Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Abdurrahman b. Ebu Bekr'in (r.a.) haber verdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) ona (kız kardeşi) Aişe'yi devesinin arkasına bindirip Tenim'den umre yaptırmasını emir buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2126
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Cabir (r.a.) şöyle anlatır:
Resulüllah (a.s.) ile beraber biz, ifrad haccına; Aişe (r.ah.) ise umreye niyet ederek (Mekke'ye) yöneldik. Serif mevkiine geldiğimizde Aişe hayız gördü. Nihayet Mekke'ye gelince Kâbe'yi tavaf ve Safa ile Merve arasında da sa'y ettik. Resulüllah (a.s.) beraberinde kurbanlık hayvanı bulunmayanların ihramdan çıkmalarını emretti. Bize hangi şeyler helal olacak? diye sorduk. Resulüllah (a.s.): "İhramlıyken size haram olan her şey" buyurdu. Bunun üzerine biz, hanımlarımızla beraber olduk, güzel kokular süründük ve elbisemizi giydik. Halbuki Arefe gününe dört gece kalmıştı. Sonra terviye günü tekrar hacca niyet ettik. Bundan sonra Resulüllah Aişe'nin yanına girdiğinde o ağlıyordu: "Niçin ağlıyorsun" diye sordu. Aişe: "Şu anda hayız görmem beni üzmektedir. İnsanlar ihramdan çıktıkları halde, ben çıkamadım; üstelik Kâbe'yi de tavaf edemedim. Şimdi ise insanlar hacca gidiyorlar" dedi. Bunun üzerine Resulüllah: "Şüphesiz ki bu, Allah'ın Adem (a.s.) Kızları için takdir etmiş olduğu bir husustur. Binaenaleyh yıkan ve sonra hacca niyet et!" buyurdu. Aişe de böyle yaptı ve bütün vakfe yerlerinde durdu. Nihayet temizlenince Kâbe'yi tavaf ve Safa ile Merve'yi de sa'y etti. Sonra Resulüllah: "Sen hac ve umrenden birlikte çıkmış oldun" buyurdu. Aişe (r.ah.): Ey Allah'ın Resulü! Ben, içimden hacca gidip Beyti tavaf etmediğimi bilip dururken nasıl hac etmiş olurum? dedi. Resulüllah: "Öyle ise Ey Abdurrahman! Bunu götür de Tenim'den umre yaptır" buyurdu. Bu hadise, Mina'dan Muhassab mevkiine indikleri gece olmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2127
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Cabir b. Abdullah (r.a.) Atâ'nın (r.a.) şöyle dediğini haber vermiştir:
Cabir b. Abdullah'ın (r.a.), yanımda bazı insanlar bulunduğu bir sırada şöyle dediğini işittim: Biz, Hz. Muhammed'in (a.s.) ashabı, sadece hac niyetiyle ihrama girdik. Atâ, Cabir'in sözlerine şöyle devam ettiğini belirterek: Peygamber (a.s.) Zil-hicce'nin dördüncü sabahı gelerek, bize ihramdan çıkmamızı emir buyurdu. Atâ, Hz. Peygamber'in: "İhramdan çıkınız ve kadınlarla bir araya geliniz" buyurduğunu nakletmiştir. Devamla Atâ "Peygamber ashabına, kadınlarla cima etmeyi kesin olarak emretmedi. Fakat kadınları, onlara helal kıldı" demiştir. Cabir (r.a.) sözlerine devamla: "Biz Arefe gününe sadece beş gece kala Resulüllah (a.s.), kadınlarımızla cima etmeyi, sonra zekerlerimizden meni damlayarak Arafat'a çıkmamızı emrediyor" diye söylendik. Cabir, eliyle işaret ederek, (Peygamber'in elini hareket ettirerek işaret edişi hâlâ gözümün önündedir). Peygamber ayağa kalkıp şöyle buyurmuştur: "Kesinlikle biliyorsunuz ki; ben sizin Allah'tan en çok korkanınız, en doğru söyleyeniniz ve en iyinizim. Eğer yanımda kurbanım olmasaydı sizin gibi ben de ihramdan çıkardım. Şu durum benim için bir daha gerçekleşseydi, yanıma (hedy) kurban almazdım. Artık ihramdan çıkınız." Bunun üzerine bizler