Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
ORUCA DAİR BAZI MESELELER
1245. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz unutarak bir şey yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir. "
Buhârî, Savm 26, Eymân 15; Müslim, Sıyâm 171. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sıyâm 39; Tirmizî, Savm 26; İbni Mâce, Sıyâm 15
1246. Lakît İbni Sabire radıyallahu anh şöyle dedi: Ben:
- Ey Allah'ın Resûlü! Bana abdest almayı anlat! dedim. O da:
- "Güzelce abdest al, parmak aralarına suyu ulaştır. Oruçlu olmadığın zaman suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Ebû Dâvûd, Tahâret 56, Savm 27; Tirmizî, Savm 68. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 70; İbni Mâce, Tahâret 44.
1247. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, ailesiyle ilişkide bulunup cünüp olarak sabahladığı olurdu. Sonra yıkanıp, orucunu tutardı.
Buhârî, Savm 22, 25; Müslim, Sıyâm 76
1248. Âişe ve Ümmü Seleme radıyallahu anhümâ şöyle dediler:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ihtilâm olmaksızın cünüp olarak sabahlardı. Sonra ( yıkanır ve ) oruç tutardı.
Buhârî, Savm 25; Müslim, Sıyâm 75-77
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
NAMAZLARIN FAZİLETİ
1044. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
- "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?" Sahâbîler:
- O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem:
- "Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder" buyurdular.
Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283. Ayrıca bk. Tirmizî, Emsâl 5; Nesâî, Salât 7; İbni Mâce, İkâmet 193
1045. Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir. "
Müslim, Mesâcid 284
1046. İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, bir adam bir kadını öptü. Sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip durumu haber verdi. Bunun üzerine: "Gündüzün iki yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir" [Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu. Adam:
- Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl-i Ekrem:
- "Ümmetimin tamamı içindir" buyurdular.
Buhârî, Mevâkît 4, Tefsîru sûre (11) 6; Müslim, Tevbe 39. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (11)
1047. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir. "
Müslim, Tahâret 14. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 46; İbni Mâce, İkâmet 79
1048. Osman İbni Affân radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
"Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir. "
Müslim, Tahâret 7
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
NAMAZI İLK SAFTA KILMANIN SEVABI
NAMAZI İLK SAFTA KILMANIN SEVABI, ÖNDEKİ SAFLARI DOLDURMAYI, SAFLARI DÜZGÜN VE SIK TUTMAYI EMRETME
1084. Câbir İbni Semüre radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem evinden çıkıp yanımıza geldi ve şöyle buyurdu:
- "Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!"
Bunun üzerine biz:
- Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar? diye sorduk. Şöyle buyurdu:
- "Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar. "
Müslim, Salât 119. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28; İbni Mâce, İkâmet 50
1085. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsanlar ezan okumanın ve namazda ilk safta bulunmanın sevabını bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı, mutlaka kur'a çekerlerdi. "
Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, Mevâkît 22, Ezân 31
1086. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır. Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır. "
Müslim, Salât 132. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, İmâmet 32; İbni Mâce, İkâmet 52
1087. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbının gerilerde saf tutmaya çalıştığını gördü; bunun üzerine onlara:
"Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır" buyurdu.
Müslim, Salât 130. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Nesâî, İmâmet 17; İbni Mâce, İkâmet 45
1088. Ebû Mes`ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namaza başlayacağımız zaman omuzlarımıza dokunarak şöyle buyururdu:
"Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha sonra gelenler daha arkada dursunlar. "
Müslim Salât 122. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 95; Tirmizî, Salât 54; Nesâî, İmâmet 23, 25, 26; İbni Mâce, İkâmet 45
1089. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir. "
Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; İbni Mâce, İkâmet 50
Buhârî'nin bir rivayetine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Zira safların düz olması, namazın mükemmel olmasını sağlayan hususlardan biridir. "
1090. Yine Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir defasında namaz kılmak için kamet getirilmişti. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize yüzünü döndü ve şöyle buyurdu:
"Saflarınızı dümdüz tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapıştırınız. Zira ben sizi arkamdan da görüyorum. "
Buhârî, Ezân 72; Müslim, Salât 125. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 28, 47
Buhârî'nin başka bir rivayetinde (Ezan 76) Enes, her birimiz omuzunu arkadaşının omuzuna, ayağını arkadaşının ayağına yapıştırırdı, demiştir.
1091. Nu`mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim dedi:
"Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ'nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz. "
Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Tirmizî, Mevâkît 53; İbni Mâce, İkâmet 50.
