Cevap: faydalı arapça notları
FİİLLERİN VE İSİMLERİN AÇIKLAMASI... emsileyi muhtelife....
Arkadaşlar bu dersimizde arapça kelime çekimlerine başlıyoruz.Daha önce bu konuları hiç görmeyen kardeşlerimiz kelime çekimleri de nedir diye düşünebilir.İnşaallah elimden geldiğince hepsini açıklamaya çalışacağım.Yine benim anlatmayı unuttuklarım olursa sorabilirsiniz.
Arapça kelime çekimi demek ; ele aldığımız bir kelimeyi mâzi, muzâri, masdar, fâil, mef'ul gibi durumlarında hangi vezinde geliyorsa o şekilde okumak demektir.Meselâ :
نصر (nasara) fiili , mâzi bir fiildir.Yada fiil-i mâzi diyelim.Geçmiş zaman kipi olarak kullanılır.Anlamı da "yardım etti" demektir.Peki ben geniş zaman kipinde kullanmak isteseydim yani "yardım eder" demek isteseydim o zaman نصر (nasara) fiili nasıl bir vezinde gelecekti...?
bunun için kelimenin başına bir ي(ye) harfi getirip kelimedeki diğer harflerin harekelerini değiştirmemiz yetiyor. ينصر (yensuru) Bu fiil yapısına arapçada muzâri fiil denir.
İşte arapçada bir kök kelime vardır ve siz o kelimeye harf veya harfler ziyade ederek veya kelimenin harekelerini değişirerek geçmiş zaman, gelecek zaman, özne, emir kipi ve daha bir çok yapıda kullanabilirsiniz.Bu da tek bir kelimeyi öğrendiğiniz zaman aslında o kelimeden yola çıkarak bir sürü kelime öğrenmişsiniz demektir.
Arapçada kelime çekimleri muhtelife ve muttaride olarak iki kısımdır.şimdi bu muhtelife ne demek muttaride ne demek onları açıklayalım.
Muhtelife : Arabi kelimelerin mâzi, muzâri, masdar gibi yapılara göre çekimleri demektir.
Muttaride : Yukarıda bahsettiğimiz mâzi,muzâri,masdar gibi yapıların da kendi içlerinde müfred, tesniye, cemi, müzekker, müennes, ğâib, muhatab gibi durumlara göre çekimi demektir.
Bunları da öğrendiğimize göre elimize örnek bir kelime alarak muhtelife ye göre çekimini yapalım.Derse نصر (nasara) fiilinden başlamıştık onunla devam edelim o zaman...
• نصر (nasara) : Fiil-i mâzi."yardım etti" demektir.
• ينصر (yensuru) : fiil-i Muzâri."yardım eder, yardım ediyor, yardım edecek" anlamlarında kullanılır.
• نصرأ (nasran) : Masdar."yardım etmek " demektir.
• فهو ناصر (fehüve nâsırun) : ism-i Fâildir.Özne de diyebiliriz."yardım edici" demektir.
• وزاك منصور (ve zâke mensurun) : ism-i Mef'ul.Failin yaptığı iş kendisine etki edendir."yardım olundu veya yardım olunmuş kişi" demektir.
• لم ينصر (lem yensur) : fiil-i muzâri cehd-i mutlak."yardım etmedi "demektir
• لما ينصر (lemme yensur) : fiil-i muzâri cehd-i müsteğrak.geçmiş zamanın cemisinde "yardım etmedi" demektir.
• ما ينصر (mâ yensuru) : fiil-i muzâri nefi hal.Şimdiki zamanda "yardım etmez" demektir.
• لا ينصر (lâ yensuru) : fiil-i muzâri nefi istikbal.Gelecek zamanda "yardım etmez" demektir.
• لن ينصر (len yensura) : fiil-i muzâri te'kid-i nefi istikbal.gelecek zamanda "elbette yardım etmez" demektir.Bunun bir öncekinden(nefi istikbal) farkı te'kid yapılmasıdır.yani manayı kuvvetlendirmesidir.
