Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
Kişinin "Le-Amrullâhi(Allah'ın Bekaasına Yemîn Ederim Ki, Muhakkak Şöyle Yapacağım) Demesi
İbn Abbâs: "Le-amruke"."Le-ayşuke" ma'nâsınadır, dedi.
39
Buradaki iki senedde ez-Zuhrî şöyle demiştir: Ben, Urve ibnu'z-Zubeyr'den, Saîd ibnu'l-Müseyyeb'den, Alkame ibnu Vakkaas'-tan, Ubeydullah ibn Abdillah'tan bu hadîsi işittim. Onlar da bunu Peygamber'in zevcesi Âişe'den işitmişlerdir. İftira ehli onun için söyledikleri iftirayı söyledikleri ve sonra Allah onu bundan berî kıldığı zaman, kendisi bu hadîsi anlatmış, bunlar da kendisinden işitmişlerdir. Bu dört kişiden herbiri bana bu hadîsten bir kısmını tahdîs etti:
Peygamber (S) -mescidde- ayağa kalktı da, bu iftirayı ilk evvel ortaya çıkaran Abdullah ibn Ubeyy ibn Şehirden ötürü söz söylemekte ma'zûr tutulmasını istedi. (Ve "Ehlim hakkında bana ezâ eden bu adam hususunda bana kim yardım eder de benim için ondan intikaam alır?" dedi.)...
Useyd ibn Hudayr ayağa kalktı da Sa'd ibn Ubâde'ye hitaben: — "Le amrullâhi le naktulennehu(Allah'ın bekaa ve ebediyetine yemîn ederim ki, biz onu muhakkak öldürürüz)! Dedi
SAHİHİ BUHARİ
83- KİTABU'L-EYMAN VE'N-NUZÛR
(Yemînler ve Nezirler Kitabı)
Bölüm 13 Hadis no 39
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
"Allah, sizi yemînlerinizdeki lağvden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat sizi kalblerinizin azmedip kazandığı yeminler yüzünden sorumlu tutar. Allah çok mağfiret edicidir, halimdir" (el-Bakara: 225).
40
Hişâm şöyle demiştir:
Bana babam Urve haber verdi ki, Âişe (R): Allah sizi yemînlerinizdeki lağv ile sorumlu tutmaz..."
âyeti, kişinin "Hayır vallahi, evet vallahi" sözleri hakkında indirildi, demiştir
SAHİHİ BUHARİ
83- KİTABU'L-EYMAN VE'N-NUZÛR
(Yemînler ve Nezirler Kitabı)
Bölüm 14 Hadis no 40
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
İnsan Yeminlerde Unutarak Yeminini Bozsa (Keffâret Vâcib Olur Mu Olmaz Mı)?
Ve Yüce Allah'ın şu kavilleri:
'... Hatâ ettiklerinizde ise üstünüze bir vebal yoktur. Fakat kalblerinizin kasd ve taammüd ettiğinde
(el-Ahzâb: 5);
41
Bize Zurâre ibnu Ebî Evfâ, Ebû Hureyre'den tahdîs etti. Ebû Hureyre bunu Peygamber'e yükseltiyordu: Peygamber (S): "Yüce Allah ümmetim için gönüllerinin vesveselerinden -yâhud: nefislerinin konuştuğu şeylerden- kendileri bunları fiilen yapmadıkları yâhud dilleriyle konuşmadıkları müddetçe vazgeçip affetmiştir" buyurmuştur.
42
Abdullah ibn Amr ibni'I-Âs (R) şöyle tahdîs etmiştir:
Peygamber (S) kurban bayramının birinci günü (Minâ'da devesi üzerinde) hutbe yaparken, bir adam O'na doğru kalktı ve:
— Yâ Rasûlalîah! Ben şu ve şu işleri şu ve şu işlerden evvel zannediyordum, dedi.
Sonra diğer biri ayağa kalktı ve:
— Yâ Rasûlalîah! Ben şu ve şu işleri; şu üç işi (tıraş olma, kurban kesme, cemre taşlama işlerini) şöyle zannediyordum, dedi.
