Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Ubeyd bn. Umeyr'in (r.a) naklettiğine göre:
Hz. Aişe'ye (r.ah.) Abdullah b. Amr'ın kadınlara, yıkandıkları zaman başlarının örgüsünü bozmalarını emrettiği haberi ulaşmıştır. Onun üzerine Hz. Aişe (r.ah.) şöyle demiştir: "Hayret şu Amr'ın oğluna! Kadınlara, yıkandıkları zaman başlarını bozmalarını emreder! Kadınlara, başlarını tıraş etmelerini de emretmez mi ki? Yemin olsun ben ve Allah Resulü bir tek kabta yıkanırdık da ben başımın üzerine üç defa su boşaltmaktan fazla birşey yapmazdım."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 498
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Aişe'nin (r.ah.) anlattığına göre:
Bir kadın Peygamber'e (a.s.), hayızdan sonra nasıl yıkanacağını sordu: (Ravi der ki) Yine Aişe, Peygamber'in o kadına nasıl yıkanacağını öğrettiğini zikretti. Sonra Peygamber: Misklendirilmiş bir parça alırsın ve onunla temizlenirsin, buyurdu. Kadın: Ben onunla nasıl temizleneyim? dedi. Peygamber de: "Sübhanallah! Onunla temizlen işte!" buyurdu ve yüzünü örttü. (Burada Sufyan b. Uyeyne eliyle yüzü üzerinde işaret ederek bizlere o örtüşü gösterdi). Aişe şöyle dedi: Peygamber'in ne kastettiğini anladım ve kadını kendime doğru çektim. Ona: "Kanın izince onu gezdir," dedim.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 499
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlattı:
Ebu Hubeyş'in kızı Fatıma Peygamber'e (a.s.) geldi ve: Ey Allah'ın Resulü! Ben özür kanı gören bir kadınım, temizlenemiyorum. Namazı bırakayım mı? diye sordu. Allah Resulü (a.s.): "Hayır, bu bir damar kanından ibarettir, hayız değildir. Hayzın geldiği zaman terket. Hayız müddeti bittiği zaman ise namazını kıl" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 501
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlattı:
Cahş kızı Ümmü Habibe Allah Resulü'ne (a.s.): Ben özür kanı görüyorum, dedi ve ondan fetva istedi. Allah Resulü (a.s.): "Bu bir damar (kanın) dan ibarettir. Binaenaleyh, yıkan, sonra namaz kıl" buyurdu. Bu sebeple Ümmü Habibe her namaz sırasında yıkanırdı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 502
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Hz. Aişe'ye
Bir kadın bizlerden birimiz hayızlı günlerindeki namazı kaza etmeli mi? diye sordu. Bunun üzerine Aişe (r.ah.) Sen Harûralı mısın? Bizden birimiz Allah Resulü (a.s.) zamanında hayız olurdu da sonra namazı kaza etmekle emrolunmazdı, dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 506
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Ebu Talib kızı Ümmü Hani (r.ah.) şöyle anlatır:
(Mekke'nin) fethi senesinde Allah Resulü'nün (a.s.) yanına gittim. Onu yıkanıyor, buldum. Kızı Fatıma da onu bir bez ile perdeliyordu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 509
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Meymune (r.ah.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber (a.s.) için su koydum ve onu perdeledim, o da yıkandı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 511
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "İsrail oğulları çıplak olarak ve birbirlerinin avret yerine baka baka yıkanırlardı. Musa (a.s.) ise yalnız yıkanırdı. İsrail oğulları: Vallahi Musa'yı bizimle beraber yıkanmaktan meneden şey mutlaka kasığı çıkık olmasıdır, derlerdi. (Musa) bir defa yıkanmaya gitti. Elbisesini de bir taşın üstüne koydu. Taş elbisesini alıp kaçtı. Musa Aman taş! Elbisemi. Aman taş! Elbisemi, diyerek taşın arkasından alabildiğine koştu. O kadar ki İsrail oğulları Musa'nın avret mahallini gördüler. Ebu Hureyre Vallahi Musa'da bir kusur yokmuş, dediler. Nihayet taş durdu, kendisi de bu surette tamamen görünmüş oldu. Elbisesini aldı ve taşı dövmeye başladı."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 513
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Cabir b. Abdullah (r.a.) şöyle anlatır:
Kâbe bina edildiği zaman Peygamber (a.s.) Abbas ile birlikte taş taşıyorlardı. Abbas Hz. Peygamber'e: İzarını (fûtanı) omuzun üstüne koy da taştan korusun, dedi. O da bunu yaptı. Fakat kendisi hemen yere düştü ve iki gözü semaya dikildi. Sonra: "İzarım, İzarım!" diyerek kalktı ve izarını kendi üzerine bağladı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 514
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler)
HAYIZ
Ebu Saîd Hudrî'nin (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.) ensardan bir kimsenin yanına uğradı ve onu çağırttı. O zat da başı damlaya damlaya çıkageldi. Allah Resulü: Galiba seni aceleye getirdik, buyurdu. Evet, ey Allah'ın Resulü! dedi. Allah Resulü: "Şayet işin aceleye gelir, yahut meni gelmez tutulursa sana gusül değil, yalnız namaz abdesti alman gerekir" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 521