• لينصر (liyensur) : Emr-i ğâib."yardım etsin" demektir.Bu birisi vasıtasıyla başka bir kimseye emir vereceğiniz zaman kullanılır.
• لاينصر (lâ yensur) : Nehi ğâib."yardım etmesin" demektir.Bir öncekinden(emr-i ğaib) farkı olumsuz olmasıdır.
• انصر (ünsur) : Emr-i hâzır."yardım et" demektir.Karşımızdaki kişiye emredeceğimiz zaman kullanılır.
• لاتنصر (lâ tensur) : Nehi hâzır."yardım etme" demektir.Öncekinden farkı olumsuz olmasıdır.
• منصر (mensarun) : Mimli masdar.Daha önce de bir masdar(nasran) geçmişti.bunun ondan farkı başında mim harfinin gelmesidir."yardım edecek zaman,yardım edecek mekan,yardım etmek" manalarında kullanılır.Mesela mekteb kelimesi mimli masdar olur.كتب (ketebe) fiilinden gelir.Ketebe "yazdı" demek.mekteb ise yazı yazılan yer anlamındadır
• منصر (minsarun) : İsm-i âlet."yardım edici bir alet" demektir.Mesela مفتح(miftah) kelimesi ism-i alet olur.feteha kelimesinden gelir.Feteha "açtı" demektir.Miftah ise "açıcı alet" yani "anahtar" demektir.
• نصرة (nasraten) : Masdar binâi merra."bir kere yardım etmek" demektir.
• نصرة (nisraten) : Masdar binâi nevi."bir türlü yardım etmek" demektir.
• نصير (nusayrun) : İsm-i tasğir."azıcık yardım edici" demektir.Ancak bunda acizlik anlamı vardır.Yani fazla yardım etmeye gücü yetmeyen,âciz kişi demektir.Mesela عبد(abede) kelimesi "ibâdet etti,kulluk yaptı" demektir.Bunun ismi tasğiri عبيد(ubeydün) olarak gelir.Ve hepimizin bildiği Ubeydullah isminin anlamı " 'ın aciz bir kulu" şeklindedir. 'a az ibadet eden kişi demek değildir.
• نصري (nasriyyün) : İsm-i mensub."Yardım etmeye mensub kişi" demektir.
• نصا ر (nassarun) : Mübâlağa ism-i Fâil."mübâlağa ile yardım edici" demektir.
• انصر (ensaru) : İsm-i tafdîl."ziyade yardım edici" demektir.Herhalde Peygamber efendimizin ashabından olan Medine halkına niçin ensar denildiğini de anlamışsınızdır.
• ما انصره (mâ ensarahü) : Fiil-i taaccüb-i evvel."aceb yardım etti" demektir.Bunu bir kişinin yaptığı iş taacübümüze gittiği zaman kullanırız.
• وانصر به (ve ensır bihi) : Fiil-i taaccüb-i sâni."ne aceb yardım etti" demektir.
Arkadaşlar ism-i fail ve ism-i mef'ul 'ün başlarında "فهو "(fehüve) ve "وزاك "(ve zâke) olarak gelen kısımlar zamirdir.Yani kelimenin aslından değildir.Sadece "ناصر "(nâsırun) veya "منصور "(mensurun) dediğimiz zaman da aynı anlamı verir.Bu zamirler bahsi ilm-i sarfın mevzusu olmayıp ilm-i nahvin mevzusudur.Bu yüzden burada bundan bahsedip te sizlerin kafanızı karıştırmayayım.İnşaallah İlm-i sarfı bitirebilirsek ilm-i nahve de geçiş yapabiliriz.
Buraya kadar elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.Yine atladığım yerler olursa veya anlamadığınız yerler olursa sorabilirsiniz.Misallerle açıklamaya başlayınca daha iyi anlamaya başlıyacağınızı umuyorum.