Bu sorular üzerine Peygamber:
— "Yap, bu gün bu işlerin öne geçirilmesi ve geri bırakılmasından dolayı hiçbir günâh yoktur" buyurdu.
Abdullah: Peygamber'e o gün (taş atmak, kurban kesmek, tıraş olmak, tavaf etmek gibi birinci gün işlerinden öne geçirilmiş veya geri bırakılmış) her ne şey sorulduysa, cevâbında muhakkak: "Yap, günâhı yok" buyurdu, demiştir
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 15 Hadis no 41-42
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
İnsan Yeminlerde Unutarak Yeminini Bozsa (Keffâret Vâcib Olur Mu Olmaz Mı)?
Ve Yüce Allah'ın şu kavilleri:
'... Hatâ ettiklerinizde ise üstünüze bir vebal yoktur. Fakat kalblerinizin kasd ve taammüd ettiğinde
(el-Ahzâb: 5);
43
İbn Abbâs (R) şöyle demiştir: Bir adam Peygamber'e:
— Ben cemreye taş atmamdan önce Ka'be'ye gidip ziyaret tavafım yaptım, dedi.
Peygamber (S):
— "(Yap) bunda sana bir günâh yok!" buyurdu. Diğer bir adam:
— Ben kurban kesmeden önce tıraş oldum, dedi. Peygamber ona da:
— "Bunda sana günâh yok!" buyurdu. Bir başka kimse:
— Ben cemre taşlamadan evvel kurban kestim, dedi. Peygamber:
— "Bunda sana hiçbir günâh yoktur!" buyurdu.
44
Bize Ubeydullah ibn Umer, Saîd ibn Ebî Saîd'den; o da Ebû Hureyre(R)'den şöyle tahdîs etti: Rasûlullah (S) mescidin bir tarafında oturmakta iken bir adam mescide girdi de namaz kıldı. Sonra gelip Rasûlullah'a selâm verdi. Rasûlullah (selâmını aldı da) ona:
— "Dön yeniden namaz kıl, çünkü sen namaz kılmış olmadın" buyurdu.
O kimse dönüp (evvelce kıldığı gibi tekrar) namaz kıldı. Sonra gelip selâm verdi. Rasûlullah:
— "Senin üzerine de selâm olsun! Geri dön de yine namaz kıl. Çünkü sen namaz kılmış olmadın!" buyurdu.
(Adam dönüp yine namaz kildI da) üçüncü defasında:
— Yâ Rasûlallah! Bana doğrusunu öğret! dedi. Rasûlullah:
— "Namaza kalkmak istediğinde güzelce abdest al. Sonra kıbleye dönüp ihram tekbîrini al. Sonra ne kadar kolayına gelirse o kadar Kur'ân oku. Sonra rükû 'a varıp bedenin yatışıncaya kadar dur. Sonra başını kaldır, ayakta büsbütün doğruluncaya kadar dur. Sonra secdeye var, tâ sükûnete varıncaya kadar dur. Sonra başım kaldır, dümdüz oturuncaya ve sükûnete varıncaya kadar otur. Sonra yine secde et, sükûnete varıncaya kadar secdede kal. Sonra başını kaldır, dümdüz oluncaya kadar kalk. Sonra bunu namazın bütününde böylece yap!" buyurdu.
45
Âişe (R) şöyle demiştir: Uhud harbinde müşrikler evvelâ bozguna uğratıldılar, bu bozgunluk onlarda biliniyordu. Bu sırada İblîs (müslümânlara):
— Ey Allah'ın kulları, arka tarafınızda bulunanlardan sakının! diye bağırdı (Bununla müslümânların birbirlerini öldürmelerini istiyordu).
Bunun üzerine Öndekiler, arkadakileri müşrikler sanarak geri döndüler. Onlarla arkadakiler arasında çetin bir vuruşma oldu. Bu sırada Huzeyfe ibnu'l-Yemân baktı ki, orada babası var ve müslümânlar onu müşriklerden sanarak öldürecekler. Huzeyfe onlara:
— O babamdır, o babamdır (öldürmeyin)! diye bağırdı. Âişe dedi ki: Vallahi ondan ayrılmadılar, nihayet onu öldürdüler. Huzeyfe de (onların onu tanıyamadıkları özrünü kabul ederek):
— "Allah sizleri mağfiret eylesin. (O merhamet edenlerin en mer-hametlisidir)" (Yusuf: 92) demekle yetindi.
