Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) namaz kılarken kendisi ile Kâbe cihetine gelen yüksek dağ arasındaki iki tepeyi karşısına aldı. (O iki tepeyi karşısına almakla) o yerde bina olunan Mescidi, taş tepenin kenarındaki Mescidin sol tarafına almış olurdu. Resulüllah'ın namazgâhı (taş tepe kenarındaki) bu Mescidin alt başında kara taş üstündedir. (Taş) tepe kenarındaki Mescitten on arşın yahut ona yakın ayrılır, sonra seninle Kâbe arasına düşen uzun dağın o iki tepesini karşısına alarak namaz kılardı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2209
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Ömer (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) Beyte gelip ilk tavafı (Kudüm tavafını) eda ederken üç defa remel ile, dört defa da mutad yürüyüşü ile yürürdü. Safa ile Merve arasında tavaf ederken de Batnu'l-Mesil'de (remelden de süratli) sa'y ederdi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2210
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Abbas'ın (r.a.) rivayetinde anlatıldığına göre:
İbn Tufeyl İbn Abbas'a şöyle dedi: Beyt'i üç tavaf da remel yapmak ve dört tavafta da yürümek sünnet midir? Zira insanlar, bunun sünnet olduğunu söylüyorlar. Bu husustakidaki görüşün nedir? dedi. İbn Abbas (r.a.): "Hem doğru söylemişler, hem de yanlış" dedi. Ben: "Bu, hem doğru söylemişler ve hem de yanlış, sözünle ne demek istiyorsun?" dedim. İbn Abbas: "Resulüllah (a.s.) Mekke'ye (kaza umresi için) gelince, müşrikler; Muhammed ve arkadaşları zayıflıktan dolayı Beyti tavaf etmeye güçleri yetmiyor dediler. Böylece Peygamber'e haset ediyorlardı. Bunun üzerine Resulüllah (a.s.), sahabelerine tavafın üç şavtında koşmalarını, dördünde de yürümelerini emretti" dedi. Ebu Tufeyl sözlerine devamla: "Ben, İbn Abbas'a Safa ile Merve arasında vasıtaya binerek tavaf etmenin mahiyetinden haber verir misin? Bu da sünnet midir? Zira kavmin bunun sünnet olduğunu söylüyor" dedim. İbn Abbas yine: "Hem doğru söylediler ve hemde yanlış" dedi. Ben de: "Hem doğru söylediler ve hem de yanlış" sözünün manası nedir? dedim. İbn Abbas: "Resulüllah, tavaf yaparken insanlar etrafına yığıldılar. İşte Muhammed! İşte Muhammed! diyorlardı. Hatta evlerden genç kızlar bile dışarı çıkmışlardı. Resulüllah'ın huzurunda insanlar dövülemezdi. Başına bir çok kimse toplanınca, Hz. Peygamber devesine bindi. Ancak yürüyerek sa'y yapmak daha faziletlidir" dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2217
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Abdullah b. Ömer (r.a.)
Resulüllah'ı (a.s.) Yemen tarafındaki iki rükünden başka Beyt'ten hiçbir rükne el sürerken görmedim demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2222
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Ömer İbn Hattab (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Ömer İbn Hattab (r.a.) Hacer-i Esved'i öptü ve sonra şöyle dedi: "Yemin olsun ki, çok iyi biliyorum sen ancak bir taşsın. Eğer Resulüllah'ı (a.s.) seni öperken görmüş olmasaydım seni asla öpmezdim."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2228
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Abbas (r.a.) şöyle bildirmiştir:
Resulüllah (a.s.) Veda haccında mihcen (ucu eğri bir değnek) ile Hacer-i Esved rüknünü istilâm ederek bir deve üzerinde tavaf etmiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2233
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Müminlerin annesi Ümmü Seleme (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Hac esnasında hasta olduğumu Resulüllah'a (a.s.) arzettim. Bana "Halkın arkasından (deveye) binerek tavaf et" buyurdu. Ben de böylece tavaf ettim. Resulüllah ise bu esnada Beyt'in yanı başında namaza durmuş ve "Tur" suresini okuyordu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2238
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Aişe'den (r.ah.) rivayetle Urve şöyle haber vermiştir:
Ben, Aişe'ye (r.ah.); öyle zannediyorum ki, bir kimse Safa ile Merve arasında tavaf etmese ona zarar vermez dedim. Aişe: "Niçin?" diye sordu. Ben de: Yüce Allah: Şüphesiz" Safa "ile" Merve "Allah'ın nişanelerindendir.buyuruyor dedim. Bunun üzerine Aişe (r.ah.): Allah Safa ile Merve arasında tavaf etmeyen kimsenin haccını ve umresini tamam kılmamıştır. Eğer bu ayetin hükmü senin dediğin gibi (yani sa'y mubah) olsaydı ayet" Safa ile Merve arasında sa'y etmemekte günah yoktur" şeklinde olurdu. Bu ayetin hangi mesele üzerine nazil olduğunu biliyor musun? Bunun iniş sebebi şudur: "Ensar cahiliye devrinde deniz tarafında bulunan İsaf ve Naile diye anılan iki put için telbiye getirirler. Sonra da gelip Safa ile Merve arasında sa'y eder, daha sonra da tıraş olurlardı. İslâmiyet gelince Ensar, cahiliye devrinde yaptıklarına bakarak Safa ile Merve arasında sa'y etmekten çekindiler. İşte bu sebeple Yüce Allah, söz konusu Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın nişanelerindendir.(Bakara, 158) ayetini indirdi ve böylece onlar da (tavaf ve) sa'ylarını yaptılar" dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2239
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Enes (r.a.) şöyle bildirmiştir:
Ensar, Safa ile Merve arasında sa'y etmeyi Şüphesiz" Safa "ile" Merve "Allah'ın nişanelerindendir. Kim Kâbe 'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yokturayet-i kerimesi indirilene kadar hoş karşılamazlardı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2243
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Üsame b. Zeyd (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Ben Arafat'tan itibaren Resulüllah'ın (a.s.) terkisine bindim. Resulüllah Müzdelife'nin yakınındaki sola giden dağ yoluna varınca devesini çöktürdü. Sonra inip küçük abdest bozdu. Sonra geldi. Ben kendisine abdest suyu döktüm. Resulüllah hafif bir surette abdest aldı. Sonra ben: Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kılacaksınız? dedim. Resulüllah: "Namaz, ileride (Müzdelife) kılınacaktır" buyurdu. Akabinde devesine binip Müzdelife'ye geldi ve namazı orada kıldı. Sonra Bayram sabahı, Resulüllah'ın terkisine "Fadl" bindi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2245