Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ÖYLE BİR DEVİR Kİ!...
Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra yerine oğlu İkinci Selim geçmişti. Artık Osmanlı İmparatorluğu dünyanın en güçlü devletiydi ve hiç bir devlethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hiç bir güç onunla başedemiyordu.
İkinci Selim ilk büyük icraat olarak Kıbrıs'ın fethini gerçekleştirdi. Lala Mustafa Paşa komutasındaki ordularımız 1570 yılındahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Venediklilerin elinde bulunan Kıbrıs'ı almayı başardılar. Artık Akdeniz büyük ölçüde kontrolumuz altına girmişti.
Ancak nevar kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Kıbrıs bozgunu haçlıları yeniden birleştirdi. İspanya Kralıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Venedik Doç'u ve Papa aralarında anlaştılar. Büyük bir donanma hazırlandı. Bu arada Osmanlı donanmasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ağırlık Ege'deki İnebahtı Limanı'nda olmak üzere çeşitli limanlara dağılmış durumdaydı. İnebahtı'da bulunan donanma gafil avlandı ve burada büyük bir bozguna uğradık. Özellikle Preveze ve Cerbe zaferleriyle denizlerde ezici bir üstünlük sağladığımız sırada gelen bu yenilgi gerçekten çok üzücüydü. Ancakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dünyanın en güçlü devleti böyle küçük sarsıntılardan etkilenecek değildi.
Nitekimhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif donanmanın daha büyük ve güçlü olarak yeni baştan kurulması ve bu işin üç - dört aylık bir sürede tamamlanması için ferman çıkarıldı.
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa bu konuda endişeliydi. Endişelerini Baş Vezir Sokollu Mehmet Paşa'ya iletince şu cevabı aldı:
"- Paşa hazretleri' Bu devletin kuvvet ve kudreti o derecededir kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif donanmanın bütün direkleri gümüştenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif halatları ibrişimden ve yelkenleri dahi atlastan yapılmak ferman olunsa yeridir. Hangi geminin malzemesi yetişmezsehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gel benden al!"
Bu arada Venedikliler sevinç içindeydiler. Osmanlı donanması mahvolmuşken yapılacak bir barış andlaşmasından kârlı çıkacaklarını umuyorlardı.
Venedik elçisi hemen Sokullu Mehmed Paşa'yı ziyaret etti. Osmanlıların bir barış görüşmesini kabul edip etmeyecekleri konusunda nabız yoklamak istiyordu. Tecrübeli devlet adamı elçinin bu niyetini anlamakta gecikmedi ve ona şu tarihi cevabı verdi:
"- Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik. Siz ise donanmamızı yenmekle sakalımızı traş etmiş oldunuz. Kesilen bir kol yerine gelmez ama traş edilen sakal eskisinden daha gür çıkar!.."
Geçen zaman Sokollu Mehmed Paşa'yı haklı çıkardı. Dört ay gibi kısa bir zamanda 200'den fazla savaş gemisi yapıldı ve Osmanlı donanması yine denizlerin hakimi oldu.
İşte o devirhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öyle bir devirdi...
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
SULTAN ABDÜLHAMİD'İ VE OSMANLILAR'I NİÇİN KÖTÜLEMİŞLER?..
(Mehmed HOCAOĞLU’nun Bir Hatırası)
Mehmed HOCAOĞLU Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler (İstanbulhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 1976) kitabının yazarıdır. Aşağıdaki yazı Mehmet HOCAOĞLU’nun Abdülhamid Han ve Hatıraları; Belgeler isimli kitabının Giriş kısmından iktibastır (Türkiyat Matbaacılıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İstanbulhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 1989).
Okul sıralarında ikenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tarih kitapları ve hocalarımız Sultan Abdülhamid Han’ı Kızıl Sultan diye adlandırıp; aydınları denize attırdığınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sürgüne yolladığınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hür düşünceye izin vermediğinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif memleketi casuslarla (hafiyeler) doldurduğunuhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sarayında süt banyosu yaparak cariyeleriyle gün geçirdiğinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her şeyden korkanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif evhamlı bir Padişah olduğunu anlatıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yazdıkları haldehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onun zamanını yaşamış yaşlılar bütün bunların tam tersinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif II. Abdülhamid zamanının tam manasıyla altın devri olduğunu söylemişlerdi. Bize anlatılan ve yazılanların gerçeklere tamamıyla aykırı olduğunu da belirtmişlerdi. Demokrasi ve hür düşüncenin 1950′de başlaması üzerine tarihin üzerine indirilmiş bu ağır ve karanlık perde yavaş yavaş aralandı. Gerçekler birbiri arkasından gözükmeye başladı.