Râvî Urve: Vallahi Huzeyfe'de tâ Allah'a kavuşuncaya kadar babasının öldürülmesinden dolayı bir hüzün bakiyyesi mevcûd olmakta devam edip durmuştur, dedi
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 15 Hadis no 43-44-45
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
İnsan Yeminlerde Unutarak Yeminini Bozsa (Keffâret Vâcib Olur Mu Olmaz Mı)?
Ve Yüce Allah'ın şu kavilleri:
'... Hatâ ettiklerinizde ise üstünüze bir vebal yoktur. Fakat kalblerinizin kasd ve taammüd ettiğinde
(el-Ahzâb: 5);
46
Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Peygamber (S): "Her kim oruçlu olduğu hâlde unutarak yerse, orucunu (bozmayıp) tamamlasın. Çünkü ona ancak Allah yedirmiş ve içirmiştir" buyurdu.
47
Abdullah ibn Buhayne (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) bir defasında bize öğle namazı kıldırdı. Bu namazda ilk iki rek'-atten sonra teşehhüde oturmaksızın -secdeden üçüncü rek'ate- kalktı ve namazına devam etti. (İnsanlar da O'nunla beraber namaz kılmaya devam ettiler.) Namazını bitirmeye yaklaşıp insanlar selâm vermesini bekledikleri sırada, oturduğu yerden tekbîr alıp selâm vermeden önce yanılma secdesi yaptı. Sonra başını secdeden kaldırdı, sonra tekrar Allâhu Ekber diye tekbîr alıp secdeye vardı. Sonra başını kaldırıp selâm verdi.
48
Bize Mansûr, îbrâhîm en-Nahaî'den; o da Alkame ibn Kays'tan; o da İbn Mes'ûd(R)'dan şöyle tahdîs etti: Peygamber (S) onlara öğle namazı kıldırdı da namazda artma yâhud eksilme meydana geldi. Mansûr: Ben, İbrâhîm mi vehmetti yâhud Alkame mi vehmetti, bilmiyorum, demiştir. İbn Mes'ûd dedi ki:
— Yâ Rasûlallah! Namaz kısaldı mı yâhud Sen mi unuttun? diye soruldu.
Rasûlullah:
— "Bu soru neden?" dedi. Sahâbîler:
— Şöyle şöyle kıldırdın da ondan! dediler.
îbn Mes'ûd dedi ki: Bunun üzerine Rasûlullah cemâate iki secde yaptırdı. Sonra:
— "Bu iki secde, namazında fazla yâhud eksiklik yapan kimse içindir. Bu kimse (zihninde) doğru olanı araştırıp ("Doğrudur" diye verdiği karara göre) namazından kalan kısmı tamamlar. Sonra iki secde eder" buyurdu.
49
Saîd ibn Cubeyr şöyle demiştir: Ben İbn Abbâs'a: Bize (şu âyetten yâhud mutlak olarak) tahdîs et, dedim. O da şöyle dedi: Bize Ubeyy ibn Ka'b tahdîs etti ki, kendisi Rasûlullah(S)'tan şöyle dediğini işitmiştir:
"Mûsâ o zâta: Unuttuğum şeyden dolayı beni muâhaze etme, şu arkadaşlığımızda bana güçlük yükleme, dedi (ei-Kehf: 7).
Peygamber:
— "Vakıada Musa'nın bu ilk muhalefeti dalgınlık eseri idi. Yine gittiler..." dedi.