Böylece arabi kelimelerin muhtelifeye göre nasıl çekildiğini öğrenmiş olduk.Bundan sonraki dersimizde muttarideye göre nasıl çekilir onları öğrenmeye başlıyacağız.Muhtelifeyi ana başlıklar gibi düşünürsek muttarideyi de o her bir ana başlığın alt başlıkları şeklinde düşünebiliriz.Yani bir fiil-i mâzi ile fiil-i muzârinin muttarideye göre çekilimleri farklıdır.Muhtelifeye göre 24 tane kelime olduğuna göre ve her bir kelimenin kendine ait muttarideye göre çekimi olduğunu düşünürsek muttaride bahsinin çok daha uzun olacağını tahmin edebiliriz herhalde... şimdiden gözünüzün korktuğunu biliyorum Ama korkmanıza gerek yok.Çünkü belli bir muttaride kalıbını ezberlediğimiz zaman diğerlerini de ezberlemek çok kolay oluyor.Yani fiil-i mazinin muttarideye göre çekimini öğrendiğimiz zaman fiil-i muzarinin muttarideye göre çekimini de büyük ölçüde halletmişsiniz demektir
alıntı
Cevap: faydalı arapça notları
Emsile-i muttaride
Emsile-i muttaride sadece fiil ve emirlerde olur.Siğalar failin durumuna göre değişir ve bu şekilde her fiil ve ismin emsile-i muttaridesi meydana gelir.Malüm ve mechul olmak üzere iki kısma ayrılır.Fiilerin emsile-i muttaridesi 14 siğadır..Fiiller ğaib,muhatab,mütekellim olmak üzere üç kısma ayrılır.Ğaib siğasıda,müzekker,müennes olmak üzere iki kısma ayrılır.müzekker ve müennes siğalarıda,müfre,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır. İkisi toplandığında altı siğa yapar.Muhatap siğasıda müzekker ve müennes olmak üzere iki kısma ayrılır.Müzekker ve müennes siğalarıda müfred,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır.ikisi toplandığında altı siğa yapar.Ğaib ve muhatab siğalar toplandığında oniki siğa yapar.Kalan iki siğa ise nefsi mütekellim vahde ve nefsi mütekellim maal ğayr siğalarıdır.
http://img252.imageshack.us/img252/3626/adszvy2.jpg
http://img501.imageshack.us/img501/332/adszvm7ko2.jpg Sülasi mücerred fiilerde fiili mazi meçhul yapılırken fa-ul fiili zammelenir ayn-ül fiil kesre ise o şekil bıraklır kesre değilse kesralanır. http://img252.imageshack.us/img252/6461/adsznx5.jpg Bu konuyu zihnimize daha kolay yerleştirmek için parmaklarımızın iç kısmında ki bölmelerden faydalanabiliriz .
http://img252.imageshack.us/img252/5849/adszko1.jpg
http://img252.imageshack.us/img252/4774/adszpx5.jpg
Bu derste geçen yeni kelimerin manası:
Nefsi mütekellim vahde:Konuşan kişi tek olarak (ben) Nefsi mütekellim maal ğayr:Konuşan kişi yanındakilerle beraber(biz)
http://img20.imageshack.us/img20/3702/adszax8.jpg
Cevap: faydalı arapça notları
KELİME neye denir ve kaça ayrılır?
Manası olan ve tek başına kullanılan en küçük söz parçasına kelime denir.Arapçada kelime üç kısıma ayrılır;
1)FİİL
2)İSİM
3)HARF
FİİL neye denir?
Lügat manası: İş , Istılah manası: üç zamandan biri ile ilgisi olan ve bir işi bir olayı bildiren kelimelere fiili denir.
