Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Ümmü Atiye (r.ah.) şöyle bildirmiştir:
Resulüllah (a.s.) biz kadınlardan biatla birlikte ölüye saç-baş yolarak ağlamayacağımıza dair söz almıştı. Beş kadından başka bizden hiçbir kadın sözünde durmadı. (Bu beş kadın): Ümmü Süleym, Ümmül-Ala, Muaz'ın karısı olan Ebu Sebre kızı, yahut Ebu Sebre kızı ve Muaz'ın karısı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1552
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Ümmü Atiye (r.ah.)
"Biz kadınlara cenazeleri takip etmek yasaklandı. Cenazeler ardından gitmek bizim üzerimize vacip kılınmadı."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1555
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Ümmü Atiye (r.ah.) şöyle anlatır:
Biz kızını yıkarken, Peygamber (a.s.) yanımıza girip şöyle buyurdu: "Kızımı su ve sidr ile üç veya beş, hatta gerek görürseniz Fazla da yıkayabilirsiniz. En son yıkayışta kâfur yahut kâfur cinsinden bir koku kullanınız. Yıkamayı bitirdiğinizde bana bildiriniz. "Biz yıkamayı bitirince Peygamber'e haber verdik. Resulüllah bize hıkıv denilen kendi izarını verdi ve: "Bunu kızıma iç gömleği yapınız!" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1557
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Habbab b. Eret (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) ile beraber Allah yolunda O'nun rızasını kastederek (Medine'ye) hicret ettik. Artık bizim mükâfatımızı vermek (Allah'ın vaadinin yerine getirilmesi olarak şer'an) Cenab-ı Hakk'a vacip oldu. Yoldaşlarımızdan bu sevap ve nimetten hiçbir şey istifade etmeden Ahirete gidenler vardır. Musab b. Umeyr (r.a.) bunlardan biridir. Musab, Uhud günü şehit olmuştu da ona kefen yapacak bir şey bulunamamış ancak bir kaftan bulunmuştu. Bizler o kaftanı şehidin başı üzerine koyduğumuzda ayakları dışarda kalıyor, ayakları üstüne koyduğumuzda başı açığa çıkıyordu. (Bu yokluk karşışında) Resulüllah (a.s.) bize: "Kaftanı başından itibaren sarınız, ayaklarının üstüne de ızhır (denilen kokulu ottan) koyunuz" buyurdu. Dostlarımızdan kendilerine hicret semeresi ulaşan ve bu meyveyi devşirenler de vardır.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1562
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) pamuktan dokunmuş suhuliyye denilen üç parça beyaz Yemen bezi içinde kefenlendi. Bunların içinde gömlek ve başlık (imame) da yoktu. İzar ve ridadan ibaret olan hulleye gelince bunun Resulüllah'a kefen yapılması için satın alınmış olunduğu hususunda insanlarda bir şüphe hasıl oldu. Neticede bu hulle terk olundu da Resulüllah pamuktan suhuliyye denilen üç parça beyaz Yemen bezi içinde kefenlendi. O hulleyi Abdullah b. Ebu Bekr almıştı da öldüğünde kendimi bununla kefenleyeyim diye onu muhafaza edeceğim, demişti. Sonra Yüce Allah Peygamber'inin bununla kefenlenmesine razı olsaydı bunun içinde kefenlenirdi. (Onun kefenlenmediği bir hulleyi ben de kefen edinmem deyip) bu hulleyi sattı ve bedelini de tasadduk etti.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1563
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Hz. Aişe annemiz (r.ah.)
"Resulüllah (a.s.) vefat ettiği zaman bütün bedeni (hıbere denilen) beyaz Yemen bürdesiyle örtüldü" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1566
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Ebu Hureyre'nin (r.a.) bildirdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): "Cenazeyi (itidal ile) süratlice naklediniz. Eğer bu ölü iyi bir kişi ise bu bir hayırdır. (muhtemelen dedi ki) onu (bir an evvel kabirdeki) hayır ve sevabına ulaştırmış olursunuz. Eğer bu cenaze iyi bir kişi değilse bu da bir şerdir. (Bir an evvel) o şerri omuzlarınızdan atmış bulunursunuz."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1568
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Ebu Hureyre'nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Resulüllah (a.s.): "Her kim cenaze namazı kılınıncaya kadar cenazede hazır bulunursa ona bir kırat, her kim de gömülünceye kadar beklerse ona da iki kırat (sevap) vardır." buyurmuştur. İki kırat nedir? diye sorulduğunda Hz. Peygamber: "İki büyük dağ gibi" diye cevap vermiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1570
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Hz. Peygamber'in (a.s.) azatlısı Sevban'ın (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.): "Kim bir cenaze namazı kılarsa onun için bir kırat (sevap) vardır. Eğer defninde de hazır bulunursa iki kırat olur. Bir kırat Uhud (dağı) kadardır" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1575
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) YOLCUL
YOLCULARIN NAMAZI VE BUNUN KISALTILMASI
Enes b. Malik (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Bir cenaze geçirildi ve hayırla anıldı. Bunun üzerine Peygamber (a.s.): "Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu" buyurdu. Bir cenaze daha geçirildi, bu da kötülendi. Bunun hakkında da Peygamber (a.s.): "Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu" buyurdu. Ömer (r.a.), annem babam sana feda olsun! Bir cenaze geçirildi ve şer ile tavsif edildi. Bunun üzerine: "Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu" dediniz. Bir cenaze daha geçirildi, o da şer ile vasfedildi buna da: "Vacip oldu,Vacip oldu, vacip oldu" buyurdunuz (Bunun sebebi nedir?) diye sordu. Allah Resulü (a.s.) cevaben: "Hayırla andığınız kimseye Cennet vacip oldu. Şerle andığınız kimseye de Cehennem vacip oldu. (Çünkü) sizler yeryüzünde Allah'ın şahitlerisiniz. Sizler yeryüzünde Allah'ın şahitlerisiniz. Sizler yerüzünde Allah'ın şahitlerisiniz" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 1578