Ebû Abdillah el-Buhârî şöyle dedi: Bana Muhammed ibn Beşşâr şöyle yazdı: Bize Muâz ibn Muâz tahdîs etti. Bize İbnu Avn tahdîs etti ki, eş-Şa'bî şöyle demiştir: el-Berâ ibn Âzib (R), yanlarında kendi konukları olduğunu, kendisi bayram namazından dönmeden önce konukların et yemeleri için hayvanı boğazlamalarını ailesine emrettiğini söyledi. Bunun üzerine ailesi bayram namazından önce hayvanı kestiler. Akabinde hayvanı namazdan önce kestiklerini Peygamber'e zikrettiler. Peygamber (S) de ona, kesmeyi tekrar etmesini emretti. O da:
— Yâ Rasûİallah! Yanımda erken doğmuş dişi bir süt oğlağı var ki, o iki et davarından daha hayırlıdır, dedi.
Râvî İbnu Avn, Şa'bî hadîsinin burasında dururdu. Ve Muhammed ibn Sîrîn'den bu hadîsin benzerini tahdîs eder de yine bu mekânda dururdu (yânî tamamlamayı terkederdi). Ve bu gelişkin dişi cebisin kurban edilmesi ruhsatı el-Berâ'dan başkasına sirayet etti mi, etmedi mi, bilmiyorum! derdi.
Bu hadîsi Eyyûb es-Sahtıyânî, İbn Sîrîn'den; o da Enes'ten; o da Peygamber(S)'den rivayet etmiştir.
50
Esved ibn Kays şöyle demiştir: Ben Cundeb ibn Becelî(R)'den işittim, şöyle dedi: Ben kurban bayramı günü Peygam-ber(S)'in huzurunda bulundum. Bayram namazını kıldırdı. Sonra hutbe yaptı da: "Her kim namazdan evvel kestiyse, onun yerine bir daha kessin! Her kim de kesmemişse, Allah 'in ismiyle (teberrük ederek) kessin!" buyurdu
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 15 Hadis no 46-47-48-49-50
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
GAMUS YEMİNİ
"Yeminlerinizi aranızda hile ve fesada vesile edinmeyin. Çünkü sapasağlam yerleştikten sonra bir ayak kayar ki, Allah'ın yolundan saptığınıza karşılık (dünyâda) fena bir azâb tadacaksınız» (Ahirette de) size büyük bir azâb Olur" (en-Nahl: 94).
"Dahalen", "Mekren ve hiyâneten"dir.
51
Bize Firâs tahdîs edip şöyle dedi: Ben eş-Şa'bî'den işittim; o da Abdullah ibn Amr(R)'dan ki, Peygamber (S): "Büyük günâhlar: Allah'a ortak kılmak, ana-babaya isyan etmek, insan öldürmek, gamûs yemini yapmaktır" buyurmuştur
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 16 Hadis no 51
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
YÜCE ALLAHIN ŞU KAVİLLERİ
"Hakikat, Allah'a olan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahayı satın alanlar; işte onlar: Onlar için ahirette hiçbir nasîb yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz» onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acıtıcı bir azâb vardır"
(âlu imrân: 77),
"Allah'ı, yeminlerinizden dolayı iyilik etmenize, (fenalıklardan) sakınmanıza, insanların arasını bulmaya engel yapmayın. Allah hakkıyle işiticidir, kemâliyle bilicidir"
(el-Bakara: 224);
"Allah'ın ahdini az bir bahaya satıp değişmeyin. Allah indindeki, sizin için hayırlı olan ancak odur, eğer
bilirseniz!."
(en-Nahl: 95);
"Karşılıklı muahede yaptığınız vakit Allah'ın ahdini yerine getirin. Sapasağlam ettiğiniz yeminleri bozmayın. Üzerinize Allah'ı kefil yapmışsınızdır. Şüphe yok ki, Allah ne yapacağınızı bilir!"
(en-Nahi: 91).
52
Bize İbnu Ebî Adiyy, Şu'be'den; o da Süleyman'dan; o da Mansûr'dan; o da Ebû Vâil'den; o da Abdullah ibn Mes'-ûd(R)'dan tahdîs etti ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir müslümân kişinin yâhud: bir kardeşinin malını koparıp almak için yaLan bir yemîn ederse, Allah 'a, kendisine gadablı olduğu hâlde kavuşur".