FİİL
Zamana bağlı olarak bir işin, bir halin veya bir hareketin oluşunu belirten kelimelere fiil denir. Arapça’da iki temel fiil çekimi vardır. Diğer kalıplar bu ikisinden türetilir. Bunlar fiil-i mâzî (geçmiş zaman) ve fiil-i muzâri (geniş zaman, şimdiki zamanın karşılığı)dır.
FİİL-İ MÂZİ
Türkçe’mizdeki –di’li geçmiş zamana denir. Geçmişte daha önce yapılmış bir işi bildirir. (Türkçe’deki …di-dı, dü-du, ti-tı, tü-tu eklerini sağlar).
كَتَبَ yazdı عَلِمَ bildi نَصَرَ yardım etti
أَكَلَ yedi شَرِبَ içti فَتَحَ açtı
حَضَرَ geldi وَجَدَ buldu ضَرَبَ vurdu
كَسَرَ kırdı رَكِبَ bindi شَكَرَ teşekkür etti, şükretti
سَمِعَ duydu, işitti دَخَلَ girdi دَرَسَ ders yaptı, eğitim gördü
ذَهَبَ gitti نَشَرَ yaydı قَطَعَ kesti
Yukarıda fiile örnek olarak gösterilen kelimeler geçmişte yapılmış bir işi bildirmekte ve erkek için kullanılmaktadır. Kadın için kullanıldıklarında yukarıdaki fiillerin sonuna cezimli تْ harfi eklenir. Erkekte kullanılanlara Arapça’da müzekker (eril), kadında kullanılanlara müennes (dişi) denir. Örnekler:
كَتَبَ den → كَتَبَتْ (o kadın) yazdı
أَكَلَ den → أَكَلَتْ (o kadın) yedi
وَجَدَ den → وَجَدَتْ (o kadın) buldu
Arapça’da kendinden bahsedilene yani üçüncü şahsa; erkek için gâib, kadın için gâibe denir.
FİİL-İ MAZİ ÇEKİM TABLOSU
Cemi
(Çoğul) Müsennâ (İkil)Tesniye Müfred (Tekil)
Müzekker كَتَبوُا كَتَباَ كَتَبَ Gâib (3. şahıs)
(Onlar) yazdılar (O ikisi) yazdı (O) yazdı
Müennes كَتَبْنَ كَتَبَتاَ كَتَبَتْ Gâibe
Müzekker كَتَبْتُمْ كَتَبْتُماَ كَتَبْتَ Muhâtab (2. şahıs)
(Sizler) yazdınız (Siz ikiniz) yazdınız (Sen) yazdın
Müennes كَتَبْتُنَّ كَتَبْتُماَ كَتَبْتِ Muhâtaba
Müzek.+Müe. كَتَبْناَ كَتَبْناَ كَتَبْتُ Mütekellim (1.şahıs)
(Bizler) yazdık (İkimiz) yazdık (Ben) yazdım
ÜÇ ZAMAN nelerdir?
MAZİ:Geçmiş zamana denir.
HAL:İçinde bulunan zamana denir.
İSTİKBAL:Gelecek zamana denir.
İSİM neye denir?
Manası zamana bağlı olmayan kendi başına bir manası bulunan ve insan,bitki,hayvan gibi mahlukatı gösteren kelimelere isim denir.
HARF neye denir?
Kendi başına bir manası bulunmayan,ancak bir isim veya fiille beraber bulunduğunda bir mana ifade eden kelimelere harf denir.
Misal: هَلْ "hel" mı-mi
مِنْ min:den,dan
اِلَى ila:e-a bu harflerin isim ve fiille beraber bulunduğuna misal:
Hel cae zeydün minel mescidi ilal beyti... )( هَلْ جَاءَ زَيْدٌ مِنَ الْمَسْجِدِ اِلَى الْبَيْتِ
هَلْ جَاءَ Hel cae? ===> Geldimi? (kim?)
زَيْدٌ Zeydün "zey
d" (nereden?)