1955′de Türkiye Büyük Millet meclisindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif basın kanunu hakkında şiddetli tartışmalar yapılıyordu. Bir yaz günü Ankara’da Prof. Osman TURAN ile Özen Kıraathanesinde oturuyorduk. Bir masa ötede Hamdullah Suphi TANRIÖVER’in sesini duyan Osman TURANhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ona doğru bakınca bizi masasına çağırdı. Gittik. Şuradan buradan konuşulurken söz basın kanunu üzerindeki sert tartışmalara geldi. O sıralarda mahut gazetelerden birisihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kendi düşüncesine ters düştüğü haldehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Sultan Abdülhamid Han lehinde tefrika yayınlıyordu. Söz buraya gelince Hamdullah Suphi TANRIÖVER’e :
– “Beyefendi! Sultan Abdülhamid birinci Osmanlı Mebusan Meclisini kapamamış olsaydıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif şimdiye kadar demokraside bir hayli mesafe almış ve bugünkü sert tartışmalara da yer kalmamış olacaktı.” dedim.
Hamdullah Suphi TANRIÖVER büyük bir kızgınlıkla sandalyesinden kalkıp oturduktan sonra :
– “Sen ? Birinci Osmanlı Mebusan Meclisi’ni bilir misin?” dedi.
Yaşımın bunu bilmeme imkan vermediğini söyleyince :
– “Tarih kitaplarında resmini görmedin mi?”
– “Gördüm.”
– “Hani (Eliyle tarif ederek) lahana başlı hocalar ve yanlarında dal fesli (Sadece fes sarıksız demek) kişilerin resmini gördün mü?”
– “Evethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gördüm.”
– “İştehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif o lahana başlı hocalar bu memleketin gerçek sahibinin temsilcisi idiler. Fakat bunlar medresenin yetiştirdiğihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif günün gidişindenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif politikanın gerçek yüzündenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Hıristiyan mebusların kötü niyetlerinden habersizdiler. Dal fesliler de Rumhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Ermenihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Yahudihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Arnavuthttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Durzihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Nasturi ve diğer milletlerin temsilcileri idiler. Bunlar Avrupa’da okumuşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif politikanın bütün inceliklerini bilen; devleti içinden yıkmak isteyen hainlerdi. Bu şeytanlar o saf ve temiz hocaları çabucak kandırıp arkalarına kattılar. Memleket çıkarına ters düşenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif devleti içinden çökertecek hareketlere giriştiler. Eğer Sultan Abdülhamid Birinci Mebusan Meclisini dağıtmamış olsaydıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İmparatorluk daha o günden dağılmış olacaktı. Buna göre sen ne dersinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İmparatorluk mu çökmeliydihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yoksa Mebusan Meclisi mi dağılmalıydı ?” dedi.
– “Şüphesiz meclisin dağılması daha iyidir.” dedim.
– “Öyle isehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Sultan Abdülhamid de senin dediğini yaptı. Meclis’i dağıtarak İmparatorluğu otuz üç sene daha yaşatmayı başardı.” dedi.
Hamdullah Suphi TANRIÖVER’in bu sözleri kafamı allak bullak etmişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çocukluğumda yaşlı halkın söylediklerine hak kazandırmış oluyordu. İsyan edercesine :
– “Beyefendi! Öyle ise neden başında bulunduğunuz Maarif Vekilliği Sultan Abdülhamid’i bize kötü tanıttı ?”
Güldü. Derin nefes aldı. Eliyle havada bir çizgi yaptıktan sonra :
– “Bir inkılâp yapılmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif saltanat kaldırılmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif cumhuriyet ilan edilmişti. Politika gereği saltanat ve sultanları kötülemek lazımdı. Biz de öyle yaptık.” dedi.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
OSMANLI ORDULARI VE SAVAŞ
Avrupalıların Muhteşem Süleyman adını verdikleri Kanunî Sultan Süleymanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 250 bin askeriyle Mohaç Muharebesi'ne çıkmıştı. 250 bin asker günlerce Avrupa ortalarında yol alırken çeşitli bağ ve bahçelerden de geçiyor ve "Osmanlı Türk Askeri"nin geldiğini gören köylüler evlerini ve tarlalarını bırakarak dağa kaçıyorlardı. Çünkü onlara görehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif düşman girdiği yerde canlı bir insan bırakmazhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ya esir alır ya öldürürdü.