Bunun üzerine Allah, Rasûlü'nün bu teblîğini tasdik olarak "Hakîkat Allah 'a olan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahâyı satın alanlar; işte onlar: Onlar için âhirette hiçbir nasîb yoktur..."
(Âiu im-rân: 77) âyetini indirdi.
Süleyman ibn Mihrân kendi hadîsinde şöyle dedi: el-Eş'as ibn Kays meclise uğradı da:
Ebû Abdirrahmân size ne tahdîs ediyor? diye sordu. Oradakiler ona:
Şöyle şöyle olan hadîsi söyledi, dediler.
Bunun üzerine el-Eş'as:
Bu âyet benim hakkımda indi. Şöyle ki: Bir amca oğlumun arazisinde bana âid bir kuyu vardı. (Bu kuyuda ihtilâf ettik.) Ben Rasûlullah'a gidip da'vâmı arzettim.
Rasûlullah:
"(Kuyunun sana âid olduğuna dâir) beyyinen hazır olsun yâhud onun yemini olur" buyurdu.
Ben:
Yâ Rasûlallah! Bu takdirde o zât bu kuyunun kendisinin olduğuna yalan yere yemîn eder, dedim.
Bunun üzerine Rasûlullah:
"Her kim müslümân bir kişinin malını koparıp almak için yalancı olduğu hâlde bir yemîn-i sabr üzerine (yânî kendini yalana habseden bir yemîn üzerine) yemîn ederse, o kimse kıyamet gününde Allah 'a, Allah kendisine gadab etmiş olduğu hâlde kavuşacaktır" buyurdu
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 17 Hadis no 52
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
Mâlik Olmadığı Şey Hususunda, Ma'siyet Hususunda Ve Öfke Hâlinde Yapılan Yemînin Hükmü
53
Ebû Mûsâ el-Eş'arî (R) şöyle demiştir: Arkadaşlarım Eş'arîler (Tebûk seferinde) kendilerine binek ve yük hayvanı istemek üzere beni Peygamber(S)'e gönderdiler... Peygamber:
— "Vallahi ben sizleri hiçbir hayvana bindiremem!" buyurdu. O sırada ben kendisini öfkeli bir hâlde bulmuştum... (Kederli bir hâlde geri döndükten bir süre sonra ben Bilâl tarafından Peygamber'in yanına çağrıldım.) Bu sefer Peygamber'e geldiğimde bana:
— "Arkadaşlarına git ve onlara: Allah yâhud Rasûlullah sizleri develere yükleyecektir! de!" buyurdu.
54
Bize Yûnus ibn Yezîd el-Eylî tahdîs edip şöyle dedi:
Ben ez-Zuhrî'den işittim, şöyle dedi: Ben Urve ibnu'z-Zubeyr'den, Saîd ibnu'I-Müseyyeb'den, Alkame ibn Kays'tan, Ubeydullah ibn Ut-be'den Peygamber'in zevcesi Âişe'nin hadîsini, yânı iftira sâhibleri-nin kendisi aleyhinde söylediklerini söyledikleri zaman, Allah'ın Âişe'yi onların dedikodularından temize çıkarıp berî kılması hadîsini işittim. Bu dört zâtın herbiri bana bu hadîsten bir kısmını tahdîs ettiler. Âişe (R) şöyle demiştir: Allah "O uydurma haberi getirenler içinizden bir zümredir. Onu sizin için bir şerr sanmayın. Bilakis o sizin için bir hayırdır... "(en-Nûn ıi-2i) âyetlerini; bu on âyeti indirdi. Bunların hepsi benim berâetim hakkındadır. İşte Allah benim berâetim hakkında bu âyetleri indirince, babam Ebû Bekr es-Sıddîk hısımlığından dolayı, nafaka vermekte bulunduğu Mıstah ibn Usâse hakkında:
— Kızım Âişe'ye bu iftirayı söyledikten sonra vallahi ben Mıstah'a ebediyyen birşey vermem! diye yemîn etti.
Bunun üzerine Allah: "Sizden fazilet ve servet sahibi olanlar hısımlarına, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermelerinde kusur etmesin, affetsin..." (en-Nûn 22) âyetini indirdi.
