal Kumral sorar. “Ne oldu sana?”
-Bir rüya gördüm hocam. Garip bir rüya!
-İyi yahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif işte fırsat. Şeyhimize arzeyle!..
“Doğru söylüyorsun!”
Osman Gazihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mahçup mahçup rüyâsını anlatır. Edebâlî Hazretleri kısa bir tefekkürün ardından “Ey oğul. Sana müjdeler olsun!” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Göğsümden çıkan nur kızımdır (Bâlâ Hatun). Seni kuşatması evleneceğinize işarettir... Ağaca gelince: Sen büyük bir devlet kuracaksın. Evlatların adaletle hükmedecekler. Allahü Teâlâ seni ve neslini insanların İslâm’la şereflenmesine vesile edecek...
Ebdal Kumral heyecanlıdır. “Vallahi doğru söylüyorsun!” der: “Hızır Aleyhisselamın bildirdiği müjde bu olmalı!”
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
"VEREN DE O ALAN DA O!..."
Sultan Selîm Han Mısır’ı zaptettiği zamanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Cumâ namazını Ezher Câmiinde kıldı. Namazı kıldıran hatîb için yüz altın bağışladı. Bunu önceden öğrenen hatîbhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o gün Cumâ namazını kıldırma sırası kendisinde olan diğer hatîb arkadaşından izin almıştı. Nöbetini devreden hatîbhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diğer arkadaşının altınlara kavuştuğunu görüncehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif söylenmeye başladı. O sırada orada bulunan Abdülvehhâb-ı Şa’rânî aralarına giriphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nöbetini veren hatîbe;
- Sana kısmet değilmiş
- Üzülme! Allahü Teâlâ bunu sana kısmet etmemişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi. O da;
- Rızkımın kesilmesine bu arkadaşım sebep olduğu için kızıyorumhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dedi. Şa’rânî hazretleri de;
- O sebep oldu görünüyorsa dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif aslında sebep o değildir. Arkadaşın ilâhî kudretin bir âletidir. Adaleti kim hareket ettiriyorsahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hüküm onundur. Yoksa âdaletin değildir. Senin böyle söylemenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sopa ile dövülüp de sopayı vurana değil; sopaya kızan adamın hâline benziyor.
“Savunacak halim yok!”
Hani sen her Cumâ hutbelerinde; “Vallahi veren de Allahü teâlâdırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif alan da. Yükselten de Allahü Teâlâ’dırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif alçaltan da...” demez miydin? Şimdi niçin bunun tersine göre hareket ediyorsun?” deyincehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o hatîb;
- Üstâdım! Bu sözler karşısında âciz kaldım. Hüccet ve isbâtlarınla beni susturdunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diyerek oradan ayrıldı...
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
KURTULMAK İSTİYORSAN SULTANIMIZ'I ÜZME!...
Yıldırım Bayezidhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Niğbolu Zaferinde kazanılan gânimetlerle muhteşem bir mescid yaptırmak ister. Mimarlar bugünkü Ulucami’nin bulunduğu mevkide karar kılarlar. Söz konusu arsa üzerinde evihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bahçesi olanlara başka yerden muadil yer verilir. Hatta ceplerine birkaç kese altın sıkıştırılır gönülleri hoş edilir. Ancak yaşlı bir kadıncağız bir “Evim de evim” feryadı tutturur ki sormayın! Değerinin fevkinde ücretlere omuz silkerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün tekliflere “olmaz” der. Önce vezirlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sonra bizzat Sultanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kadının ayağına giderhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif iknaya çalışırlar. Ama o direnir.
Hesapta olmayan pürüz!
Sultan Bayezidhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif caminin yerini beğenmiştir. Hiç hesapta olmayan pürüz canını sıkar. Hatta divanı toplarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çözüm yolu arar. Kadılar “mal onun değil mi” derlerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “satarsa satarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif satmazsa satmaz!” Meclis çaresizlik içinde dağılırken Bayezid’in aklına damadı gelir. Emir Sultan’ı bulur meseleyi anlatır. Mübarek sadece tebessüm eder. “Acele etme!” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Bir gecede neler değişmez?”
İhtiyar kadın o gece rüyasında mahşer meydanını görür. Annenin çocuğundan kaçtığı bir dehşet anıdır! Kalabalıkta korkunç bir azab endişesi vardır. O arada bir dalgalanma olur. İnsanlar âlemlere rahmet olarak yaratılan Resulullah Efendimiz’in yanına koşarlar. Şefaate kavuşan kavuşana. Kadıncağız da niyetlenirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ama bırakın yürümeyehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kıpırdamaya mecâli yoktur. Ayakları vücudunu taşıyamazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ıstırapla yerleri tırmalar. Elinden kaçan büyük fırsat ciğerini dağlar. Feryad figan ağlamaya başlar...