ihramdan çıkıp Peygamber'i dinledik ve itaat ettik. Daha sonra, Atâ'nın belirttiğine göre Cabir şöyle demiştir: Birazdan Ali, vergi toplamaktan geldi. Resulüllah ona: "Neye niyet ettin?" diye sordu. Ali: "Peygamber neye niyetlendiyse ben de ona niyet ettim" diye cevap verdi. Resulüllah ona: "Öyleyse hedy gönder ve ihramlı olarak bekle" buyurmuştur. Ali de, ona bir hedy kurbanı verdi. Suraka b. Malik b. Cuşum Ey Allah'ın Resulü! (Hac aylarında umrenin cevazı) bu yılımıza mı mahsustur, yoksa devamlı mıdır? diye sordu. Resulüllah da: "Ebediyen devam edecek!" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2131
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Kureyş ile onların dinine mensup olanlar, Müzdelife'de vakfe yaparlar ve bunlar Hums diye anılırlardı. Diğer, Arap kabileleri ise Arafat'ta vakfe yaparlardı. İslâm gelince Yüce Allah Hz. Peygamber'e (a.s.) Arafat'a gitmesini ve orada vakfe yapıp sonra oradan dönmesini emir buyurdu. Bu da Kur'an-ı Kerim'de şöyle ifade edilmektedir: Sonra insanların aktığı yerden sizde akın...
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2140
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Cübeyr b. Mut'im (r.a.) şöyle anlatır:
Bir devemi kaybetmiştim de, Arefe günü onu aramaya gittim. Bu sırada Resulüllah'ı (a.s.) Arafat'ta insanlarla vakfe yaparken gördüm ve (kendi kendime): "Yemin olsun bu Peygamber, Hums'tandır; onun burada ne işi var?" dedim. Zira Kureyş Hums'tan sayılırdı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2142
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Ebu Musa (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) Batha mevkiinde mola vermiş olduğu bir sırada, onun yanına vardım. Hz. Peygamber (a.s.), bana: "Hacca niyet ettin mi?" diye sordu. Ben de: "Evet" dedim. Bu sefer de: "Hangi çeşit hacca niyet edip ihrama girdin?" dedi. Ben: "Peygamber'in ihrama girişi gibi ihrama girip Lebbeyk dedim." diye cevap verdim. Resulüllah (a.s.): "Güzel yaptın. Şimdi git Beyt'i tavaf et, Safa ile Merve arasında sa'y yap, ardından da ihramdan çık" buyurdu. Bunun üzerine ben, Beyt'i tavaf ve Safa ile Merve arasını sa'y ettim. Sonra Kays oğullarından (mahremlerimden) bir kadının yanına geldim. O kadın saçlarımı tarayıp ayıkladı. Sonra ben hacca niyet edip ihrama girdim. Ravi sözlerine devamla: Ben Ömer'in hilafetine kadar bu şekilde fetva verirdim. Bir hac mevsiminde birisi Ebu Musa'ya "Ey Ebu Musa! veya: Ey Abdullah b. Kays! Bazı fetvaların konusunda yavaş ol! Kendini tut. Çünkü sen, Emîru'l-Müminin'in hac fiilleri hususunda senden sonra nasıl bir uygulama ortaya koyduğunu bilmiyorsun" dedi. Bunun üzerine ben, umuma hitaben: "Ey insanlar! Kime hac hakkında fetva verdiysek, o acele etmesin teenni ile hareket etsin. Çünkü Müminlerin Emîri yanınıza gelmektedir. Siz ancak ona uyun!" dedim. Yine Ebu Musa: "Müteâkiben Ömer (r.a.) geldi ve bu durumu kendisine arzettim." Bunun üzerine Ömer: "Eğer Allah'ın kitabı ile amel edecek olursak, o bize (başlanmış olan umre ile haccı) tamamlamayı emrediyor. Resulüllah'ın sünnetini göz önünde bulundurursak, Hz. Peygamber, kurban kesileceği yere ulaşıp kesilinceye kadar, ihramdan çıkmamıştır" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2143
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Ömer'den (r.a.)