Müslim'in bir başka rivayeti şöyledir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem okları düzeltir gibi saflarımızı düzeltirdi. Bizim buna alıştığımızı görünceye kadar böyle yapmaya devam etti. Kendisi birgün namaza çıktı ve namaz kıldıracağı yerde durdu. Tam tekbir almak üzere iken göğsü saf hizasından dışarı çıkmış bir adam gördü. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
"Ey Allah'ın kulları! Saflarınızı düzeltiniz; yoksa Allah Teâlâ'nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz. "
Müslim, Salât 128.
1092. Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem göğüslerimize ve omuzlarımıza dokunarak bir baştan diğer başa safın arasında dolaşır ve şöyle buyururdu:
"İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur". Ve sözlerine şöyle devam ederdi: "İlk saflarda bulunanlara Allah rahmet, melekler de dua eder. "
Ebû Dâvûd, Salât 93. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 25
1093. İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez. "
Ebû Dâvûd, Salât 93, 98
1094. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Saflarınızı sık tutunuz. Safların arasını yanaştırınız. Boyunlarınızı bir hizâya getiriniz. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, saffın boş kalmış aralıklarından şeytanın bodur, kılsız siyah koyun gibi girdiğini görüyorum. "
Ebû Dâvûd, Salât 93. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 28
1095. Yine Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son safta kalsın. "
Ebû Dâvûd, Salât 93. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 30
1096. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah safların sağ tarafında bulunanlara rahmet eder; melekleri de dua ederler. "
Ebû Dâvûd, Salât 95. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkamet 55
1097. Berâ radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kıldığımız zaman, yüzünü bize döndüğünde sağına döndüğü için onun sağ tarafında olmayı arzu ederdik. Bir defasında bize dönünce şöyle buyurduğunu işittim:
"Rabbim! Kullarını diriltip bir araya topladığın gün, beni azâbından koru!"
Müslim, Müsâfirîn 62. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 71, Edeb 98; Tirmizî, Daavât 18
1098. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İmamı ortanıza alınız ve saflardaki boşlukları doldurunuz. "
Ebû Dâvûd, Salât 98
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
NAMAZI BEKLEMENİN FAZİLETİ
1063. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kılacağı namaz sizden birini yerinde tuttuğu, ailesine dönmesine engel olduğu sürece, o kişi namazda sayılır. "
Buhârî, Ezân 36; Müslim, Mesâcid 275. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 20
1064. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz, abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde oturduğu müddetçe, melekler kendisine:
- Allahım! Bunu bağışla, buna rahmetinle muamele et, diye dua ederler. "
Buhârî, Ezân 36. Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 276; Ebû Dâvûd, Salât 20; Tirmizî, Salât 245; Nesâî, Salât 40; İbni Mâce, Mesâcid 19
1065. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gece yatsı namazını gece yarısına kadar geciktirmişti. Namazı kıldıktan sonra yüzünü bize döndü ve:
"Halk namaz kıldı ve uyudular. Sizler ise, namazı beklediğinizden bu yana hep namazda gibi olmaya devam ettiniz" buyurdular.
Buhârî, Mevâkît 25
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
MUHARREM ORUCUNUN FAZİLETİ
MUHARREM, ŞÂBAN VE HARAM AYLARINDA NÂFİLE ORUÇ TUTMAK
1249. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah'ın ayı muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır. "
Müslim, Sıyâm 202, 203. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 56; Tirmizî, Mevâkît 207; Nesâî, Kıyâmü'l-leyl 6
1250. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiç bir ayda, şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.
Başka bir rivayette (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30), "Pek az bir kısmı hariç, şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi" denilmektedir.
Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30
1251. Mücîbetü'l-Bâhiliyye, babasından (veya amcasından) naklen, babasının Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e elçi olarak gidip memleketine döndüğünü, bir yıl sonra -hali ve görünüşü oldukça değişmiş olarak- tekrar Hz. Peygamber'e gittiğini ve şöyle dediğini haber verdi:
- Ey Allah'ın Resûlü! Beni tanıdınız mı? Hz. Peygamber:
- "Sen kimsin? (tanımadım)" buyurdu. Adam:
- Bir sene önce size gelmiş olan Bâhilîyim, dedi. Hz. Peygamber:
- "Seni böylesine değiştiren nedir? Halbuki sen çok iyi görünüyordun" buyurdu. Adam:
- Senden ayrıldığım günden beri, geceleri hariç, asla yemek yemedim, dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Kendine işkence etmişsin!" buyurdu ve ilâve etti:
- "Sabır ayı (ramaza)nı bütünüyle, diğer aylardan da birer günü oruçlu geçir. " Adam:
- Benim için bu sayıyı arttırınız. Zira benim gücüm bundan fazlasına yeter, dedi. Hz. Peygamber:
- "O halde her aydan iki gün oruç tut!" buyurdu. Adam:
- Daha arttırınız, dedi. Hz. Peygamber
- "Peki, her aydan üç gün!" buyurdu. Adam:
- Biraz daha arttırınız, dedi. Hz. Peygamber de:
- "Haram aylarında (receb, zilkade, zilhicce ve muharrem) üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak; üç gün oruç tut, bırak. "buyurdu ve üç parmağını birleştirip bırakmak suretiyle de fiilen gösterdi.