“Herkes gitti ben kaldım!”
İşte tam o sırada Emir Sultan’ı görürhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Herkes cennete gitti” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Ben bir başıma kaldım burada!” Mübarek o gönül ferahlatan tatlı sesiyle sorarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Kurtulmak istiyor musun?” Kadın nefes nefese cevap verir:
-Hiç istemez miyim?
-Öyleyse Sultanımızı üzme!
Ertesi gün kadın ayağı ile gelirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif evini verir. Üstelik önüne konulan ücreti bağışlar camiye...
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
HZ. DAVUD’UN (AS) KILICI
Mukaddes Emanetler Dairesi’nde Peygamber Efendimiz (SAV)’e bazı kutsal eşyaların yanı sıra diğer Peygamberlere ait bir takım kutsal eşyalar bulunmaktadır. Hazreti Yusuf’un (as) sarığıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hz. Musa’nın (as) asasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hazreti İbrahim’in (as) tenceresihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gibi geçmiş peygamberlere ait eşyalar bulunmaktadır. Bunlardan en ilginç olanı da Hz. Davud’un (as) kılıcıdır. Bugün Topkapı Sarayı Müzesi'nin 21/137 numaralı envanterine kayıtlı olan bu kılıcın ilginç olmasının nedeni; yanında bulunan ve Yavuz Sultan Selim’in Mısır’a girmesinden önce hazırlanmış olan kitabede kılıcın hikayesi anlatılmaktahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şifreli olarak bu kılıcın Mısır’ı fethedecek Yavuz sultan Selim’e geçeceğihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saltanatları müddetince onların elinde kalacağı daha sonra bir kaos döneminin olacağı nihayet kılıcın Hz. İsa ve Mehdi’nin (as) eline geçeceği anlatılmaktadır.
Bu emanetlerin gelişi hakkında ki rivayet ise şöyledir: "Çoğu geceleri uyumayan Yavuz Sultan Selimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hep nedimi Hasan Can ile kitap okuyup ilim konuşurlardı. Hasan Can'ın uyuyakalıp padişahın hizmetine gidemediği gecenin sabahında Yavuzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hasan Can'a sordu: İmdi ne düş gördün beyan eyle." Fakat sonradan anlaşıldı ki söz konusu rüyayı Hasan Can değilhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kapı Ağası Hasan Ağa görmüştü. Rüyasını hemen padişahına anlatan Hasan Ağahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Padişahımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif rüyamda gecenin bir vakti kapı çalındıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalabalık halde gelenler Arap elbiseli ve Arap simâlı şahıslardı. Kapının yanında dört kişi durmaktaydı. Kapıyı vuranın elinde ise sizin ak sancağınız bulunmaktaydı. O bana dedi ki; 'Bu gördüğün Resul'ün Ashabı'dır. Bizi gönderip buyurdu ki; Kalkıp gelsin! Haremeyn (Mekke ve Medine) hizmeti ona verildi. Bu gördüğün dört kimseden bu Ebu Bekr-i Sıddıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu Ömerü-l Farukhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu Osman-ı Zinnureyn'dir. Seninle konuşan ben ise Ali bin Ebu Talib'im. Var Selim Han'a selam söyle.'" dedi. Yavuz Sultan Selim ise bu rüyayı yüzü kızararak ve gözyaşları içinde dinledi.
Bu hadiseden sonra hazırlıklar tamamlandı ve Mısır seferine çıkıldı. 20 Şubat 1517 Cuma günü Kahire'de Yavuz Sultan Selim adına hutbe okunmasıyla ise Mısır ve Hicaz artık Osmanlı Padişahı'nın yönetimi altına girdi.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
SOHBETİN TADINI ALIRSA SARAYDA DURAMAZ!...
Büyük Velî Ebûl Vefa Hazretleri'nin Fatih’e karşı husûsî bir sevgisi vardır. Bunu anlayan Fatih Sultan Mehmet günün birinde dayanamazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Ebûl Vefa Hazretlerinin dergahına gider. Ancak Ebûl Vefa Hazretleri “Hayır!” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Görüşmesek daha iyi!...”
Muammayı çözemezler!...
Koca Sultan yüzgeri giderkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mübârek de hıçkırmaktadır. Bir hüzündür çöker mekâna. Talebeleri muammayı çözemezler. Sıradan Rumların bile kıymet veriliphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif buyur edildiği bir tekkenin kapısı "Cihân Pâdişâhı"na neden açılmaz?..