Ebu Musa'nın naklettiğine göre: O (Ebu Musa) temettu haccına fetva verirdi. Bir kimse ona: "Bir kısım fetvalarında yavaş ol! Zira Emîru'l-Mümin'in hac fiilleri hususunda ne gibi bir uygulama yapacağını bilmiyorsun" dedi. Daha sonra Ebu Musa, Ömer'le bir araya geldiğinde, bu meseleyi ona sormuştur. Bunun üzerine Ömer (r.a.): "Kesin olarak biliyorum ki, Peygamber (a.s.) ve arkadaşları temettu haccı yapmışlardır. Fakat, ben hacıların Erak mevkiine geldiklerinde kadınları ile bir araya gelip, sonra başları su damlar bir halde hacca devam etmelerini uygun görmedim" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2145
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Ali'nin (r.a.) hadisinde
Abdullah b. Şakik şöyle dedi: Osman (r.a.) temettu haccı yapılmasını yasaklardı. Ali (r.a.) ise temettu haccı yapılmasını emrediyordu. Hz. Osman, Hz. Ali ile konuştu. Sonra Hz. Ali, Hz. Osman'a: "Bizim Resulüllah ile temettu haccı eda ettiğimizi iyi bilirsin" dedi. Hz. Osman: "Evet ama, biz o zaman korkuyorduk" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2146
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İmran b. Huseyn'ın (r.a.) şöyle söylediğini
Mutarrıf b. Abdullah anlatıyor: İmran b. Huseyn ona şunları söylemiştir: Bugün sana öyle bir hadis rivayet edeceğim ki, Allah, seni bu günden sonra onunla faydalandıracaktır. Şunu iyi bil ki; Resulüllah yakınlarından bir guruba Zilhicce'nin son on günü içinde umre yapmayı mubah kılmış ve bunuda nesh eden bir ayet inmemiştir. Ayrıca kendiside Ahirete irtihal edinceye kadar bundan nehyetmemiştir. Bundan sonra herkes istediği kadar kendi reyi ile söz söyledi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2153
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) Veda haccını, umreyi eda edip ihramdan çıktıktan sonra tekrar hac için ihrama girmek suretiyle temettu haccı olarak eda etmiştir. Resulüllah (a.s.) Zu'l-Huleyfe'den itibaren beraberinde getirdiği kurbanlıkları (Kâbe'ye hediye etti) kesti. Nitekim, Resulüllah umre niyetiyle ihrama girerken telbiye getirmeye başladı. Umre bittikten sonra hac niyetiyle telbiye getirmeye başladı. Sahabeler de, Resulüllah ile birlikte temettu haccı yaptılar. Ashaptan bazıları kurban getirmiş, bazıları getirmemişti. Resulüllah Mekke'ye gelince, hacılara hitaben: "İçinizden kurban getirenler için ihramlıya haram olan herşey, haclarını eda edinceye kadar haramdır. Kurban getirmeyenler ise Beyt'i tavaf ve Safa ile Merve arasında sa'y etsin, saçını kısaltarak ihramdan çıksın! Sonra (Arafat'a çıkılacağı sırada) hac için ihrama girip telbiye etsin. Nihayet Mina'da kesecek kurbanı bulunmayan, üçü hac esnasında, yedisi de memleketine döndükten sonra olmak üzere, tam on gün oruç tutsun" buyurmuştur. Resulüllah Mekke'ye geldiğinde ilk önce Hacer-i Esved rüknünü selamlayıp tavafa başladı. Yedi dolanım olan tavafın ilk üçünde remel yaparak, kalan dördünde ise normal yürüdü. Beyt'i tavaf etmeyi bitirince Makam-ı İbrahim'de iki rekât namaz kıldı. Sonra selam verip namazdan çıktı. Bunun ardından Safa'ya geldi. Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y yaptı. Bütün hac menasikini bitirip, Kurban kesme günü kurbanını kesinceye kadar ihramlıya haram olan hiç bir şey yapmadı. Nihayet Bayram günü kurbanını kesti ve Kâbe'yi tavaf etti. Sonra ihramdan çıkmasıyla ihramlı iken haram olan şeyler helal oldu. Sahabelerden kurban getirip kesenler de, Resulüllah gibi yaptılar.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2159