Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Kulağını çektim
Bayram geçti, okul açıldı yine,
Çocukların hepsi geldi yerine.
O da çıkıp gelmiş hasret bitmişti,
Sevinmiştim, kalbden kasvet gitmişti.
Ayrılığı yüreğimi delerdi,
Bir bakışı dünyalara değerdi.
Herkes hayran olurdu edebine,
Himmet umup baktım nurlu kalbine.
Her zaman görürken benden vefayı,
Bu sefer de ettim ona cefayı.
Gidip kulağından hafifçe tuttum,
Sopa alıp onu biraz korkuttum.
Dedim: Unutmuşsun hepsini dersin,
Şimdi seni dövsem bana ne dersin?
Hep gezersin derse niçin bakmazsın?
Dayak yemedikçe sen uslanmazsın.
Dedi: Aman hocam, bir daha etmem,
Dersi öğrenmeden bir yere gitmem.
Dedim: Ya bir daha edersen böyle?
Dedi: O zaman neylersen eyle!
Dedim: Senin yüzünden ben yandım âh
Dedi: Aman tevbe estağfirullah.
Dedim: Neler çektim senin elinden?
Dedi: Demesen de belli hâlinden.
Dedim: Ama senden şikayet çoktur!
Dedi: İftiradır, hiç aslı yoktur.
Dedim: Ya gördüğüm suça ne dersin?
Dedi: Kerimsin, elbet affedersin.
Dedim: Affedeyim ben hangisini?
Dedi: Ne olacak, affet hepsini!
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Asıl maksadım
Görmeyince gönül divane olur,
Hizmet etmek için pervane olur.
Bulamaz derdine ilaç, bu şaşkın,
Gece gündüz yanar nârıyla aşkın.
Suya bakmak ile susuz kanar mı?
Susuz kalan susayanı kınar mı?
Gönül arzuluyor sohbetlerini,
Ümitle bekliyor himmetlerini.
Bütün ömrüm geçip gider hebâya,
Gönül razı olmaz bir merhabaya.
Himmet etmesini niyaz ederdim,
Korkma sırrımızı saklarım derdim.
Şudur benim için en büyük nimet,
Kerem eyle kalbime teveccüh et!
Bu fakire bir gün ecel gelirse,
Murada ermeden kabre girerse!
Geçtiğin yola kabrimi kazasın,
O mübarek ayağını basasın!
Kabrimin üstünde çiçekler bitsin,
İlâhi aşkıma şahitlik etsin.
Gizleyip kendini evliya eri,
Dedi: Bende arama o cevheri.
Dedim: Niçin kendini hep saklarsın?
Nazar etsen kirli kalbi paklarsın.
Kendini dostlardan bile gizlersin,
Bir bakışla nice kalbler temizlersin.
Dedi: O velinin adı Mevlana
Himmet istiyorsan haydi git ona.
Nedense teveccüh etmedi bana,
Yalvarışlarım kâr etmedi ona.
Ümit kestim yoktur bu derde derman,
Ama gâfil gönül dinlemez ferman.
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Sen şâd ol
Görünce iradem gitti elimden,
Çıkıverdi hemen şunlar dilimden:
Üstadım, bayramınız mübarek olsun,
Mevlâ seni her beladan korusun!
Hiç bir an solmasın, nur-i cemâlin!
Artırsın daima, Hudâ kemâlin!
Her zaman mübarek gönlün olsun şâd!
Mühim değil, kölen etse de feryâd.
Çok şükür ki, seni gördüm ey şahım,
Sohbetini nasip etti Allah’ım.
Bundan sonra ölürsem de gam yemem,
Şu dünyada murat almadım demem.
Nasıl olsa ölüm er geç gelecek,
Yaşlısı, genci, herkes ölecek.
Niyazım şu senden, ey kalbi- mâhım,
Gönül tahtıma otur, padişahım.
Ben, karşında durup, hizmet edeyim,
Emir buyurduğun yere gideyim.
Diyip, eteğini sürdüm gözüme,
Tebessüm ederek baktı yüzüme,
Dedi: Mazur gör de hemen gideyim,
Gecikmeden sana veda edeyim,
Hakka emanet ol haydi hoşça kal!
Diyerek gidince, sanki oldum lâl.
Gözlerim karardı, yıkıldım yere,
Mevlâ, bu fakire sabırlar vere!
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Hak vergisi
Edeyim üstadın vasfını beyan,
Elbet nasip alır bunu anlayan!
Gönül bahçesinin bir tek gülüdür,
Ârifler bağının mor sümbülüdür.