Nitekim içlerinden biri dayanamaz. “Bağışlayın ama efendim.” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Hem Hünkâr'ı üzdünüzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hem kendiniz üzüldünüz. Bunun bir hikmeti olsa gerek?”
Mübârek “Doğru söylüyorsun.” derhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif “Ama aramızdaki muhabbet vazifelerimizi unutturacak kadar fazla. Eğer Ohttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sohbetin tadını alırsa sarayda duramaz... Korkarım tacı tahtı bırakırhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dervişliğe kalkışır...”
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
450 YILLIK KAHRAMAN TÜRK AMİRALİ
Fırtına öncesi sessizlik hakimdihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Adriyatik’in sakin sakin salınanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif derin lacivert sularında... Kararlıydılar... "Dur" demek gerekiyordu artık bu Türklere...
302 gemi.
2.500 top.
60 bin asker.
Papa’nın eteğini öpen Andrea Doriahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hazırdı...
İspanyoluhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Portekizlisihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Venediklisihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Cenevizlisi güçbirliği yapmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Barbaros’u bekliyorduhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Preveze’ye gömmek için.
*
Geldi koca Hayrettin.
3’te 1 kuvvetle.
112 gemisi vardı sadece.
800 top.
15 bin levend.
*
"Cesaret edemez" dediler.
Etti.
Yapmıştı planını... Cephedenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif göğüs göğüse dizilecekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saldırı anında "hilal" biçimine dönüşüphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öldürücü darbeyi sağ kanattan vuracaktı... Çünkü zekasına en güvendiği adamınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif manevi oğlunuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oraya koymuştu.
Vehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gürledi toplar!
Vay anam vay...
5 saat...
Netice?
Canına okudu!
Andrea Doriahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Osmanlı tokadının nereden geldiğini şaşırmıştı... Tırıs tırıs kaçarkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 128 gemisi batmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 29 gemisi esir düşmüşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 30 bine yakın askerini kaybetmişti.
Zafer bizimdi...
Akdeniz de.
*
Bitirici darbeyi vuranhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Barbaros’un o en güvendiği manevi oğluhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Edremit yakınlarındaki Kazdağı’nda doğmuştu. Çocuk yaşta atıldı dalgalara... Oruç Reis’in yanında pişti... Kanuni Sultan Süleyman’ın huzuruna Barbaros ile birlikte çıktı. Amiral oldu.
Çalışkan...
Zeki...
Kabiliyetliydi.
Gözünü budaktan sakınmıyordu.
Korku saldı yüreklere.
Vuruştu devamlı.
Aman vermedi.
Bir arahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Korsika’da baskın yedihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif esir düştü. İzi kayboldu. Arandıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tarandı... 3 uzun yıl... Hangi karanlık zindanda olduğu bilinmiyordu... Barbaroshttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif casuslarını gönderdi her yere... Vehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öğrendi... Cenova’da tutuluyordu. Küreğe vurmuşlardı... Barbaroshttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 100 parçalık armadasıyla gitti Cenova’yahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çağırdı şehrin valisini ayağına... Adeta "suratına tükürür" gibihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif haykırdı: "Ya verirsinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ya şehrini kafana yıkarım!"
Verdiler çaresiz...
Barbaroshttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif manevi oğlu için savaşı göze almıştı. O kadar değerliydi... O kadar güvenirdi ki onahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öz oğlunu bile ona emanet etmişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yanına vermişti.
*
Cezayir Sancakbeyi oldu. İspanya’yı vurdu. İtalya’yı vurdu. Fransa’yı vurdu. Tunus’a daldı... Gittihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Fas’ı aldı. "Fas Fatihi" unvanını da... Osmanlı’yı Atlas Okyanusa’na açanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oydu.
*
Derdi kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Barbaros...
"Andrea Doriahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benden çok ona kin beslerdi... Akıl almaz cüretihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif görülmemiş zekası ve denizcilik dehasıylahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bütün kafir amirallerini yıldırmıştı."
Böyle derdi...
Övünürdü onunla.
*
O da çok vefalıydı ustasına karşı... Emrindeki levendlere ezberletmiştihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bağırtırdı hep coşkuyla...
Deniz üstünde yürürüz
Düşmanı arar buluruz
Öcümüzü komazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif alırız
Bize Hayreddinli derler...
*
Şerefiyle hizmet etti.
Emekli oldu.
Cezayir’de gözlerini yumdu.
Adı Dünya tarih defterinehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Akdeniz’e nam salanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif titretenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şanlı Türk Amirali olarak kazındı.
*
Ohttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Salih Reis’ti.. 450 Yıllık Kahraman Türk Amirali...
(Yılmaz ÖZDİL)