Beklemek sabretmektir” dedi **YAR**
“Kalbim üstüne” dedim.
Büküldü boynum.
Printable View
Beklemek sabretmektir” dedi **YAR**
“Kalbim üstüne” dedim.
Büküldü boynum.
Buyurdular
Lokman Hekim bir gün oğluna şöyle der:
"Oğul, miden dolduğu vakit tefekkür uyur, hikmet kaybolır ve âzalar ibadet yapmakta tembelleşir."
''Aşk'' sözcüğü zaten sözlükte ''sarmaşık''demekmiş.
Bir sarmaşık çınarları, selvileri nasıl sarıp sarmalarsa, aşkta öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, selvi boylu dilberleri.
Ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş sonunda...
(İskender PALA)
Duâ ve ibadet, Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de, ömür de hoştur. ( Mevlânâ (rh)
"Dünya nedir, bilir misin? Kadın, çocuk, mal, makam, reislik, oyun, oyuncak, lüzumsuz işlerle uğraşmak...
Bütün bu sayılanlardan hangisi seni alıp Allah'tan başka şeylerle oyalayıp perdelerse, o dünyaya dahildir."
İmamı Rabbani (k.s.)
“İçinizde bu 3 şeyi taşıyorsanız, hayat güzeldir...”
-Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı. Bütün köy ahalisi toplandı.
İçlerinden sadece birinde şemsiye vardı.
...Bu İNANÇ'tır.
-Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır.
Yere düşübileceğini akıllarına bile getirmezler. Çünkü babaları onu tutacaktır.
Bu GÜVEN'dir.
-Yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair teminatımız yoktur. Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız.
Bu ÜMİT'tir.
“Ve bu üçü varsa içinizde; hayat gerçekten güzeldir...”
[Üstün Dökmen]
“Tek pişmanlığım kelimelerimi bile haketmeyen insanlara, saatlerce cümleler kurmaktır...”
[İlhan Berk]
Güzel Paylaşımlar için;
Emeğine sağlık, Ellerin dert görmesin Reyhani Kardeşim. Allah c.c razı olsun...
Ufak bir yanlış hareketinle üzülecek, darılacak kimseye çok güvenme. (İmam Şafii)
yüreğine emeğine sağlık
Aramayacaksın kimseyi, olması gerekenler zaten yanında. Ve yanında olmayıp gidenler; ne aklında olmalı ne umrunda..
"Bir diken yüzünden bana ne güller açıldı."
Okunurken müziğin sesini kısmaya üşendiğiniz
" EZANI " bugün dört gözle bekleyeceksiniz.
Her ezanı bugünkü akşam ezanı kadar özlemle beklesek,
ne güzel olur.
-Senai Demirci -
Cennete duyuramayacağın sözleri alma dudağına. Cennetliklerin kulak vermeyeceği seslere emek verme. Sen de cennetlik olasın, sözlerin de. Çünkü "duyulmaz orada boş söz ve yalan." [Nebe, 35]
Bir kardeş bul kendine. Kendisine "boş söz ve yalan" duyurmayacağın bir kardeş. Kendisinden "boş söz ve yalan duymayacağın" bir kardeş. Sadece bir kardeş... Cennette duyulmayacak sözlerin duyulmadığı yer, cennet değil midir?
Senai Demirci
NE OL, NE OLMA.
özlü sözler.
Paranı ver, Gönlünü ver, Selam ver, Ama Sırrını verme.
Hedefe koş, Cihada koş, Yardıma koş, Ama Şirk koşma.
Elini aç, Kapını aç, Gözünü aç, Ama Ağzını açma.
Yaklaş, Konuş, Tanış, Ama Uzaklaşma.
Doğrul, Devril, Ama Eğilme.
Eşini beğen, İşini beğen, Aşını Beğen, Ama Kendini beğenme.
Davet et, Hayret et, Affet, Tövbe et, Ama İhanet etme.
Emek ver, Kulak ver, Bilgi ver, Ama hiçbir zaman Boş verme.
Günlerini say, Servetini say, Büyüklerini say, Ama Yerinde sayma.
Okumaktan zarar gelmez, Oku, Ama Lanet okuma.
Rakibini geç, Sınıfını geç, Ama Gülüp geçme.
Ev al, Araba al, Abdest al, Ama Beddua alma.
Zulmü devir, Nefsi devir, Ama Çam devirme.
Fidan büyüt, Garip doyur, Çocuk besle, Ama Kin besleme.
Satıcı ol, Alıcı ol, Kalıcı ol, Ama Bölücü olma.
Seslen, Uslan, Ama Yaslanma.
İtil, Atıl, Ama SATILMA.
alıntı.
Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum,
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
Diyorlar Bana, kalsın şiirde sözde yerde,
Sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde.
Anladım işi; San'at ALLAH'I aramakmış,
Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış
Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir hayat için gayret yok hayret.
Evvelkiler aşkı aşka kattılar, dünküler aşkı başka tattılar.
Bugün şehvetine dayanamayanlar, AŞK'I alıp uçurumdan attılar.
"O" BİR TANE idi... "O" GÜZELLER GÜZELİ idi... "O" MÜKEMMEL idi... "O" EŞSİZ idi... "O" NUR idi... "O" DUA idi... "O" MÜJDE idi... "O" RÜYA idi... "O" MUHAMMED idi... "O"AHMED idi... "O" EL EMİN idi... "O" KUL idi... "O" RASUL idi... "O" HABİB idi... "O" HALİL idi... "O" RAHMET idi... "O" CAN idi... "O" CANAN idi... "O" AŞK idi... "O" AŞK-IN TA KENDİSİ idi... (s.a.v)
Gülü üç kez görmeden öpmeye kıyamazdım
Çakır mızrak dikeni ektikleri bağ mıdır ?