مِنَ الْمَسْجِدِ Minel mescidi "mescidden" (nereye?)
اِلَى الْبَيْتِ İlal beyti "eve" demektir.
FİİLLER kemmiyet (sayı) itibari ile üçtür.
1)Müfred (bir)
2)Tesniye (iki)
3)Cemi (üç ve üçten fazla)
FİİLLERDE keyfiyyet kaça ayrılır?
Fiiller keyfiyyet itibari ile ikilidir.
1)Müzekker (Erkek)
2)Müennes (Dişi)
Gaib,Muhatab,mütekellim ne demektir?
Gaib:Göze görünmeyen,yani kendisinden bahsedilirken hazır olmayan şahıs.
Muhatab:Hazır olup kendisine söz söylenen şahıs.
Mütekellim:Söz söylenen şahıstır.
Eğer bir kişi ise "mütekellim vahde" , Birden fazla ise "Mütekellim meal gayr" adını alır
Cevap: faydalı arapça notları
Cevap: faydalı arapça notları
Cevap: faydalı arapça notları
MASTAR
Zamana bağlı olmaksızın bir işe delalet eden isimdir ki,fiilin ve fiilden müştak birçok isimfiillerin köküdür.
Misal:ِاْكَرامٌِ َاْكَرَم َنَصَر َنْصٌر
masdar mimli veya mimsiz olmak üzere iki kısma ayrılır...
(1)Masdar_ı gayri mimi:Başında zaid mim bulunmayan masdardır.ِعْلٌم ِكَتاَبٌة ُخُرْخgibi...
(2)Masdar_ı mimi:Başında zaid mim bulunan masdarlardır..ُمُفَاعَلٌ مَفْعِلٌgibi...
Fakat; مُفَاعَلَةًًًmimi masdar değildir...(binada 4 harfli masdar çekiminde göreceğiz)
Sülasi mücerred fiilin masdarları kıyasi olmayıp semaidir.(semai araplardan işitildiği gibi)
Cevap: faydalı arapça notları
CEHDİ MUTLAK NEYE DENİR...
Geşmiş zamanda bir fiilin,yapılmadığına delalet eden fiildir."lem"kelimesi dahil olduğu fiili muzaride lafzen ve manen olmak üzere 2 türlü tesir eder.
Lefzen tesiri:lem kelimesi dahil olduğu müfret muzarinin sonunu eğer son harf sahih ise ;(illet harfi deilse)cezm eder.Eğer illetli ise o harfi düşürür.
Cemi müennes nunu hariç,tesniye ve cemi,müfret,müennes,muhataba nunlarını düşürür.
Manen tesiri: Lem kelimesi dahil olduğu fiili muzarinin hal ve istikbale şamil olan manalarını maziye çevirir ,ve müsbet (olumlu) olan murzarinin manasını nefy eder .
NOT:İlletli harf 3 tanedir ا و ي....