Meşhur Avusturyalı tarihçi Hammer'in yazdıklarına görehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yemyeşil bağ ve bahçelerini olduğu gibi bırakıp dağa kaçan Macarlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif artık her şeylerinden vazgeçmişler ve canlarını kurtardıklarına seviniyorlardı. Onlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 250 bin askerin geçtiği bağdan hayır beklemezkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ordu geçip gittikten sonra gelip tarlalarını gezdiklerinde hakikaten tarlalarındaki üzümlerin yendiğinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif fakat her salkımın yerine bir liranın bağlanmış olduğunu hayretler içinde gördüler. Beklemedikleri bu manzara ile karşılaşan Macarlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sanki Osmanlıların tarlalarından geçmesine sevinmişlerdi. Çünkü "Osmanlı Ordusu" o zaferlere îmanları ile erişiyorlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif îmanları ise onlara kul hakkına tecavüze asla müsaade etmiyordu.
İşte bugün birçok kendini bilmezin emperyalist olarak tavsif ettiği Osmanlıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her yere insanlıkhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif adalet ve medeniyet götürmüşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif onlardan aldığının belki de on mislini vermiştir.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
MADEM SORDUK YAPMAK GEREK
Osmanlılar zamanında bir kaleyi düşmanlar kuşatmış. Müslümanlar kalede 15 kişi kalmışlardı. Yiyecekleri de kalmamışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çaresiz idiler. Reisleri istişare etmek için onları toplayıp demiş ki:
- Hâlimiz ortadahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif düşman da meydanda. Çoluk çocuk var. Ne yapalım?
İçlerinden biri:
-Peygamber efendimizin buyurduğu gibi yapalım.
- Peygamber efendimiz ne buyurdu?
- (Bir hususta çaresiz kaldığınız zaman kabir ehlinden yardım isteyin) buyuruyor.
Kalede bir yatır varmış. Hazırlanıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif abdest alıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif oraya gittiler. Kabirdeki zathttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif tecessüm etmiş böylehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sabah şafakla beraber kaleden çıkınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hücuma geçin demiş.
İçlerinden birisi itiraz edecek olmuşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif diğeri Allah rızası için itiraz etmehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif madem ki sorduk denileni yapmamız lazımhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ya hiç buraya gelmeyecektikhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif madem ki geldikhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ne buyurulduysa yapacağız demiş.
Sabah olunca kalenin kapısını açmışlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hücuma geçmişler. Düşman kılıcını kınından çıkartmamışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bakıp gülmüşler. 15 kişi ne yapacak diye.
Kabirdeki zat hemen müritlerini toplamış. Leşger-i gazâ öndehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif leşger-i duâ görev bizde. Melekler imdâda gelmişler. Meleklerin yardımı rüzgar şeklinde tecellî ediyor. Atlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif toplar havaya fırlamış. İnsanlar birbirleri üzerine düşerek ölmüşler. Ancak kaçan kurtulmuşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalanların hepsi ölmüş.
("Net"ten..)
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ORHAN GAZİ ve GEYİKLİ BABA
Orhan Gazi gittiği yerlerde garipleri ve derviş kişileri arayıp sorardı. Bir günhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İnegöl'de bulunan baba dostu Korkut Alp O'na haber göndererekhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif
- "Keşiş Dağı çevresinde geyiklerle gezip söyleşen ve Geyikli Baba adıyla anılan bir devrişin olduğunu" bildirdi.
Orhan Gazi hemen adamlarını gönderip Geyikli Baba'yı davet etti ama o mübarek zat bu daveti kabul etmedi.
Orhan Gazi adamlarını tekrar gönderip sebebini sorunca Geyikli Baba şu cevabı verdi:
"- Dervişler kalp ve göz ehli olurlar da her işin zamanını gözetirler. Vakti gelince davete uyarlar kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif gittikleri zaman duaları makbul ola!"
Günlerden bir günhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Geyikli Baba kavak ağaçlarından birini köküyle birlikte sökerek Bursa'nın yolunu tuttu; sarayın avlusuna girdi ve kapının iç tarafına bu ağacı dikmeye başladı. Durumdan haberdar edilen Orhan Gazi oraya geldiğinde ağaç dikilmişti. Derviş şöyle seslendi:
"- Bu ağaç bizim hediyemizdir ve burada durdukça dervişlerin duası sana ve soyuna makbuldür!"