Bizi böyle ölümlü bir dünyaya ram eden
Sen söyle kalbim şimdi devran mıdır, çağ mıdır?
O erler ki, gönül fezasındalar,
Toprakta sürünme ezasındalar.
Yıldızları tesbih tesbih çeker de,
Namazda arka saf hizasındalar.
İçine nefs sızan ibadetlerin,
Birbiri ardınca kazasındalar.
Günü her dem dolup her dem başlayan
... Ezel senedinin imzasındalar.
Bir an yabancıya kaysa gözleri,
Bir ömür gözyaşı cezasındalar.
Her rengi silici aşk ötesi renk;
O rengin kavuran beyzasındalar
Ne cennet tasası ve ne cehennem;
Sadece Allahın rızasındalar.
sarp dağları aşarak gelebilmek mesele...
gönülden masivayı silebilmek mesele...
insan ilim öğrenip herşeyi bildim sanır,
asıl hüner kendini bilebilmek mesele...
sevgi için belki çok şeye katlanır insan,
ferhat gibi dağları delebilmek mesele...
nefsine hoş gelene gönül verir seversin,
nefsine zor geleni sevebilmek mesele...
ölmek elbet mukadder insan için,
velakin asıl ölmeden önce ölebilmek mesele....
ﷲ (¯`*•.¸ALLAH cc. razı olsun inşALLAH¸.•*´¯) ﷲ Güzel paylaşımın icin. emegine saglık
ﷲ (¯`*•.¸ALLAH cc. razı olsun inşALLAH¸.•*´¯) ﷲ
"Ey âşık!
Korkma, sev!
Öldüğün yerde değil, dirildiğin yerde sev!
Sana mânâ katanı sev!
İki iken bir olabileceğini sev!..
Ona sahip çıkamam diye korkma;
İkinize de sahip çıkan var nasıl olsa…"
Bu yağmur niçin yağıyor...?
Neyi ıslatmak istiyor acaba...?
Bahçe desen ıslak...
Cadde desen ıslak.
Islatmak istediğin gözlerimse eğer...
Boşver onlar zaten ıslak...
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâki kalan bu kubbede bir boş sedâ imiş. (Bâki)
Sesi/sözü bu aleme/alemde Davûd peygamber gibi bırak/Davud peygamber gibi söyle. Zira bu gökkubbede sonsuza kadar kalacak olan hoş bir sestir/sözdür.
Davûd peygamberin iki özelliği edebiyatımızda ve geleneğimizde çok ön plana çıkarılmıştır. Bunlardan birincisi onun demircilikteki maharetidir. Öyle ki bütün madenler Davûd aleyhisselâmın elinde âdeta hamura dönüşmekte ve o bu hamura istediği gibi şekil vermektedir. Beyitten de anlaşılacağı gibi onun diğer özelliği ise sesinin güzelliğidir. Beyit sonsuza kadar kalacak olanın "hoş sâdâ" olacağını vurgularken sözün güzelini söylemeyi mi kastediyor, yoksa ne olursa olsun söz söylerken dikkatli olmak gerektiğini, kime olursa olsun güzel konuşmak ve söylemenin önemini mi vurgulamaktadır onun yorumunu size bırakıyorum. Yalnız beyitin sahibi olan "Bâkî"nin ikinci mısrada bir söz oyunu yaptığını da dikkatlerinize sunmadan edemeyeceğim. "Bâkî"den sonra bir virgül koyarak beyiti okuyunuz. ;)
Sen içine dön, yalnız dışınla meşgul olma. / Çünkü sen cisminle değil ruhunla insansın. (İbn Arabi)
Küçük günahları basite alma, çünkü onlardan büyük günahlar dallanır, budaklanır. (Süfyan-ı Sevri)
Hayırda ve hak edene harcamada israf olmadığı gibi, israfta da hayır yoktur. (Ebu Hanife)
Ne kadar okursan oku, bilgine yaraşır şekilde davranmazsan cahilsin. (Sadi Şirazi)
Politika ve harp tarihi kılıcın zaferiyle doludur. Fakat kültür ve medeniyet tarihini yapan kalbin zaferidir. (Peyami Safa)
Edep bir tac imiş Nur-i Hüda'dan / Giy ol tacı, emin ol her beladan... (Mevlana)
Dipsiz ayrılıklar uçurumunun başında, birbirinin yüzüne bakan, birbirinin tebessümüyle sevinen, birbirinin kokusuyla avunan küçücük çiçekler gibiyiz.. Şimdilik her şeyimiz.. Şimdilik..
…
Yakasına ölüm yapışıktır her günün..
Öldüğüm Gün | senaidemirci
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl/ Muhammedsiz, muhabbetten ne hâsıl? (Bezmi Âlem Valide Sultan)
keşke burada, yanımda olsa da,
yağmur birlikte yağsa üzerimize
- keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa. ”
oruç aruoba
“keşke burada, yanımda olsa da,
yağmur birlikte yağsa üzerimize
- keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa. ”
oruç aruoba
Eğer tadını bilirseniz; Ekmeği paylaşmak, Ekmekten daha lezzetlidir.
Necip Fazıl Kısakürek
إِنَّكَ لَا تَهْدِي مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَن يَشَاء وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
İnneke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).
Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Bilâkis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.
(Kasas, 28/56)
Çağdaşlık nedir? Atom bombası mı, fuhuş mu, rezillik mi, kapitalizm mi, sosyalizm mi?Cemil meriç
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir; Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
Necip Fazıl Kısakürek