يَنْصُر (yensuru)yardım eder (şimdiki hal ya gelecek zamanda)
لم يَنْصُرْ Yardım etmedi (geçmiş zamanda)
Cevap: faydalı arapça notları
Soru edatları veya soru ismi:
Ma = ne,kaç,hangi ? ما
Men= kim ? من
Maza=ne ? ماذا
E = mı/mi ? أ
Hel = mı/ mi ? هل
Meta =ne zaman ? متى
Keyfe = Nasıl ? كيف
Eyne =nerede ? أين
Kem = kaç ? كم
Eyyü = Hanği ? أي
Cevap: faydalı arapça notları
ARAPÇA DİL BİLGİSİ TABİRLERİ
hemze : harekeli elif (harekesi yoksa uzatan elif’tir)
harf-i med : uzatan harf (ler)
harf-i târif :isimlerin başına gelen belirtme edatıdır (ال, kelimenin sonundaki tenvini düşürür
marife : belirli bir nesneyi gösteren isim (başında harf-i tarif olan isimler, alemler [özel isim], zamirler, ism-i mevsuller, ism-i işaretler, marife isme muzaaf olan isimler)
nekra : belirsiz bir nesneyi gösteren isim (başında ال bulunmayan ve diğer marife şartlarını taşımayan isimlerdir; aynı zamanda adedinin bir tane olduğunu belirtir)
müzekker : hakikî veya lafzî erkek varlıklara delalet eden kelimeler
müennes : hakikî, lafzî veya semaî dişi varlıklara delalet eden kelimeler
müfred : tek varlığa delalet eden isim (cümle olmayıp tek kelimeden ibaret olduğunu da belirtir)
tesniye / müsenna : iki varlığa delalet eden isim
cemi‘ : ikiden fazla varlığa delalet eden isim
cemi‘ müzekker-i sâlim erkek çoğul (müfred-müzekker kelimenin sonuna ون ilavesiyle yapılır)
cemi‘ müennes-i sâlim dişi çoğul (müfred-müennes kelimenin sonuna آت ilavesiyle yapılır)
cemi’ mükesser kırık çoğul (kelimenin müfredinde değişiklik yapılarak elde edilir)
harf yalnız başına bir manâ ifade etmeyen, isim ve fiille birlikte bir anlamı olan kelime
isim zamana bağlı olmadan kendi başına bir manâsı olan kelime
fiil zamana ve şahsa bağlı olarak bir iş ve oluş bildiren kelime (mazi, muzari/istikbal, emir)
fâil : özne (fiil cümlesinde bu adı alır)
mef’ul : nesne
mef’ûlün bih : düz tümleç
mübteda özne (isim cümlesinde bu adı alır)
haber mübtedanın durumuna dair bilgi veren kelime, cümle veya şibh cümleler
izâfet isim tamlaması (bir ismin başka bir isme nisbet edilmesi) (muzaaf ve muzaafun ileyh’ten müteşekkildir)
muzaaf : tamlanan (başına ال, sonuna tenvin, tesniye veya cemi’ nûn’u almaz)
muzaafun ileyh : tamlayan (daima mecrurdur; belirtisiz isim tamlamasında nekra olarak gelir)
meftûh fetha ile harekeli harf
meksûr kesra ile harekeli harf
meczûm sükunlu harf
ref’ / merfû son harfinin harekesi ötre / damme olan kelime (fâil, mübteda, haber...)
nasb / mansub son harfinin harekesi üstün / fetha olan kelime (mef’ûlün bih, hal ...)
cer / mecrur son harfinin harekesi esre /kesra olan kelime (harf-i cer’li isim, m.ileyh...)
câr önüne geldiği ismin sonunu kesralı yapan (harf-i cerler)
şibh-i cümle cümle benzeri (câr ve mecrûr’dan yahut zarftan oluşur)
sıfat / na‘t bir ismi niteleyen kelime
mevsuf / men‘ût nitelenen kelime
i‘rab kelimenin sonundaki harf ve hareke değişikliği
mu‘rab i’raba tâbi kelime (son harfinde değişiklik kabul eden)
mebnî : cümledeki konumu ne olursa olsun, son harfinin harekesi değişmeyen kelime
gayru’l-munsarıf sonuna kesra ve tenvin kabul etmeyen, kesra yerine fetha ile mecrur olan isim (memnû mine’s-sarf da denir)
sarf şekil bilgisi, morfoloji (istenilen manayı elde etmek için kelimenin aldığı şekillerden bahseden ilim dalıdır, sadece isim ve fiil kapsamı alanına girer)