İlim bostanının serv-i revanı,
Tebessümü değer bütün cihanı.
Yeşiller giyinir, gonca misâli,
Bu fakir arzular her an visâli.
Yaşı on beşine yeni girmiştir,
Hak ona sayısız nimet vermiştir!
Yaratan beğenmiş, onu seçmiştir,
O da bütün makamları geçmiştir!
Evliyalık nuru belli olurdu,
Kalbinden Allah sesi duyulurdu.
Neler ihsan etmiş hazret-i Mevlâ,
Onu vermemiştir binde bir kula.
Üç şey vardır, ona kolay erilmez,
Bid’atçiye bu nimetler verilmez.
Bunun biri Hudâ muhabbetidir,
Biri de salihlerin sohbetidir.
Üçüncüsü ise güzel ahlaktır,
Bunları bahşeden cenab-ı Haktır.
Seçtiğine verir bunları Mevlâ,
Bir anda yükseltir, eder evliya!
Bir kul yükselirse, böyle ihsanla,
Hakkın kudretini buradan anla.
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Bayram ettim
Yine bir gün gördüm o servinâzı,
Yüzüm yere koyup ettim niyâzı.
Dedim: Nurlu kalbin değer cihana,
N’olur bir teveccüh lütfeyle bana!
Hani bir veliye etmişsin hürmet,
O da sana bakıp etmişti himmet.
İşte, kavuştuğun o feyizlerden,
Âcize bir hisse isterim senden.
Kabul oldu bu fakirin niyazı,
Acıyıp hâlime olmuştu razı.
Gözlerimden yaşlar sel gibi aktı,
Üstadım hâlime şefkatle baktı.
Başlamıştı hikmet saçan sözüne,
Utancımdan bakamadım yüzüne.
Sohbet edebini gözetemedim,
Nurlu cemalini seyredemedim.
Beni öyle inim inim inletti,
Sözlerini seve seve dinletti.
Namazın nasıl miraç olduğunu,
Her kötülüğe ilaç olduğunu,
Kalbe şifa verdiğini anlattı,
Tesirli sözüyle beni ağlattı.
Bir saat dinledim, şaşırıp kaldım,
Bu kısa sohbetten çok feyiz aldım.
Onun ilmi elbet lütfü Hudâ’dır,
Sohbetleri paslı kalbe devadır.
Bir veliyle sohbet, ne büyük nimet,
Bugün âciz bayram etti nihayet.
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Bırakmıyorum ki, gönülde düşünce olasın,
İstemiyorum ki, gözlerde değersiz kalasın;
Seni canımda saklıyorum; gözümde gönlümde değil.
Tâki son nefesime kadar bana yar olasın!
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak..
Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür?
Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Aşktan mutluluk, güvenlik beklerler, halbuki aşk son zerresine kadar kendini vermektir, ruhundaki son zerreye kadar sevdiğin olmak istemektir, onun içinde eriyecek kadar sevmek, kendinden kopmak demektir. İşte ben aşk derken böyle bir aşktan bahsediyorum, ölmekten bahsediyorum. Var mı o'nun aşkıyla ölmeye cesareti olan?
Ben seni nasıl incitebilirim? Ayağına bir öpücük kondurayım desem, Kirpiklerimin dikeni ayağına batar da rahatsız eder diye korkarım…
Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.
Anladım ki gönül çuvalımdaki kelimeler sana yetmez.
Oysa gönlüm güzel olmazsa, bahçemde bir gül dahi bitmez,
Ey Sevgili,
Senin “AŞK’ın” daim olsun.
Benim yaram olsa da fark etmez.
Ey Sevgili!..
Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi,
Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni!
ŞEMS
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Aşk, Züleyha olacağını bile bile Yusuf'a vurulmaktır.
Yusuf olduğunu bile bile kuyuya atılmaktır.
Kuyu olduğunu bile bile Yusuf'u saklamaktır.
Aşk; hem Züleyha hem Yusuf hem de kuyu...
Aşk; olduğunu olabilmektir belki de...
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
" Ben aşk yolunda öyle bir kural koyayım ki,
Habersiz olanlar bu yola ayak basmasınlar. "
Şems-i Tebrizi/ Makalat
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Aramızda bir tek perde var ya Rabbi!
O da, benim
N'olur benden 'ben'imi al.
Hallac-ı Mansur
Cevap: Gercek bir ask hadisesi(dini)
Sufi hazırlan,
Yollara düşme vaktidir şimdi
Soracaklar sana bu yareyi açan kimdi
Hamuş !
O zaman “Aşk” için dönme vaktidir imdi.