Sonra durup duasını yaptı ve geldiği yere doğru gitmeye başladı. Arkasından koşup yanına varan Orhan Gazi ile aralarında şöyle bir konuşma oldu:
"- Derviş Koca! Şu eyleştiğinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dağında dolaştığın İnegöl yöresi senin olsun!"
"- Mal dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mülk de Allah'ındır Bey! O. ehline verir. Biz mal ve mülk ehli değiliz."
"- Pekihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mal ve mülk ehli kimlerdir?"
"- Hak Tealahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dünya mülkünü senin gibi hanlara ısmarladı. Malı da iş ehline ısmarladı kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kulları birbirleriyle işlerini göreler."
"- Derviş Kocahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif benim sözümü de tutsan ne olur? Arkadaşların için şöyle bir parçacık yer de mi kabul etmezsin?"
"- Pekihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalbin kırılmasın Bey! Şu tepecikten berisi dervişlerin avlusu olsunhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yeter!"
Orhan Gazi oldukça rahatlamış olarak geri döndü. Geyikli Baba öldükten sonra kabrinin üstüne bir türbehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yanına da bir tekke ile mescid yaptırdı.
Geyikli Baba'nın saray avlusuna diktiği kavak ağacı gelen her padişah tarafından korunup gözetilerek ulu bir ağaç oldu.
"Geyikli Baba Tekkesi" de o gün bu gün varlığını korudu ve hep ziyaret edildi.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ÜLKESİ İÇİN MADDİ-MANEVİ VARLIĞINI FEDA EDEN SULTAN ABDULHAMİD’İN EŞİ FATMA PESEND HANIM
Kimilerince vatan haini ilan edilen http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif"kızıl sultan" diye tabir edilen bir Osmanlı sultanı olan Sultan Abdulhamid Han'ınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 750 milyon altın borcumuz yüzünden; Fransahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Midilli adasını istediğinde gözüne uykular girmiyordu; bu kadar altın nerden bulunacaktı…
Eşi Fatma Pesend Hanımefendi durumun farkına varmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif babasından kalma hatırı sayılır mirası ortaya koyarak geri almayı teklif ediyor Fransa'nın el koyduğu Midilli adasını. Sultan bu teklifi kabul etmek istemeyince "Bu devlete benim borcum yok muhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gifdersiniz!.." diye ısrar ediyor. Ve Midilli yeniden Osmanlı topraklarına katılıyor.
"Bir ailesinden kendisine miras kalmış parayı vatan ve millet uğruna gözünü kırpmadan harcayan hanımları düşününhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir de milletten ve devletten ne kopartabilirim diye hesap kitap yapanları. Hadi çalıp çırptıklarına bir şey demiyoruz ama bu ikincilerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalkıp da birincilere "hain" dâhil demediklerini bırakmıyorlar mıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif işte sigortalarım asıl o zaman atıyor."
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
ÜLKESİ İÇİN MADDİ-MANEVİ VARLIĞINI FEDA EDEN SULTAN ABDULHAMİD’İN EŞİ FATMA PESEND HANIM
Kimilerince vatan haini ilan edilen http://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif"kızıl sultan" diye tabir edilen bir Osmanlı sultanı olan Sultan Abdulhamid Han'ınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif 750 milyon altın borcumuz yüzünden; Fransahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Midilli adasını istediğinde gözüne uykular girmiyordu; bu kadar altın nerden bulunacaktı…
Eşi Fatma Pesend Hanımefendi durumun farkına varmışhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif babasından kalma hatırı sayılır mirası ortaya koyarak geri almayı teklif ediyor Fransa'nın el koyduğu Midilli adasını. Sultan bu teklifi kabul etmek istemeyince "Bu devlete benim borcum yok muhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gifdersiniz!.." diye ısrar ediyor. Ve Midilli yeniden Osmanlı topraklarına katılıyor.
"Bir ailesinden kendisine miras kalmış parayı vatan ve millet uğruna gözünü kırpmadan harcayan hanımları düşününhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bir de milletten ve devletten ne kopartabilirim diye hesap kitap yapanları. Hadi çalıp çırptıklarına bir şey demiyoruz ama bu ikincilerhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif kalkıp da birincilere "hain" dâhil demediklerini bırakmıyorlar mıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif işte sigortalarım asıl o zaman atıyor."