tasrîf çekim (bir kelimenin bir şekilden diğer bir şekle konması)
nahiv : söz dizimi, sentaks (kelimenin cümle içindeki durumunu ve bu duruma göre i’rabını inceleyen bilim dalıdır)
belâgat : meramın iyi suretle düzgün ve sanatlı sözlerle ifadesi
vasıl okurken kelimeler arasında durmayıp, birbirine bağlamak
vakıf okurken durmak, kelimeleri birbirine bağlamayıp ayırmak (kelimenin son harekesi hazfolunur)
ibdâl : bir harfin yerine başka bir harf getirmek
idgâm : aynı iki harf yan yana gelirse, kolay okuyup yazmak için bu iki harfi bir harf olarak yazıp şeddelemek
izhâr : aynı iki harf yan yana geldiğinde şeddelemeden ayırmak
zâid harf kelimeyi meydana getiren kök harflerden başka, çeşitli sebeplerle kelimelere ilave edilen harf /-ler
mutasarrıf : çekim kabul eden isim (müfred iken müsenna, cemi‘ yapılabilmesi gibi)
gayr-ı mutasarrıf : çekim kabul etmeyen isim
câmid : hiçbir kelimeden türememiş isim
müştâk : bir fiilden veya başka bir isimden türemiş isim
alem : özel isim
ma’lûm : işi yapanın belli olduğu, faili zikrolunan fiil
meçhul : işi yapanın belli olmadığı fiil
lâzım : geçişsiz fiil (failin yaptığı iş kendi üzerinde kalan; kimi, kime, neyi, neye gibi sorulara ihtiyaç hissettirmeyen fiiller) (mef’ulün bih’ini ancak harf-i cer yardımı ile alır)
müteaddî geçişli fiil (failin yaptığı iş kendi üzerinde kalmayıp başkasına etki eden, yani cümlenin anlamının tamamlanması için nesneye ihtiyaç duyan fiiller) (mef’ulün bih’ini doğrudan doğruya -harf-i cer’siz- alır)
mücerred kök (aslî) harflerinden ibaret olan fiil
mezid : kök harflere bazı ekler getirilerek yapılan fiil
gâib : üçüncü şahıs (yanımızda ve karşımızda bulunmayan müzekker)
gâibe : üçüncü şahıs (yanımızda ve karşımızda bulunmayan müennes)
muhâtab : ikinci şahıs (kendisiyle konuşulan müzekker)
muhâtaba : ikinci şahıs (kendisiyle konuşulan müennes)
mütekellim : birinci şahıs (konuşan müzekker veya müennes)
sülasi : kökü üç harfli fiil
rubai : mücerred kökü dört harfli fiil (ilavesiz)
rubai mezid dört harfli (sülasi fiile bir harf ilavesiyle)
humâsî : beş harfli (sülasi fiile iki harf / rubai mücerred fiile bir harf ilavesiyle)
sudâsî : altı harfli (sülasi fiile üç harf / rubai mücerred fiile iki harf ilavesiyle)
sahih : fiil illet harfi bulunmayan
mu’tel : fiil illet harfli fiil
ism-i fâil : etken sıfat-fiil (fiilden türeyip, işi yapanı gösterir)
ism-i mef’ul : edilgen sıfat-fiil (fiilden türeyip, yapılan işten etkilenen kişi veya nesneyi gösterir)
ism-i maksûr : sonunda elif-i maksûre (ي şeklinde yazılmış elif) bulunan ve sondan bir önceki harfinin harekesi fetha olan isim
ism-i menkûs : son harfi ي olup, sondan bir önceki harfinin harekesi kesra olan isim
ism-i memdûd : son harfi hemze ve bir önceki harfi zâid elif olan isim
sâlim fiil aslî harflerinde illet harfi, hemze ve şeddeli harf bulunmayan fiil
mehmûz : fiil aslî harflerinden biri hemzeli olan fiil
muzaaf fiil : son iki harfi aynı olup, idgam yapılarak şeddelenmiş fiil
misâl fiil: aslî harflerinden birincisi “vav” veya “yâ” olan fiil
ecvef fiil : aslî harflerinden ortadaki illet harfi olan (elif, vâv, yâ) olan fiil
nâkıs fiil : aslî harflerinden sonuncusu illet harfi olan fiil
lefif fiil : aslî harflerinden ikisi illet harfi olan fiil
emir : bir işin yapılmasını istemek
nehiy : bir işin yapılmamasını istemek, yasaklamak (olumsuz emir) (misal: tembellik yapma!)