Ebû Dâvûd, Savm 55. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 43
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
MİSVAK KULLANMAK
MİSVAK KULLANMANIN VE YARATILIŞ ÖZELLİKLERİNİN FAYDASI
1199. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ümmetimi (veya insanları) zora sokmaktan endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde misvakla dişlerini temizlemelerini emrederdim. "
Buhârî, Cum'a 8, Temennî 9, Savm 27; Müslim, Tahâret 42. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 25; Tirmizî, Tahâret 18; Nesâî, Tahâret 6, Mevâkît 20; İbni Mâce, Tahâret 7
1200. Hüzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem uykudan uyanınca misvakla dişlerini temizlerdi.
Buhârî, Vudû' 73, Teheccüd 9; Müslim, Tahâret 46, 47. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 30; Nesâî, Tahâret 1, Kıyâmü'l-leyl 10, 11; İbni Mâce, Tahâret 7
1201. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in misvakını ve abdest suyunu akşamdan hazırlardık. Allah onu, gecenin dilediği saatinde uyandırırdı. Hz. Peygamber uyanınca hemen misvakla dişlerini temizler, abdest alır ve namaz kılardı.
Müslim, Müsâfirîn 139. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 67, Kıyâmü'l-leyl 2, 25, 43; İbni Mâce, İkâmet 123
1202. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Misvak kullanma hakkında size pek çok tavsiyede bulundum. "
Buhârî, Cum'a 8. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 5
1203. Şüreyh İbni Hânî şöyle dedi: Hz. Âişe'ye;
- Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem evine girdiği zaman ilk önce ne yapardı? diye sordum.
- "Dişlerini misvaklardı" dedi.
Müslim, Tahâret 43, 44. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 7
1204. Ebû Mûsa radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına girdim. Misvağın ucu ağzındaydı.
Buhârî, Vudû 73; Müslim, Tahâret 45. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 2
1205. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Misvak kullanmak ağzın temiz kalmasına ve Rabbın razı olmasına sebeptir. "
Nesâî, Tahâret 4; İbn Huzeyme, Sahih, I, 70. Ayrıca bk. Buhârî, Savm 27; İbni Mâce, Tahâret 7
1206. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Peygamberlerin sünneti (fıtrat) beştir - yahut beş şey fıtrat gereğidir- :Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, tırnakları kesmek, koltuk altını temizlemek, bıyıkları kırpmak. "
Buhârî, Libâs 51, 62, 64; Müslim, Tahâret 49, 50. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 16; Tirmizî, Edeb 14; Nesâî, Tahâret 8-10; İbni Mâce, Tahâret 8
1207. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"On şey fıtrat gereğidir: Bıyıkları kırpmak, sakal bırakmak, misvak kullanmak, burna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak boğumlarını temizlemek, koltuk altı kıllarını gidermek, apış arasını temizlemek, istinca yapmak. . "
Râvî "onuncuyu unuttum; ancak onun da mazmaza (ağıza su vermek) olması muhtemeldir" dedi.
Müslim, Tahâret 56. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 29; Tirmizî, Edeb 14; Nesâî, Zîynet 1; İbni Mâce, Tahâret 8
1208. İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bıyıklarınızı kırpınız, sakallarınızı bırakınız!"
Buhârî, Libâs 63, 64; Müslim, Tahâret 52-54. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 16; Tirmizî, Edeb 18; Nesâî, Tahâret 14, Zînet 2, 56
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
KUŞLUK NAMAZININ VAKTİ
KUŞLUK NAMAZI GÜNEŞİN YÜKSELMESİNDEN ZEVAL VAKTİNE KADAR KILINABİLİR. SICAĞIN ARTTIĞI, GÜNEŞİN İYİCE YÜKSELDİĞİ VAKİTTE KILMAK DAHA SEVAPTIR
1145. Zeyd İbni Erkam radıyallahu anh kuşluk namazını erken kılan bazı kimseleri gördü de şöyle dedi:
Şüphesiz bunlar da bilirler ki, kuşluk namazını sonraki bir saatte kılmak daha sevaptır. Zira Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Tövbe edip Allah'a dönenlerin (evvâbînin) namazı, sıcaktan deve yavrularının ayağı yandığı zamandır. "
Müslim, Müsâfirîn 143
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
KUR'AN'I SIK SIK TEKRARLAMAK VE UNUTULMAYA TERKETMEKTEN SAKINMAK
1004. Ebû Mûsa radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şu Kur'an'ı hâfızanızda korumaya özen gösteriniz. Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Kur'an'ın hâfızadan çıkıp kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha hızlıdır. "
Buhârî, Fazâilü'l-Kur'ân 23; Müslim, Müsâfirîn 231
1005. İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kur'an hâfızı, bağlı devenin sâhibine benzer. Deve sahibi devesini sürekli gözetirse elinde tutar. Eğer onunla ilgilenmezse kaçıp gider. "
Buhârî, Fezâilü'l-Kur'ân 23; Müslim, Müsâfirîn 226. Ayrıca bk. Nesâî, İftitâh
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
KUR'AN OKUMAK ÜZERE TOPLANMA
1025. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir cemaat Allah'ın evlerinden bir evde toplanır, Allah'ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar. "
Müslim, Zikr 38. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitr 14; Tirmizî, Kırâat 12; İbni Mâce, Mukaddime 17
1026. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i:
"Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın" buyururken işittim.