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
"FRANSIZLAR KORKAK ÂDEMLERDİR..."
İşte Osmanlı!...
19.yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.
Fransızlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı.
O sıralarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabiî. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif imdat istemekte bulurlar.
Mektupta şöyle denilmektedir:
"Fransızlar her sene bize zulmediyorhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif İslamiyet'in de halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."
Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır. Şaşkına dönen Almanlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif çuvalı alıp mektubu okurlar:
"Fransızlar korkak ademlerdir. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsul zamanıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kâfidir."
Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetindehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar.
Ertesi günhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif karşıdan gelen haberhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur:
"Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."
Bu olayhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Mülhaymlı'ların gönüllerinde taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerinihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif daha sonra Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.
Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı Bayrağı asarlar. Ayrıcahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyiphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hâdiseyi temsilen kutlarlar.
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
NEREDENhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif NEREYE?...
Sözün bir yerinde demiştik kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif "Osmanlı İmparatorluğu bugünkü Amerike Birleşik Devletleri'nden daha güçlü bir devletti!" Evethttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif öyleydi. Bunun bir örneğini hiç yorum yapmadan sunuyoruz...
Fransa Kralı I. Fransuva Alman İmparatoru ve İspanya Kralı Şarlken'le yaptığı savaşı kaybedip esir düşmüştü.
Fransuvahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif annesi Luiz dö Savua aracılığıyla Jean Frangipani isimli elçiyi Kanuni Sultan Süleyman'a gönderdi. Elçi hem Fransuva'dan hem de annesinden birer mektup getirmişti ve Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım istiyordu.
Kanuni Sultan Süleyman elçiye iltifatlarla karşıladı ve 1526 yılının Şubat ayında Fransa Kralı'na şu mektubu gönderdi:
"Ben kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun Karaman'ın ve Rum'un ve Dulkadır Vilayeti'nin ve Diyarbakır'ın ve Kürdistan'ın ve Acem'in ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve daha nice memleketlerin -ki yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dahi ateş saçan kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım.
Sen kihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif Françe vilayetinin kralı Françesko'sun.
Sultanların sığınma yeri olan kapımahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif sadık adamın Frankipan ile mektup gönderip ve bazı ağız haberi dahi ısmarlayıp; memleketinizin düşman istilasına uğradığınıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif hapse atıldığınızı bildirip; kurtarılmanız hususunda bu tarafta yardım ve medet istemişsiniz. Her ne ki demiş isenizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yüksek katıma arzolunup teferruatıyla öğrendim.
Padişahların bozguna uğraması ve hapsedilmesi şaşılacak şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup hatırınızı incitmeyiniz.
Ulu ecdadımız daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüphttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif her zaman memleketler ve sağlam kaleler fetheyleyip; gece-gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır.
Allah hayırlar versin ve iradesi ne ise o olsun. Bunun dışındaki durum ve haberleri adamınızdan sorup öğrenirsinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif vesselam!"
Evet... Gerçekten de öyle değil mi? Neredeenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif nereye geldik?..
Cevap: Yaşanmış İbretlik Osmanlı Hikayeleri
KANUNÎ VE BİR KÖYLÜ
Kul hakkına özen gösteren Sultan Süleymanhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bu konuya duyduğu titizlik nedeniyle "Kanunî" lakabını almıştır.
Budin Seferi'nden dönen orduhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif yolların darlığı sebebiyle tarlalardan geçmek zorunda kalmıştı. Bu sırada bir köylühttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif elindekini padişahın atının geçtiği yere fırlatınca at ürkmüşhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif köylü de yakalanarak padişahın huzuruna getirilmişti.
Sultan Süleyman köylüye :
-Derdin nedir de böyle yaptın? diye soruncahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif köylü:
-Biz fakir köylüleriz. Askerlerinizden bazılarıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif bizim yeni ektiğimiz tarlalardan geçtiler. Ya bu zararı ödersinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/i...es/virguli.gif ya da sizi şikayet ederim. demiş.
Bunun üzerine Kanunî köylüye:
-Peki bizi kime şikayet edeceksin? diye sormuş. Köylü:
-Siz Kanunî değil misiniz? Sizi kanuna şikayet ederiz.
Bu cevaptan Sultan Süleyman çok memnun olmuş ve hemen köylülerin zararlarını hesaplattırıp zararı ödemiş.