nefy : olumsuzluk (misal: tembellik yapmıyor)
câmid fiil : (donuk fiiller) yalnızca bir zamanı veya bir / birkaç şahsı bulunan fiiller
taaccüb fiilleri : bir şey karşısında duyulan hayret ve şaşkınlığı anlatan camid isimler
masdar : iş ve oluşu, şahsa ve zamana bağlı olmadan anlatan kelime
sıfat-ı müşebbehe : ism-i fâil nev’inden olup, türediği fiilin ifade ettiği güzellik, çirkinlik, sakatlık ve kusurluluk gibi sıfatlarda ve bazı duygularda devamlılık ifade eden müştak kelime (genellikle lazım fiilden türetilir)
ism-i tafdîl : (üstünlük sıfatı) renk, şekil ve sakatlığa delalet etmeyen, vasıfları ve nitelikleri aynı olan iki şeyi mukayese eden veya bir varlıktaki bir vasfın başka varlıklardan daha üstün olduğunu gösteren isim (fiilden türetilir)
ism-i tasgîr : (küçültme ismi) küçüklük ve azlık ifade etmek, sevgi veya hor görmeyi ifade etmek için kullanılan isim (isimden türetilir)
ism-i mensûb : bir yere, bir aileye, bir mesleğe, bir din veya mezhebe yahut herhangi bir şeye mensub : olmayı bildiren, isimden türeyen ve sonu (mâkabli meksur) “çift yâ”lı isim
ism-i zaman ve mekân bir fiilin vukû bulduğu yeri ve zamanı gösteren isim (fiilden türetilir)
ism-i âlet : âlet ismi (işlediği işi ifade eden fiilden yapılır; müteaddî-sülasî fiilden türetilir)
Cevap: faydalı arapça notları
Mukârebe, Reca , Şuru' Fiileri
الأفعال المقاربة
MUKAREBE (YAKLAŞMA) FİİLLERİ
Not: Bu fiillerden sonra muzari fiil gelir.
اَوْشَكَ – يُوشِكُ genellikle muzari fiilin başına أَنْ alır
كَرَبَ genellikle muzari fiilin başına أَنْ alır
كَادَ – يَكَادُ nadiren muzari fiilin başına أَنْ alır
Gün bitmek üzere النَّهَارُ أَنْ يَنْقَضِىَ اَوْشَك
Yağmur neredeyse yağacak gibi oldu كَادَ الْمَطَرُ يَنْزِلُ
Yağmur yağmak üzere, neredeyse yağacak الْمَطَرُ يَنْزِلُ يَكَادُ
Nerdeyse hiç bir sözü anlamıyorlar لاَ يَكَدُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا
RECA (UMMA) FİİLLERİ
اِخْلَوْلَقَ . حَرَى . عَسَى
Not: Bu fiillerden sonra اَنْ ondan sonra da muzari fiil gelir
Belki ALLAH bizi affederعَسَى اللَّهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْنَا
Umulur ki-belki öğrenciler başarır عَسَى الطُّلاَّبُ اَنْ يَنْجَحُوا
BAŞLAMA FİİLLERİ
أَخَذَ . اِبْتَدَاَ . جَعَلَ
Not: Bu fiiller başta gelir. Sonra gelen fiil, muzari olur.
Yazmaya başladıاَخَذَ يَكْتُبُ
Okumaya başladımاِبْتَدَاْتُ اَقْرَاُ
İstiğfar etmeye başladıkجَعَلْنَا نَسْتَغْفِر