Buhârî, Vudû' 3; Müslim, Tahâret 35
1027. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben dostum sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim:
"Mü'minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır. "
Müslim, Tahâret 40. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 109
1028. Osman İbni Affân radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar. "
Müslim, Tahâret 33. Ayrıca benzer rivayetler için bk. Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6
1029. Osman İbni Affân radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i benim şu abdestime benzer şekilde abdest alırken gördüm. Sonra da şöyle buyurdu:
"Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır. "
Müslim, Tahâret 8. Benzerleri içi bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 50; Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6
1030. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ayaklarından çıkar. Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur. "
Müslim, Tahâret 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 2
1031. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kabristana geldi ve:
"Selâm size ey mü'minler diyarı! İnşâallah biz de size katılacağız. Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim" dedi. Ashâb-ı kirâm:
- Biz senin kardeşlerin değil miyiz, yâ Resûlallah? dediler. Resûl-i Ekrem:
- "Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz henüz gelmemiş olanlardır" buyurdular. Bunun üzerine ashâb:
- Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey Allah'ın Resûlü? dediler. Peygamber Efendimiz:
- "Ne dersiniz? Bir adamın alnı ak ve ayakları sekili bir atı olsa, yağız ve doru at sürüsü içinde kendi atını tanımaz mı?" diye sordu. Sahâbe:
- Evet, tanır, ey Allah'ın Resûlü, dediler. Resûl-i Kibriyâ:
"İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım" buyurdular.
Müslim, Tahâret 39. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 36
1032. Ebû Hüreyre radıyallahu anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Size, Allah'ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?" buyurdular. Ashâb:
- Evet, yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem:
- "Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur" buyurdular.
Müslim, Tahâret 41. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Cihâd 41
1033. Ebû Mâlik el-Eş'arî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Temizlik imanın yarısıdır. "
Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86
1034. Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer. "
Müslim, Tahâret 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Tahâret 65; Tirmizî, Tahâret 55; İbni Mâce, Tahâret 60
Tirmizî'nin rivayetinde şu ziyade vardır: "Allahümme'c'alnî mine't-tevvâbîn ve'c-alnî mine'l-mütetahhirîn" duasını da okur.
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
KADİR GECESİNİ İHYÂ ETMEK
KADİR GECESİNİ İHYA ETMENİN FAZİLETİ VE DAHA ZİYADE RAMAZANIN HANGİ GECELERİNDE OLDUĞUNUN AÇIKLANMASI
1192. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır. "
Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü'l-kadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173-176. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Tirmizî, Savm 1; Nesâî, Kıyâmü'l-leyl 3, Savm 39-40; İbni Mâce, İkâmet 173, Sıyâm 2, 39
1193. Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, bir grup sahâbî, rüyalarında Kadir gecesinin ramazan'ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler (ve bunu Hz. Peygamber'e bildirmişler)di. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- "Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, ramazanın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu ramazanın son yedi gecesinde arasın!"
Buhârî, Leyletü'l-kadr 2, Ta'bîr 8; Müslim, Sıyâm 205 -206. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 5; Tirmizî, Savm 71
1194. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır ibadete soyunur ve şöyle buyururdu:
"Kadir gecesi'ni ramazanın son on günü içinde arayınız!"
Buhârî, Leyletü'l-kadr 3; Müslim, Sıyâm 219. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72
1195. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyururdu:
"Kadir gecesi'ni ramazanın son on günündeki tek gecelerde arayın!"
Buhârî, Leyletü'l-kadr 3
1196. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.
Buhârî, Leyletül-kadr 5; Müslim, İ'tikaf 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Nesâî, Kıyâmü'l-leyl 17; İbni Mâce, Sıyâm 57
1197. Yine Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ramazanda diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazanın son on gününde de ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi.
Müslim, İ'tikâf 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72; İbni Mâce, Sıyâm 57
1198. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
- Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum.
- "Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et" buyurdu.
Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5