Bu âyetin inmesi üzerine Ebû Bekr:
— Vallahi ben Allah'ın beni mağfiret etmesini muhakkak severim, dedi ve Mıstah'a veregeldiği nafakayı tekrar vermeğe başladı.
Ve:
— Ben bu nafakayı ondan ebediyyen koparmam! dedi.
55
Zehdem ibn Mudrıb şöyle demiştir: Biz Ebû Mûsâ el- Eş'arî(R)'nin yanında bulunuyorduk. Kendisi şöyle dedi: Ben Eş'a-rîler'den bir topluluk içinde Rasûlullah(S)'a geldim. Ben O'nu bu sırada öfkelenmiş hâlde buldum. Kendisinden bizleri develere yüklemesini istedik. Rasûiullah bizleri.yüklemiyeceğine yemîn etti. Bir müddet sonra da:
— "Vallahi inşâallah ben birşeye yemîn eder ve sonra ondan başkasını yemîn ettiğim şeyden daha hayırlı görürsem, muhakkak o hayırlı olanı yapar, yeminimi de keffâretle çözer kurtulurum " buyurdu.
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 18 Hadis no 53-54-55
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
Bir Şahıs "Vallahi Bugün Kelâm Etmem" Dediği Ve Akabinde Namaz Kıldığı Yâhud Kur'ân Okuduğu Yâhud "Subhânallah" Yâhud "Allâhu Ekber" Yâhud "el-Hamdu littâhi" Yâhud "Lâ ilahe itte'ttâhu" Dediği Zaman, Bunun Yemîni Kendi Niyeti Üzere Olur
Ve Peygamber (S):
"Kelâmın en faziletlisi dörttür: Subhânallâhi, el-Hamdu lillâhi, Lâ ilahe illellâhu, Allâhu Ekber" buyurmuştur.
Ebû Sufyân: Peygamber (S) Hirakliyus'a, "Ey kitâblılar, hepiniz bizimle sizin aranızda müsavi bir kelimeye gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbirşeyi ortak kılmayalım, Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb'ler edinmeyelim... " (âli imrân: 64) âyetini yazıp gönderdi, dedi.
Mucâhid de: "Kelimetu't-takvâ" (ei-Feth: 26), illâ ilahe itte'llah"tır, demiştir.
56
Müseyyeb ibn Hazen (R) şöyle demiştir: Ebû Tâlib'e ölüm alâmetleri geldiği zaman Rasûlullah (S) onun yanına girdi de:
— (Amca!) "Lâ ilahe illalâh kelimesini söyle ki, bununla Allah katında senin için hüccet getireyim" buyurdu.
57
Ebû Hureyre (R): Rasûlullah (S): "Subhânallâhi ve bi-hamdihi, Subhânallâhul-azîm dile hafif, mizanda ağır, Rahmân'a sevgili iki kelimedir" buyurdu, demiştir.
58
Abdullah ibn Mes'ûd (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) bir kelime söyledi, ben de diğer bir kelime söyledim. O: ''Allah'a birşeyi menend kılarak ölen kimse ateşe girdirilecektir" buyurdu.
Ben de şu diğer kelimeyi söyledim: "Allah'a hiçbirşeyi menend kılmayarak ölen kimse cennete girdirilir'
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 19 Hadis no 56-57-58
Cevap: Hadislerde yemin ve önemi
Ay Yirmidokuz Günde Tamam Olduğu Halde Ailesinin Yanına Bir Ay Girmeyeceğine Yemin Eden Kimse
Enes (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) ailelerinin yanlarına bir ay girmemeye yemîn etti. Ayağı da çıkmıştı. Yirmidokuz gece yüksekçe bir şerbetlikte ikaamet etti. Sonra ailelerinin yanına indi.
— Yâ Rasûlallah! Sen bir ay ailelerinin yanlarına girmemeye yemîn etmiştin? dediler.
— "Ay, yirmidokuz da olur!" buyurdu
SAHİHİ BUHARİ
83 Yeminler ve nezirler bölümü
Bölüm 20 Hadis no 59